kendileri haricinde hemen hemen tüm galatasaraylı'ların kendilerine karşı büyük antipati besledikleri oluşum.
bir dönem saygı duyulur halleri vardı, ama sanıyorum olayın kopuş aşaması büyük galatasaraylı sayın
alparslan dikmenin vefatı...
o öldükten sonra ultraslan adına övünülecek tek kavram yeni statta yaptıkları kusursuz koreografiler... bunun haricinde hemen hemen herkesin kafasında kavgacı, küfürbaz, menfaatçi, yönetimden taleplerde bulunup bunlar yerine getirildiğinde ses çıkarılması gereken hiçbir şeye ses çıkarmayan bir topluluk imajına sahip.
ne kadar acı verici? galatasaray gibi sıradışı bir camia, tıpkı günümüz türkiye'si gibi yönetimiyle, yöneticisiyle ve adı bilinen tek büyük taraftar oluşumuyla yozlaşmanın örneklerini veriyor.
türkiye'dir galatasaray derken bunu kastetmemiştik. biz türkiye'nin güzelliklerini temsil etmeliydik. ancak an itibarıyla türkiye'nin "maalesef" denecek tüm özellikleri galatasaray'a da sirayet etmiş halde...
bilinçli, yapılması gerekenleri bilen, dili olan ve mantıklı konuşan galatasaraylı'lar, belki bizler, biz ve bizim gibiler ise sadece azınlık konumunda... konuşsa da sesi duyulmayan...
(bkz:
sessiz çoğunluk)