aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • 1954
    bir bakıyorum eskişehirspor taraftarına adamlar "seninle doğmuşum, sensiz ölemem, dünyayı verseler, yine vazgeçmem" tezahürati ile takımı coşturabilirken ne yazık ki ultraslan takımı ateşleyecek bir tezahürata sahip değil. tempo olarak çok düşük. selçuk inan bana merhaba dese dilim tutulacak seviyede olan galatasaray aşkımla gaza gelemiyorsam, elin bilmem neresinden gelen futbolcu nasıl gaza gelsin. şu takımı ateşleyecek bestelere sahip olsalar yaptıkları bütün olumsuz hareketlerini görmemezlikten geleceğim ama yok arkadaş. kimse çıkıp deplasmana gidiyor bu taraftar demesin. eskişehir'deki maça ultraslan gitmeyeceğiz dese, içanadolu bölgesinde galatasaray'a gönül vermiş insanlar o deplasman tribününü doldurup tribünün kralını yapar yine. ultraslan'ın yapması gereken en önemli görevi olan takımı ateşlemeyi bile beceremiyorsa bıraksınlar sağa sola sosyal mesaj vermeyi.
  • 1955
    gecen sene galatasarayin bir teknik direktorune yapilmis en muhtesem koreografiyi yapmis hatta belki de dunyada bir taraftar grubunun bir teknik direktore yaptigi en muhtesem koreografiyi sergileyen tarftar grubu.

    neymis bil! demis, afedersin ama teknik direktorunu bu derece onore etmek isteyen bir taraftar grubu neden emir kipiyle konussun?

    tamam sevmiyorsan kotuleme kampanyasi yap ama

    bu kadar ezbere ilkokul yorumlari yazik, duygusal olarak sevmeyebilirsin ama gecip birde mantiksal cikarimlar yapmaya calismak komik.
  • 1958
    ultraslan galatasaray taraftarını, kulübünü ve felsefeni yansıtıyor mu?
    doğru hedefler peşinde mi koşuyor?

    bunu artık ciddi ciddi masaya yatırmanın zamanı geldi diye düşünüyorum.
    ama öncelikle: galatasaray taraftarı deyince akla kim gelir, nasıl bir görüntü oluşur?

    zengin, liseli, kolejliler midir galatasaray taraftarı? yoksa eski açık'ın köfte-ekmekçi öğrencileri mi?
    maça 5 dakika önce girenler midir, önceki gece girip 90 dakika tezahürat yapanlar mı?
    koreograficiler midir galatasaray'a en çok emek sarfedenler?
    "1905 birdhunter" yazan 2000 yılının marshall'lı formasıyla gelen midir, yoksa "9 elmander" 2012 parçalı formasıyla gelen mi?
    en pahalı kombineyi alıp maddi destek veren mi, en tırt koltuğu alıp her maça gelen mi?
    karaborsacı beleş biletçiler midir, çekirdekçi kombineciler mi?
    florya'ya gidip takımı deplasmanlara uğurlayanlar, havaalanında transfer karşılayanlar mıdır?
    sanal ortamlarda galatasaray'ın hakkını savunanlar mıdır, laf atanları spamleyenler midir?
    hagi'yi delicesine savunanlar mı, "iyi futbolcu diye teknik direktör olacak değil ya"cılar mı?
    rijkaard'cı, total futbol'cu, skibbe'ciler midir galatasaray'ın vizyonunu kavramış olanlar? "türkiye'de bu işler sökmez, al futbolunu başına çal" diyenler mi?
    arda turan'ı yerin dibine sokanlar mıdır, metin oktay'la kıyaslayanlar mıdır galatasaray değerlerine sahip çıkanlar?
    hıncal uluç-vari "doğrucu"luğun bokunu çıkaranlar mıdır? yoksa galatasaray'ı eleştiren her şeyi düşman ilan edenler mi?
    belki de güzel bir selçuk inan videosu yapup youtube'a koymak hepsinden önemlidir...
    transfer nöbetiyle resmi siteyi f5 manyağı yapanlar, transfer başlığına metin oktay resmi koyanlardan daha mı az galatasaraylıdır acaba?
    avusturya kampına gidip terim'le fotoğraf çektirenler, maçtan sonra trafiğe kalmamak için 5 dakika erken çıkanlardan daha mı emektardır?
    galatasaray'ı kendi kafasında kötü gördüğü yöneticilerden korumaya çalışırken ipin ucunu kaçıran ultraslan mıdır gerçek galatasaraylılar, yoksa taraftar baskısını önemsemeyen yöneticiler midir?

    ***

    bunların hepsi galatasaray taraftarı, hepsi her yerde. hangisinin katkısı az, hangisinin katkısı fazla, bunu değerlendirmek kimsenin haddine değil.
    ama ortak noktalarımız olması gerek. yeri geldiğinde bu grupların hepsinin tek vücut olması gerek, galatasaray bu işte! dedirtmesi gerek.
    o refleksin galatasaray'ın içinden gelmesi gerek.

    bunu sağlaması gereken, buna uğraşması gereken oluşumlar malesef başka vizyonları kovalıyorlar.
    benim için, tanım olarak, bunu hedef koyması gereken kurum ultraslan. "bağımsız taraftar oluşumu".
    ultraslan, daha iyi koreografiler yapmak istiyor.
    yeni besteler, daha büyük bir organizasyon, taraftar yemekleri yapmak istiyor.
    tribünü yönetmek, galatasaray taraftarının kendisini takip etmesini istiyor.

    bunlar doğru hedefler değil. belki yarar sağlıyorlar ama galatasaray kulübünün vizyonu nasıl şampiyonluk değil, türk olmayan rakipleri devirmekse, ultraslan'ın vizyonu da diğer taraftar gruplarından daha geniş olmalı.
    iyi beste, desibel rekoru, daha büyük koreografi düzleminden çıkması gerekiyor.

    benim hayalimdeki ultraslan demeli ki,
    "tüm galatasaraylıları önce kucaklayıp, sonra galatasaraylılığın ne olduğuna birlikte karar vermemiz gerek.
    misal, bir galatasaraylının centilmen olması gerek. bir galatasaraylının kazandığında mütevazı biçimde kutlayıp, kaybettiğinde rakibin elini sıkması gerek.
    ucuz biletçi, pahalı biletçi, kombineci, sahaya bir şey atmaması, hakeme veya rakibe küfretmemesi gerek.
    hiçbir taraftarın galatasaray formasını giyen bir oyuncuyu yuhalamaması gerek.
    galatasaray'ın sembollerini politikleştirmemesi, ucuz tartışma malzemesi yapmaması gerek.
    ucuz bir taraftar manifestosunu retweetlemek, sağa sola copy-paste yapmaktan bahsetmiyorum. bir kollektif yapı içine girmemiz gerek.
    bizim de tüm enerjimizi, kaynaklarımızı bunları sağlamak için kullanmamız gerek..."

    bu bizim bilmediğimiz, yeni başlamamız gereken bir proje değil. bu zaten galatasaray'ın kökeni, anlamıdır. gündüz kılıç'ın dediği gibi:
    "galatasaray bir his takımıdır.
    renklerine aşık birbirlerine seven futbolcuların takımıdır.
    galatasaray feragat ve fedakârlıklarla çalışacak futbolcuların takımıdır.
    galatasaray şımarıkları, kendini beğenmişleri, yalnız kendini düşünenleri sevmez.
    kısacası galatasaray, bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır."

    ama sadece galatasaray sözlükteki entrylerle, metin oktay retweetleriyle, "lütfen yabancı madde atmayalım" anonslarıyla, nevizade geceleriyle olmaz bu iş.
    ultraslan gibi bir tanım gerekli.
    ancak o tanım adnan polat yardakçılarını, beleş bileti karaborsada satanları, galatasaray yöneticisine ayar vermeye çalışanları, kendini galatasaray taraftarının milletvekili ilan edenleri, "10 cimbomlu 10000 fenerliyi yokeder"cileri veya "anti kuş timi"cileri, takımının kaptanını yuhalayanları, efsanelerine küfür edenleri içermiyor, içermemeli.

    ***

    ben ultraslan'ın özellikle son 3-4 senedir duruşundan inanılmaz rahatsız olan kesimdenim. ve insanların gitgide daha fazla rahatsız olduklarını görebiliyorum.
    bu yazı da benim için son bir ricadır kendilerine.
    lütfen biraz silkinsinler. galatasaray vizyonu, hikayesi ve insanları standard bir taraftar grubundan çok daha fazlasına layık.

    artık ipleri ellerine galatasaraylılığı kitlelere daha iyi anlatabilmek için alsınlar, koregrafiler için değil.
  • 1959
    26 şubat galatasaray beşiktaş derbisinde maç öncesi abdürrahim albayrağa tezahürat edilmesini engelledikleri ve çuval dolusu küfürler ettikleri için o günden beri negatifim bu oluşuma. dünkü 4 ağustos 2012 galatasaray lazio maçında yine hortladı içimdeki duygular. 55 60 bin kişi stadı doldurmuş, yıllarca takımını izleyememiş izmirli aydınlı manisalı civar şehirliler heyecanla tezahürat etmek istiyor, bütün stad ayağa diyor, hooop ordan açık tribünde sucu lakaplı bir abimiz çıkıp onlara katılmayın hadi hep birlikte şık şık şık şık şık şıkşıkşık cimbom dedirtiyor. "açık,açık" diye bağırıyor yırtınıyor kapalı tribün ama abilerimiz ses vermiyor. açık tribündeki galatasaray taraftarı tezahürat etmek için ayağa kalkıyor, zorla susturuyorlar. bir de çok büyük olaymış gibi 2 yüksek sesle söylenmiş tezahürattan sonra "heyya heyya" diye başlayan şeyi söylüyorlar. 2 3 tane elaman milleti zorla bağırttırmaya çalışırken yanında 2 çocuğuyla "yeter artık susun da biz kendimizi yönetelim ne bu ya" diye çıkışmasıyla arbede yaşandı. sonra o 2 3 mahlukat abilerini çağırdı mevzu ayaklarına. sonra halk tabi sert durdu herkes laf edince arkalarını dönüp gittiler. tamam ali sami yen de bağırttırın milleti ama anadoluya el atmayın bari. bu hevesli insanların hevesleri kursaklarında kalıyor, eminim ki en az sizin kadar ses çıkartırlar kendi kendilerine.
  • 1961
    yine yeni yeniden bir kez daha kombineden, biletden voliyi vurmuşlardır. pegasusda kendilerine ayrılan kombineleri kredi kartı ile herkesden parasını çekip başkalarına satmış, parasını isteyenlere her ay gel taksit taksit veririz demişlerdir. bildiğin eşkiyadır bu adamlar. hangi delikanlı her ay gidip de bu adamlardan paralarını alabilecek şaşarım. bunlarla aynı tribünleri paylaşmak bile zulumdur bizlere.

    şimdi birileri bu kombine paraları ile kendilerine sucu dükkanı açarlar, kimileri tekerlekli sandalye ile insanlara galatasaraylılık dersi vermeye kalkar. lanet olsun hepinize.

    forumdan :

    ....
    bendede aynı sıkıntı var..
    gelen mesajdan sonra arayıp cuma günü iftardan sonra yetişemeyeceğimi söyledim.onlarda bana cumartesi günü gel yine dağıtım yapacağız dediler bende akşam iftardan sonra gittim.bu seferde zamanında gelseydin paranı geri vercez gibisinden birşeyler söyledi..ben onlara güvenerek pgs üst kombinemi satmıştım salı günü gel diyolar bide... şimdi salı günüde vermezseler benim mağduriyetimi kim giderecek ? bu konuda kulübün suçu çok fazla kimse kusura bakmasın böyle adamların eline düşürüyorlar bizleri..paramızla rezil oluyoruz !!!
    ...
    arkadaşlar bir kişi 2 tane kombine için isim yazdırmış ama kartını teslim almaya gelince tek gelmiş ordada sordular diğer kişi nerede diye yok gelmedi ben onun yerine alıcam diyor adam daha kartını almaya bile gelmiyor maça gelirmi sizce? demek ki bu adam her maça gelmeyecek mantığıyla gidiliyor ve kartı verilmeyip iptal ediliyor.bence iyi oluyor pegasus’a her maç gelecek adam gelsin bağıran adam gelsin.ondan sonra bu tribün niye böle diye sölenip duruluyor.
    ....
    sana da gecmis olsun kardesim. o kombineler dagitildi.muhtemelen parasını ödediğin kart baskasına verilecek sana da gel aydan aya parani veririz denecek.
    ....
    bu burger king’te dağıtılan kombinelere ilgili görüşebilecegimiz yetkili kimdir ? bir kardesimizin parasini gs bonus ile odedigi kombinesine adeta el konmuş ve baskasına verilmiş. sen gel aydan aya parasını veririz gibi birsey denmiş. bu kombine hakkı olan kardesimize verilmezse basta sebahattin reis olmak üzere oguz altay’a konuyu arkadas taşıyacak. hatta gerekirse kulübe şikayet etmesini önerdim. umarım bir yanlış anlaşılma olmuştur ve kardesimize hakkı olan parasını ödediği kombinesi verilir.
    ....
    bende burger king’te dağıtılna kombinelerden almayı düşünenlerdeydim. bize temmuz ortası basılır sonrasında yer belirler gelir alırsınız dendi. fiorentina maçına 3 gün kaldı ama kombinem halen ortalarda yok. bunu düzenleyen herkesin bildiği gibi eski açık’tan ömer abi’ydi ama ondan da ses yok. bu iş bu kadar zor mu ? o kadar para verdik, sırf destek olmak için. ömer abi’yle direkt iletişime geçebilecek olanlar var mı ? bu işin tatsız bir hal almasını hiç birimiz istemeyiz ...
  • 1962
    daha önce maç biletlerinde aynı sorun oluyordu.deplasman için para verirsin, adını yazdırırsın.şehire girişte polis kontrolünde eline bileti verirler, sonra polis gidince elindeki bileti alırlar. hop kalırsın biletsiz. zar zor ittire ittire girersin.

    allah var geliştirmişler kendilerini.kombine satışına da başladılar.kredi kartı imkanı da sağlamışlar. arada üç beş kişinin parasında sorun olmuş ama olsun o o da. o kadar uğraşıyorlar, didiniyorlar "arma" için. helalı hoş olsun hepsine.

    (kredi kartıyla satış yaptığınız zaman para nasıl elinize aydan aya geçmiyorsa ; mağdur ettiğiniz kişilerin parasını da aydan aya değil, peşin vermek zorundasınız)

    ve son olarak : heyya heyya heyya heyya ultraslan ultraslan

    edit : bazı arkadaşlar mesaj atıyor : " buna nasıl destek olursun" diye. ne desem bilemedim.
  • 1965
    bir kişi, kendi gs bonusuyla kendi ismine aldığı kombineyi kayıp/çalıntı durumlarında kulübe başvurarak eskisini iptal ettirip yenisi çıkartabiliyor. eğer parasını verdiğin kendi kombinen başkasının eline geçtiyse bu duruma çözüm üretmek oldukça basit. sanırım bu kombine işinde benim anlamadığım başka bir mevzu var.

    eğer pegasusta başkasının adına basılan bir kombinenin, bir başkasına kredi kartıyla tekrardan satılması gibi bir durum varsa, kombine satışlarından mesul olan sportif a.ş'nin duruma müdahale edip satışları durdurması gerekir. aksi takdirde bu işlem dolandırıcılığa girer. hemde kulübün resmi şirketi üzerinden. bir an önce yetkililerin bu konuya açıklık getirmesi gerekmekte.
  • 1966
    benimde birkac hafta önce haberdar olduğum olaydır kombinede ki skandal. söyle ki kombine almak icin gecikince ortada kaldım. bir arkadas aracılığıyla güney alt ve pegasus kombinesi var satabiliriz haberi geldi. ancak konusunca isin rengi değişti. pişkin pişkin pegasus kombineleri yönetim tarafindan ultraslana teslim edildi denildi. satislari biz yapiyoruz dediler.
    bi saf biziz ya storedan alalım klup kazansın, biletix keşke olmasada klübe gitse bilet satışı gibi hayaller kuralım. ulan omuz omuza tribünde zıpladığımız adamlar atıyo bize en büyük kazığı. ne ilk ne son. sami yen de yokmuydu aynı dava yine vardı. nerde nezaman biticek bu rantçılık allah bilir.
    üç-beş kisiye para kazandirmaktansa elimden geldigince doğu üste yönelirim verdigim para klübe gider, yada en azından ben öyle düşünürüm..
  • 1968
    1 değil 2 değil. bu oluşum ile aynı takıma gönül verdiğimden dolayı utanıyorum. ulan insan aşkını para için satar mı be? ayıp. işleri güçleri rant olmuş o senden daha fazla deplasmana gidiyor ulaaaaaaaaan mantığıyla galatasaray üzerinden ceplerini dolduran insanlar var. biz sami yen'de maçı kaybettikten sonra başımız öne eğik evin yolunu tutarken bunlar kırmızı polarları giymiş 100-200-300-400 diye sayıp akşam nereye akıyoruz diyorlardı. o zamanlar sayıları azdı ve bu kadar açık seçik yapmıyorlardı. ulan sizle sami yen'de omuz omuza çektiğim omuzlarım, tanımadığım halde golden sonra çak yaptığım ellerim kırılsaydı da o zaman onları yapmasaydım. bu oluşumun içindeki herkes böyle değil tabi ama çıkar sağlayanlar ile aynı mutluluğu paylaşmaktan bile utanıyorum.
  • 1970
    yıllardan beri sürdürdükleri, yönetimin de birçok taraftarın da sırf aleyhte bağırmıyorlar ve kareografi hazırlıyorlar diye yüz çevirdikleri bir düzenleri vardır; mecidiyeköy'deyken de kör göze parmak sokarcasına teknosa-simit sarayı-otobüs durakları çevresinde karaborsa bilet satarlardı. ua polarlı ve ua atkılı "reyizlerden" az "bilet var bilet var bilet lazım mı abi maça bilet var" duymadık.

    2011-2012 sezonunda bedava pegasus biletlerini metro çıkışında genellikle reyizlerinden biri yoklama listesinden isim okuyup dağıtıyordu, yeni sezon için de kombine işine girmişler. 2013-2014 sezonunda da inşallah loca işine girecekler. allah belanızı versin, hayırlı işler.*
  • 1972
    koreografileri de bu rant işlerine bulaşanlar yapsa icim yanmayacak amk. o milletin agzinin suyu aka aka izledigi sovlarin hepsini kendi harcligindan parasini yatiran universiteli arkadaslar yapiyor. bu dolandiricilar da "soran olursa ultraslan yaptı dersiniz" diye dolasiyorlar.

    tanim: kuruldugundan beri karaborsa bilet satisi * yapiyorlardi ama bu kadar acik secik ve ileri boyutta degildi.
  • 1973
    22 ağustos 2010 galatasaray bursaspor maçı'na gitmiştim izmir'den yola çıkıp. çadır'ın etrafında juninhooo'yla otururken etraftaki karaborsacılar dikkatimizi çekmişti. stada girdiğimizde gördük ki bu karaborsacı abiler, reyizler davulun başında duran ultraslan tayfası. maç içinde bağırmayanlara küfürler savuran tipler. tabii ki son olanları tüm oluşuma yükleyecek kadar aptal değilim ama içinde karaborsacı adamların olduğu adamların şu son kombine olaylarını yapması beni hiç de şaşırtmamıştır.

    4 ağustos 2012 galatasaray lazio maçı'na gelen takım kafilesini karşılamak için havalimanına giden komşumuzun 17 yaşındaki enayi çocuğu ultraslan'dan birini görüyor, adını unuttuğum. bu kişi tt arena'da da görmüş ve sohbet de etmiş bizim velet. havalimanında bizim ergen maç için meşale var mı diye soruyor arkadaşıyla. bizimkilerden beşer lira alıp stadda alırsınız meşaleleri diyor ve meşale yalan oluyor. asdkad. salaklık bizimkilerde gerçi de neyse.

    keza kombineyi ultraslan üzerinden alan adamda da hata var, al kombineni kendin, muhattap olma kimseyle, daha güvenli. paralarını illa ki geri alacaklardır ama çektikleri strese yazık.
  • 1975
    kombine satmalarının sonunda böyle bir üçkağıtçılığın çıkacağı en başından belliydi. hayır aga herkes ultraslan'a kızıyor niye milleti dolandırıyorlar diye de bir kişi de çıkıp demiyorki bir taraftar grubu hangi hakla hangi yetkiyle kombine satabiliyor. grubtan kombine alan bir dakika durup düşünmüyorki ben niye bir taraftar grubundan kombine alıyorum klubten niye almıyorum. klup demiyorki bu adamlar niye satıyor hatta klup grubun kombine satmasını sağlıyor. bir kişi de aga bu nedir demiyor.

    ondan sonra yok biz kazıklandık yok bizim paralar gitti. kusura bakmayın da suç tamamen sizde. yaptığınız iş baştan aşağı riskli ve hatalı iken sonucunun normal olması bekleme bir zahmet. sonuçta bu adamlar aynı otobusle deplasmana giden grup arkadaşının! telefonunu çalan insanlar. karaborsayı yöneten insanlar. sen hala bunlara güveniyorsan; ya parayı çok kolay kazanıyorsun ya fazlasıyla safsın.

    peki hırsızın hiç mi suçu yok; onlar suçlu zaten senin suçun gidip suçlularla ticaret yapman. kapkaççıdan telefon alıp, telefon çalıntı çıkınca kapkaççıyı suçlamak senin yaptığın. adamlar talebi görmüşler kendi yöntemleriyle arzı yaratmışlar. sonuçta galata köprüsünü satın alacak kişiyi bulursan galata köprüsünü de satabilirsin. onların yaptığı da bu zaten.

    he burdan kombine alıp mağdur olanlar su mu içsin üstüne. tabiki hayır önce klup vasıtası ile sorunlarını çözmeye çalışsınlar bir iş çıkmazsa savcılığa başvursunlar. bir daha da resmi makamlar haricinde ticaret yapmasınlar mümkünse
App Store'dan indirin Google Play'den alın