---
spoiler ---
genel olarak geçmiş belgesellerimizi izleyen galatasaray taraftarı için çok da bilinmeyen nokta olmadığını söyleyebilirim. çoğunluğu bildiğimiz, aşina olduğumuz hususlar.
hocanın 90'lı yılların başındaki mili takım macerası ilgi çekici geldi, keşke bu noktalara daha çok ağırlık verilseydi. mesela avrupa şampiyonası'nda 0 çekişimiz işlenmiş; ancak onun öncesindeki macaristan, isviçre, isveç maçları da hatırlanmaya değer. genel olarak arşiv kayıtları yetersiz duruyor. ama mesela deplasmandaki macaristan maçı sonrası hocanın röportajına youtube'da denk gelmiştim. o hırsı, isteği, yaşının da verdiği enerjiyle çok başka bir seviyedeydi. o tür görüntülere erişim ve yayınlanması güzel olabilirdi.
türkiye'yi dolaşarak keşfettiği isimlerden mesela tanışma öykülerini, milli takıma veya amatörden profesyonel sporculuğa geçiş öykülerini ve hocanın bu süreçteki katkılarını dinlemek güzel olabilirdi.
milan'da kulübede önce sırıtıp sonra somurtan isimlerden birisi pirlo sanırım; ancak diğerini merak ettim. italya günlerine dair güzel paylaşımlar yapılmış.
bunun dışında futbol dünyasındaki diğer antrenörler veya oyuncuların gözünden de röportajlar ile zenginleştirilebilirdi. mesela alex ferguson, arsene wenger, marcelo lippi, alberto zaccheroni gibi nice isimle karşı karşıya gelmişliği var hocanın. italya'da uygulamak istediği oyun anlayışına yer verilmiş; ancak galatasaray'da bunu çok daha uzun süreli ve istikrarlı başardığı için bu anlamda bizde geçirdiği sürede de gerek oyunclarımızın bu yaşanılan dönüşümü işlemesi, gerek uluslararası arenada karşılaştığımız rakiplerin gözünden de bu konunun değerlendirilmesini dinlemek güzel olabilirdi. özellikle bu oyun anlayışına dair emre ve suat'ın da söyleyecek birkaç sözünün olması gerekiyordu.
mesela merak ettiğim hususlardan biri de süren'in hocayla beraber 2000-2001 kadro planlamasını yapmıştık demesi. ola ki kalsaydı sonraki yıl için nasıl bir planlaması olacaktı, hedefleri neler olacaktı gibi soruların cevabını hocanın ağzından duymak isterdim.
bu arada kadıköy'deki şampiyonluk maçı sonrasında aykut kocaman ile fatih terim'in sarıldığı anda onları koruyan polisin askerlik arkadaşım olduğunu anca bugün fark ettim.
---
spoiler---