• 377
    burdan yetişen forvet oyuncularına hiçbir zaman güvenemeyeceğim galiba.

    evet iyi golcüler yetişiyor. hakan şükür, metin oktay, tanju çolak vs.. gibi. fakat dikkat ederseniz bu saydığım isimler birer efsane. yani 10 15 yılda bir gelen futbolcular.

    kaliteli golcülerin yetiştiğini göstermesi için bu örneklerle değil, kaç tane necati ateş gibi golcü çıktığını görmemiz lazım.
  • 378
    en basitinden salı günü türk futbolu adına çok önemli bir maç varken * saatlerdir boş boş şeyleri tartışan konuşan medyayı, şike yapanların ellerini kollarını sallayarak statlara girmesine izin veren hiç bir ceza dahi vermeyen adaleti , kendi yönettiği kulübü rezil bir hale getirenlerin, yetmezmiş gibi türk futbolunun başına geçmesine izin veren sistemi , insanları milli takımdan dahi soğutacak hale getiren hoca ve derin yapıları, gencecik futbolcusuna kötü oynadı diye ana avrat söven taraftarları gördükten sonra; ne gelişeceğine ne de çok büyük başarıları yakalayacağına inandığım , her gün daha da eriyip biten futboldur..
  • 380
    an itibari ile tek kırmızı kartı sebebiyle (haklı-haksız) farketmez (bkz: fırat aydınus) bir hakemin evine kameralar muhabirler gönderiliyor ise, hadi onu da geçtim, apartman görevlisine aidatlarını yatırıyor mu diye soruluyorsa, e hadi onu da geçtim bu olay ve didiklemeler sonunda eşiyle (kızının annesiyle) ayrılacağı ortaya çıkıyor.

    evet hakemin gösterdiği tek bir kırmızı kart yüzünden!

    belden aşağı vurmak bu değil de nedir beyler, bayanlar? nedir bu? bir adamın, bir erkeğin bundan daha çok gururuyla gazetecilik adı altında daha ne kadar oynanabilirdi?

    işte bu bütün pislik ve iğrençlikler yüzünden, yani kısacası basit adamların geldiği görev ve sorumluluklardan dolayı yazmayı ve yazmak istemeyi çok önceleri bıraktım.

    bizi futboldan soğutan bütün ibneler, futbol bitti, şimdi gelin de rakımızı soğutun artık...
  • 382
    en büyük problemlerinden biri yeni teknik adamlar çıkartamıyor olması. anadolu kulübünde çalışan bir teknik adam biliyor ki bugün kovulsa yarın başka bir takım ona kapı açacak. böyle bir sistem kimseye farkını ortaya koyması için cesaret vermez.

    ondan sonra milli takımın başına abdullah avcı nasıl geldi, e gelir tabii..
    lan şikeci bülent bile iş bulmuştu davadan sonra.

    allah fatih terim ve şenol güneş'e uzun ve sağlıklı ömürler versin.
  • 384
    gelişmesinin önündeki en büyük etkenlerden birisi de türk hakemleridir. maalesef ligin kalitesinin düşüklüğünde hakemlerin payı büyük. ota boka düdük çalmaları, çalınan düdüklerde standardın olmaması ve en önemlisi de futbolu gerçekten bilmemeleri oyunun kalitesini inanılmaz düşürüyor. isim verip rencide etmeyelim ki zaten hangi birini sayalım amk. hepsi aynı.
  • 387
    türk futbolunda adalet olduğuna inan varsa buyursun..
    hagi'den iyi futbolcuyum, brap pitt'ten daha yakışıklıyım, depp'ten iyi oyuncuyum, ahmet kural'dan iyi mimiklerim var, jordan'dan iyi sıçrarım, allen'dan iyi üçlük atarım, bolt'tan hızlı koşarım, semih saygıner'den iyi 3 bant oynarım, phelps'ten hızlı yüzerim, einstein'a fiziği ben öğrettim, roma'yı da ben yaktım, erkeklerin ilgisini adriana lima'dan fazla çekerim, yüzüklerin efendisini ben anlattım tolkien yazdı, don vito carleone benim uşağımdır, zeki müren playback yaptı aslında ben söyledim..
    futbolu geçtim valla insanlıktan soğudum.
  • 388
    bünyesinde barındırdığı kulüplerin göt kadar bir ülkede internet çağında yaşamasına rağmen nasıl bu kadar zıt fikirleri olduğunu merak ettiğim oluşum. ne bir fenerli bizim gördüklerimizi görüyor, söylediklerimizi söylüyor... ne biz onların gördüklerini görüp söylediklerini söylüyoruz. sanki farklı dillerde konuşup farklı maçları izleyip farklı olaylara şahit oluyoruz. çok ilginç.
  • 391
    tribundergi: vergi affi - super lig'de kuluplerin 120m $'a yaklasan vergi borclari affedildi.

    milyonlarca dolari, euroyu sacma sapan yollarla harcayan, her yil boktan boktan transferle kadrolari sisiren, menajerlerin ve komisyonun kol gezdigi, sokakta gorsen yuzune bakmayacagin adamlarin klup yoneticisi oldugu, cogunlugun rant ve is kapisi olarak gordugu, yardakcilarin yorumculuk ve provakatorluk yaptigi, futbol kalitesi her yil daha da erozyona ugrayan, alt yapi sistemi olmayip, almanya da yetisen bir avuc turke bel baglayan, sisirilmis marka degeri goygoyu yuzunden butun bunlarin goz ardi edildigi ve son olarak sike ve tesvik priminden ceza almasi gereken 6-8 takimin 1. lig seviyesinde serefli mucadelesini surdurdugu, 6 yil 3 ay hukum giyen klup baskaninin federasyon basip karar degistirttigi ve bu federasyonun uefa tarafindan sahtecilik yaptigi icin yonettigi klup avrupadan men edilen kisi tarafindan yonetildigi bu spor dalina odul olarak vergi affi verilmis.. tekrardan hayirli isler.. icine sictiniz ulan zevkimizin..
  • 392
    20 liralık elektrik faturasını ödeyemediği için 65 yaşındaki yaşlı bir kadın ve bakmaya çalıştığı yatalak kocasının evine haciz koydurup akabinde kadına 6 ay hapis cezası çıkarıp kadını hapse atan orospu çocuğu zihniyetin aldığı bir kararla, galatasaray da dahil olmak üzere bir sürü yönetici adı altındaki şerefsizin yüzünden borçlanan kulüpler affedilmiş.

    o 120 milyon doları yine ben ödeyeceğim, nerde varsa gariban veya memur o ödeyecek. sokayım sizin adaletinize de futbolunuza da.

    ben gidiyorum mahalle maçı yapmaya.
  • 393
    yabancı futbolcu sayısını sınırlayarak tüm sorunların çözüleceğine inanan gerizekalılar vardır yönetenler arasında.

    oysa ki;

    - şike yapanı affetme, şikeyi önle
    - stadları güzelleştir
    - alt yapı imkanlarını geliştir
    - hakemlerini eğit
    - basınını tarafsızlaştır, kalitesini arttır
    - federasyon olarak herkese, tüm klüplere eşit uzaklıkta ol, hükümetin köpeği olma.
    - özerk ol, ne hükümetten emir al, ne de aziz yıldırım'dan
    - ülke futbolu için şampiyonlar ligi'nde başarının önemini kavra, artık dünya kupası ve milli takımların tsyd kupası gibi sembolik bir kupa olma yolunda ilerlediğini ve azalarak biteceğini anla.
    - ligin marka değerini arttırıcı politikalar güt, tekrar ve tekrar şikeye izin verme, mesela fixtür, maç gün ve saatleri her hafta değil sezon başı belirlensin ki, başka ülke televizyon kanalları programlarında yer verip ligini yayınlayabilsin.
  • 394
    ba$arisi:
    galatasaray dan ibarettir.

    ba$arisizligi:
    yine galatasaray dan ibarettir.

    ba$ari ne ile ölçülür? uluslararasi alanda alinan puanlar ve kupalar ile.

    cumhuriyetin kurulu$undan bu yana avrupa da açik ara hangi takim en ba$arili sonuçlari aldi?

    galatasaray.

    yani galatasaray avrupa da var ise, türk futbolu da var, yok ise, türk futbolu da yok. yani türk futbolu = galatasaray.

    sonuç: kendi göbegimizi kendimiz kesmemiz lazim türk futbolu olarak. bundan sonra avrupa ya abonelik $art!
  • 395
    kesinlikle bir ekolü vardır. fatih terim tek başına türk futbolunun ekolüdür. genel olarak oynanan oyun da fatih terim'in öncülük ettiği oyundur. son zamanlarda mal teknik adamlar getire getire törpülüyoruz bu ekolü ancak bu ekolümüz olmadığı anlamına gelmez. ekol oynanan oyun değildir, oynanması istenen oyundur. bugün türkiye'de anket yapılsa milli takımla ilgili, ülkenin yüzde 95'i baskılı ve istekli oyun, hücum futbolu ve pres ister. geriye kalan yüzde 5 yabancı hayranları da önemli değil zaten.
  • 397
    takip edenleri için bir futboldan fazlasıdır.
    nitekim futbol sadece futbol değildir.

    barusso transferi sonrası =====> uefa'nın yönetmeliklerini hatmederek ingilizce'yi sökmüştür.

    3 temmuz 2011 sonrası ======> en baba hukuk fakültesinin öğrencisi kadar hukuka hakim olmuştur.

    sermaye artırımı sonrası ======> hukuk üstüne ekonomiyi de açıköğretimden bitirerek bilgisine bilgi katmıştır.

    kalifiye bir eleman mı olmak istiyorsunuz?

    piyasada iş arayanlardan bir farkınızın mı olmasını arzuluyorsunuz?

    arayan değil de aranan mı olmak istiyorsunuz?

    o zaman hobi olarak türk futboluyla ilgilenin. pişman olmayacaksınız.
  • 398
    kötü, yavaş, sıkıcı ve seyir zevki olmayan futboldur. milli takım düzeyinde de kulüp takımlarında da böyledir. maalesef galatasaray'ımızda da böyle. hatta ülkemize gelen yabancılara da bir şekilde empoze ediyoruz futbolumuzun kötülüklerini. söylediklerime kanıt arayan olursa da önce bir süper lig maçı daha sonrasında da ingiltere, ispanya ya da almanya liginden bir maç izleyebilir.

    gelelim türk futbolu klasik hastalıklarına;

    - duran toplar: avrupalı herhangi bir takımla oynadığımızda ya da milli takımda iyice ayyuka çıkan durum. duran toptan gol yeriz ama duran toptan gol atamayız.

    - geri pas: türk futbolunda ilk olarak futbolcuların aklında hep geriye dönmek vardır. neden? çünkü en garanti en risksiz yöntem geriye dönmektir. türk futbolu genelde ileri, dikine pas atmaz, risk almaz.

    - yan pas: en büyük hücum alternatifidir. gol bulmanın en mantıklı oyunudur türk futboluna göre.

    - futbolcuların pas almak için boşa çıkmaması: en büyük sorunlardan bir tanesidir. top ayağında olan futbolcu genelde en az dolu arkadaşını tercih eder pas vermek için. işin diğer bir kötü tarafı pas veren oyuncunun tekrar topu almak için herhangi bir yere koşmaması.

    neden böyle;

    - sabırsız taraftar: 2-3 kötü maçta ya da yapılan riskli pas tercihlerinin başarısız olmasında futbolcuyu protesto etme eylemini merakla bekleyen taraftar yukarıda yazdığım sorunların temelini oluşturan öğelerden biri.

    - medya/basın: kulüpleri karıştırıp kendilerine haber bulmak isteyen basınımızın ayağına gelen fırsatları geri çevirmemesi ve futbolcuları ürkütmesi ve dolayısıyla futbolcuların oyun tarzını yan pas, geri pasa çevirmesi.

    - yönetim/teknik direktör: türkiye'de yönetimler sabırsızdır ve çok çabuk başarı ister işini kaybetmek istemeyen teknik direktörde risk almaz ve takımı garanti oynatır. zira beraberliğin her zaman bir açıklaması vardır. (bkz: şansız goller yedik)

    çaresi nedir?

    tek cümleyle ifade etmek gerekirse taraftarın, yönetimlerin, medyanın zihniyetinin değişmesi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın