• 1
    yazdığı entryleri hep yalnız kalmaya mahkum olan yazardır. yoldan geçerken gören bazı futbol kalenderi yazarlar arada bir cebine sigarasını koymak babında bir "eyvallah" çakar, o kadar.

    sınıf arkadaşları, okul arkadaşları, halı saha ekibi, mahalle kankaları olmayan yazardır.

    diğer yazarların kendi aralarındaki "sen, ben, bizimoğlan" kadrolaşmalarını ve yansımalarını izler. birbirleriyle paslaşmalarını, birbirlerinin nick altlarına döşenmelerini, "bordeaux'ta oynamaktadır" tipi entrylerin nasıl "10" aldığını falan düşünür sırıtarak.

    bir de bunların yalnız oluşuna hiç bakmadan, utanıp aldırmadan sözlük kutsallarını eleştirebilenleri vardır. birkaç popüler yazara ve moderatörlere ekstra saygı ve hürmet sunmadan takılanları ise iyice deli kategorisine girer.

    yekten sohbet etmesi güzeldir, bir iki tanesi ile msnde falan konuşurum ama sözlükteki nicklerini bile bilmiyorum ki, "tapılası futbolcudur" entrysine gidip "10" çakayım. onlar için de aynı mesela. halbuki ne aptalız yahu, toplamadık eşi, dostu şuraya. fena mı olurdu arkamızı toplayan 3-5 yazar olsaydı.
  • 2
    işte geldi... tam aradığım başlıktır bu. hatta bu başlığı ilk kim açacak diye merakla beklerken favorilerime 3-4 tane entry'sini sıkıştırmış jupp kardeşimizin açması tam bir hayal kırıklığı. hele ki o kadar sohbet etmiş ve kendisini ne kadar beğendiğimizi söylemişken hem de defaatle.

    bu sözlükteki arkadaş ortamından haz etmeyen, yalakalık, yardakçılık olarak niteleyen, entryleri samimi bulmayan adamlar var. jupp onlardanmış demek. ondokuz'a bir şey demeye gerek yok o zaten tutumunu en baştan belli etmiş biri. bunun yüzyüze görüşen halı saha ve zirve tayfasına yüklenmesini de anlamış değilim.

    örneğin justed;

    çocuk 10 numara. efendi aklı başında ve msnden görüştüğümüz biri. ne vesilesi ile? sözlük tabii ki. bu adam reel tayfadan değil ama seviyoruz. ayrıca tayfa ne ola ki jupp? biz hepimiz sadece arkadaşız. samimiyetini az bulduğunuz entryler var ise o sizin düşüncenizdir. ayrıca pm'den bir yazara -ben senin entrylerini çok seviyorum- yazınca samimi oluyor da nick altına yazınca mı olmuyor?

    ha keza ben başlığı açan arkadaşa özelden ulaşıp entrylerini ne denli sevdiğimi hem özelden hem nick altına yazmışsam o da samimiyetsizlik mi oluyor? ya da jupp yalnız mı bırakılmış oluyor? hayır.

    nick altına yazı yazma konusuna gelirsek bu alanda bir numara benim. evet suç ise suç, iyi bir şey ise de iyi olarak kabulümdür. ama beni geçin ben zaten bunu görev amaçlı yapan biriyim. ilerleyen günlerde karşınıza çıkacak yepyeni bir buton sayesinde bunu anlayacaksınız zaten. rahatsızlık konusu da çok garip doğrusu. kendimi imamhatip ya da kuran kursu tarzı yatılı baskıcı eğitim kurumlarında gibi hissettim.

    sağına-soluna bakma, arkadaş olma, önüne bak. ilgi çekici doğrusu. güzel bir şeyden rahatsızlık duymak da ilginç. moderatör konusuna gelirsek, hiçbirisi sözlükten önce kanka olmadığı için burada tanışılıp ve sözlük için çabaları görülüp moderatör yapılmış insanlardır. önceden sevildikleri için onlara fütursuzca sallayanlar deli gözüyle değil de meşhur olma çabasındaki insan gözüyle değerlendirilir.

    şimdi eşi dostu buraya toplamamak aptallıksa, buradan dost edinememek de beceriksizlik olsa gerek. zira ilk tanıma göre eşi dostu toplamayan aptallık etmiş ise, bu kadar hoşgörülü 10 numara adamdan 1 dost ya da arkadaş çıkaramayan da beceriksizdir.

    hele ki sen jupp. nezdimde en iyi 5 yazardan biri olan sen yalnız kalıyorsan büyük olay.
  • 3
    zirvelere katilmayan yazarlardir. ben hollanda'dan turkiye'ye bir haftalik bile geldigim zaman en az 2 zirveye katiliyorken son bir ayda en az 10 zirve yapilmisken bunlara katilmayip sonra da ben sozlukte bir zumreye ait degilim diye sizlanmak sadece kotu niyettir. yapilan her zirve sozlukte bangir bangir anlatilirken, zirveler futbol maclarindan sur kebapa kadar degisirken yani her zevke, her istege hitap ederken katilmamak icin cidden bir sebep yok.

    en son jasonic666 ankara'dan geldigi zaman elimden geleni yaptim gelmesi icin. ıstanbul disindan katilmak isteyen azarlar icin her zaman elimden geleni yapmaya hazirim. ayrica insanlar izmir'den sadece hali saha maci icin bile geliyor bu zirvelere ben ciddi olarak katilmamak icin sebep goremiyorum.

    boyle bir serzeniste jupp'un bulunmasi ise beni sadece uzdu.
  • 6
    bir başka saçma tartışmayı ortaya cıkarmış mevzudur.

    bazı yazarlarımız bu 10 numara mevzusuna çok kafayı takmış durumdalar. arkadaşlar, kumar oynamıyoruz ki, bu 10 numaraları oyun sonunda paraya çeviresiniz, olsa ne olur olmasa ne olur..

    ancak, zirvelerdeki sohbetlere, toplanmalara laf ederseniz, o noktada saçmaladığınızı düşünürüm. fırsati olup da gelmemek , nasıl insanların bir seçimiyse, kendi aralarında haberleşerek toplaşmak da insanların seçimidir. kimseyi de ilgilendirmez.

    perez"e çok teşekkür ederim, ki kendisi bana bu sözlüğü tanıtmıştır, ve bu sayede, hagi, toka, yamakasi, vay acondios, dirknowitzki, k j, tcoskun,pesindeyiz, ciga90 ve adını şu an yazmadığım onlarca yazar kardeşimi, ve captano gibi bir büyüğümü tanımama vesile olmuştur.

    sen çok yaşa e mi sözlük...
  • 7
    dışardan bir gözle bakacak olursak (yazar burda tayfacılık yapıyor*) sözlük içinde ki bu sıcak ortam, gruplaşma olarak gözlenebilir. ancak aradaki o ince çizgiyi kaçırmayan güzel insanlar sayesinde bu rahatsız edici bir konumda değil.

    neden değil?

    eğer zirveler kemik bir grup arasında yapılmış olsa, yeni gelenlere soğuk bir tutum sergilense hak verebilirim size. ancak görüyoruz ki zirvelere katılan her yeni yazara gösterilen ilgi ve alaka üst düzeydedir. öyle ki bir çok kez zirvelerde kenarda sessizce duran yeni katılımcılar fark edip muhabbetin içine çekmeye uğraşan yazarlar mevcut.

    10 numara olayı ise çok abartılmakla beraber sözlüğümüzde iyi yazar her zaman hakkettiği değeri görmüştür.
  • 9
    kendisini soyutlayan yazarlar için mümkün olan durumdur. 29 temmuz 2010 galatasaray ofk belgrad maçında ve maç öncesi zirvede yaklaşık 30 yazarla tanıştım. kimse de bana böyle bir his yaşatmadı. kim geldiyse aynı şekilde karşılandı, tek tek herkesle tanıştırıldı. bileti olmayana bilet bile sağlandı maça girsin diye. biletler satışa çıkınca maça gitmek istediğimi söylediğimde soy ozan biletimi aldı sağolsun. zirveye biraz erken gittim ve bunu sokaktan sözlüğe yazdım, barfly ve bayan denmez kadin de tek kalmayayım diye erken gelip beni aramislar.* maçtan önce ve sonra ankara'dan geldiğimi duyan herkes tek tek sordular "kalacak yerin var mı?", "nasıl gidicen maçtan sonra?", "bak kalcak yerin yoksa cidden gel bende kal" diye. bunu yapanlarin hepsi o gün tanıştığım adamlar. 40-45 yaşında iş güç sahibi adamlar gelmişler 20-25 yaşındaki sana bana bira ısmarlıyor, şakalaşıyor, fikrini soruyor, sohbet ediyor. ilk zirvemde maçın son 10 dakikası dışında harika geçmişti ve ben şimdi 19 agustos 2010 galatasaray karpaty lviv maci'na gitmenin fırsatını kolluyorum. sonuç olarak tayfaya selam yola devam.

    edit: sokakta beni arayanlara pilgrim ve soy ozan da dahilmiş.
  • 10
    sözlüğe insanların tayfalarıyla toplu halde katıldığını düşünüp tayfasız kalan yazarlardır. tabi ki daha önce birbirini tanıyan insanlar olabilir ama o tayfa dediklerinin çoğunu insanlar burada buldular. zirveylere giderek buldular, halı sahaya gelerek buldular, yardım isteyene yardım ederek, yeri geldiğinde de yardım aldıklarında buldular. bunu düşünemeyen insanların sınıfta da arkadaşı olmamıştır muhtemelen. abi millet birbirini tanıyor önceden bahanesiyle. demem o ki ben bu sözlüğe girerken birçok yazar gibi kimseyi tanımadan girdim ama şu an bir dolu adam tanıyorum ve aralarında sık sık görüştüğüm adamlar da var. bu entry seri of alsın şimdi, karmam patlasın eksi sonsuz olsun ne olur ki?

    not: başlıkta tayfa geçtiği için tayfa kelimesini kullandım.
  • 11
    sözlükte tayfası olmayan sözlük yazarları diye bi durum olduğuna inanmayan sözlük yazarlarındanım.şahsen kimseyi tanımıyorum yani bu durumda bende tayfası olamayan sözlük yazarı oluyorum.hali hazırda maçlara beraber gittiğim bir arkadaş grubum var bu yüzden yeni bir ortam arayışına girmedim.tabi bir zirveye gidip burada beraber yazdığımız arkadaşlarla el sıkışmak tanışıp muhabbet etmek güzel olurdur ancak* ama birgün maç öncesi bir zirveye katılırsam #452800 entryde yazar arkadasımın bahsettiği durumla karşılaşacağımdan eminim.sözlükte okuduğum gördüğüm kadarıyla gayet güzel bir ortam var.galatasarayımızla ilgili konuşulabilecek onca şey varken böyle saçma bir tartışmanın gereksiz olduğunu düşünen bir sözlük yazarıyım.*
  • 14
    tayfa sahibi olunmasını zirve katılımına bağımlı tutan yaklaşımlardan sonra birkaç kelime ilave etmek zorunda kalan yazardır.

    başlığı açan jupp kardeşiniz, pek genç olmamakla beraber, antalya'da ikamet etmekte, ve cumartesi günleri de dahil olmak üzere, zaman zaman akşam 7-8 sularına dek ofiste bulunmasını gerektiren bir işle iştigal etmektedir. dolayısıyla, imkanı ve zamanı varken zirvelere katılmayıp sözlükte mıymıntılık yapan yazar kapsamına girmemektedir.

    galatasaray sözlük; internet aracılığıyla dünyanın her yerine açık olup, istanbul'dan ibaret değildir. sözlüğü istanbul sözlük sanan yazarların, bu durumu fark etmeleri çok faydalı olacaktır. jupp bunu kendine görev sayar. "türkiye'dir galatasaray" şiarının hakkını; herkes, her an verebilmelidir.

    devam ederek; sözlükte bir hayli düşen içerikli tartışma düzeyinin, sözlük formatı ve galatasaray kimliğine uygun hale ulaşması için, yazar sıfatını taşıyan herkesin yazması gerekmektedir.

    yazar jupp efendi, sözlükteki kalite düşüşünün en önemli iki nedenini; "kankacılık" ve "entry yazmaya üşenip oy basmacılık" olarak tespit etmiştir. tespitlerinde mükemmel olduğu iddiasını taşımamakla beraber, kendi gözlemleri ve algılaması bu yöndedir. bahsi geçen nedenlerin ikincisi hakkında görüşlerini zaman zaman kaleme almış, birincisi hakkında da bu başlığı açmıştır.

    haklıdır, haksızdır. yetersizdir, tamdır. bunları gözetmeden taşıdığı amaç, iddianın değerlendirilmesi ve mümkün olduğunca olumlu ve/veya olumsuz eleştirilmesidir. başka da mühim bir derdi yoktur.
  • 16
    sözlüğü, ekşi* aracılığıyla tesadüfen keşfetmiş ve referanslı üyelik sistemi sebebiyle uzunca süredir (bugüne kadar) sadece izleyicisi olan benim de içinde olduğum yazar grubudur. çoğu kişinin de tayfa edinmek gibi bir derdi olduğunu düşünmüyorum. nihayetinde ortak paydamız galatasaray ve onun hakkındaki düşüncelerimiz. zirvelerin ya da kıvılcımı burdan başlatılan kampanyaların güzelliğini saymıyorum tabi ki. sonuç olarak zamanla aşılabilecek, dert edilmemesi gereken bir olay.
  • 17
    galatasaray sözlük'ü kendi imkanlarınla keşfetmiş birisi olarak ki bu kasım 2008'lere denk geliyor, buraya geldiğimde hiç tayfam yoktu evet. tayfa ne kelime, tek bir yazar tanıdığım bile yoktu. ilk mesajlaşmam lamore del calcio ile olmustu sanırım. bir entryi düzeltmem için uyarmıstı. aradan geçen iki sene zarfında aradaki mesafelerden dolayı tek bir zirveye bile katılmıslığım yoktur. sırf özel mesajlar yoluyla onlarca kisiyi tanıdım burada. onlarca arkadas edindim. eminim su an kalkıp istanbul'a gitsem, beni otogardan alabilecek bir sürü yazar arkadasım var. lamore ile mesajlasmamdan beri yüzlerce kez mesajlasmısımdır. mesaj arsivimde 1200'e yakın mesaj var ki subat 2010'dan beri olusan sayı bu. size de tavsiyem özel mesaj fasilitesini kullanmaya çekinmeyin. biraz saygılı olduktan sonra zizonkovac harici cevap vermeyecek adam yoktur burada. zamanla daha iyi tanıyacaksınız yazarları. tanıdıktan sonra da daha iyi anlasacaksınız. o yüzden tayfanız olmamasını çok kafanıza takmayın.

    bir süreden sonra zaten alısacaksınız yazarların tarzına. zaten aktif olarak yazan kisi sayısı 300 kisi ya var ya yok. mesela ben artık o kadar kanıksadım ki sözlüğü entrylerin ilk cümlesinden anlıyorum bu entryi kim yazmıstır diye. **

    not: zizonkovac ilk bir sene attığım hiçbir mesaja cevap vermedi ondan sonra da mesaj atmayı bıraktım. sadece bana değil kimseye cevap vermiyordu.
  • 25
    tayfadan kasıt ne tam anlamadım ama şanslıyım sanırım, bayağı bir var bende bunlardan. hani öyle bir grup değil, birçok. kıbrıs'dan, daniel tozser gelse arar beni niye düşünürüm, casus gelse haber salar, vangobbel de habersiz gelmez. hagi10 gelmiş, haber etmemiş, onu sildim. * epr ua ile maça gidebilirim, in 99 we trust ile zaten gidiyorum. hagi aynı ortamda ise bir merhaba demeden kaybolmaz ortadan, soy ozan'la sami yen sokak'ta karşılaşsak bira ısmarlar herhalde. nevizade'de captano, barfly içiyorsa, yanlarına uğramaktan hiç çekinmem. bayan denmez kadın de ile aynı maça gideceksek mesajlaşırız. yearn bursa'dan gelse muhakkak arar. bir gün tutup kj'nin bulunduğu pilav zirvesine katılsam bence yadırgamaz; ya da halı saha maçına seyirci olsam başka bir grubun yine hoşgeldin derler sadece. e bunların hepsi sözlüğü tayfacı sananlar için ayrı ayrı insanlar (elbette kesişmeler olabilir). sayamadığım daha nicesi var elbette... mesela basketbol konuşmak istese canım hemen yanıbaşımda olan juanlepen var, hep online olan thisisthebesttillwedobetter var. ve benim için ortak noktaları, bu sözlükten önce hiçbiri ama hiçbiri hayatımda yoktu ve hepsi galatasaraylı. yani burda tayfacılık filan yok, dostluk var; birileri sosyal hayatta daha iyi anlaşmış birlikte vakit geçiriyor diye, bu ortamda dışlanmaz kimse. en azından ben böyle gördüm.
App Store'dan indirin Google Play'den alın