42
daha ligin yarısına gelmeden dört sezonun üçünde liderden bir kez 14, bir kez 10, bir kez de 8 puan fark yiyen, o diğer sezonda da ikinci yarının ortalarına doğru liderden 8 puan yiyip de hala daha tozpembe tablolar çizip anlamsız argümanlarla umutlu bakabilen taraftardır. galatasaray'ın kötü olduğu ilk değil, ben canaydın dönemini de çok iyi hatırlıyorum adnan polat dönemini de dursun aydın özbek dönemini de. hepsinde yönetime ve teknik ekiplere çok yoğun tepkiler vardı. isyan ediyordu taraftar başarısızlığa. şimdi bakıyorum kimseden ses seda yok hatta eleştiri yapanlar galatasaray düşmanı addediliyor, aynı fenerbahçe'nin aziz yıldırımlı dönemindeki gibi bir ortam var şu an. böylesini, taraftarın başarısızlığı saçma sapan argümanlarla bu kadar normalleştirdiği bir dönem hatırlamıyorum. üçüncü fatih terim dönemi'nde çeyrek final oynarken falan dahi bundan daha çok eleştiri vardı be şimdikinden. akıllara durgunluk verecek bir tablo resmen. son 2,5 yıldır somut da hiçbir başarı yok, seneler sonra iki sezon üst üste kupa alamıyoruz üst üste üçüncü sezona koşuyoruz başarısızlık anlamında, kaç sezondur 10 küsür puan geri düşüp duruyoruz, futbol anlamında senelerdir somut bir istikrar da yok, 1 ileri 1 geri 2 ileri 1 geri şeklinde ite kaka giditoruz ve kimseden çıt yok herkes gelecek tozpembe havasında. şu tablo fener'de olduğunda antu'dan yorumlar getirip kahkahalarla gülüyoruz da şu an bizim ne farkımız var onlardan? onlar da her başarısızlığı hakeme bağlıyordu suçu devamlı başkalarına atıyordu ne oldu sonları? isteyen ofsayt versin bilmemne yapsın gerçeklere doğru söze demir bile dayanmaz.