59
vefatının üzerinden bir sene geçmiş olan güzel adam. aliağa'daki kabrinin başında az ama öz bir katılımla yürekten bir anmayla yad edildi bugün.
30 ekim 2020 izmir depremi sonrası haftalarca sokakta ihtiyaçlılara yardım edebilmek için nöbet tutmuştu ultraslan izmir üyeleriyle birlikte. yardım için dağıtılan kolileri dükkanına götürüp rafa dizen kansızlara inat bu ülke insanına has yardımlaşmanın ağır bastığı enkaz sahalarında ellerinden gelen her şeyi yaptılar. rahmetli mustafa cengiz'in de dediği o uzun ve soğuk günlerden birinde kaptı covid-19'u. ilk başlarda pek kimsenin haberi yoktu. "en çok da galatasaraydan ayrı kalınca üzülüyor insan" yazıp paylaştığı ambulans içi story bile endişeye mahal yok endişeye hissiyatıyla karşılandı.
ama işte olmadı... aslan gibi pırıl pırıl adam dünyadan geçip gitti.
uzaktan "serseri takımı bunlar" diyenlere yürüyen bir tekzip gibiydi. hiç tanışmadan sadece baş selamıyla bir hukuğumuz ve onlarca anımız var iki yıllık bir periyodda... üç günlük bir turnuvanın ilk günü 2 saat yüz yüze bakıp bönürdükten sonra ertesi gün kapıda "bugün de dünkü gibi sus pus oturun çocuklar tamam mı" deyişi mi, biletix gecelerinde karaborsacı itlerle verdiğimiz mücadeleler mi, yıllar sonra sosyal medyada takipleştiğimizde tanımasa da sevgi ve saygıyla yaklaşması mı...
rahmetli alpaslan abi*nin doğum günü 21 aralık'tı. vefatından hemen sonraki ilk 21 aralık'ta beşiktaş derbisi vardı iç sahada. izmir'den kalkıp gitmiştik otobüslerce. falanlı filanlı bir sürü aslanla beraber mezarına gitmiştik rahmetlinin. o günlerde henüz inşaat olan şimdiki adıyla nef arena'ya bakan parseldeki henüz üzerinde kabir olmayan cenazenin başında saf durmuştuk...
kader, sadece 10 yıl geçti aradan ve bir 22 aralık akşamı kendisini anmak için bu entryi giriyorum...
ruhu şad olsun...
30 ekim 2020 izmir depremi sonrası haftalarca sokakta ihtiyaçlılara yardım edebilmek için nöbet tutmuştu ultraslan izmir üyeleriyle birlikte. yardım için dağıtılan kolileri dükkanına götürüp rafa dizen kansızlara inat bu ülke insanına has yardımlaşmanın ağır bastığı enkaz sahalarında ellerinden gelen her şeyi yaptılar. rahmetli mustafa cengiz'in de dediği o uzun ve soğuk günlerden birinde kaptı covid-19'u. ilk başlarda pek kimsenin haberi yoktu. "en çok da galatasaraydan ayrı kalınca üzülüyor insan" yazıp paylaştığı ambulans içi story bile endişeye mahal yok endişeye hissiyatıyla karşılandı.
ama işte olmadı... aslan gibi pırıl pırıl adam dünyadan geçip gitti.
uzaktan "serseri takımı bunlar" diyenlere yürüyen bir tekzip gibiydi. hiç tanışmadan sadece baş selamıyla bir hukuğumuz ve onlarca anımız var iki yıllık bir periyodda... üç günlük bir turnuvanın ilk günü 2 saat yüz yüze bakıp bönürdükten sonra ertesi gün kapıda "bugün de dünkü gibi sus pus oturun çocuklar tamam mı" deyişi mi, biletix gecelerinde karaborsacı itlerle verdiğimiz mücadeleler mi, yıllar sonra sosyal medyada takipleştiğimizde tanımasa da sevgi ve saygıyla yaklaşması mı...
rahmetli alpaslan abi*nin doğum günü 21 aralık'tı. vefatından hemen sonraki ilk 21 aralık'ta beşiktaş derbisi vardı iç sahada. izmir'den kalkıp gitmiştik otobüslerce. falanlı filanlı bir sürü aslanla beraber mezarına gitmiştik rahmetlinin. o günlerde henüz inşaat olan şimdiki adıyla nef arena'ya bakan parseldeki henüz üzerinde kabir olmayan cenazenin başında saf durmuştuk...
kader, sadece 10 yıl geçti aradan ve bir 22 aralık akşamı kendisini anmak için bu entryi giriyorum...
ruhu şad olsun...