resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 7803
    galatasaraya 2000 sonrası en başarılı dönemini yaşatmış başkan. amk herkes takmış para harcamış etmiş filan rakamlar ortada aldığı gibi bıraktığı görünüyor borç aynı. harcadıysada kazandığına sayın. sneijder ve drogbayı görmek bile yeter. her gs başkanı istinasızdır bu galatsarayı yemiştir resmen. kimi başarısızlıklarla (bkz: dursun özbek) kimi giden paralarla (bkz: adnan polat) yemiştirler. borç batağına her geçen gün batmasında hepsinin parmağı var lakin aralarında ki bir fark var. bu takıma batağa götürürken başarı elde eden yegane adam ünal aysal. avrupada saygınlık geri kazanıldı ta ki geçen seneye kadar. burda reali aha eliyoz mu derken aha drogba gollllll diye bağırırken arkada kendisi vardı. şimdi terim filan denebilir terimi getiren eline kadroyu verende başkandır.

    sonuç olarak her güzelin kusuru olur başarı getirdi eyvallah borç yaptı ancak akıllı adımlarla daha fazlasını önledi. sadece euro-dolar bazında olan borçları tl ye çevirmesi bile benim gözümde yeterlidir. 1.80 dolarken 2.20ye geldiğinde çevrilen borçlar bugün 3 ken dolar ne haldeydi düşünün. kendisini tekrar başkan olarak görmek isterim. önü hükümet,fenerasyon ve dedeler tarafından kesilmese yabancı garabeti çıkarılmasa biraz destek durulsa arkasında ligin amk şimdiye kadar.
  • 7804
    "biz 41 oyunculu derin ve birbiriyle uyuşmuş bir kadro bırakmasaydık..." diyen başgan. 41 oyunculu takım mı olur ya :) kendisi terim, öztürk, dürüst, albayrak'la ne kadar başarılıysa sonrasında da o kadar başarısızdır. bu açık. şimdi kendisinin yaptığı sözleşmeler yüzünden boş yere dünyanın parasını veriyoruz. millet umut'un, burak'ın, selçuk'un, hamit'in aldığı paraya laf ediyor, ama bu paraları sözleşmeleri imzalayan adam ünal asyal. umut'un bitmeyen sözleşmesini imzalayan kişi aysal.

    burada yabancı sınırı falan diye savuluyor, ama yabancı sınırları hep belliydi, niçin bunlara karşın önlem alınmadı? dzemali'ler, pandev'ler, ontivero'lar, hajrovic'ler yabancı sınırı yüzünden mi alındı? beşiktaş'la fenerbahçe yabancı sınırına göre transferler yaparken biz niçin bu kuralı yok sayarak oynatamayacağımız yabancı oyuncuları aldık? niçin alper potuk gibi genç ve önünün açık olduğu belli bir adamı fenerbahçe'ye kaptırdık? niçin altyapıya hiç önem verilmedi. (bzk: vedat inceefe)

    burak yılmaz, selçuk inan, hamit altıntop, tarık çamdal'a verilen paralar da aynı gerekçeyle savunuluyor. fenerbahçe niçin yapmadı aynısını? bekşiktaş niye yapmadı? bu oyunculara bu kadar uzun kontratlar verilmeseydi galatasaray'dan başka gidecek takımları mı vardı? nereye gideceklerdi? selçuk'la burak'ın sözleşmeleri aynı anda zam yapılarak uzatılmasaydı bu adamlar galatasaray'ı terk mi edecekti?

    sinan bolat gibi bir adama verilen yüksek kiralama bedeli ve maaşın bir açıklaması var mıdır? sinan bu parayı hak edecek ne yaptı? beşiktaş'ın 2.500 tl maaş verdiği adama biz niçin 100.000 euro maaş verdik? hajrovic, salih dursun, veysel sarı, oğuzhan kayar, umut gündoğar, bourdisso, erman kılıç'lı transfer dönemi tam bir skandal. galatasaray tarihinin en kötüsü. bu da mı yabancı sınırı yüzünden? hiçbir şey başaramamış olan bruma'ya 10 milyon euro nedir? bunlar da mı yabancı sınırı? bu hiçbir şeyin açıklaması değil.

    ünal aysal, canaydın ve polat döneminin tüketim odaklı alışkanlıklarını devam ettirmiş ve transfere dayalı bir strateji kurmuştur. bu da galatasaray'ı tüketen bir şey. galatasaray kendisi döneminde semih kaya dışında hiçbir altyapı oyuncusu kazanamadı. vedat inceefe ile müfit erkasap'a emanet edilen altyapımızın oyuncu üretebileceğini düşünen var mıdır acaba? inceefe ve erkasap'la nasıl bir futbol projesi düşünmüştü ünal aysal? o altyapı benfica'dan 11 gol yedi. galatasaray'ın yıllarca en büyük gururlarından biri olan altyapı canaydın ve polat sonrasında tam bir harabe.

    şimdi aysal'ı eleştirene dursun başgan'a müstahak deniyor, ama dursun özbek'in politikaları (yalancılığı değil) zaten aysal döneminin bir sonucu. adam yüzünden uefa bize ceza veriyor, hâlâ "ama borçları aldığı gibi bırakmış" diye savunuluyor. burada mesele borç değil ki, gelir gider dengesizliği, maaş dengesizliği. aysal yüzünden ceza almadık da transfere neredeyse para harcamayan özbek yüzünden mi ceza aldık? 11 milyon euro'luk oyuncu alıp, 21 milyon euro'luk oyuncu satan özbek yüzünden mi?

    rakamlarla konuşalım az. aysal'ın transfer politikasına bakarsak:

    2014-15: 14 milyon euro harcamışız, 2.39 kazanmışız.
    2013-14: 41.84 milyon harcamışız 1.8 kazanmışız.
    2012-13: 30.05 milyon harcamışız 3.89 kazanmışız.
    2011-12: 23.60 harcamışız 15.28 kazanmışız.

    2011'de sadece 8 milyon euro farkla harika bir iskelet, harika bir takım kuruldu, bence galatasaray tarihinin en iyi transfer dönemlerinden biri. çok az paraya mükemmele yakın bir takım kuruldu. ama daha sonraki takımlar gerçekten de harcamaların hakkını veriyor mu? 2013-14 takımı 40 milyonluk transfer bütçesinin hakkını verdi mi gerçekten? bunlar sadece bonservisler, bir de maaşlara baksak kim bilir ne skandallar görürüz? chedjou, telles ve melo o yıl 16 milyon'a transfer edilmiş. geri kalan 24 milyon euro tamamen çöp. bruma, hajrovic, salih dursun, umut bulut, koray günter, ontivero, veysel sarı, umut gündoğan, burdisso'ya toplam 24 milyon euro harcanmış. bu adamlar bu paranın kaçta kaçını verdi performans olarak?

    2014-15'te 14 milyon euro harcanmış. sinan gümüş bedava, yasin 2.5 milyon. çamdal, olcan adın, dzemaili, pandev, adili, diğer harcamalar. gerçekten de çok çok çok kötü. zaten bu iki skandal yıl yüzünden şu an bu haldeyiz. bu vizyon falan değil. bizimkiler israfı vizyon sanıyor. cebine iphone 6s alınca kendilerini daha akıllı sananlar gibi. pahalı arabaya binince bi yerleri kalkanlar gibi. çünkü bu ülke böyle. akıl yok, üretim yok, istikrar yok. satın al, harca, dostlar alışverişte görsün.

    dünyanın en fazla para kazanan 21. takımı mali kriterler yüzünden ceza alsın, sen kadroyu çöpe çevir, dünyanın parasını çöpe at, ama hâlâ vizyoner sen ol. ne güzel memleket. her türlü kötü ve başarısız politikasına rağmen %50 alan partinin peşinden koşanlar da tek adama büyülenmişçesine tapıyorlar, galatasaray'ın "vizyoner" taraftarı da aysal'a aynı şekilde tapıyor. ikisi de hüsran. ikisinin de ödettiği bedeller çok fazla. insanlar kahraman ya da baba figürü peşinde helak oluyorlar, akıl, karakter, plan, program hak getire.

    ünal aysal ilk transfer döneminde olağanüstü başarılıdır, ikincisinde çok para harcamıştır, ama sneijder'ı getirmiştir, fakat son iki transfer sezonu tam bir fiyasko. her şeyi tadında bırakmak gerek. benim kendisine artık bir gram inancım kalmadı. mancini'yle yollar ayrıldığında kendisinin artık hiçbir şey yapamayacağını söylemiştim. nitekim tıpkı terim gibi o da enkazını bırakıp kaçtı. altyapıdan semih dışında tek oyuncu çıkaramadan, sinan dışında hiçbir faydalı gelecek yatırımı yapmayarak, hep tüketip hiçbir şey üretmeyerek...

    şimdi dönmeyi de düşünmediğini açıklamış. bence doğrusu da bu.
  • 7805
    (bkz: #1926230)

    öncelikle bu entry'de cevaplandırmış olayım hem de dünkü konuşması ile ilgili yanlış noktaları aktarayım.

    dün genel kurulda konuşmuş eski başkan.

    genel kurulu saat 4'ten sonra gs tv'de denk gelmiş ve izlemiş birisiyim. mağazacılık kısmına herkes konuştuktan sonra dursun iyi bir cevap verdi. uefa futboldan kazandığın bütün gelirlerin futbolda kalmasını istiyor. aslında her şey bu cümle kadar basit. ünal aysalın bahsettiği 58 milyon euro kar edecektik demesi 58 milyon euro gelir sağlayacaktık. bakın ben yine sportif a.ş. entrysinde söylediğim yatırımlardan elde edilen gelir var yüzde 50-50 iki yıl boyunca satılmış ve 170 küsür milyon olarak alacaklarda duruyor ve nakit bir karşılığı yok demiştim. ünal aysal'ın bahsettiği husus budur tamamen göz boyama rakamlarla oynama bilanço makyajlamadan başkası değil iki lişikili şirket arasında rahiç bedelin üstünde satış yapılıyor ve satıştan sonra parada alınamıyor ki zaten derneğin bunu ödeyebilecek durumu da yok.

    yani toplam zarar 164 değil 106 milyon euro olacaktı kendisine hatırlatmam uefa limiti 30 milyon euro'dur. bu satış spk tarafından da sorunlu olarak nitelendirilmiştir haklı olarak. o 58 milyon olsaydı ceza almazdık lafı ise tamamen safsatadır. rakamlar ortadadır. ayrıca bu satıştan nakit olarak bişey elde edilemeyeceğinden de tekrar hatırlatmak isterim.

    bunların yanında kürsüde savunduğu şey, ben de geldiğimde borç vardı ama ağlamadım. evet ağlamadı rivayı proje olarak bir gyo ile değerlendirme fikri mantıklıdır ancak kendisinin zamanında kulübe doluşturduğu liseli boş beleş yancı adamlara verdiği paralar galatasaray'ın yine peşkeşe kurban gideceği korkusu vardı (gerçi herhangi bir başkan için de bu geçerli)

    borçları tl'ye çevirdik. evet çevirdi ancak nominal piyasanın çok üzerinde faizler ile yaptı bunu. evet temlik vermedi onun yerine bol bol kredi çekti ve kendisi 20 küsür yıllığına loca haklarını denizbanka karşılık gösterip karşılığında yüklü miktarda kredi çekişini unuttu sanırım.

    marka'ya yaptığı yatırımdan bahsetti. evet onu da yaptı ancak markaya yapılan yatırımın bir ger dönüşü olur. markaya yapılan yatırım en büyük geri dönüşü marketing gelirleridir. ve en iyi döneminde bile gs store'un sadece 8 milyon tl kar etmesi marka yerine hangi personele yatırım yaptığının göstergesidir.

    ikinci sermaye artırımı, yapılsaydı 100-150 milyon tl arası nakit girişi sonrası 2014 zararı 70 değil 40 milyon euro civarı gerçekleşecekti ancak kimseye iki yıl üst üste bu kadar büyük miktarlarda sermaye artırımına izin vermezler. güncel olarak konuşursam bu yıl veya gelecek yıl başında kesinlikle zorlamamız gereken bir seçenektir.

    kendisinin mali politikaları ile ilgili görüşüm şudur. ünal aysal net bir büyüyerek büyüme modelinin temsilcisidir. göremediği şey bu büyümenin maddi bir dönüşü olmadı. marketing sponsorluk bunların hiç biri istenen seviyede gerçekleşmedi. sebebi lig olarak kötü seviyede olmamız adamın bağlantısı var diyoruz evet var ama nerede kullanacak? havuz bozulduğu taktirde ciddi şekilde iş yapabilecek bir başkandır kendisi. bunların dışında futbol olarak ise yanında yoldaş olarak bülent tulun'u seçmiş bir adama ben hiç bir zaman güvenmem galatasaray kulübüne aldığı nefes zarar olan bir adam varsa bülent tulun'dur bu adamda bunun kankasıdır. kim bilir acaba bu adam ne kadar para götürdü? lütfü arıboğan ve 1 milyon euro maaşı da cabasıdır.

    velhasıl kendisinin vizyoner fikirlerini benimsemiş ancak lisecilik yapmadan yönetebilecek birisini isterim ben.
  • 7815
    --- alıntı ---

    yönetimden bir talep olursa amatör branşlardan birini finanse edebilirim.

    --- alıntı ---

    yönetimden talep beklemesin, taraftar sözünü tutmasını bekliyor, hatırlatmak lazım.

    not: kulüp ve basketbol şubesi bu durumdayken hiç bir yönetici parayı istemiyoruz diyemez, hele açıktan hiç diyemez. sen basın açıklaması ile koyarsın parayı önüne, sıkıysa almasınlar.
  • 7818
    (bkz: depoya atılıp unutulan enrtyler)

    benim için "taraftar ne istiyorsa o olacak" dediği zaman efsaneler arasına girmiş başkandır. http://gss.gs/74Q

    bana göre bize 14 yıl aradan sonra şampiyonluk yaşatan başkan ali tanrıyar ve tabi ki uefa kupasını kaldıran takımın başkanı olarak faruk süren'den sonra 3.efsane başkandır. futbolla ilgili başarılarını tekrar söylememe gerek yok zaten burdaki herkes bilir bunları. benim için bunların daha ötesinde önemli olan erkek basketbol takımını 23 yıl aradan sonra şampiyon yapan ve kadın basketbol takımına da ezeli rakibi fb'yi euroleague finalinde eze eze yenerek şampiyon yapan kadroları kurmasıdır.

    ilk spk sermaye arttırımı başarılı olduktan sonra (her ne kadar küçük yatırımcı bundan fazlasıyla zarar etse de) 2.sermaye arttırımna fb'nin de çabalarıyla hükümet izin vermeyince planlar sekteye uğradı. kulübün mali sorunlarına çözüm arayışlarına hükümet tarafından set çekileceğini anlayan ünal başkan daha fazla devam etmesinin hem manasız olacağını hem de kulübe zarar vereceğini düşündü ve bıraktı.

    ünal başkanın en büyük hatası ne yazık ki "ben futboldan anlamam, şirket yönetmekten anlarım" deyip çevresini danışman adı altında sadece nemalanmaya çalışan çakallarla doldurmak oldu. bu kişiler transfer kamufllajıyla ceplerini dolduruken kulübün de paraları gitti.

    bugün hala kendisinin geri dönme ihtimali bile fb'lileri korkutur. çünkü o gelirse taraftar ne isterse o olur
  • 7819
    arkadaşlar kızacaklar ama bugün de kendisinin kulaklarını çınlattığım başkan.

    fenerbahçe ile oynayacağımız maçın tarihi (bkz: 13 nisan 2016 galatasaray fenerbahçe maçı) olarak belirlenmiş. ki başkanımız sözde sayın dursun aydın özbek daha iki gün önce 28 nisan tarihi olmazsa olmazımız diyordu.

    geriye doğru saralım saha dışında basiretsiz başkanımız sayesinde herkese ezilip duruyoruz.

    adamlar şikeciyken onlar bize şikeci diyorlar. bizim başkan ise şikeciye şikeci dememesine rağmen ima edilmesinden alındılar diye özür diliyor.

    basketbolda sahada kazandığımız maçı masada kaybediyoruz. hem de haklı olmamıza rağmen. konuyu cas'a götürmeye bile tenezzül etmiyoruz.

    ali dürüst diye sözde galatasaray'ın haklarını koruyacak adamı tff'ye koyuyoruz adamın orada korkuluktan başka şekli yok.

    şimdi konuya ünal aysal tarafından benzer durumlara bakalım.

    1- zamanında beşiktaş, arkasına tarihin en güçlü iktidarını alarak tt arena'da maçlara çıkacağız dedi. istediğim olacak dedi. fatih terim iktidar yalakalığı yaparak oynasınlar dedi. aysal bütümn baskıya rağmen bunu red etti.

    2- şikeciye şikeci demeyi biliyor. şikeci bize laf ederse karşısına mahkeme duvarını çıkartıyordu. hem göte göt diyor, hem de bize göt demeye kalkanın aklını alıyordu. (bkz: ahmet çakar'a açtığı davalar)

    3- aysal yönetiminde fenerbahçe ülker ile basketbolda final oynarken. recep ankaralı, rüştü nuran ile emin moğulkoç 'lüsünün yanlı tutumu ile şampiyonluk için bir adım öne geçmemiz engelleniyor ve son maça yine bu hakemler atanıyor. hem aysal bu hakem 3'lüsünü istemediğini hemde can güveliğinin olmadığını söylerek galatasaray tarihine (bkz: 15 haziran duruşu) olarak geçen olayı gerçekleştiriyordu.

    4- yine kendileri çok muhterem ve büyük taşşaklı bir abimiz oldukları için, sonrasında fatih terim'i kovduğu gibi zamanında ali dürüst'ü de kovuyordu. ki bugün geldiğimiz nokta da bu konu için ne kadar doğru adım attığını net görebiliyoruz.

    kısaca senin gibi taşşaklısı gelmedi gelemyecek başkanım.

    not: kusura bakmayın ama galatasaray böyle yönetildikçe ben de her fırsatta bu aslan parçasını hatırlatacağım!
App Store'dan indirin Google Play'den alın