• 202
    izlediğim ve beğendiğim, bana göre olayların çok hızlıca geliştiği hakkının verilmesi için en az 2 bölüm daha olması gereken belgeseldir.
    ancak eksik yönleri çok fazla. öncelikle benim düşünceme göre hocanın takımdan ayrılmasından sonra fazlaca değişikliğe uğramış gibi geldi. daha fazla galatasaray odaklı olacakken hocanın görevden ayrılması sonrasında ekseni biraz kaymış. son 4 şampiyonluğa neredeyse hiç değinilmemiş bile. hocanın başarısız dönemlerine de neredeyse hiç değinilmemiş. üstelik ellerinde "eski açık sarı desene" gibi döküman olarak fazlaca katkı sağlayabilecek "hakan şükür'süz" dönemleri de içeren bir yapıt varken.
    tabiki en büyük eksik maalesef hakan şükür ve arif erdem. bu iki futbolcu kaçak konumunda olmasından ötürü kendilerinin ropörtaj olarak bulunmaları tabiki imkansızdı. hadi kendilerinden ayrıca bahsetmedik veya isimlerini anmadık. bari attıkları golleri görüntü olarak kesmeseydiniz. bir avrupa kupası almışsın atılan gollerin en önemlileri yok. allahtan arif arsenal maçında o golü kaçırmış diyoruz neredeyse. ayrıca bülent korkmaz, hakan ünsal, hasan şaş hatta her ne olursa olsun emre belözoğlu gibi isimlerin de muhakkak yer almaları gerekliydi bence. eski kadrodan hocanın arasının açık olduğu bayağı bir öğrencisi var zannedersem. ama her ne olursa olsun hoca en büyük ayıbı sepp piontek'e yapmış. eski hocasının tek kelime adı bile geçmiyor.
    izledik mi? izledik... mutlu olduk mu? tabiki... hüzünlendik mi? fazlaca... ama dediğim gibi keşke hocanın başkanlık öncesi pr çalışmasına evrilmeden ilk düşünüldüğü haliyle devam etselermiş projeye
  • 203
    daha önce bu içerikle ilgili yorumda bulunmuştum ama başlık o kadar canlı ki insanın aklına okudukça farklı şeyler geliyor.

    3. bölüm hocanın ayrılışlarına dair şimdi de benim konuşma zamanım gibi bir cümle ile bitmişti. 4. bölümde aha hoca eline sazı alacak şimdi diye heyecanla devam ettim izlemeye ancak yine tatmin edici bir cevap gelmemişti hatta değinilmemişti bile diyebilirim. neyse sonu bi ilginç bitti sanki devam edecekmiş gibi gözüküyor ama tüm kariyeri de başlı başlına 4 bölümde geçtiler zaten .
  • 206
    sakin kafayla baştan sona yeni izlediğim belgesel.
    bardağın dolu tarafına bakınca hocanın isminin ve yaptıklarının sonraki nesillere aktarılacak olması güzel.
    ancak bizim gibi 96-2000 dönemini canlı izlemis; eski açık sarı desene, 17 mayıs bir şampiyonluğun hikayesi, rahmetli birand'in 100 yıllık sevda ve unutulmaz maçlar belgesellerini yalayıp yutmuş taraftara 'bu muydu la?' dedirtmistir. sosyal medya ve ulusal medyada haftalarca süren tanıtım ve reklamlardan sonra beklenti o kadar yüksekti ki; birçok taraftarda olduğu gibi bende de hâliyle hayal kırıklığı yarattı. netflix reklam ve tanıtıma yapımdan daha çok para harcamıştır herhalde.
    belgesel boyunca beni en çok rahatsız eden şey ise; belli bir dönem anlatılırken alakasız bir dönemden antrenman ve maç görüntüleri verilmesi. mesela 1.fatih terim döneminden bir olay anlatılirken, 2.fatih terim döneminden antrenman ve soyunma odası görüntüleri geliyor. yani bu kadar zayıf arşivle belgesel çekmeye utanmadiniz mı birader?
  • 207
    beklentimin altındaydı zira hocanın başardıkları ve futbola kattıkları anlatılandan çok daha fazlaydı. yine de yapılıp yayınlanmasından hoşnut oldum.

    uefa kupası, 4 sene üstüste şampiyonluk hikayesi vs. benim ya da sizin ezbere bildiği şeyler olabilir. bu belgeselde daha önceden bilmediğimiz yeni şeyler öğrenmemiş de olabiliriz ancak insanlar çabuk unutuyor.
    bazıları ise hiç geçmişimizi bilmiyor bile. zira genç galatasaraylı arkadaşlarımızın ağzından "fatih terim'in avrupa'da ne başarısı var ki yiaaa" şeklinde sözler bile duymuşluğum var. bu nedenle iyi oldu.
  • 208
    uzun zaman geçti belgesel yayınlanalı ama yazmak nasip olmadı.

    bu belgesel, belgesel de değil aslında, hocanın kontrolünde düzenlenmiş olan bir derleme. sadece onun istediği şeyler dahil edilmiş anladığım kadarıyla ve seksenli yıllarda doğup da galatasaray ile yatıp kalkan güruh için fazla bir şey vadetmiyor. bilmediğim tek şey hocanın uçağa atlayıp leeds united lig maçını yanında bir kişiyle izlemeye gitmiş olması. hakikaten mangal gibi yürek var adamda.

    ilgimi çeken bir diğer şey okan buruk'a hatırı sayılır bir süre ayrılmış olması. sadece buradan bile hocanın okan buruk'tan sonra takımın başına gelmeyeceği çok bariz bence. fakat garip bir güruh var, sadece kolpa twitter hesapları üzerinden galatasaray'ı konuşan, tartışan. bunlara göre v. fatih terim dönemi başladı başlayacak. sözünü etmek bile komikken, gerçekleşti gibi tartışıyorlar. kim bunlar? kimsiniz siz?
  • 209
    oturup hanımla izledik.
    ben zaten bunları bilen biri olarak o günleri özledim, hocanın bazı kararlarına üzüldüm ama tabi öyle çok acayip etkilenmedim (sonuçta yüzde 99'u bildiğimiz şeyler) ve yapılan işten de teknik olarak memnun kalmadım.

    bu noktada benim hanımın için iyi oldu, birçok şey öğrendi. hocanın gittiğini neden söylemediğimi sorup durdu. okan hocaya ilk gıcık oldu, sonra bak çocuğu hasta falan diyince üzüldü. euro 2008 başarımızı takdir etti falan.
    ama ortak çok net iki eleştirimiz var;
    düzenleme baya kötü. bazen bir şeyden bahsedilirken onun hangi maç hakkında denildiği anlaşılmıyor. bu baya 7-8 kere sorun oldu hanım için.

    ingilizce altyazılar hem yetersiz hem de sürekli senkron kayıyor. hoca bir şey diyor, altında 3 cümle öncesinin çevirisi var. özelikle netflix gibi bir kurumdan beklemiyordum.

    arşivcilik olmaması sebebiyle yapılan fake gazete kupürleri, radyo ve maç kayıtları vs bir kenara atıyorum. bu konuda ne yapılabilir pek bilgim yok.

    bence çok daha iyi bir belgesel olabilirdi. benim için eski yılları hatırlatan güzel bir yapı oldu ama spor belgesel dünyası için bence baya sıradan bir iş.
  • 211
    15 eylülde değil de 15 haziranda vizyona girseydi muhtemelen okan buruk şuan galatasaray teknik direktörü değildi. çünkü belgeselde neredeyse fatih hocadan çok okan buruk var.* fatih hocadan hırsını bir türlü alamayan bi grup okan buruk'a bak terim belgeselinde necati ateş'den, selçuk inan'dan hatta fatih terim'den bile fazla gözüküyor, terimci bu eski öğrencisi zaten, istemeyiz diye çok ama çok büyük bir yangın yapacaklardı. hele bir de okan hocanın fatih hocadan bahsederken basıl gözlerinin içi parladığını görünce kulübü nasıl sosyal medyadan nasıl bir baskı altına alırlardı tahmin bile edemiyorum. canım hocam burada bile eski öğrencisini düşünmüş.
  • 212
    belgesel olmayan yayındır. zira belgesel demek insanı ilgilendiren her türlü meseleyi konu edinerek gerçeğe uygun şekilde aktaran, etik olarak da tarafsız olması beklenen bir film türüdür.

    hocanın başarılarına zaten kendine her galatasaray’lıyım diyen az çok hâkimdir. bu belgeselin kamuoyuna sunması gereken şey, olayların perde arkasının nasıl göründüğüdür. bu anlamda gerçek bir belgesel için;
    (bkz: figo vakası)

    örnek vermek gerekirse ünal aysal’la aralarında yaşadıkları “eleman” krizi, hocanın galatasaray hocasıyken tff ile milli takım teknik direktörlüğü için görüşme olayı, selahattin aydoğdu* ile aralarında yaşadıkları ve o zamanlar tüm gündemi işgal eden olay, hocaya sürekli verilen cezaların sebepleri ve arkasındaki kişiler vb. birçok husus ele alınmalıydı. bu bakımdan izlenmesi keyifli bir yayın olsa da ele aldığı konular kamuoyunu tatmin edici olmadı.

    özellikle “gerçek bir belgesel” olarak 2. sezonu yayınlanırsa tüm türkiye’de gelmiş geçmiş en çok izlenen yayın olacağını düşünüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın