105
orta sahasız, forvetsiz, stopersiz başlanan sezonlarda, şampiyonlar ligi tarihimizin en kolay grubundan çıkamamak gibi hadiselerle sonuçlanan sezonlarda fatih terim tarafından söylenen sözlerden biridir. eren derdiyok ve sinan gümüş'ün şampiyonlar ligi maçlarına 11 başladığı sezonlardır. eldeki en değerli futbolcuların satılıp yerine kimsenin alınmadığı sezonlardır.
iki gündür bahsettiğim ve ofsayt yağmuruna tutulduğum olay bu işte. bu hocayı eleştirmek değildir. bunlar art niyetli, hocayı küçük düşürmeye çalışan, dalga geçmeyi amaçlayan tutumlardır, "ayak tenisi" efsanesi gibi. hocaya güvenen insanların teknik anlamda getirilen eleştirilere karşı herhangi bir reaksiyon getirdiğine şahit olmadım, hocayı teknik kararlar açısından ben de eleştiriyorum, ancak eleştirinin de bir adabı olur. bugün ülkedeki bir çok insan galatasaraylı ise en büyük sebebi fatih terim'dir. hoca 96'da bu takımın başına geçmeden önce galatasaray fenerbahçe'nin ve beşiktaş'ın ardından gelen türkiye'nin 3. büyüğüydü. 96-00 döneminde bunu değiştiren kişi hocadır. 2011'e kadar yine geriye düşmüştük, beşiktaş'ın yine önündeydik ama fenerbahçe 2000-2011 arasındaki dönemde tartışmasız türkiye'nin bir numaralı kulübüydü, arada alınan mucizevi 2 şampiyonluk makasın fazla açılmasını engelledi. hoca geldi 2011'de bunu yine değiştirdi, hocanın 11-12 ve 12-13'de aldığı şampiyonluklar galatasaray'ın geri dönüşü oldu, o zamandan beri de türkiye'nin bir numaralı kulübüyüz, kısa vadede de değişecek gibi değil.
hoca 3 yıldır "elit" oynayacağım, tek eksik olan kupa için uğraşacağım diye bize istediğimiz futbolu izlettirmiyor. tek hatası budur, oynayamayacağımız bir oyunda inatla ısrar ediyor, eldeki malzemeye uygun olmayan bir sistem için uğraşıyor. zaman zaman aklındakini sahaya da yansıttı, 7-8 maçlık seriler yaptı. ancak ilk 11'den 2 kişi eksildiği anda o oyunu oynayamıyoruz ve sahada çok kötü bir futbol görünüyor. hocanın oynatmak istediği sistemi oynayabilmemiz için her mevkide 2-3 tane aynı seviyede adama ihtiyacımız var. hoca ya bunu göremiyor, ya da görmesine rağmen zamanla olacağını düşünüp ısrar ediyor. birinin hocayı şampiyonlar ligi şampiyonluğu rüyasından uyandırıp gerçeklerle yüzleştirmesi gerekiyor. city ve psg gibi takımlar her yıl minimum 300-400m € para harcıyor ve yıllardır bu kupayı alamıyor, bu kupaya talip olan takımları bir düşünün, barça, r.madrid, a.madrid, city, united, liverpool, chelsea, psg, bayern, dortmund, juve, inter gibi takımlar aklıma gelenler. bakın 12 takım saydım, bu takımlar her sezon bu kupayı almak için planlama yapıp büyük paralar harcıyor. bunların arasından sıyrılıp o kupayı almak imkansız. ucl için gruptan çıkmak bizim için başarıdır, çeyrek final görmek kupayı kazanmakla eş değerdir, gerçeklerin farkına varmak gerekiyor. haddimizi bilerek mücadele etmemiz gerekiyor.
gördüğünüz gibi biatçı değilim, hocayı çok seviyorum, tarihimizin yaşayan-yaşamayan ayırt etmeksizin en büyük efsanesi olarak görüyorum, ancak eleştiri de getiriyorum, hatalarından dönüp başarılı olacağına, bize istediğimiz futbolu izleteceğine de inancım tam. her şeyin yanında adam önümüzdeki kritik 10 yılın planlamasını yapıp bir iskelet, bir sistem oturtmaya çalışıyor, bankalar birliğine bağlı olduğumuz, ffp'den bile daha sert geçecek 10 yıldan bahsediyoruz. getirin bakalım bielsa'yı yapabiliyor mu uzun süreli bir planlama, 100m € yıllık bütçeyi vermediğin anda kimse gelmez buraya. ali koç aylarca hoca aradı, getirebildi mi elit seviyede bir hoca? fatih terim'in ayrılması en çok kimleri mutlu eder? twitterda yapılan #fatihterimistifa gibi gündemlere atılan twitlere biraz göz atın, bir çoğunu fenerbahçe ve beşiktaş tarafları yazmışlar. kısa vadede, bu geçiş sürecinde hocadan başka bir alternatifimiz yok. yine bu kısa vadede avrupa'da bir başarı beklentim de yok. ligi kazanıp katıldığımız avrupa kupalarında da gruptan çıkmak başarıdır.
eleştiri böyle getirilir. saçma sapan başlıklar altında hocaya art niyetli bir şekilde rövanşist duygularla bir fenerbahçeli bir beşiktaşlı gibi saldırarak, dalga geçmeye çalışarak eleştiri getirilmez. ne zaman kötü sonuçlar almaya başlasak normalde entry girmeyen, sözlükte görünmeyen yazarlar fatih terim başlığında ve bunun gibi saçma başlıklarda hocaya "eleştiri getiriyorum" lafı altında topuyla, tankıyla, tüfeğiyle düşmanıymış gibi saldırıyor, benzer entryleri sürekli başka başlıklar altında giriyorlar. ben burada bir iyi niyet göremiyorum. bu entrynin de bir kaç dakika içerisinde en ofsayt entrylerim arasına gireceğinden eminim ama gram takmıyorum artık. hoca güvenimizi boşa çıkarmayıp tekrardan başarıyı yakaladığımız gün zaten bu sadece kötü günde sözlüğe girip her başlıkta hocaya sallayan, yermeye çalışan, bunları da "eleştiri" adı altında yapan tipler ortalarda gözükmeyecektir.
iki gündür bahsettiğim ve ofsayt yağmuruna tutulduğum olay bu işte. bu hocayı eleştirmek değildir. bunlar art niyetli, hocayı küçük düşürmeye çalışan, dalga geçmeyi amaçlayan tutumlardır, "ayak tenisi" efsanesi gibi. hocaya güvenen insanların teknik anlamda getirilen eleştirilere karşı herhangi bir reaksiyon getirdiğine şahit olmadım, hocayı teknik kararlar açısından ben de eleştiriyorum, ancak eleştirinin de bir adabı olur. bugün ülkedeki bir çok insan galatasaraylı ise en büyük sebebi fatih terim'dir. hoca 96'da bu takımın başına geçmeden önce galatasaray fenerbahçe'nin ve beşiktaş'ın ardından gelen türkiye'nin 3. büyüğüydü. 96-00 döneminde bunu değiştiren kişi hocadır. 2011'e kadar yine geriye düşmüştük, beşiktaş'ın yine önündeydik ama fenerbahçe 2000-2011 arasındaki dönemde tartışmasız türkiye'nin bir numaralı kulübüydü, arada alınan mucizevi 2 şampiyonluk makasın fazla açılmasını engelledi. hoca geldi 2011'de bunu yine değiştirdi, hocanın 11-12 ve 12-13'de aldığı şampiyonluklar galatasaray'ın geri dönüşü oldu, o zamandan beri de türkiye'nin bir numaralı kulübüyüz, kısa vadede de değişecek gibi değil.
hoca 3 yıldır "elit" oynayacağım, tek eksik olan kupa için uğraşacağım diye bize istediğimiz futbolu izlettirmiyor. tek hatası budur, oynayamayacağımız bir oyunda inatla ısrar ediyor, eldeki malzemeye uygun olmayan bir sistem için uğraşıyor. zaman zaman aklındakini sahaya da yansıttı, 7-8 maçlık seriler yaptı. ancak ilk 11'den 2 kişi eksildiği anda o oyunu oynayamıyoruz ve sahada çok kötü bir futbol görünüyor. hocanın oynatmak istediği sistemi oynayabilmemiz için her mevkide 2-3 tane aynı seviyede adama ihtiyacımız var. hoca ya bunu göremiyor, ya da görmesine rağmen zamanla olacağını düşünüp ısrar ediyor. birinin hocayı şampiyonlar ligi şampiyonluğu rüyasından uyandırıp gerçeklerle yüzleştirmesi gerekiyor. city ve psg gibi takımlar her yıl minimum 300-400m € para harcıyor ve yıllardır bu kupayı alamıyor, bu kupaya talip olan takımları bir düşünün, barça, r.madrid, a.madrid, city, united, liverpool, chelsea, psg, bayern, dortmund, juve, inter gibi takımlar aklıma gelenler. bakın 12 takım saydım, bu takımlar her sezon bu kupayı almak için planlama yapıp büyük paralar harcıyor. bunların arasından sıyrılıp o kupayı almak imkansız. ucl için gruptan çıkmak bizim için başarıdır, çeyrek final görmek kupayı kazanmakla eş değerdir, gerçeklerin farkına varmak gerekiyor. haddimizi bilerek mücadele etmemiz gerekiyor.
gördüğünüz gibi biatçı değilim, hocayı çok seviyorum, tarihimizin yaşayan-yaşamayan ayırt etmeksizin en büyük efsanesi olarak görüyorum, ancak eleştiri de getiriyorum, hatalarından dönüp başarılı olacağına, bize istediğimiz futbolu izleteceğine de inancım tam. her şeyin yanında adam önümüzdeki kritik 10 yılın planlamasını yapıp bir iskelet, bir sistem oturtmaya çalışıyor, bankalar birliğine bağlı olduğumuz, ffp'den bile daha sert geçecek 10 yıldan bahsediyoruz. getirin bakalım bielsa'yı yapabiliyor mu uzun süreli bir planlama, 100m € yıllık bütçeyi vermediğin anda kimse gelmez buraya. ali koç aylarca hoca aradı, getirebildi mi elit seviyede bir hoca? fatih terim'in ayrılması en çok kimleri mutlu eder? twitterda yapılan #fatihterimistifa gibi gündemlere atılan twitlere biraz göz atın, bir çoğunu fenerbahçe ve beşiktaş tarafları yazmışlar. kısa vadede, bu geçiş sürecinde hocadan başka bir alternatifimiz yok. yine bu kısa vadede avrupa'da bir başarı beklentim de yok. ligi kazanıp katıldığımız avrupa kupalarında da gruptan çıkmak başarıdır.
eleştiri böyle getirilir. saçma sapan başlıklar altında hocaya art niyetli bir şekilde rövanşist duygularla bir fenerbahçeli bir beşiktaşlı gibi saldırarak, dalga geçmeye çalışarak eleştiri getirilmez. ne zaman kötü sonuçlar almaya başlasak normalde entry girmeyen, sözlükte görünmeyen yazarlar fatih terim başlığında ve bunun gibi saçma başlıklarda hocaya "eleştiri getiriyorum" lafı altında topuyla, tankıyla, tüfeğiyle düşmanıymış gibi saldırıyor, benzer entryleri sürekli başka başlıklar altında giriyorlar. ben burada bir iyi niyet göremiyorum. bu entrynin de bir kaç dakika içerisinde en ofsayt entrylerim arasına gireceğinden eminim ama gram takmıyorum artık. hoca güvenimizi boşa çıkarmayıp tekrardan başarıyı yakaladığımız gün zaten bu sadece kötü günde sözlüğe girip her başlıkta hocaya sallayan, yermeye çalışan, bunları da "eleştiri" adı altında yapan tipler ortalarda gözükmeyecektir.