resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 6556
    üzerinden siyaset yapılan galatasaray başkanı.

    eli kanlı iktidarın türk sporuda dahil ülkenin anasını bellediğini, 3 yaşında ki çocuklar da biliyor. lakin galatasaray'ı bıraktığı noktayı görmemek için kör olmak gerekiyor.

    iki sene üstüste şampiyon olunmuş, avrupa'da üst turlara çıkılmış, milyonlarca liralık girdisi olan sermaye arttırımı yapılmış, 48.000 kombine satılmış, store'ler rekor üstüne rekor kırmış ama sen ffp den ceza almışsın 2 sene sonra avrupa'ya hak etsen bile gideceğin şüpheli, futbolcu alacakları birikmiş, amatör şubeler kan ağlıyor. üstüne borçlar artmış hadi artmamış diyelim yerinde saymış.

    kafana göre seçime gitmişsin, yönetim gönderip, yönetim getirmişsin, hoca gönderip, hocalar getirmişsin camia hep arkanda durmuş. kesmemiş bütün bunlar seni, tutmuş, galatasaray'ın bütün malvarlığını satma yetkisi istemişsin genel kuruldan. genel kurul "eyvallah ta birader ne yapacan bu kadar yetkiyi" deyince de, ne haliniz varsa görün deyip bırakmışsın. bunun neresi ahlaki neresi vicdani.

    3 temmuz sürecinde dik durmuşmuş. hadi be ordan fenerbahçe olmazsa para kazanamayız diyen sadece ilhan cavcav değildi değilmi? ben iddia ediyorum, 3 temmuz da, kulübün başında rahmetli canaydın olsaydı fener küme düşmüştü.

    şimdi bu adamı eleştirenler tayyip'çi oluyor. ya bırakın allahaşkına ya! tayyip'e de çok güzel laflarım var ama burasının spor sözlüğü olduğunun farkındayım.
  • 6558
    kendisi hakkında bir kaç şey söylemek istediğim eski başkanımız. şimdi fatih terim olayında kendisini sonuna kadar haklı buluyorum, belki daha erken olabilirdi ama olacağı varmış, kendisi de belirli olayların ardından kendisini gönderdi. sitede polemik olmasın, eskilere dönmeyelim diye burayı atlayalım. şimdi sayın başkanım fatih terim gitti, antrenör lazımdı.

    hiç bir türk bizim antrenörümüz olmazdı çünkü hiç kimse fatih terim gibi bir figürle bozuşmak istemezdi, o nedenle zamanında eleştirsem de mancini gibi adı bilinmiş, prestijli bir hoca getirmek en mantıklısıydı. burda mourinho neden gelmedi, mancini'den iyisi de vardı ya gibi tepkileri kabul etmekle beraber ünal başkan ekim başında alabileceği en iyi hocayı aldı. mancini reisle büyük maçlarda, ve tt arena'da mükemmel bir başarı göstermemize rağmen rakip sahada bir türlü istediğimizi alamayınca şampiyonluğu fenerbahçe'ye kaptırdık ki fatih terim'in yazın yaptığı transferlerin verimsiz olduğu ortadaydı, bence fatih terim'de kalsa ligi alamayacaktık, en azından önceki senelere göre çok zor olacaktı, çünkü fener'e ligi çok iyi bilen bir hoca geldi, alper potuk transferiyle de yabancı sınırına mükemmel uyan bir kadroya sahip oldu fener.

    neyse mancini hocam yazın transfer istedi, bütçe istedi başkandan çünkü gelirken öyle anlaşılmıştı lakin takımın ekonomik durumu kötüydü, ara transferde 20 milyon harcanıp 0 milyonluk bir katkı alınınca para iyice suyunu çekti. mancini'de kulübe zorluk çıkarmayarak galatasaray'la ilişiğini kesti, büyük jest yaptı ve takıma kambur olmamış oldu. buraya kadar kısaca bir özet geçtik, şimdi ünal aysal'ı en ağır eleştireceğim yere geldik.

    şimdi başkanım mancini ayrıldığında ya dünya kupası arifesiydi ya da oynanıyordu o sıralar maçlar. ünal başkanda yeni hocalara yöneldi, lucescu'yla uğraştı, doğru isimle ilgilendi ama her ne olduysa son anda lucescu caydı ve bu cayma bize 2-3 hafta gibi çok önemli bir zaman kaybettirdi. sıkışmıştık artık antrenör lazımdı. basının söylediği hiç bir yabancı antrenör hoşumuza gitmiyordu, hem kralı da gelse çalışma süresi az olacaktı, dünya kupası sebebiyle de yabancı oyuncularımız antremanlara geç katılacaktı, yani onlarla yeterli zaman geçiremeyecekti yeni gelen hoca ki prandelli'de sırf bu nedenle 2-3 hazırlık maçı yapmak zorunda kaldı, takıma bildiği oyuncuları transfer ettirdi çünkü adamın başka şansı yoktu.

    şimdi böyle dar bir hoca havuzunda ünal başkan türkleri neden tamamen sildi? en çok canımı sıkan soru bu. yukarıda yazdım yeni gelecek antrenörün sorunlarını, maddi problemlerde var kimi getirsen büyük paralar ödemek zorunda olacaksın ki italya takımından kovulan prandelli'ye 2.25 milyon euro gibi komik bir para verdin bu nedenle. a gelsin b gelsin demiyorum ama sene başında bir türk getirmiş olsan hep başarısızlık durumunda ekonomik olarak bu kadar ağır zarar etmeyeceksin, hemde belirli sorunları yaşamayacak gelen hoca. adı geçen hocaların hepsi farklı spor kanallarında yorum yapıyor.

    neden bugün yazdım kendisi hakkında: prandelli denilen şarlatanın bizi cas'a vermesi yüzünden. ünal aysal bu konuda 1 numaralı suçludur. prandelli'ye sen bir şeyler vaat etmişsin, adamda vaat edilenleri istiyor, öyle ya da böyle adamın kariyeri zedelendi burda, herkeste mancini kadar beyefendi olmak zorunda değil. bu yazdıklarımdan da prandelli sever olduğum anlaşılmasın, rezil etti takımı kendisi, küçük puan hesapları yapmamızın tek sebebi kendisidir, sneijder dahil her oyuncunun özgüvenini zedelemiştir, avrupa'da şamar oğlanı olduk kendisi yüzünden ve abuk sabuk takımlara kaybedip kahrolduk o hafta kendisi yüzünden.

    başkan keşke bir türkle anlaşsaydın sene başı, bu kadar acı çekmezdik, yeni yönetim hala eski yaptığın hataları kurtarmaya çalışıyor. umarım tekrar aday olursun, başkan olmak senin için bir opsiyon olmamalı, en azından aday olmak zorundasın, borcun var bu renkleri sevenlere. ancak hatalarını da çok iyi etüde etmen gerekiyor. yabancı düşmanı değilim ancak yabancı antrenörle çalışmak istersen de umarım zamanı, parayı falan iyi tartarsın. gündeme dair bir yazı oldu ünal aysal'la ilgili, bazı konuları yüzeysel yazmış olabilirim.
  • 6559
    http://www.galatasaray.org/...asden-aciklama/26585

    koskoca galatasaray futbol takımını türk futboluna fransız ve yamyam zihniyetli bir italyan çetesine, hem de dördüncü yıldız yolunda emanet edip sonra da kaçıp gitmiş olan büyük başkan (2011-2013 arası).

    http://www.son-dakika.org/...u-yildiz-esprisi.jpg

    hadi bakalım hacı abi 4.6 milyon euro ellerinden öper. buyur...

    o yıldız kalıbını nerede ve kaça yaptırdılar ayrıca merak ediyorum, etkinliklerde kullanmak üzere ben de düşünebilirim :(
  • 6561
    ilk öncelikle 200 milyon euro gibi bir meblağ ile geleceği söylenmişti inan kıraç tarafından ve ilk geldiği günden itibaren yaptıklarını dikkatle inceledim ayrılan yöneticilerin açıklamalarını dinledim özellikle adnan öztürk'ün yaptığı bir kaç açıklama bazı şeyleri daha iyi anlamamı sağladı.ben yaklaşık 8 yıldır aşık olduğum kulübümde lisanslı olarak spor yapıyorum şampiyonluklar yaşadım ama kulüp hic bir zaman ünal aysal dönemindeki gibi kötü olmadı.bir amatör branş olmasına ve yabancı sınırının 2 olmasına rağmen alınan 5 yabancı sporcunun paraları peşin olarak ödendi ve onların 3te 1i maaş almayan türk sporcular yollandı bu şubeyi yönetenler sahtecilikten ceza aldı ve amatör branşın 2.5 yıllık zararı 4 milyon tl.gelir olmamasına rağmen bütün amatör branşlarda zarara girildi ve günümüzde gelinen nokta basketbol takımının parası ödenemiyor,finansal fair playden ceza almamak adına sporcularımıza borcu yoktur diye imza attırıyoruz evet başkanlık döneminde sportif olarak başarı kazanıldı ama maddi olarak çok büyük zarara uğradığımız gerçek hiç kimse kendi cebinden para harcamıyorken 200 miyon euro değil 1 kuruş para vermeyip kulubu borca sokuyorken bana kimse ünal aysal'ı ve yönetimini savunamaz.bu hepimizin her ay gidip forma aldığı kombine alıp maça gittiği paralar galatasarayımızın paraları umarım bir daha yollarımız kesişmez.
  • 6562
    son 10 ayda zamanla kendisinden nefret ettiren, ancak geri kalan dönemde inanılmaz başarılı olduğunu düşündüğüm başkan. fatih terim'i göndermesini kesinlikle doğru buluyorum, mancini'yi getirmesini de. ancak kendisinin yönetim değiştirme kararı ve ara transferde 20 milyon euro harcaması skandaldır. başarı diliyorum kendisine, o adaylık haberini de bekliyorum, yapmak zorundasın, umarım hatalarından arınarak gelip bizi başarıdan başarıya koşturursun.
  • 6567
    sneijder,drogbayı felan alınca vay büyük başkan ya.. 15 dakika'da aldı ya diyen taraftar.. hatta finansal acıdan aysal öncesi galatasaray'ın felaket olduğunu bilen taraftardır.

    birde şu kafada olan taraftar var.. ya amk hajrovici aldı !!! ee adam kötüydü zaten bizi rezil etti sonradan kaçtı.. veya prandelli için vayy.. prandelli'yi getirdi.. fiorentina'da hakem olmasaydı bayerni elemiş belki finali görecekti.. o zaman prandelli'yi isteyen herkes.. aysal getirdi diye.. sonuçlardan aysalı sorumlu tutuyor.. ulan sanki adam sahaya çıkıp golu atıyor yada kaçırıyor.

    fatih terim'i kovunca efsane başkan.. 3 temmuz sürecinde " bu ateş üfleyerek sönmez " derken efsane başkan.. basketbol,voleybol dahil olmak üzere 7 branşta şampiyonlar liginde oynayınca efsane başkan ancak para ödenmediği için ya amk.. aysal yedi yutu gitti.. kaçtı..

    senin çalıştın şirket kadar 20-30 tane şirkete holdinge sahip.. bunu herhalde kaçarak yapmadı.. çalışarak yaptı.. birşey söylerken 2 kez düşünmek gerek. aysal çok iyi bir başkan profiline sahipti.

    edit: ben biliyorum adam 7/24 galatasaray için çalıştı.. çalışıyordu.. duygun yarsuvat veya adnan polat yada herhangi gibi bir türkiye'nin spor külübü başkanı gitsin real madrid'tin başkanı ile yemek yesin.. veya transfer görüşmesi yapsın.. yapamaz.. ciddiye almazlar adamı, aysal karakter,vizyon ve misyon olarak türkiye'nin üstünde bir seviyeye sahiptir.. ee hadi yalan de.. ha ben aysalcıyım evet ben aysalcıyım ancak bülent tülün'a fazla güvendi ve sonunu getirdi orasıda öyle.
  • 6568
    önümüzde derbi var, hiç bu konulara girmek istemiyorum ama artık hala geri dönmesini isteyen taraftar profilini gördükçe cinlerim tepeme sıçrıyor.

    tane tane anlatmaya çalışacağım, biliyorum, kafan değişmeyecek, okumayacaksın bile muhtemelen ama ben yine de anlatacağım.

    argümanlarınızı belirtelim;

    argüman 1. bir sürü kupa aldı, basketbolda dünya şampiyonu olduk, başarılıydı.

    kontrası: bak güzel kardeşim, şu an yaptığın şey açıkça fatih terim kötüyse ünal aysal iyidir demek. hayır. fatih terim kötüyken ünal aysal da kötü olabilir. ünal aysal'ın -futbol için konuşuyorum- aldığı kupaların 1'i hariç hepsi fatih terim döneminde geldi, farkında mısınız bilmiyorum. basketbol için de hakikaten iyi bi teknik adam üçlemesi yaptı ve başarılı oldu, fakat şu an parasını bile ödeyemiyoruz bu adamların.

    argüman 2. kulüp zaten borçluydu, ünal aysal ekstra bi şey yapmadı.

    kontrası: kulüp borçluydu, lakin ünal aysal önümüzdeki seneleri de kapsayacak bir ticaret rezaletine imza attı. mesela benim çalıştığım şirket işe girdiğimde bana iphone 5 aldı. şu an ben istesem, lazım, test yapıcam desem iphone 6 da alırlar. peki o iphone 5 bende kalır mı? hayır. hiçbir şirket bu tarz bir rezalete imza atmaz. ama ne hikmetse biz attık. paso futbolcu alırken kimseyi elimizden çıkarmadık. sonuç? kimsenin parasını ödeyemeyip çaycı kovuyoruz işten. aferin.

    getirdiği adamlar da adam olsa ayrıca. teknik direktör diye getirdiği iki italyandan biri galatasaray'a sikimsonik anadolu kulüplerine karşı deplasmanda maç kazandıramadı, hem de otuz milyon euro'yu çöpe attıktan sonra. diğerinden bahsetmiyorum bile. ve şu an o diğerine milyonlarca euro dökücez başakşehir'e yenildik, avrupa'da sürekli dört yedik diye. bilin bakalım o herife bu sözleşmeyi kim imzalattı, başkan kimdi o zaman.

    argüman 3. dik durdu, galatasaray'ın başını yere eğmedi.

    kontrası: güzel kardeşim, dik durmak dediğin şey iki tane mikrofon görünce halkın gazını almak için konuşmak ya da resmi siteden açıklama yapmak olsaydı zaten bu ülkede muhalefet bu kadar rezalet durumda olmaz, akepe de 13 senedir bu ülkeyi bu hale getiremezdi. konuşmak dediğin şey dik durmak değildir, aksiyon lazım. uefa'ya gitti mi şike için ünal başgan? cas'a gitti mi, hakkımız yeniyor diye bastı mı yaygarayı? avrupa gazetelerine haber servis etti mi? ne dedi? bu ateş üfleyerek sönmez dedi ve sustu. sustu ve kulübü de susturdu, kimse açıklama yapmayacak dedi. ilk gün, hatırlarsınız. bunu da galatasaray genleri böyle gerektirir diye açıkladı. hayır güzel kardeşim, galatasaray genleri muhalefet gerektirir, haksızlığa tepki vermek gerektirir. nerde amk o tepki, galatasaray.org'dan aziz yıldırım'a zat demek mi tepki oluyor? bunlar sizin gazınızı almaktan başka bi şey değil, kimse kusura bakmasın.

    şimdilik bu kadar yeter. gerçekten gerilmek istemediğim için bu kadar yazıyorum.

    gitsin nerde ne yapıyorsa yapsın, bu kulübe bir daha uğramaması gereken eski başkan.
  • 6569
    the ünal aysal kronolojisi

    1- adnan polat alaylı, kökten galatasaraylı
    2- adnan polat'ı yedirmeyiz, manifesto 20:45 - derin galatasaray devrede, inan kıraç rahat durmuyor
    3- ünal aysal diye bir para babası var, satılan hisseleri topluyormuş, galatasaray'ı satın alıp kendi şahsi mülkü yapacakmış
    4- adnan polat adam değil, stadı tamamladı ama tayyip'e yalakalık yaptı
    5- adnan polat rezil ettin sen bizi, 8'inci bitirdik, kümeden döndük
    6- ünal aysal tek çare, adamda para var, gel kurtar bizi aysal...
    7- adam fatih terim'i getirdi, ölüyü diriltti, adamın dibisin ünal baba...
    8- adam dimdik, gelmiş geçmiş en iyi başkan ünal aysal, şampiyonluklar, avrupa başarıları, yürü be oğlum...

    fatih hocayı mı daha çok seviyorsun ünal aysal'ı mı?

    cevap terim ise:
    9- ünal aysal işleyen düzene çomak soktu allah belanı versin ünal başgan...

    cevap aysal ise:
    9- fatih hoca kaprisli adam, onunla çalışmak neredeyse imkansız, suyu ısındı, kendini camiadan üstün gördü

    10- metin oktay - gheorghe hagi - wesley sneijder
    11- ikiye ayrıldık, fatih iyi aysal kötü - fatih kötü aysal iyi...

    sonuç: duygun yarsuvat dede... seçim öncesi belirsizlik... hamza hoca yüzümüzü güldüren tek şey...

    not: ben aysal tarafında olanlardanım... elçiye zeval olmaz...
  • 6570
    bu adama kötü diyenleri vallahi benim aklım almıyor.

    son 10 yıldaki en büyük başarılarımızı kendisiyle yaşadık, yalan mı? hatta arttırıyorum uefa kupası aldığımız dönemden sonraki en başarılı dönemimiz ünal aysal dönemiydi. mesela şampiyonlar ligi'nde daha önce de çeyrek final oynadık ama o dönem hem ligde şampiyon olamamıştık hem de kadromuz zaten belli bir kalitedeydi. ünal aysal başkan olduğunda belki klasik olucak artık ama takım enkaz hâlindeydi. 1 yılda hem takımın başına getirilebilecek en iyi hocayı getirerek (ve bu hoca tuttu) hem de takıma transfer edilebilecek en iyi oyuncuları alarak takımı yeniden zirveye taşıdı. daha sonra kendi getirdiği hocayla anlaşmazlık yaşandı ve fatih terim öyle veya böyle takımdan ayrıldı. ki ben bu durumu ünal aysal'ın suçu olarak görmüyorum sonuçta fatih terim galatasaray'dan gönderilince kulüpsüz kalmadı, direk milli takımın başına geçirildi. yani bunlar önceden planlanmış şeyler. sanılanın aksine o dönem malum kişiler fatih terim'den hem galatasaray'ı hem de milli takımı çalıştırmasını falan beklemiyordu, amaçları fatih terim'i galatasaray'dan tamamen koparmaktı ve oldu.

    fatih terim dönemi sonrasında ünal aysal yine takıma getirebileceği en iyi hocayı getirdi fakat bu sefer tutmadı. her zaman tutacak diye bir şey var mı, yok. o çok sevdiğiniz fatih terim'in 2. dönemini hatırlayın. mancini'den sonra da avrupa'da belli bir seviye görmüş başka bir hoca'yı, prandelli'yi getirdi ki o hiç tutmadı.

    bunların dışında galatasaray'a level atlatan 2 büyük transfer yaparak drogba ve sneijder'i takıma getirdi. amatör branşlar şahsen zerre umrumda değil ama özellikle erkek ve bayan basketbol takımlarının nereden nereye geldikleri ortada.

    bir de kulübü ekonomik olarak darboğaza soktu diyenler yok mu en çok da onları anlamıyorum. takım için yardım parası toplanılan günleri, hatta fenerbahçeli'lerin bile dalga geçmek için aralarında para topladıklarını, hakan şükür'ün futbolculara cebinden para verdiği zamanları ne çabuk unuttunuz. bu takım maddi olarak ne zaman refaha ulaştı da şimdi darboğaza girdi. sadece eskiden finansal fairplay yoktu. barcelona'ya da 2 dönem transfer yasağı geldi bu yüzden. onların da mı başkanı kulübü darboğaza soktu?

    bu adam galatasaray'a büyük planlarla, programlarla geldi. hepsini tek tek gerçekleştirecekti eğer önü kesilmeseydi. sermaye arttırımına spk'nın onay vermediği gibi, basketbol a.ş. ve gayrimenkul a.ş. kurulması fikrine genel kurulda karşı çıkılması gibi önüne hep engel koyuldu (tabi bunlar da tutardı veya tutmazdı orası ayrı konu). sonrasında da üzerinde öyle baskı oluştu ki erken seçime gitti ve aday dahi olmadı.

    eleştirilecek hiç mi yanı yok, elbette var ama bu kadar yerden yere vurulması ve kendisine sanki düşmanmış gibi tavır takınılması kendisine resmen haksızlık.

    ne demişler "yiğidi öldür, hakkını yeme".
  • 6571
    ne güzel oynamışlar masum taraftarın duygularıyla, ne güzel hedef saptırmışlar aklım almıyor.

    ilk dönemine dair kimse kötü olduğu gibi bir argüman geliştirmiyor. zaten olay da burada kopuyor. benim savım şu; bu herifçioğlu ilk döneminde gerçekten gelmiş geçmiş en iyi başkanlardan bir tanesiydi. belki en iyisiydi. neden biliyor musunuz? çünkü kendisinin de söylediği gibi, spordan, sporcudan anlamıyordu, işin başına anlayanları getiriyordu. olay bu kadar basit güzel kardeşim. kulübü manchester başkanı gibi yönetiyordu yani. bak oktay mahmuti'yi kovdu bu adam, bi şey demedik. adam çıktı açık açık dedi ki başarısızdı kovdum. sonra daha başarılısını getirdi, şampiyon olduk. doğru mu? doğru.

    sonra noldu? ne kötü gitti de böyle oldu. olan şu güzel kardeşim, taraftar fatih terim'e taptığı için ünal aysal arka planda kaldı ve egosu bunu yediremedi. bu da bu kadar basit. öyle fatih terim'in gideceği belliydi, yok efendim kulüpsüz mü kaldı bırakın bunları.

    fatih terim'in başarılı olmasının sebebi florya'da yatıp kalkması, bu kulübün 40 senelik efsanesi olması, gecesini gündüzünü vermesi, haksızlık yapıldığında federasyona atar gider yapabilmesiydi. fatih terim bunları yaptığı için sen o adama eleman diyemezsin işte, anlatabildim mi? mancini'ye dersin mesela, çünkü mancini sadece işini yapar, öyle florya'da yatıp kalkmak falan yalan. o yüzden dersin. ama sen fatih terim işini yaparken galatasaraylı fatih olsun, ama ben dışardan baktığımda eleman olsun dersen siktir ordan derler.

    amacı fatih terim'i galatasaray'dan koparmak olan kişi ilk etapta ünal aysal'dır bu yüzden. bülent tulun'un getirilmesi, abdürrahim albayrak'ın, ali dürüst'ün tasfiyesi neden oldu sanıyorsunuz?

    sonrasında fatih terim de sıçtı, o ayrı. ama bu ünal aysal'ın masum olduğunu göstermiyor.

    bi de mancini olabilecek en iyi tercihmiş, ahaha. deplasmanda maç kazanamayan mancini mi? aynı adamdan mı bahsediyoruz? prandelli? ok.

    farkındaysanız şu an derdimiz finansal fair play falan değil ayrıca, daha basketbolcuların parasını ödeyemiyoruz. kulüpte sezon başında 40 kusür futbolcu vardı yanlış hatırlamıyorsam. bu mu finansal başarı? arkadaş şunu nasıl anlayamıyorsunuz ya, 2000 liralık hiçbir ticari tecrübesi olmayan sikimsonik bir şirket yapmaz amk şu mallığı. elindekini çıkarmadan paso yenisini almak nedir? ve bu adamlara verilen sözleşmeleri görüyoruz yani.

    yiğit dediğimiz daha ilk dönemi bittiğinde ölmüştü, siz hala cenazesini kaldıramadınız soğudu, koktu o cenaze çoktan.
  • 6572
    gerçekten balık hafızasına sahip insanlar olduğunu görmemize sebep olan eski galatasaray başkanı. sanki ünal aysal'dan önce 1 kuruş borcumuz yoktu, türkiye'nin en süper ekonomisine sahip kulübüydük de ünal aysal giderken 300 milyon dolar borç takıp gitmiş gibi konuşuluyor ya gerçekten acaip. bu yorumları zeka seviyesi düşük fbjkliler yapsa anlarım, kıskanıyordur der güler geçerim ama buradaki veya diğer sosyal mecralardaki galatasaraylıların yaptığını görünce ayrıca üzülüyorum. adam divan kurulu'nda her şeyi tek tek anlattı, bir tana allah'ın kulu kendisine cevap veremedi. bugüne kadar ünal aysal ile ilgili kim konuştuysa dikkat edin hep arkasından konuştu, hep medyayı kullandı. e fenerli medya da boş durur mu, eline fırsat geldiği gibi ateşin altına odunu verdi. verdikçe bilgisiz galatasaraylılar da fişeklendi ve artık ortada hatırı sayılır derecede ünal aysal düşmanı galatasaraylı var.

    ama gelin görün ki ünal aysal'ın kimse yüzüne bir şey söyleyemiyor, delikanlıysa çıkar divan kurulu'nda söylerdi. o medya delikanlılarının hepsi pustu o divan toplantısında. yandaşları medyacılar da 1 tane bile haber yapmadı ertesi gün köşelerinde ya da gazetelerinde. dolayısıyla galatasaray'ı yüzeyden takip eden kıytırık galatasaraylılar da ünal aysal'ı kulübün şu anki ekonomisinden sorumlu tutup tutup durdu. buradaki bazı arkadaşlar da sokaktaki cahil fenerli veya beşiktaşlı insanlar gibi kendisi hakkında atıp tutuyor. sonra kendisine 'ben taraftarım' diyebiliyor. arkadaşım, sen git önce duygun yarsuvat başkan olduktan sonra aralık ayında yapılan divan toplantısının videolarını ve ünal aysal'ın kendisi hakkında söylenen palavraları nasıl tek tek çürüttüğünü ve bunlara kimsenin nasıl gıkının çıkamadığını seyret. ondan sonra da gel yapabiliyorsan burada yorum yap.

    gelelim basketbol takımlarının halinden sorumlu tutulmasına. yine balık hafızalı arkadaşlara anlatalım. ünal aysal galatasaray başkanlığını kendisine 2 konuda izin verilmediği için bıraktı. bunların ilki riva'nın gayrimenkul ortaklığı ile değerlendirilmesi. ikincisi ise basketbol şubesinin, tıpkı futbol şubesi gibi tek bir şirket altında birleştirilmesi ve dernek statüsü altında işlem görmekten kurtulması. yani futbol gibi kendi kendini çevirecek hale gelmesi için şirket olması. ama bu ikisiyle ilgili de kendisine icazet çıkmadı. daha doğrusu çıkacaktı da kem-küm edilince başkanın tepesi attı ve 'ne haliniz varsa görün' deyip çekip gitti. zira bir insanın da bir yere kadar dayanma gücü olur. ünal başkan da sevgili dinazorların hala at gözlüğüyle 2015 dünyasında yaşamasına sinirlendi ve 'ulan bu yaştan sonra ben kimin için, ne için uğraşıyorum' diyerek bıraktı başkanlığı. yani ey cühela kesim, adam basketbol şubesinin ne halde olduğunu gayet iyi biliyordu ve soruna temelli bir çözüm getirmek için bu yolu bulmuştu. ama az ama çok, taraftarın ve sponsorların gösterdiği ilgiye göre bir takım olacaktı basketbol takımı. ama az ama çok kendi yağında kavrulacaktı, lakin bugün düştüğü 'yöneticilerin cebine bakma' durumuna da asla düşmeyecekti.

    o yüzden lütfen kendisi hakkında atılıp tutulurken biraz bunları bilsin de konuşsun insanlar. transferde veya seçtiği yöneticilerde ki buna teknik direktörler de dahil, hata yapmış olabilir, sonuna kadar eleştirilebilir evet. bu konularda bazı hatalar yaptığını zaten kendi de açıkladı ama iyi yaptığı diğer şeyleri görmezden gelip 'galatasaray'ı batırdı da gitti' demek, sizi direkt olarak rahmetli aziz nesin'in türk insanı adına kullandığı 'bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan insanlar' kalıbına sokar. yaptıkları iyi ve kötü şeyleri bir terazide tartsak, sanırım iyi yaptığı şeyler çok ağır basar.

    kimse bu entry'i 'bir ünal aysal fan'ının yazdıkları' olarak anlamasın. ben galatasaraylıyım. galatasaray için iyi şeyler yapmışsa alkışlar, kötü yaptığı şeyleri de eleştiririm. mesela salih dursun'u ya da lucas ontivero'yu aldığında en ağır eleştirileri ben yaptım, ama kulübün ismini 3 yılda tekrar avrupa'da duyulur hale getiren, uyuyan devi uyandıran, bu formanın hak ettiği iyi yabancı futbolcuları getiren, rakibinin sahasında kupa kaldıran, 2012-2013 ve 2013-2014 sezonlarında ard arda rekor sayıda kombine bileti sattıran, basketbolda ve diğer branşlarda yıllardır kazanılamayan lig ve avrupa şampiyonluklarını kazandıran adamı da alkışlarım. gerçek galatasaraylıların tümünün de alkışlamasını beklerim.
  • 6573
    bir yıl önce %75 oranında dolar cinsindeydi borçlarımız, bunun %50sini türk lirasına çevirdi ve dolar cinsinde kalan borcumuzu %25e getirdi. eğer bunu yapmasaydı 65 milyon türk lirası zararda olacaktık bugün. kendisi güvenmemesi gereken yöneticilere güvendi, transferlerde son yılda fiyasko yaşadık. onun dışında severim kendisini, bir duruşu ve vizyonu vardı. güçlü bir yönetimle dönmesini isterim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın