• 2152
    son gunlerde beni heyecanlandiran tek sey milli takim.

    milli turnuvalar asla ruhundaki amatorlugu kaybetmeyecek cunku milli takimlarda bonservis yok. parasi olan dudugu calamiyor. herkes elindeki oz imkanlarla biseyler yapmaya calisiyor. ısi guzel kilan da bu. cok kaliteli bir jenerasyonumuz var. ki kaleci mert gunoku ve burak yilmazi cikarirsak neredeyse 23 olacak bir yad ortalamamiz var. bu takima daha ali akman gibi gelecek vaad eden oyuncular monte olacak.

    eger senol gunes sacmalamaz ve oyuncularimiz baskiyi yonetmeyi ogrenirse onumuzdeki 10 yil milli turnuvalar acisindan cok guzel gecicek.

    ne olursa olsun dunya kupasi ve avrupa sampiyonasinin tadi baska. basarilar milli takim.
  • 2155
    https://twitter.com/.../1402281071866224641

    --- alıntı ---

    euro 2016 da türkiye'nin market değeri 153, 6 milyon euroymuş gurbetçi oyuncular hariç yurt dışında oynatan sadece burak yılmaz ve arda turan varmış.

    euro 2020 ise türkiye market değeri 325 milyon euro ve gurbetci oyuncular hariç 9 tane türkiye alt yapı çıkışlı oyuncu var.

    turnuvaya katılan takımlar arasında 2016 da takım değeri olarak 12.sıradaymışız şimdi ise 10. sıradayız. 2016 da önümüzde olan polonya, galler ve isviçre'yi geçmişiz

    --- alıntı ---

    oyuncu havuzu itibariyle son 5 yılda çok yol almış takım.
  • 2156
    taraftarı uçup kaçmazsa iyi takım ama kesinlikle top class bir takım değil. milli takımımızı ayakları yere basan söylemler üzerinden değerlendiren ve seviyesinin top class olmadığını belirtenlere katılıyorum. o seviyelere çıkmamız ve üst turlarda kalıcı olmamız için daha çok ekmek yememiz gerekiyor. 1 dönemlik avrupa başarısı bizi italya, ispanya, almanya ya da fransa milli takımı yapmayacak. 2000'lerde dünya kupası 3.lüğü yaşamak bizi nasıl o seviyelerin takımı yapmamışsa önümüzdeki euro 2020 turnuvasında gelecek olası bir başarı da aynı şekilde en üst klasa ulaştırmayacak. o seviyelerin takımı olmak stabilite gerektirir. türkiye milli takımı önümüzdeki 15-20 sene her turnuvada gruplardan çıkar da bu takımlarla aşık atacak seviyede bir performans gösterirse o zaman en üst klasmanda yer alacak seviyeye gelebilir. insanımız ne yazık her zaman olduğu gibi çabuk gaza geliyor.

    "türkiye top class bir takım olabilir mi?" sorusu çok önemli. şimdi, potansiyel olarak bunu başarabilecek kaynaklara ve güce sahibiz ama başaramayacağız büyük ihtimalle. bilindiği üzere fatih terim'in son milli takım macerasında aldığı kritik bir yabancı kuralı kararı vardı. bu kural yerel ligdeki takımların kadrolarında istedikleri gibi yabancı futbolcularla oynayabilmesine olanak sağlıyordu. sınırlamalar vardı ama takımlara zorluk çıkartacak şekilde değildi. bu kural değişti ve şimdi yeniden(50. kez olduğu gibi) sancılı bir sürece giriş yapacağız. tff'nin başındaki kalitesiz ve vasıfsız isimlere bakıldığında ilerleyen dönemlerde sahaya yalnızca 6 yabancı ile çıkabileceğimizi söylediklerini görüyoruz. resmiyete geçti sanırım ama her an yine değişebilir çünkü türkiye'de planlama yok. kafamıza nasıl eserse öyle hareket ediyoruz. sadece milli takımın değil hiçbir futbol kulübünün bu şartlar ve kafa yapısıyla uzun dönemde başarı yakalaması zor. dolayısıyla yakalayabileceğimiz başarılar hep kısa dönem başarılar olarak kalmaya devam edecektir.

    yabancı sınırlaması ile birlikte potansiyelli futbolcuları kirli futbol iklimimizde tutmaya çalışacağız ve bu futbolcular avrupa'da kazanabilecekleri birikimleri kaybetmiş olacaklar. bu da milli takımımıza yansıyacak. bu kural daha önce de denenmiş ve milli takımımız başarısız olmuştu. neden aynı şey tekrar yapılmaya çalışıldı anlamış değilim. burada bir art niyet seziyorum. ülkesini seven insanlar başarısız olacağı belli kararları bu şekilde almazlar. uzun vadede milli takımımız da bu "kötü" kararlardan nasibini alacaktır.
  • 2157
    türkiye futbol federasyonu ve ülke futbolu hakkında karar alıcılar tarafından bitirilmeye yemin edilmiş takım.

    yabancı sınırlaması veya yerli dayatması ile bitirilecek takım. bu takım ne zaman başarılı oldu? çoğu oyuncusu avrupa'nın beş büyük liginde antrene edilirken. yabancı sınırı ile ne isteniyor? oyuncuların türkiye'de antrene edilmesi. peki türkiye'nin kulüpleri avrupa'da rakiplerine zorluk çıkarabiliyor mu? hayır. en basitinden antalyaspor'un erkan eyibil transferi ile sıkıntılar başladı. bu çocuk belki hollanda'da kalsa orkun kökçü gibi bir futbolcu olacaktı. türkiye'ye geldi ve artık en çok olabileceği deniz türüç. bakıyoruz bu milli takımın euro 2020 kadrosuna; orkun var, deniz yok. denklem bu kadar basit.

    almanya'nın, belçika'nın yaptığı gibi büyük alt yapı devrimleri yapmadan bu çocukları türkiye'de zorla oynatmak bu milli takıma ihanet etmektir. biz bu devrimleri hem sosyal yönden, hem ekonomik yönden yapamayız. ayrıca bu ülkelerde de zaten sınırlama son derece az.

    bilerek ve istenerek altına dinamit döşeniyor bu milli takımın. kim, neden yapıyor anlamaya çalışıyorum. menajerler sporcu olmayan oyuncularını pazarlayamıyor diye onlara kıyak yapmak ve onlardan yüzdelerini almak amaç diye düşünüyorum. bu kararda parmağı olan herkes işin sonunda cebini dolduracaktık. başka hiçbir mantıklı açıklaması yok.
  • 2158
    pırıl pırıl gencecik çocuklarla başarılı olmasını canı gönülden dilediğim ülkemizin bir numaralı takımı.
    benim izlediğim futbol tarihi boyunca ilk defa bu kadar mükemmel bir savunma hattımız var. buna bülent, alpay, ogün dönemi dahil.
    ortasahamız ilk defa genel olarak avrupa ortalamasına yakın.
    sadece kanatlarımız ve forvet rotasyonumuz kısıtlı. ama onlar için de kendilerini ispatlama turnuvası.

    top seviye (fransa, almanya, vs) değiliz hatta top seviyenin bir altındaki (ingiltere, belçika, vs) seviyede de değiliz ama o seviyeye yakınız. doğru futbol ile avrupada ses getirecek bir sonuç elde edebiliriz euro 2020 turnuvasında.
  • 2160
    prim olayları çıktığı zamanlardan beri soğuduğum takımımız, yalan yok. umarım bu jenerasyon prim falan almaz ya da güzel bir yere bağışlarlar. bir türk sporcunun ülkeyi temsil ettiği için para almasını ben kabullenemiyorum. onca insan arasından seçilip o formayı giyme gururunun yetmesi ve artması gerekir. üstelik bunlar dünyayı kazanan insanlar. diğer amatör sporcular olsa neyse. milyon liralık yeni bir saat almayıversinler.
  • 2163
    en büyük sorunu hareketsizlik olan takım. galatasaray ile benzer problemi yaşıyor.
    topu alan oyuncu önce bir topa basıyor. istisnasız her oyuncu yapıyor bunu.
    okay yokuşlu, ozan tufan orta sahasıyla topu hızlı dolaştıramıyorsun.
    kanatlarda kenan karaman ile yusuf yazıcı gibi aslında kanat olmayan oyuncular var.
    nolurdu yani kerem'in, orkun kökçü'nün etrafında bir takım kurulsaydı...
    salih uçan gibi çok iyi bir pasör bile alınmadı takıma.
    kabız futbolu izlemekten bıktım usandım artık.
  • 2164
    ülkenin her yerinden irin çıkıyor, her bir yer de haksızlık mevcut ve yaralar kapanmıyor. üstüne biz sistemi olmayan amatör liglerden a klasman takımımıza kadar olan süreçte iyi bir şeyler mi umuyoruz?

    italya'ya takımımız yenildi diye bunları söylemiyorum. italya'yı yenmemiz benim için zaten hayaldi, bunu arkadaşlarıma da iletip maç skorunu 3-1 italya lehine, hadi pozitif olursam da 11 haziran 2021 türkiye italya maçı için 2-2 gibi bir skor ummuştum. bu italya'yı fransa, ispanya, almanya üçlüsünden biri çözüp turnuvadan italya'yı eleyebilir gibi geliyor; yok böyle bir şey olamaz diyorsanız italya zaten kupayı kaldırır. fakat ilerisi için tahminlerin mahvolduğu iki sene yaşıyoruz dünyada. a milli takım için gereksiz ve afaki övgülerle gaza gelip, italya'yı şöyle yeneceğiz böyle yeneceğiz diyenler zaten futbola uzak, binde bir izleyenler adına bir durumdu.

    fren yapmayı bilmiyorsanız motosiklet sizi üzerinden mutlaka atar. ya debriyaj ile vites küçültüp dengeli bir yavaşlama sağlamak zorundasınız ya da kampanası, abs'si sağlıklı bir araçla teker dengesini sağlayıp fren yapmalıyız ki o motorsiklet bizi üzerinden atmasın. a milli takım bu düzlemde fren yapmasını bilmeyen sürücü gibi italya maçında sahadaydı. kendi yarı sahamız üzerinde kapamayı bilmediğimiz ve pres kıramadığımız için bir-iki futbolcumuz harici hepsi birden kötü bir performansla maçtan ayrıldılar.

    galler ve isviçre maçları ne olur, kazanabilir miyiz? olabilir. daha kompakt oynama aklı varsa gruptan böylece çıkabiliriz de, fakat bu şans için hazırlık maçlarında niye deneme yanılma yapılmadı diye sormaz mıyız?

    şenol güneş iktidar ağzıyla felsefe yaparken, asker aklıyla mücadele içinde olmadığı için a milli takımın italya maçının özeti bize bu kötü, kötürüm düşünceleri sundu. umut güzel şeydir fakat altı dolu ise. hayatımı her türlü sıkıntılı yaşayıp, hep olumsuz neticelerle bir şeylerin derdini çekiyorsam ve sonuçta sıradan standart bir köle olarak bu hayatı yaşarken, a milli takım için gereksiz hayallere kapılmayacak kadar da sağlıklı bir olumsuzluk içerisinde olduğumun farkındayım.

    mevcut atmosfer, ülke gündemi, marmara denizinin durumu vs. derken şarkısı bile berbat düzenlenen bir a milli takımı için tek endişem, bireysel anlamda futbolcuların olumsuz etkilenip, futbol hayatlarına bakış açılarının değişmesi olur ki; en azından bir çağlar, zeki ya da ozan kabak gibi gençlerimiz avrupa'da yer alan iş ahlakını az çok tanıdıkları için ayakları daha sağlam yere basar da, umarım kariyerlerini iyi yönlendirirler.

    maalesef kolektif bilinç adına hislerim ve kanaatlerim olumsuz ve ümitsiz... maalesef!
  • 2165
    temel problemi oyuncu tercihleri olduğunu düşündüğüm takım. çünkü oyun planınızı sadece defans yapmak üzerine kurgularsanız ortaya tatsız tuzsuz bir yemek çıkıyor.

    kenan karaman, en büyük özelliği bekine yardım etmesi. hücum konusunda herhangi bir getirisi yok. okay yokuşlu, iyi bir kesici olması. yalnız kazandığı topları ve baskı altından top çıkarma konusunda büyük sorun. mecburiyetten oynatılsa da umut meraş herhangi bir hücum varyasyonuna girebilen bir isim değil.

    hücum anlamında yusuf yazıcı ve hakan çalhanoğlu hareketsizliği ve burak yılmaz'ın 36 yaşında olması ve bunun yanında yoğun bir sezondan çıkması büyük problem. cengiz ünder'in uzun zamandır istikrarsız oyunu, abdülkadir ömür'ün uzun sakatlıktan çıkması gibi sebeplerle bireysel yaratıcılıktan uzak bir takım haline bürünüyoruz. ayrıca beklediğim gibi muhammed kerem aktürkoğlu'na yeterince şans vermeyeceğini düşünüyordum.
  • 2166
    (bkz: 11 haziran 2021 türkiye italya maçı)
    yenilmek mesele değil. italya dünya üzerindeki herhangi bir takımı yenebilecek kapasitede.
    ancak turnuvanın açılış maçında böylesine korkak ve şahsiyetsiz oynamak, yeterli mücadeleyi vermemek yakışmadı.
    rakip senden güçlü olabilir ama doğru dürüst faul bile yapamamak nedir arkadaş. ilk sarı kartı maçın sonlarına doğru gördük. yanlış anlaşılmasın anlatmak istediğim oyunu çirkinleştirmek değil. oyunun gidişatına duygusal bir tepki de veremedik. bu da bu kadar önemli bir maça sadece taktiksel değil mental olarak da hazırlanmadığımızı gösteriyor.
    ya kaleye çektiğimiz şutları gol saysalar yine kazanamıyoruz maçı. rakibin otuz altı yaşındaki stoperi durum sıfır sıfırken elini kolunu sallayarak bindirme yapıyor. hem de bir kaç kez, biz izliyoruz. genç bir takımımız var diye seviniyoruz ama sahadaki görüntü sanki emeklilerden kurulu bir takım, mecburiyetten maça çıkmış gibi. gençleri, delikanlı diye tabir ederler değil mi; çünkü rahat durmaz, ne yapacağı belli değildir. ama bizim gençler sahada eli kolu bağlı, teslim olmuş rakibi izliyor, isyan eden bir kişi bile yok.
    ucuz milliyetçi söylemleri hiç sevmem ama yeri geldiğinde asker selamı veriyorsan, yani birilerine yaranmak veya sempati kazanmak için kendine aslında hiç olmadığın bir paye biçiyorsan, sahada mücadele etmemek gibi bir durumun söz konusu olamaz. umarım sonraki maçlarda kendilerini toparlar oyuncularımız.
    asıl şenol güneş için bir şeyler demek lazım ama enerji israfı olacak. kendisi için sadece 3.2 milyon euro ve yazık yazmak yeterli olacaktır. dün takımın başında hoca olmasa zaten bu kadar oynardı.
  • 2168
    hamasetin, kulüpçülüğün, siyasetin ve kişiler arasında ki problemlerin gölgesinde olan takım. ülkenin genel akıl ve psikolojik durumu nasılsa şuan takımın hali tamamen aynı. sadece futbolla alakalı teknik heyeti ve kadroyu eleştirelim ama big brother eli dokunduğu her yeri mahvettiği gibi burayıda yakıyor. sadece keyfini çıkarmamız gereken bi turnuva. her katıldığımız turnuvada gruptan çıkmamız, yarı final oynamamız gerekmiyor. daha iyi kadrolar kötü sonuçları, daha kötü takımlar görece iyi dereceler alabilir.
  • 2169
    11 haziran 2021 türkiye italya maçında teknik direktörü tarafından 0-0'a oynatılmak istenmiş ama kupa favorisi italya tarafından bu plan alt üst edilmiştir.

    1) şenol güneş hakikaten teknik direktörlüğü bilmiyormuş. ya geldin 70 yaşına oynattığın futbol bir gram öteye gidemedi. 4-5-1 oynatmaktan ve kanatlardan orta açmaya çalışmaktan başka bir şey yok zaten senin futbol anlayışında. bu yüzden kaç şampiyonluk kaybettin fener'e hiç akıllanmadın ama. üstelik ozan tufan sevdan yüzünden her zamanki gibi takımı resmen orta sahasız oynattın.

    2) ozan tufan milli takımda oynadığı sürece biz yenilmeye mahkumuz. adamın tek faydalı hareketi yok. ve şenol güneş'in prensi olduğu için banko başlıyor her maça. italya maçında yenilen ilk gol kesinlikle onun adamını marke edemeyip kaçırması yüzünden yendi. takımı orta sahasız oynatıyor ozan tufan ve şenol güneş ikilisi.

    3) cengiz ünder ve irfan kahveci kalan maçlarda ilk 11'e monte edilmeli.

    4) umut meraş sağolsun italya onun kanadını yol geçen hanına çevirdi. ama yeteneği belli bir oyuncu ve sol bek kıtlığı olduğu için bunun üzerinde fazla durmuyorum.

    5) italya gibi defans virtüözü bir takıma burak yılmaz gibi ofsayta düşme ustası bir forvetle başlamak intihar etmek gibiydi zaten. elimizdekinin en iyisi desek de durum bu.
  • 2170
    açıkça söylemek istiyorum; son 5-6 yıldır malesef içimden desteklemek gelmeyen takımdır. yöneticisinden spikerine, spor bakanına hepsi beni buraya itti. buraya yabancı sınırı sever şenol güneş de ekleyebiliriz. dün 11 haziran 2021 türkiye italya maçını futbol sever olarak izledim, italya ataklarında fransız spiker ile "oulala" dedim. maçı izlerken artık öyle bizim çocuklar falan olayım yok, çünkü spikeri de tff'si de spor bakanı da konuşmalarını, mutlu olmalarını duymak istemiyorum yani.
    ha bunun onlar için önemi yok ama 2008'de sokaklara dökülen benden şu an italya gollerine "güzel gol" diyen bana geldik. bence kötü bir durum.
  • 2171
    en büyük sorunu saha dışı etkenlerdir.

    kendi kalesine gol atan stoper için spikerin kurduğu cümle ''sıkma canını merih, sen bu vatan için çok şey yaptın''

    bir futbolcu vatan için ne yapar allah aşkına ya? askerliği bile bedelli yapan insanları mehmetçik ile kıyaslamak nasıl bir hayal ürünü? bu futbolcu galibiyet sonrası 100 bin euro alıyor, güncel kur ile 1 milyon 250 bin lira. kendisinin eş görüldüğü askerler tüm ömür çalışsa bu parayı göremez.

    italya ile milli maça çıkıyorlar, tvlerde vatan-millet-sakarya muhabbeti dönüyor. hayırdır trablusgarp'da mı oynuyoruz maçı?

    spor, düşmanlık değildir. önce bunu anlamalı sahaya çıkan 11 'asker'.
  • 2172
    italya'nın mancini geldikten sonra oynadığı pozitif futbol alışılagelmiş italyan futbolundan farklı olduğu için herkesi şaşırtmıştı ama ben şaşırmamıştım açıkçası. milan'a geldiğinde oyunun akışını değiştiren arrigo sacchi 2010 yılında jenerasyon değiştirmek isteyen italya'nın altyapı koordinatörü olarak göreve getirildi. bunun oyun üzerinde ve üst yapıya çıkan oyuncularda da etkisini görmemek mümkün değil. pozitif futbolu locatelli, tonali gibi oyuncuların da zihnine alt yaş dönemlerinden aşılamaya başlayan italya'nın, mancini'nin gelişi ve deneme yanılmaları sonucu oturttuğu kadro ile pozitif futbol oynayarak 2018'den beri mağlubiyet almadığı bir yapı ortaya çıktı. bunun bizim üzerimizdeki etkileri ise daha karışık.

    bizim takımın kazandığı için italya maçına büyük iddiayla çıkmasını sağlayan büyük maçlar nelerdi: fransa ve hollanda. eskiye dönüp fransa maçlarından yorumlayacak olursak fransa dünya kupasını kazanırken dahi topu yüksek oranda aldığında çok verimli bir oyun oynamıyordu. tam tersi topu rakibe bırakarak ilerdeki pivotunun da yardımıyla uzun vursalar bile duvar olup topu bir şekilde gerideki ikinci ve üçüncü bölge yaratıcılarına aktarıp pozisyon yaratıyorlardı. biz ne yaptık? mahmut'u savunma önünde topsuz oyunda pas kanallarını kapatması için görevlendirirken dorukhan'ı fransa'nın orta sahadaki en büyük yaratıcısı pogba'ya baskı yapması için görevlendirdik. her topu kaybettiğimizde de counter-press yaparak pozisyonlara girdik. çok büyük bir şansımız vardı tabi: kante'nin eksikliği. eğer ki sahada olsaydı bahsettiğim şeyleri ikinci bölgede ne kadar verimli yapabilirdik muamma.

    hollanda maçı daha ilginç tabi. o maçta fransa maçının aksine oyunu daha 1. bölgeye yakın kabul ettik ama en büyük avantajımız top bize geçince orta blokta hiç counter-press yapmamalarıydı. ki yapamazlar da zaten, italya gibi buna uygun bir orta saha yapıları yok. bunun sonucunda bizde topu bıraktık tamamıyla geriye çekilmeyerek, ama bitiricilik oranımız o kadar yüksekti ki kısıtlı hücumlarımızın hepsi golle sonuçlandı. bir benzeri senaryo da norveç maçında gerçekleşti hatta. o maçta da topu bırakıp yüksek bitiricilik oranıyla golleri bulmuştuk.

    (bkz: 11 haziran 2021 türkiye italya maçı)'na gelirsek daha önce yendiğimiz bu takımlardan ne kadar farklı bir yapıyla karşı karşıya olduğumuzu anlıyoruz. roberto mancini yıllar önceki o üçlü savunma yapısından hiç düşünmeden vazgeçip dörtlüye döndü. city'de de genelde dörtlü savunmalarında bir beki mutlaka daha hücumcu diğerini daha geride kullanırdı ki aynısını bizim maçımızda da florenzi sakatlanana kadar (ya da taktiksel bir değişiklik yapana kadar) kullandı. orta sahada ise muhtemelen gerektiğinde tempoyu tek başına bile ayarlayabilecek oradaki en komple oyuncuyu, verratti yoktu. diğer dikkate değer değişiklikte son dönemde sağ açık olarak juventus'ta iyi bir sezon geçiren chiesa'yı değil berardi'yi kullanmasıydı. bana da mantıklı gelmemişti, hala daha gelmiyor ama bizim maçımız özelinde pekte fark etmediğini gördük.

    bizse muhtemel 11'lerden hiç şaşmayan bir kadroyla çıktık sahaya. zaten temel yanlışta kadroda başlıyor. alameti farikası orta blokta baskı olan italya'ya karşı okay(anchor)-ozan(box to box-ball winning midfielder) gibi farklı tipte iki pivotla çıkmak doğru gibi dursa da değildi. garip şekilde paslaşmanın anti tezi gegenpress, gegenpress'in de anti tezi paslaşmaktır. eğer italya gibi orta blokta baskıyı dünyada en iyi yapan takımla oynuyorsanız uzun vurmanız değil savunmadan pasla çıkmanız gerekir. ve bu noktada tercihiniz okay değil bir derin oyun kurucu yani taylan olmalıdır. eğer ki böyle bir oyuncu tercihi yapmazsanız oyunu ikinci bölgede değil birinci bölgede kabul etmişsiniz demektir. her ne kadar öyle bir oyun bize yaramayacak olsa da plan dahilinde olabilir, ama o zaman da buna uygun bir kadro ile çıkmak gereklidir. rakip bonucci-chiellini gibi ağır bir stoper hattına sahipken, şenol güneş kanatları mümkün olduğunca kontraya uygun şekilde oluşturup (bu mevcut oyuncular arasında kerem, savunma hattını zeki ve umut'u geride tutup dörtlü bir blok halinde oluşturabilirdi. kanatlar da kontrada rakibi tehdit edebildiği için spinazzola bu kadar rahat çıkamazdı ve italya oyunu bu kadar açamazdı muhtemelen. ancak tercihler böyle olmasına rağmen ilk yarıyı atlatmayı başardık. ikinci yarıyı da atlatabilirdik konu bu değil, italya ilk golünde üzerine uzun süre çalıştığı bir set deneyip onun üzerinden golü bulmasa berabere de bitebilirdi belki ama her türlü çok silik oynamış olacaktık, dolayısıyla yanlışlarımızın sonucu olarak yenilmemiz ve bir şok yaşamamız turnuvanın geleceği açısından iyi oldu.

    bundan sonra olacakları ön görmek çok zor benim açımdan, diziliş sürprizleri, oyuncu tercihlerindeki sürprizler vs. rakiplerimizi bilinmez kılıyor biraz. dolayısıyla kadroyu görmeden galler ve isviçre maçları hakkında yorum yapmak çok zor. umarım şenol güneş isviçre maçını iyi analiz etmeyi başarır ve galler'in o zayıf stoper rotasyonunu tehdit etmenin yolunu bulur.
  • 2173
    spor medyası tarafından çok şişirilen ortalama bir avrupa takımı. mevkiilerdeki kaliteyi geçmişteki kadrolarımız ve günümüz futbolundan örneklerler kıyaslayacak olursak ortalama bir milli takım havuzu çıkıyor.

    savunmada gerçekten harika bir stoper tandemine sahibiz ancak uluslararası düzeyde iyi denilebilecek tek bölgemiz. kaleci kalitesi çok övülüyor fakat euro 2016 dışında kaleci kalitemiz kötü değildi. rüştü kadar iyi bir kalecimiz yok. bek oyuncularına bakacak olursak bir dario srna, kolarov, lichtsteiner kalitesinde bek oyuncumuz olmadığı gibi sol bekte hakan ünsal, ergün penbe tandeminin çok gerisinde sağ bekte fatih akyel kalitesinden iyi oyuncumuz yok.

    orta saha konusunda okay ve ozan tufan ile oynuyoruz ve bu ikili premier ligde 10-20 arası takımların ilk on bir oyuncusu olur. benzeri tipte hakan çalhanoğlu, irfancan kahveci, yusuf yazıcı gibi oyuncularımız var ve bunlardan biri ilk11’de olmalı. oda milan’ın 10 numarası hakan çalhanoğludur. orta alanımız kalite anlamında büyük takımlara göre çok zayıf. tugay kerimoğlu, emre beközoğlu, mehmet aurelio bu orta alanın en iyi oyuncusu olurlar. basınımzda sanki hırvatların rakitic, modric, kovacic gibi bir jenerasyona sahibiz havası var…

    kanatlar ve forvete gelecek olursak cengiz ünder dışında adam eksiltecek bir oyuncu olmadığı bariz belli. hasan şaş, arda turan, yıldıray baştürk gibi bir kalite yok. burak yılmaz allah var gerçekten çok iyi bir oyuncu ama benim santrafor tercihim hakan şükür gibi bir santrafor olurdu.

    en son olarak söylemek istediğim belçika, hırvatistan gibi dünya devlerine kafa tutabilecek bir milli takım jenerasyonumuz yok. ancak gelecek için isviçre, polonya, rusya gibi turnuvalara sürekli katılım sağlamayı başarabilecek bir kadromuz var.
  • 2175
    yaratıcı oyuncu eksikliği bariz şekilde hissedilen takım.

    okay yokuşlu, bu adamın stoperden farkı yok, ekstra hiçbir şey yapmıyor.

    ozan tufan uzaktan 2 şut çekip gol attığı için forma şansı buluyor ama ne 6 numarada, ne 8 numarada hiçbir katkısı olmuyor, ayağındaki topu sağına soluna atmaktan başka aksiyon aldığını görmüyorum.

    hakan çalhanoğlu, bu arkadaşın oynadığı topu yıllardır eleştiriyorum, tipik gurbetçi orta saha oyuncusu.
    duran toptan katkı verir belki diye 10 numarayı işgal ediyor ancak sahada topu istediği yerler hep orta çizgi ve komşuluğu.
    10 numaralı adam ceza yayı yakınlarında pozisyon almalı daha çok.

    bu kadar defansif orta saha ile oynuyorsak en azından bekler ofansif olsun diyorsun ama beğenilmeyen caner erkin şu umut meraş isimli arkadaştan çok daha iyidir.

    sorun oyuncular da değil aslında, sorun teknik adamda.
    çakma filozof yabancı sınırı'nı önemsediği kadar takımın oyun planını önemsemiyor.

    aldığın para zehir zıkkım olsun, benim payımı helal etmiyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın