35
ambulansta hastaneye götürülürken attığı son storyde "en çok da galatasaraydan ayrı kalınca üzülüyor insan" demiş olan kişi. izmir'de hatta civardaki envai çeşit salonda/stadda beraber bağırmışlığımız, biber gazı yemişliğimiz, falanımız filanımız vardı...
on küsur sene öncesi, şimdikinden çok daha umutsuz vaka olduğumuz zamanlar. bazen bir sabahın körü bir salon önünde, bazen bir gece yarısı ücra bir mola yerinde, bazen bir deplasman tribünü kapısı önünde. bölük pörçük, uzaktan uzağa merhabalaşma hariç diyaloğu olmayan anılar.
sonra yıllar geçti, biz eve döndük ama sosyal medya gelişti. bir şekilde takip eder olduk, avrupa deplasmanlarının sabahında loungelardan ya da iç saha/deplasman türkiye ligi maçlarının sabahında araç içinden attığı storylerle izini sürdük. ilk gördüğüm öğrendiğim yıllarda aliağa'dan izmir'e yetişiyordu. yıllar geçtikçe istanbul'a, ankara'ya, türkiye'nin her tarafına hatta avrupa'ya yetişmeyi bildi. maç dışında galatasaray bayrağının gölgesinde pek çok ihtiyaçlıya yaptığı yardımlardan bahsetmiyorum bile..
pırıl pırıl, aslan gibi, güzel bir insandı...
önce covid-19 dendi, sonra ateşi inmedi dendi, biraz ağır geçiriyor dendi, kök hücreydi, kan nakliydi derken bir türlü olmadı. kalbi iki kere durdu, tekrar çalıştırıldı ama yetmedi işte. bu entry dahil pek çok başsağlığı mesajını sildirdi ama olmadı...
ultraslan içindeki konumundan dolayı milyon tane başağlığı mesajı atılacaktır bilimum platformda. abiliğini, kardeşliğini yaşayan, aynı tribünde gırtlak patlatıp aynı mola yerinde aynı simidi paylaşan herkesin başı sağolsun...
tribün cennette bir fazla şimdi...
on küsur sene öncesi, şimdikinden çok daha umutsuz vaka olduğumuz zamanlar. bazen bir sabahın körü bir salon önünde, bazen bir gece yarısı ücra bir mola yerinde, bazen bir deplasman tribünü kapısı önünde. bölük pörçük, uzaktan uzağa merhabalaşma hariç diyaloğu olmayan anılar.
sonra yıllar geçti, biz eve döndük ama sosyal medya gelişti. bir şekilde takip eder olduk, avrupa deplasmanlarının sabahında loungelardan ya da iç saha/deplasman türkiye ligi maçlarının sabahında araç içinden attığı storylerle izini sürdük. ilk gördüğüm öğrendiğim yıllarda aliağa'dan izmir'e yetişiyordu. yıllar geçtikçe istanbul'a, ankara'ya, türkiye'nin her tarafına hatta avrupa'ya yetişmeyi bildi. maç dışında galatasaray bayrağının gölgesinde pek çok ihtiyaçlıya yaptığı yardımlardan bahsetmiyorum bile..
pırıl pırıl, aslan gibi, güzel bir insandı...
önce covid-19 dendi, sonra ateşi inmedi dendi, biraz ağır geçiriyor dendi, kök hücreydi, kan nakliydi derken bir türlü olmadı. kalbi iki kere durdu, tekrar çalıştırıldı ama yetmedi işte. bu entry dahil pek çok başsağlığı mesajını sildirdi ama olmadı...
ultraslan içindeki konumundan dolayı milyon tane başağlığı mesajı atılacaktır bilimum platformda. abiliğini, kardeşliğini yaşayan, aynı tribünde gırtlak patlatıp aynı mola yerinde aynı simidi paylaşan herkesin başı sağolsun...
tribün cennette bir fazla şimdi...