• 1052
    dün hakan şükürün gstv de en güzel 21 golünü gösteriyordu. milli takım gollerini görünce geçmişim aklıma geldi. ne havaya zıplardım eskiden milli takım gol atınca. fenerlisi,trabzonlusu cimbomlusu beşiktaşlısı güzeldi milli takımın.

    şimdi ise bakıyorum bakar bakmaz yedek kulübesinde siyasi bir simge görüyorum. (bkz: fatih terim) . türkiye futbol direktörü diye bir tabir çıktı. adı stadyumlara verildi . bir anda kendisini şampiyon yapmamak için ebelek gübelek dolaşan adamla kol kola omuz omuza pozlar verdi. sonra ne mi oldu. değişmedi çoğu şey. milli takım değişti sadece. artık eskisi gibi yürekten oynamıyorlar. kimi birbirine silah çekiyor, kimi programdan programa koşuyor. dünya starımız milli maçların çoğunda artık elleri belinde oyunu izliyor. forvetleri * 2.lig forvetlerinin kaçırmayacağı netlikte pozisonları hunharca harcıyor en önemlisi milli takım yurtdışı kökenli oyuncular ile bildiğin apaçi takıma dönüştü.

    her neyse hakan şükür,hasan şaş,bülent korkmaz, davala, okan , rüştü , yıldıray, arif, tayfur, ilhan, ergün, nihat gibi birçok futbolcu saygı duyulacak ve gidip fotoğraf çektirmek için sıraya girilecek futbolculardı.

    şimdi ise
    volkan babacanlar, serdar azizler canerler buraklar oynuyor. yani ben çok hevesli olamıyorum. tuncayı bile özlüyorum lan. hani şu bizim sahada bir baba hindi çekip sezon sonu göt edilen tuncay. o bile tat katıyordu milli takıma. şimdi milli takım kampına götürseler seni oyuncuların yarısını tanımazsın bile görünce. öyle bir milli takım olduk.

    evet benim destekledğim milli takım ne yazık ki hollanda. sneijder var ve gerçeği söylemek gerekirse ben sneijder'i milli takımdaki 22 kişi+teknik heyet+tff den çok seviyorum ne yapayım :(
  • 1053
    "milli takimi desteklemeyenler vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
    irkçi, sikecilerin takimi bu, dedi milli takimi desteklemeyenler.
    milli takimi desteklemeyenler vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
    bir sözlükte çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
    bir sözlükte, içinde binlerce sayfa sikeden, irkçiliktan, tüpçüden sikayet olan.
    federasyon ve iktidar, kuluplere anormal yayin gelirleri hibe etti.
    "irkci-sikeciler siyasi ikbal ugruna taraftarlari stada sokmuyor, dedi milli takimi desteklemeyenler,
    milli takimi desteklemeyenler vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
    evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
    hainiyim, ben vatan hainiyim.
    memleket futbolu surulen tarlalarinizsa,
    giden tesvik primleri ve satin alinan maçlarsa memleket futbolu,
    siyah derili futbolculara f.cking nigga diye honkurenlerin korundugu yerse memleket futbolu,
    memleket futbolu, tupçunun kader ortaginin tum basini azarladigi yerse,
    bir diktator propagandasi icin tribunler terorist ilan ediliyorsa memleket futbolunda,
    memleket futbolu aziz yildirimsa, nihat ozdemirse,
    memleket futbolu yildirim demirorense, tokat yiyen suatsa,
    cas kararinin uygulanmadigi, sikecilerin el ustunde tutuldugu yerse memleket futbolu,
    memleket futbolu, malum partinin statlari, malum partinin takimlari, malum partinin polisleri, malum partinin biber gaziysa,
    memleket futbolu, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
    ben milli takimi desteklemeyenlerdenim.
    yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
    milli takimi desteklemeyenler vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
  • 1059
    bir anda, 2012 yılının sonbaharıydı herhalde, sebebini hatırlamadığım bir şekilde milli takım kimle oynasa rakibini desteklemeye başladım. sonra kendimce sebepler ürettim. şikeden dolayı, fenerli futbolcuların çirkefliklerinden dolayı, teknik direktörden dolayı, federasyondan dolayı v.b...

    şu an çoğumuz milli takımı desteklemiyoruz ama salt siyasi veya şike süreci veya kişilere olan öfkeler sebebiyle değil. daha temelde yatan bir sorun var. bence artık futboldaki kokuşmuşluktan, basiretsizlikten, sistemsizlikten v.b. şeylerden tiksindik, usandık. milli takımın dibi görmesini ve futbolda yeni bir yapılanma istiyoruz.

    bizim bu tepkimizi oy verdikleri hükümete karşı bir başkaldırı gören ülke insanının yarısı buna karşı argümanlarla geldiği için biz de kendimizi ona göre konumlandırıp, çizgimizi kaybediyoruz. hükümet değişse de bizim milli takıma olan soğukluğumuz azalmayacak. azalacak sananlar yanılıyorlar.

    daha basit ve daha temel bir derdimiz var. artık oyunu kuralına göre oynayan bir türk futbolu görmek istiyoruz.
  • 1060
    adamlar belki de bizim gibi ülkelere sebep grup üçüncülerine bile avrupa şampiyonasına katılma hakkı verdiler. ama biz yine dördüncü olmakta ısrar ediyoruz.

    şu kadro, şu potansiyel ama yine aynı rezillik. teşekkürler imparator. umut-burak çift forvetiyle çıkmasan hakan'ı merkeze alıp arda'yı sol kenara atsan bambaşka bir yerdeydin şu an.
  • 1061
    türkiye cumhuriyeti'nin başında beğenmediğim, sevmediğim bir adam olunca nasıl 'iyi de yapsa, kötü de yapsa benim vatanımı yönetiyor, ülkem adına hayırlısı olsun' diyorsam, milli takım için de aynı duyguları besliyorum.

    umursamamaya çalışıyorum, demirören, belözoğlu, volkan demirel gibi heriflerden ve arkalarında her kim varsa hepsinden tiksiniyorum fakat ay-yıldız'ın yenilmesini yediremiyorum kendime. biliyorum ki bir gün bu süreç bitecek. ülke olarak allah'ın izniyle tekrar güzel günler göreceğiz ve futbol da güzelleşecek. sevmediklerimiz sonuna kadar kalacak değiller ya, gidecekler bir gün. maçlar yine istanbul'da oynanacak, statlar tıklım tıklım dolacak, virüsler kaybolacak, galatasaray'lısı, fener'lisi, beşiktaş'lısı kolkola girecek, hepimiz bir olup herkesi dize getireceğimiz günler gelecek yine.

    yeter ki bu zor zamanlarımızda fazla yara almayalım. kim giyiniyorsa bugün kan kırmızı'yı, hakkını versin yeter.
  • 1066
    orta saha rotasyonu gayet alternatifli ve kaliteli ama gel bir de su kale ve stoper seçeneklerine bak. kale desen normal şartlarda onur yada hakan arıkan oynaması lazım kötünün iyisi diyelim onada. stoper desen vasat kimse yok gönül rahatlığıyla oynatabilecek en iyisi ayakta alkışlanacak hakan balta eldeki diğer oyuncuların hepsi saatli bomba ersan gülüm serdar aziz semih kaya sorunun temeli bu iki mevkide.
  • 1067
    artık kendisinden kağıt üstünde seviye olarak çok düşük takımları da yenemeyen milli takım. bunun birçok etkeni vardır ama ben kendimce yetersiz gördüğüm başka bir yöne de değinmek istiyorum. o da tribünler. milli maçlarda tribünler çok kötü oluyor. kulüp formalarıyla gelenleri zaten geçtim onlara alıştık. tezahürat, destek ve takımı ateşleme konusunda çok yetersiz kalıyorlar. istanbul seyircisi kötüydü o yüzden anadolu'ya vermeye başladılar maçları. ama bugün de gördük ki bu konuya biraz eğilmek lazım. futbolda seyirci büyük bir etken sonuçta. mesela konya tribünleri maç boyu sustu sustu sonlara doğru ya allah ... tezahüratını yaptılar. ne gerek var? cihada mı gidiyorsunuz aga? biz de müslümanız da ne alaka yani futbol maçında? zaten maç boyu takımı uyuttunuz sonra iyice şaşırtıyorsunuz. bağıracaksanız adam gibi bağırın. bu tribün sorununa kesinlikle çözüm bulmak lazım. gerçi kulüp takımlarının bile tribünü kalmadı milli takımın nereden olacaksa.
  • 1069
    90'larda çocuk olanların artık abi sıfatını kazandığı bir jenerasyona sahip olan takımdır. bu jenerasyonun bu kadar başarısız olmasının nedenini aslında hepimiz biliyoruz. hepimiz yaşamışızdır. eğer mahallede bir çocuk yeni bir futbol topu aldıysa herkes onun yanına gider ve o topla oynamak ister. ya ahmet versene biraz sektireyim diyenler olur. topun sahibi ise bu istekler karşısında iyice havalanır da havalanır ve kendisini mahallenin ağası olarak görür. sonra o da sıkılır bu durumda ve artık o topla maç yapmak ister. maç öncesi takımları oluşturmak ise adım sayarak değil topun sahibinin belirlemesiyle olur. eğer en iyi oynayan osman ise osman'ı hemen kendi takımına alır. en yakın arkadaşını kendi takımına alır vs.. karşı takımı zayıf bırakır. karşı takım nizami gol atsa ve kendi takımı geriye düşse golü saymaz. taş üstü der vs.. sevmediğini karşı takıma gönderir. eğer itiraz ederse işte o sihirli cümleyi söyler. top benim amk oynatmıyorum. işte bu cümle ve zihniyet şimdiki a milli takıma sirayet etmiş durumda. ortada bir samimiyetsizlik ve adaletsizlik var. böyle bir ortamda takım sporlarında asla başarılı olamazsınız. en iyi top oynayanlara sahip olsanız bile başarılı olamazsınız. olmadığını hemen hemen hepimiz küçükken beton sahalarda yaşadık. topun sahibi kimse o belirler herşeyi.

    bu takımın top sahibi ise arda turan'dır. arda'nın futboluna laf filan söylemiyorum mücadele ediyor, çabalıyor ama sahip olduğu o zihniyet bu mücadelesini gölgeliyor. artık daha iyi takımlarda oynuyor ve son derece başarılı oluyor şimdi ise en tepeye çıkmış durumda. yani hem diadora marka dikişli top sahibi hemde champion 90 krampon sahibi. üstüne üstlük 9 numaralı hakan şükür formasına da sahip. böyle bir çocuk mahallede ahkam da keser sevmediğini oynatmaz da. milli takımda herkesin arda'ya yanaşma çabası, onunla arasını iyi tutma çabası, hep ona pas verme çabasının nedeni işte budur.

    bu zihniyet ne zaman son bulacak derseniz 90'larda çocuk olanlar milli takımda gittiği zaman yani daha 5 seneye ihtiyacımız var. 90'lar çok güzel olsa da insanın en bencil olduğu dönemlerdi. o bencilliğin ceremesini futbolda çekiyoruz.

    90'lar nesli pek kalmadı 2000'li nesil geliyor diyenler olabilir onları hiç yazmayayım. onlar alman gurbetçiler gibi iki arada kalmıştır. bir yanı sokakta top oynamak ister diğer yanı playstationda.
  • 1070
    başındaki sportif direktörü artık defans oyuncusu yetiştirmek zorundayız galiba diyor.

    ama zaten elinde almanların senin için yetiştirdiği mis gibi ömer toprak var. ne yapıyor sportif direktörümüz? almanya'nın parmakla gösterilen defans oyuncusu ömer toprak'ın kafasına silah dayayan futbolcu bozuntusunu kayırıyor. bak bu gün o hareket aziz yıldırım'ın yönettiği kulübün futbolcusuna yapılsa, basketbolcular için "bir daha oyuncularımı milli takıma göndermiyorum" diyen adam bunun için de aynı cümleyi kurar, gökhan töre'nin bir daha milli takıma gelmesine engel olurdu. samimiyetsizlik buradan belli. fatih terim'e sorsan fenerbahçe otobüsüne sıkılan kurşun için, mehmet topal'ın arabasına sıkılan kurşun için açar ağzını, yumar gözünü sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını ister. ama mesele kader ortağı federasyon başkanının tuttuğu takımın oyuncusu gökhan töre olunca "gencecik bir çocuğun üzerine bu kadar gitmemek lazım" oluyor. eh fatih terim böyle, aziz yıldırım da bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyor. zavallı ömer toprak da arkasında onu koruyacak bir anadolu çomarı olmayınca mağduriyet çekiyor.

    neyse fatih terim adaletin olduğu yerde ya... 3 eylül 2015 letonya maçı sonrasında volkan'ın milli takıma çağrılmama nedenini "hocam beni bir daha milli takıma çağırma" demesi gösterdi. yani milli maç başlarken sahadan siktirolup giden adam benim milli takımımda oynayamaz demedi. nasıl desin? o zaman adama "ulan takım arkadaşına silah çeken eşkiyalar senin milli takımında oynuyor" derler. nasıl desin? volkan'ın arkasında aziz yıldırım var. ömer toprak gibi sadece futbolcu değil. sahi maçtan siktirolup giden ömer toprak olsaydı neler olurdu acaba? bu gün, ülkedeki onca ihanetin arasında vatan haini olarak anılan tek insan kendisiydi.
  • 1072
    2006'ya gidemedik, basinda terim vardi.
    2008'e gittik, basinda terim vardi.
    2010'a gidemedik, basinda terim vardi.
    2012'ye gidemedik, terim yoktu.
    2014'e gidemedik, son duzlukte yine terim vardi.
    ve nihayet 2016'ya da gidemiyoruz ve basinda yine terim var.

    son 12 yilda bir turnuva donemi haric 5 turnuva doneminde milli takimin basinda olacaksin ve sonra da 'sovonmo oyoncoso yok yo' diyeceksin. e, ne is yaparsin sen?
  • 1075
    en iyi 11'inin değeri tahminen 150 milyon euro'nun üzerinde olan takımdır. böyle bir takımın hollanda, çek, izlanda, letonya, kazakistan grubunda, letonya ve kazakistanla 2'şer kere oynamasına rağmen 7 maçta 9 puan alması çok büyük başarısızlıktır. 2014 elemelerinde ise grup daha kolaydı ve 16 puanla 4. olmuştuk. bu grupta ise pazar günü çekler letonya'yı yenerse 2.lik şansımız (maçların bitmesine daha 2 maç varken) matematiksel olarak da bitiyor. gönül isterdi ki hollanda ile birlikte kol kola gidelim. ama bu saatten sonra hollanda ile ancak sidik yarıştıracağız, becerebilirsek. bizi bitiren ona buna yenilmek değil letonya ile toplam 50 şut atılan 2 maçta da öne geçip berabere kalmaktır.

    yine 4. bitirirsek bu son iki grubun puan tablosu riva'daki hasan doğan tesislerinin duvarlarına boy boy asılmalı. nihat ve ilhan'ın gollerinin fotoğrafları çok durdu oralarda, biraz da bu puan tabloları dursun. adım gibi eminim futbolcular çok üzgündür. ama öyle üzülmekle "ah be atsaydık" demekle olmuyor. çok konuşan arda başta olmak üzere hepsinin icraatlarını görelim.

    okuduğum kadarıyla; nasıl fenerbahçe aziz yıldırım'ın takımıysa, milli takıma da federasyonun takımı diye bakılıyor. yine yeniden son yıllarda olduğu gibi yanlış yerlere varan yanlış düşüncelere yanlış tepkiler verilip milli takım tutmaktan vazgeçiliyor. "onların" milli takımı diye bir şey yok. senin benim takımım var. milli takım onların elinde diyorsun, kurtarmak için hiçbir şey yapmayıp "rakibi destekliyorum" diyorsun.

    değil ya hadi tff'nin takımı olsun. bunlardan kurtulmak için ne yapılmalı? gidip istifa diyeceksin. her yere istifa yazacaksın. her maç istifa diyeceksin, maç öncesinde, devre arasında, çok meşhur ya ilin plakasının dakikası olan o dakikada, maçın olmadığı gün her dakika diyeceksin. aydın yılmaz'ı gönderttik diye övünüyorsun. twitter üzerinden adamın kendisine ve eşine küfür edip takımdan yollattınız. gücünüz 27 yaşındaki gıkı çıkmayan aydın'a mı yetti? yeri geldiğinde "şöyle mücadele ederim böyle yaparım" deniyor. hadi buyurun hep beraber şu federasyonu da gönderelim. şu gruptan çıkamazsak senede 3,5 milyon euro kazanıp "defans oyuncusu yetiştirmemiz lazım" diyen fatih terim'e görevi bıraktıralım. he yok "benim kıçım, üstüne oturduğum koltukta oldukça rahat, buradan sallamak daha zevkli, saldır hollanda" diyorsanız, kusura bakmayın bu işler öyle olmuyor.

    bir futbolcu çıkıyor "alt yapı yetersiz, yatırım yapılmalı" diyor. "topunu oyna lan sen" deniyor. ercan taner çıkıp "anılarımdan, birikimlerimden kitap yazacağım" diyor. "sen anlarsın lan kitap yazmaktan" deniyor. önder özen çıkıp "bakın beyler bu yanlış" diyor. "ulan sen kasımpaşa'da her maç 5 yemedin mi?" deniyor. dikkat ederseniz insanlar bunların hepsini oturduğu yerden söylüyor.

    ben memnun muyum ülke düzeninden, dünya düzeninden? yıllardır emek verdiğim şey futbol ve ben bunun üzerine somut adımlar atıp bir yere gelmeye, bu alanda söz sahibi olmaya çalışıyorum. mümkün olursa bazı şeyleri değiştirmeye de çalışacağım. ama sen bana söylesene, hollanda'yı desteklemekten başka ne yapıyorsun?
App Store'dan indirin Google Play'den alın