resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 3876
    ilk ağızdan laf almış gibi fatih hoca hakkında konuşan ve kendisini kuşbaşı doğrayacak olan rok' u acilen yalanlaması gereken başkan.

    bari bunu yap. o kadar kurumsalsan eğer, kulübünü krizden krize itecek açıklamaları rasim ozan' a söylemezsin heralde. her şeyi jet hızıyla yalanlarken bunu atlıyorsan bu adam doğru mu söylüyor?

    kurumsal başkan. *
  • 3877
    kendisinin yaptığı en büyük yanlış sanırım futboldan anlamadığını belli etmesidir. istanbul'a gidip çakal bir taksiciyi bulup "abi ben buraları bilmiyorum da şuraya gidicem götürürmüsün" dersen sana istanbul turu attırır sonra taksimetreyi gösterip kazığı sokar.

    ben futboldan anlamıyorum ama başarılı olmak istiyorum. bülent tulun bu işleri biliyor gibi deyip klavuzun olarak seçersen adamı, bi süre güzel istanbul manzarası izlersin, üzerine faturası çıkınca donunu bırakıp gidersin.
  • 3881
    camianın geleceğini belirleyecek ciddi olaylarda bülent tulun u dinlediğini düşünmediğim başkan. çünkü istifa ettirdiğiniz kişi galatasaray divan kurulu üyesi, böyle bir olayda büyük abiler konuşur. bülent tulun ile ilgili zamanında yazdıklarımı herkes görebilir, birçok kişi gibi ben de hazzetmem kendisinden onu savunmak için demiyorum, sadece bülent tulun un boyunu fazlasıyla aşan konular.
  • 3882
    "futboldan anlamam ama futbolu anlayandan anlarım"

    galatasaray tarihinin en başarılı teknik direktörü fatih terim'i kovdu.

    "beni medyada çok göremeyeceksiniz"

    katılmadığı program, röportaj vermediği gazete kalmadı.

    "kurumsal bir kulüp olacağız."

    kendisine muhalefet eden herkesi yönetim kurulundan çıkardı, yerlerine piyonlarını getirdi.

    "şeffaf olacağız"

    gstv'de fatih terim hakkında iftira attırdı ve ardından yine gstv'de fatih terim'in konuşulmasını yasakladı.

    "6 nisan 2013 ünal aysal'ın deklarasyonu. bize organizasyon yapılıyor."

    organizasyon yapanlarla yemek yedi, hocasını peşkeş çekti, sonra 'neden gittin, dön şimdi' dedi.
  • 3884
    ateşle oynayan sevgili başkanımız...

    kabul edelim başkan geldiğinden beri çok doğru işler yapmıştı. floryanın anahtarlarını fatih terim'e teslim etmesi, yine hocanın güçlü bir teknik kadro kurmasına yardım etmesi, a.albayrak dışındaki yöneticileri takımdan ve teknik heyetten uzak tutması, muslera - eboue - melo - selçuk - hamit - sneijder - burak - drogba gibi kaliteli futbolcuları transfer ederek teknik kadroya teslim etmesi gibi. son iki yılda kazanılan başarılarda fatih terim kadar hocanın güzel bir ortamda çalışmasını sağlayan başkanında katkısı vardır. ancak sezonun 6. haftası hemde bir derbi zaferinden sonra fatih terim'i yollamakta neyin nesi? böyle bir risk nasıl alınabilir aklım, mantığım almıyor.

    fatih terim takım ve taraftarlar için sadece bir teknik direktör değil lider anlamına geliyordu. dosta güven, düşmana korku veren bir liderdi. boşluğunu doldurmak hiçte kolay olmayacak.
  • 3887
    kendisine ve galatasaray'a vefasızlık üzerinden eleştiri getirenlerin; fatih terim'in yıldırım demirören ve ünal aysal karşısındaki duruş davranış ve sözlerini vefasızlık ve çelişki olarak görmemeleri, gerçekten körlüktür. fatih terim sevgisi güzel birşey olsa da, bu büyük ikilemi ıskalamamak lazım.

    fatih hoca, milli takım sürecinde yıldırım demirören ve federasyona gösterdiği kolaylığın %1'ini bile galatasaray yönetimine göstermemiştir. çağrıları ve soruları cevapsız bırakmış, bir türlü uzlaşmaya yanaşmamıştır. galatasaray'a ve galatasaray yönetimine karşı sorumluysan, sorumluluklarının gereğini yerine getirmelisin, adın ne olursa olsun..

    unal aysal'a sallayanları anlayabiliyorum. büyük bir hayalkırıklığı içerisindeler. ama oturup sakin kafayla tekrar düşunmeleri gerekiyor. kamuda, özel sektörde, üretimlerde, işletmelerde eğitimde, guvenlikte vs vs.. kısaca iş ve çalısma hayatinda hangi pozisyon imtiyazlıdır? astın, üstünün çağrılarını dikkate almaması, uzlaşmaya yanaşmaması, kendisini yönetimler üstü görmesi ne gibi sonuclar doğurur?
  • 3888
    milli takım olayında fatih terim'den daha fazla suçludur. fatih terim milli takım ile anlaşmadan önce galatasaray yönetimi ile oturup konuşmuş daha sonrasında da milli takım ile anlaşmıştır. o zaman yapılan haberlerin bir çoğu fatih terim'in milli takımı kabul etmemesinin galatasaray'ı zor durumda bırakacağı yönündeydi. federasyon manevrası her türlü galatasaray'ın üzerine gelecek şekildeydi. bunu fatih terim milli mesele noktasına getirdi. para istemiyorum dedi. federasyonun hamlesini karşı hamle ile bertaraf etmiş oldu. lakin hesap edememiş olduğu bir şey var idi fatih terim'in o da bizzat galatasaray başkanının bu oyunun içinde olması. şimdi yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse tüpçü. galatasaray diye sineye çekti, milli mesele diye sineye çekecek. bunu bilen ünal aysal ile tüpçü de bunu çok iyi kullandılar.
  • 3891
    kendisinin yaptığı hata şudur:
    sözleşmesi devam eden hocayı kovmak.

    yeni sözleşme imzalanmamış olabilir, hoca milli takımla devam etmek istiyor olabilir. eyvallah!
    ama hoca aynı zamanda sezon sonuna kadar takımın başında kalmayı da istiyordu. bir kulübün efsanesine bu şekilde davranılmaz, davranılmamalı.
    bu kulübün asıl sahibi taraftar ise, taraftarın sözüne kulak vermeli.

    kurumsallaşma filan tırı vırı.
    ben de severim başkanı ama yanlış yolu seçti;
    fatih terim ile başarılı bir 3 sezon geçirerek efsane olacakken, takımı 2 sene boyunca başarıdan başarıya koşturan fatih terim'i kovan başkan olarak efsane olmuştur.
  • 3893
    ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz.

    sen eğer terim ile sorunlar olmadığını söylüyorsan fatih terim'e o maç sonu konuşmalarını kimler hazırlattı ?

    madem 2 senelik mukavele önermiş hocaya, ki hoca mayıs ayına kadar kimseyle sözleşme yenilemem derken neden kovulma bahanesi sözleşme kabul etmemesi oluyor ?

    hocaya ulaşamadıysa eğer allaha şükür araba icat edilmiş, adamın yeri yurdu belli gidip hesabını neden soramıyor ?

    antrenman sırasında hiçbir tebligat gönderilmeden hoca gönderen kişinin nasıl sorunları olmaz ?

    kurumsallık mevcut yönetim göze alındığında sadece fenerbahçelileşmektir. ünal aysal, aziz yıldırım gibi kulüpte at koşturmak istiyor olacak ki tek sesli bir yönetim oluşturmuş ve içini sadece kendi sesiyle doldurmuştur.

    alıştık artık ülke olarak bu tür gelişmelere, çok güzel yönetiilyoruz şu an. ülke olarak başımızda nasıl bir despot varsa kulüp olarakta aynı despot ha doğdu ha doğacak.

    aslolan galatasaraydır diyoruz ya. galatasaray aynı zamanda fatih terimdir ancak ünal aysal galatasaray tarihine geçecekken yıllar sonra sadece galatasarayın bilmem kaçıncı başkanı olarak kalacaktır. hiçbir zaman bir ali uras, bir ali sami yen, bir faruk süren olamayacaktır.
  • 3894
    olağan üstü seçimlerden önce ali dürüste başkan ol seni destekleyeyim demiştir. ama bu teklifi de samimi bir teklif değildi. ali dürüstün bu teklifi kabul etmeyeceğini bildiği için dostlar alış verişte görsün için yapılmış bir teklifti. ki seçim kararı bazı yöneticilerimiz yoruldu bahanesiyle alınmıştı ama ali dürüst böyle bir şeyin olmadığını da açık açık belirtmişti.

    http://www.sporxtv.com/...muyorumSXTVQ46090SXQ

    zeki olabilir ama karşısındakileri de aptal yerine koymayın. fatih terimin iki yıllık anlaşma imzalamayacağını 5 yaşındaki çocuk biliyordu, ünal aysal da terimi köşeye sıkıştırmak için kullandı bunu. gazetelerde çıkan o kadar haberin tek kaynağı aziz ve tüpçümüydü yoksa bu kadar dedikodu galatasarayın içinden gelmiş olmasın? ortamı karışık gibi gösterip, olmayan şeyleri varmış gibi gösterip problemin tek çözümünün terimle sözleşme imzalamak olduğuna inandırdı bizi. aslında tek çözüm terimin rahat bırakılmasıydı ama o hem basın hem taraftar aracılığıyla baskıyı arttırdı ve sanki sorun varmış gibi bir hava oluşturdu. aynısını hala daha yapıyor. terim de oynanan oyunun farkında olduğu için demedi mi "birileri istedi diye imza atmam" diye.

    bakalım riza maçında ultraslanı ne kadar yemlemiş, aksi halde protestoların önüne hayatta geçemez.
  • 3895
    fatih terim'in çalışma koşulların iyileştirmeden ve artık patlama noktasına geldikten sonra hocam gel 2 yıllık sözleşmen hazır imza at bile demiyorsun. 3. kişilere gösteriyorsun biz sözleşmeyi hazırladık diye. taraftara oynamak niye? bakın beyler bayanlar ben sözleşmeyi hazırladım ama o imza atmadı demek niye?

    eğer fatih terim'le sözleşme uzatmak isteseydi bunu sessiz sedasız yapar ve imzalar atıldıktan sonra kamuoyuna duyurulurdu.

    biz kendisini businessman olarak biliyorduk ama showman oldu başımıza.
  • 3897
    standart başkanlardan olmadığını ilk senesinde gösteren, ne yazık ki futboldan anlamaması nedeniyle bülent tulun ve tayfası tarafından resmen çocuk gibi oynanan adam.

    burada kendisini savunacağım diye fatih terim’i itin götüne sokan sözüm ona galatasaray taraftarlarını görünce deliriyorum. benim gözümde yegane suçlu olan kişidir tüm bu yaşananlarda.

    dur la hemen heyecanlanma, bak aşağıda özetlemeye çalıştım.

    yorum: bir defa terim'i gondermek isteyen adam terim'in onune 2 senelik ek mukavele neden koysun?

    karşı yorum: taraftar korkusu ve çakallıktan ötürü. taraftarın tepkisini direkt üzerine çekmek istemedi, bu nedenle 2 senelik kontrat sürdü terim’in önüne. e adama sormazlar mı daha ilk seneden neden 3 senelik anlaşma koymadın?? ek protokol, husus koyarsın 3 senelik sözleşme başarıya göre yeniden değerlendirilebilir diye. başarısız olunca ceketini alıp giden bir terim, galatasaray’a zorluk mu çıkarır hiç?? gerçi ben aysal’ı da suçlamıyorum. o koca nüfuzuna karşı kendisi bir kukla misali kullanılıyor.

    yorum: terim'in gidis sureci milli takim ile flortunun sonucu baslamistir..

    karşı yorum: e yuh! zaten 1. dünya savaşını da avusturya-macaristan kralını bıçaklayan orospu evladı başlattı!!!! mal mısın diye sorarlar adama. cevap beklemezler ama zira cevap zaten bellidir eğer sen böyle düşünüyorsan. gidiş süreci terim’in 3. döneminin başında başladı. herkesin isteyerek ve severek kalacağı çalışma ortamı olmasını isteyen başkan, bu görüşle arda’nın gitmesine izin verirken, gariptir ki terim’in sevmediği adamları burnunun dibine koymuştur. bu ne perhiz bu ne lahana turşusu amk?? sen fatih terim’le çalışmak ve fatih hoca’nın tüm mesaisini galatasaray’a vermesini istersen samimi olarak, tff başkanı tüpçü’yü “refüze”(ağdalı türkçe ;) ) edersin daha ilk görüşmede. ve medyaya da haber salarsın kesinlikle izin vermiyoruz diye. ama o cinlik, o derin gs yok mu??

    yorum: bu süreçte tüpçü’den sonra en önemli suçlu grande’dir.

    karşı yorum: galatasaray sözlükte yazar olmak burada yazmaktan gerçekten mutluyum, bunu tehlikeye atmak istemiyorum o yüzden burada kesiyorum, anladın sen ;) yine de bir üst paragrafı oku, oku, oku , oku, oku!! lan olm tüpçü kim? çapı ne? iq’su kaç diye sormayacam, iqsu var mı diye sorulacak adam. şu linke tıkla galatasaray’ı seversen. http://heraldturk.com/...1mDemir%C3%B6ren.jpg ya bu adamın herhangi bir şey düşünebilmesi mucize. emir eri bu adam, kukla, yap dersin yapar, iki komutlu ilk bilgisayar örneği gibi düşün. “yap-yapma”
  • 3898
    fatih terim operasyonunu başarıyla yerine getirildi. onun açıkça yapılmış bir milli görev teklifini milli duygularla ya da yarattığı imaja ters düşmemek için ya da egosu izin vermediği için reddemeyeceğini bilenler, medyadaki güçlerini de kullanarak fatih terimi galatasaraydan kopardılar. yok ünal aysal demirörene ben zaten istemiyorum fatihi, ocakta da şöyle yaparım böyle ederim demiş, yok sneijder terimi şikayet etmiş vesaire bir sürü masallar yazılıp çizildi. düne kadar terimi asıp kesen medya bugün terimden çok terimci oluverdi. halbuki bu süreçte hataların hepsini hoca yaptı. yönetim ise en doğru kararı verdi. galatasarayı çalıştırırken, gitti şikecilerin bozacısı, karanlıkta kafamıza kupa fırlatan tüpçüyle masaya oturdu, yetmedi el sıkıştı. yönetim hemen hamlesini yaptı, önüne 2 yıllık sözleşme koydu. hoca birilerinin içi rahat edecek diye imza atmam dedi. o birileri sadece yönetim değildi ki. asıl içi rahat edecek olan taraftardı. asıl rahat edecek olan camiaydı. çünkü medya masalları bitecek galatasaray camiası önünü görecekti. ama malesef o meşhur ego fatih terimi yönetmeye başladı yine. altı yemiş bir takımın hocasına sözleşmeyi imzalaması için, ikna etmek için bizzat başkan aradı, o telefonlara çıkmadı ve böylece galatasaray operasyonunun ilk ayağı tamamlanmış oldu.

    şimdi sırada ikinci ayak var. onu gerçekleştirmek ise birinciden daha kolay olacak gördüğüm kadarıyla. çünkü o operasyon için biz, beyni alınmış taraftar güruhu yeterliyiz. kenetleneceğimize, bölünüyoruz. kimse merak etmiyor mesela neden sneijderle ilgili haberlerde patlama var? yok eboue sneijdere bağırmış, snijder terimi şikayet etmiş? neden her maçtan sonra sadece galatasarayın kötülüğünü istediğini bildiğimiz adamlar sneijderin bu onbirde işi yok diyor? neden selçuk valizini toplamış? neden drogba isyan etti haberleri var? çünkü bu transferlerin hepsi vizyon transferi ve gerçekleştiren adam da ünal aysal. asıl hedefte o var, sneijder gibi 11'i bile haketmeyen bir futbolcu için fatih terimi kovdu diyecekler. terimi kovdu yıldızlar yuvadan uçuyor diyecekler. biz beyni alınmış güruh zaten dünden hazırız yönetim istifa diye bağırmaya, başladık da zaten. böylece operasyonun ikinci ayağını da başarıyla uygulayacaklar ve ünal aysal da gidecek.

    sadece not düşmek için şunu da ekleyeyim. fatih terime milli takım teklifini götürme fikrinin aziz yıldırımdan çıktığı lafları dönmüştü bir ara.
  • 3899
    kurumsallık denen olgu aslında kapitalist düzene dayanıyor. kapitalist düzen de newtoncu dünya düzenine. buna göre duygulardan arındırılmış, sırf kar etmek üstüne kurulmuş vahşi bir hayat. kar edemeyen ceo gönderilir, başarılı olamayan adam gönderilir. a b kişileri, olayları farksız. tek bir amaç var kar etmek. kapitalist çünkü. emperyalizmin ortaya çıkışı, sömürünün ortaya çıkışı bunlarla alakalı.

    bu vahşi düzenden artık bunu ortaya çıkaran ülkeler bile yavaş yavaş vazgeçiyor. dünya artık daha feminist bir düşünce tarzına yol alıyor. feminizm kadın hakları yeaa değil. bunu pek çok kimse henüz bilmiyor. feminizm anaç bir düşünce tarzı en kaba tabirle. duyguları öne çıkaran, insan ilişkilerine önem veren insancıl bir yaklaşım. yanlış aksettirliyor o ayrı.

    bizim gibi doğu kültürlerini en iyi yansıtan fikir belkide. biz batıdaki gibi sabah kahve sırasına giren insanlar değiliz usta. biz sabah çay söyleriz, dükkana işyerine gelir. gel al derse çaycı bize de mi amk deriz. akdenizliyiz kardeşim biz. duygularımız var bizim. bu da utanılacak bir şey değil. ünal aysal değil feriştahı gelse değiştiremez bunu.

    fatih terim demek ruh demek, ünay aysal makine düzeni. makine mi olacağız? yoksa endüstriyel futbola karşı metin oktay mı diyeceğiz? ben ruhsuz takım istemiyorum arkadaş. lucescu dar kadroyla şampiyon olurken, gerets'in 16 dakikasında, 2008 yılında 6'da6 yaparken, 2011 yılında biz herkesi sikerken ruhumuzla savaşıyorduk. aslan nihat, baba gündüz, metin oktay, coşkun özarı, bülent korkmaz, hakan şükür, hasan şaş, elmander, melo isimleri farklı sadece ruh aynı. ve ben bu ruhu istiyorum sürekli kar eden şirket değil. şirket olacaksa öncelik olmasın. ruhu tamamlasın sadece.

    üzgünüm ama ünal aysal'ın biçtiği çuval bu mızrağa uymaz. fatih terim'den en çok faydalanan kendisiydi. yaptığı o kadar hata görmezden gelindi başarılardan dolayı. şimdi başarısızlık aşikar. çok uzun süre kalacağını sanmıyorum. bu kadar ah aldı. kendisi ve akıl hocası. elbet çıkar bi yerden.
  • 3900
    tff'nin yaptıgı teklife hayır diyemeyerek bu süreçte en az fatih terim kadar suçlu olan başkanımız...sonuçta tff bizim sözleşmeli bir çalışanımıza, bizim onayımızla teklifte bulunmuştur. fatih hoca 2 takım çalıştırma gibi bir saçmalıga evet diyerek nekadar yanlış yaptıysa, izin veren başkanda o oranda suçludur. ayrıca "biz 2 yıllık sözleşme önerdik ama hoca kabul etmedi." savunmasıda çok saglıklı değil. sonuçta başkan seçimden sonra hocanın sözleşmesini 2 yıl daha uzatabilirdi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın