• 101
    söylendiği sezonların ilkinde ocak hamleleri şampiyonluk getirdi. o dönem hocanın yaptığı hamleleri gömenler, "serdar aziz gitti, şampiyonluk gitti" diyenler vardı. :) ikincisinde ise pandemi araya girmese yine şampiyon olurduk. aradan zaman geçtiği için hala bu söz üzerinden eleştiri yazmak kolay ama terim'in ocak hamleleri 96'dan bu yana genellikle işe yaramıştır. ilie, marcao, luyindama, necati, nagatomo ve niceleri gibi.
  • 102
    ffp kıskacında satış yapılamadığı dönemlerde boş kalan mevkilerden dolayı forvetsiz, stopersiz, ve bir önceki dönemde orta sahasız girilen dönemlerde söylenen bir fatih terim sözüdür. bu sözü söylediği 2 dönemin 1'inde şampiyon oldu, pandemi olmasa büyük ihtimalle diğerinde de olacaktı. 3 yıllık planlamayı da "3 yıl şampiyon olmayacağız" şeklinde algılayanlara öyle olmadığını anlatmasına rağmen hala sanki öyle demiş gibi yorum yapan kötü niyetli yazarlar var aramızda. eleştirinin her zaman sağlıklısı, mantıklısı makuldür. kötü niyetle söylenen her şey sadece ve sadece zarar verir.
  • 104
    fatih terim'in ağzından son olarak ekim 2019'da, yani yaklaşık olarak 2 sene önce çıkmış cümle. o zaman kesinlikle haksızdı, çünkü hocanın elindeki kadro ocağı beklememizi gerektirmeyecek kadar kaliteliydi.

    gelgelelim bu sözün yeni sezon öncesi gündeme gelmesini anlayamıyorum. çok güzel, belki de türk futbolunun seyrini değiştirecek kadar doğru bir yapılanmanın içine girdiğimiz şu dönemde bazı kişilerin takındığı tutum gerçekten endişe verici. fatih hoca'nın psv ve st. johnstone maçlarındaki performanslarının beğenilmemesi kadar doğal bir şey yok (ben de beğenmedim zaten), ama en azından bu kadar akılcı bir yapılanmayı gerçekleştirecek kadar akıllı ve cesur oluşunu takdir etmek gerekiyor.

    elbette hocanın yine başarısız olma ihtimali var, yeni yönetimle de başarısız olursa yüksek ihtimal istifasını verir. ama hoca ve yönetimin 2021-2022 sezonu yaz transfer dönemi'nde yaptıkları hocanın olası gidişinden sonrası için de elimizi çok rahatlatacak, hocanın halefi çok yüksek potansiyelli ve oldukça genç bir kadro ile çalışma imkanına erişebilecek. en azından bu çabaya saygı duyulmalı diye düşünüyorum.
  • 105
    orta sahasız, forvetsiz, stopersiz başlanan sezonlarda, şampiyonlar ligi tarihimizin en kolay grubundan çıkamamak gibi hadiselerle sonuçlanan sezonlarda fatih terim tarafından söylenen sözlerden biridir. eren derdiyok ve sinan gümüş'ün şampiyonlar ligi maçlarına 11 başladığı sezonlardır. eldeki en değerli futbolcuların satılıp yerine kimsenin alınmadığı sezonlardır.

    iki gündür bahsettiğim ve ofsayt yağmuruna tutulduğum olay bu işte. bu hocayı eleştirmek değildir. bunlar art niyetli, hocayı küçük düşürmeye çalışan, dalga geçmeyi amaçlayan tutumlardır, "ayak tenisi" efsanesi gibi. hocaya güvenen insanların teknik anlamda getirilen eleştirilere karşı herhangi bir reaksiyon getirdiğine şahit olmadım, hocayı teknik kararlar açısından ben de eleştiriyorum, ancak eleştirinin de bir adabı olur. bugün ülkedeki bir çok insan galatasaraylı ise en büyük sebebi fatih terim'dir. hoca 96'da bu takımın başına geçmeden önce galatasaray fenerbahçe'nin ve beşiktaş'ın ardından gelen türkiye'nin 3. büyüğüydü. 96-00 döneminde bunu değiştiren kişi hocadır. 2011'e kadar yine geriye düşmüştük, beşiktaş'ın yine önündeydik ama fenerbahçe 2000-2011 arasındaki dönemde tartışmasız türkiye'nin bir numaralı kulübüydü, arada alınan mucizevi 2 şampiyonluk makasın fazla açılmasını engelledi. hoca geldi 2011'de bunu yine değiştirdi, hocanın 11-12 ve 12-13'de aldığı şampiyonluklar galatasaray'ın geri dönüşü oldu, o zamandan beri de türkiye'nin bir numaralı kulübüyüz, kısa vadede de değişecek gibi değil.

    hoca 3 yıldır "elit" oynayacağım, tek eksik olan kupa için uğraşacağım diye bize istediğimiz futbolu izlettirmiyor. tek hatası budur, oynayamayacağımız bir oyunda inatla ısrar ediyor, eldeki malzemeye uygun olmayan bir sistem için uğraşıyor. zaman zaman aklındakini sahaya da yansıttı, 7-8 maçlık seriler yaptı. ancak ilk 11'den 2 kişi eksildiği anda o oyunu oynayamıyoruz ve sahada çok kötü bir futbol görünüyor. hocanın oynatmak istediği sistemi oynayabilmemiz için her mevkide 2-3 tane aynı seviyede adama ihtiyacımız var. hoca ya bunu göremiyor, ya da görmesine rağmen zamanla olacağını düşünüp ısrar ediyor. birinin hocayı şampiyonlar ligi şampiyonluğu rüyasından uyandırıp gerçeklerle yüzleştirmesi gerekiyor. city ve psg gibi takımlar her yıl minimum 300-400m € para harcıyor ve yıllardır bu kupayı alamıyor, bu kupaya talip olan takımları bir düşünün, barça, r.madrid, a.madrid, city, united, liverpool, chelsea, psg, bayern, dortmund, juve, inter gibi takımlar aklıma gelenler. bakın 12 takım saydım, bu takımlar her sezon bu kupayı almak için planlama yapıp büyük paralar harcıyor. bunların arasından sıyrılıp o kupayı almak imkansız. ucl için gruptan çıkmak bizim için başarıdır, çeyrek final görmek kupayı kazanmakla eş değerdir, gerçeklerin farkına varmak gerekiyor. haddimizi bilerek mücadele etmemiz gerekiyor.

    gördüğünüz gibi biatçı değilim, hocayı çok seviyorum, tarihimizin yaşayan-yaşamayan ayırt etmeksizin en büyük efsanesi olarak görüyorum, ancak eleştiri de getiriyorum, hatalarından dönüp başarılı olacağına, bize istediğimiz futbolu izleteceğine de inancım tam. her şeyin yanında adam önümüzdeki kritik 10 yılın planlamasını yapıp bir iskelet, bir sistem oturtmaya çalışıyor, bankalar birliğine bağlı olduğumuz, ffp'den bile daha sert geçecek 10 yıldan bahsediyoruz. getirin bakalım bielsa'yı yapabiliyor mu uzun süreli bir planlama, 100m € yıllık bütçeyi vermediğin anda kimse gelmez buraya. ali koç aylarca hoca aradı, getirebildi mi elit seviyede bir hoca? fatih terim'in ayrılması en çok kimleri mutlu eder? twitterda yapılan #fatihterimistifa gibi gündemlere atılan twitlere biraz göz atın, bir çoğunu fenerbahçe ve beşiktaş tarafları yazmışlar. kısa vadede, bu geçiş sürecinde hocadan başka bir alternatifimiz yok. yine bu kısa vadede avrupa'da bir başarı beklentim de yok. ligi kazanıp katıldığımız avrupa kupalarında da gruptan çıkmak başarıdır.

    eleştiri böyle getirilir. saçma sapan başlıklar altında hocaya art niyetli bir şekilde rövanşist duygularla bir fenerbahçeli bir beşiktaşlı gibi saldırarak, dalga geçmeye çalışarak eleştiri getirilmez. ne zaman kötü sonuçlar almaya başlasak normalde entry girmeyen, sözlükte görünmeyen yazarlar fatih terim başlığında ve bunun gibi saçma başlıklarda hocaya "eleştiri getiriyorum" lafı altında topuyla, tankıyla, tüfeğiyle düşmanıymış gibi saldırıyor, benzer entryleri sürekli başka başlıklar altında giriyorlar. ben burada bir iyi niyet göremiyorum. bu entrynin de bir kaç dakika içerisinde en ofsayt entrylerim arasına gireceğinden eminim ama gram takmıyorum artık. hoca güvenimizi boşa çıkarmayıp tekrardan başarıyı yakaladığımız gün zaten bu sadece kötü günde sözlüğe girip her başlıkta hocaya sallayan, yermeye çalışan, bunları da "eleştiri" adı altında yapan tipler ortalarda gözükmeyecektir.
  • 107
    bu söylemlerde bulunduğu dönemler marcao ve lyindama'nın transfer edildiği şampiyonlukla sonuçlanan döneme denk gelmiyor, daha sonra ki sezonlarda dile getirilen söylemlerdi bunlar.

    tabi bu söylemler de hocanın haklılık payı hiç mi yoktu desek mantıklı bir eleştiri olmaz. bir seferinde forvetsiz, bir seferinde orta sahasız lige başlamak zorunda kaldığı için bu söylemlerde bulunması normaldi.

    ama burada eleştiriye çok açık olan ve bence de haklı olunan konu kötü futbol. iyi kötü imkanlarla bir takımın başında 4'üncü sezonunuza giriyorsunuz ve hala oturmuş bit oyun sisteminiz yok. 4 yıldır serzenişte bulunulmasının sebebi takımın maalesef çok kötü futbol oynanması. daha da kötüsü oynatılmaya çalışılan pas oyununda 3 yıldır bir ilerleme bile olmaması.

    bir diğer problem de o işaret edilen ocak ayında yapılan transferlerin 6 ay sonrasında istenmeyen oyuncu haline gelip yerine yeni transfer aranmaya başlanması. bana kalırsa da en kötüsü bu, ocakta transfer yapıyorsunuz iyi de bir maliyetin altına giriyorsunuz, temmuzda adamı silip yerine yeni futbolcu transfer ediyorsunuz. hangi borcu eritecek bu kulüp? ya da hangi ocakta bitecek bu değişim süreci, 2072 uçan araba dönemlerinde mi?

    3-4 yıldır bir takımın başında olan ekip; st jonstone gibi bir takımı kendi evinde 3-4 gol atıp turu garantileyemiyorsa, 15 dakika güzel top oynayıp tüm takım bir anda kondisyondan düşüyor en az 7 futbolcunun dili düşüyorsa maalesef eleştirilecek çok şey vardır ve takım ilerleme göstermiyor hatta geriye gidiyor demektir. bu şartlarda taraftardan süre isteyemezsiniz, bu kesinlikle 2023'te yerli uçak piyasada olacak demekle aynı şey olur.

    tabi değişen hiç mi bir şey yok?
    bazı şeylerde olumlu değişimler elbette var. transfer politikası eskisine göre daha mantıklı ilerliyor gibi. genç ve potansiyele yönelik hamleler yapılıyor. son sözleşmesini yapacak maliyetli transferlerden kaçılıyor. birazdaha futbolun endüstriyel kısmına ayak uydurulmaya çalışılıyor. bu sevindirici bir durum.
    ama burda da şöyle bir sorun ortaya çıkıyor. genç oyuncu transfer etmenin de farklı sorumlulukları var. genç oyuncuyu eğitmeniz gerekiyor onlarla bireysel çalışacak onlara hem fiziki hem mental koçluk yapacak antrenörleriniz olması gerekiyor. bizde böyle bir şey var mı; maalesef yok! böyle olmayınca da aldığınız genç oyuncu geriye gidiyor, transfer politikası iyi ama iç dinamikler işlemiyor. maalesef bu topta hocanın kucağında patlıyor. ekibini liyakatsiz kurarsan ne modern antrenman sistemine ayak uydurabilirsin ne de genç oyuncuyu potansiyeline ulaştırabilirsin.
    "size yardımcı beğendiremedik" açıklaması da biraz talihsiz bir açıklama oldu. kendine biat edecek evlat dediğimiz yardımcılar işe yaramıyor demek ki fatih hocam. karagümrük teknik direktörü senin kaç senedir oynatmaya çalıştığın futbolu 1 sezonda çatır çatır oynadı. elindeki kadro da öyle abartılacak bir kadro değildi.
  • 109
    sabredecek dediği sezonun sonunu gol farkı ile 2. bitiren teknik direktörün sözü.
    gol farkının sebeplerinden de kötü kokular geliyor maalesef. (bkz: 1 mayıs 2021 beşiktaş hatayspor maçı)

    o sebeple pek de alay edilecek bir söz öbeği değil yani. hatta rakiplerin korkulu rüyası bir söz öbeği, 8 puan öndeyken bile rahat şampiyon olacağız diyemiyorsun mesela!
  • 111
    bu söz söylendiğinde, ocak ayı geldiğinde takım çok iyi top oynamaya başlamıştı. herkesin ağzının suyu akıyordu. hatta fatih terim'in son dönemindeki en iyi oyunlar bu dönemde oynanmıştı. ancak araya pandemi girdi, dönüşte muslera'nın ayağı kırıldı, takım ritmini kaybetti. yani gerçekten ocak ayında işler yoluna girmişti. ancak olağanüstü durumlarla karşılaşınca istediklerimiz olmadı. o dönem oynanan futbolu düşününce, bu sözle pek alay edilmemeli esasında.
  • 112
    alay edilecek söz değil fakat her altı ayda bir 8-10 civarı transfer yapan takım taraftarının artık duymak istemediği sözler.

    marcao takımıza katılalı uzun bir süre olmamasına rağmen, 6 farklı ön libero, 4 farklı sol bekle (belki daha fazla) beraber oynadı. her sene yeniden takım savunması oturtuyoruz. bir kadro istikrarına kavuşmamız lazım artık.
  • 122
    yahu dalga geçiliyor sanmıştım ama gerçekten hoca ocak demiş sanırım. kafayı yemek üzereyim. fatih hoca'nın durmadan işaret ettiği ama nedense bir türlü gelmeyen dönem.

    ocak gelince şöyle olacağız sanıyor herhalde: https://gss.gs/tSq.jpg

    (bkz: 22 eylül 2021 kayserispor galatasaray maçı)

    hocam bir kere yanlış yaptım ve düzeltmek için elimden geleni yapacağım desen istifa etmeni bekleyen bana bile tekrar güvenmek için yeterdi ama sahadaki oyundan çok maç sonu açıklamalarınla tüm güveni kaybediyorsun bil istedim.
  • 124
    artık sabretmek istemiyorum. artık sabretmek istemiyoruz. yeter kardeşim yeter. 2019 2020 2021 yıllarında fatih terim tarafından bizi uyutmak için söylenen ve içi boş olan hatta bomboş olan söylemdir. hocaya saygımız sevgimiz sonsuzdur. ama olmuyorsa zorlamak saçmalıktır. ocak sabır kelimeleri bardağı taşırmıştır. bomboş ve hayal satan bir söylemdir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın