• 151
    transfer döneminin sonu yaklaşırken kadro planlaması yüzünden ciddi sıkıntılar ve soru işaretleri barındıran sezon.

    ligde izlediğimiz 4 maçların ortak sorunu topu ceza sahasına yeteri kadar ve yeterince hızlı sokamamamız. ikinci en büyük sorun ise geçen seneden beri devam eden inanılmaz bit bitiricilik sıkıntısı.

    bu sıkıntıları ise çalışarak değil transfer ile düzeltmeye çalışıyoruz. tabi ki okan hoca'nın istediği kadro ile çalışmaya hakkı var. galatasaray'ın parasını ve dolayısıyla geleceğini düşünmesi gereken ekip dursun özbek yönetimidir.

    transferlerde şimdiye kadar doğru hamlelerimiz kadar yanlış hamlelerimiz de oldu. oliveira ve mertens yanlış hamleler iken abdülkerim, torreira ve midtsjö doğru hamlelerimiz oldu. seferovic ise yanlış bir beklenti ile geldi. taraftar bir golcü beklerken seferovic bir servisçidir. bize de forvette servis yapabilecek bir oyuncu lazımdı zira kanat oyuncularımız besleyen değil beslenmeyi bekleyen oyuncular ve biz yabancı kuralı sebebi ile bütün planlamamızı bu kerem ve yunus üzerinden yaptık.

    hem mertens'in hem kerem'in hem yunus'un iyi oynaması için beslenmesi lazım. bir de buraya bir servisçi seferovic'i çıkarıp beslenmesi gerekecek bir icardi eklemeye çalışıyoruz. yunus hadi oyunun build-up kısmında belli bir seviye katkı verebilir. mertens de yapabilir ama yaş haddinden bir şeylerden vazgeçmesi gerekecek. mertens'i ceza sahasından uzaklaştırdığımız sürece hem mertens'in verimi azalacak hem galatasaray hücumlarının. 2. bölgeden 3. bölgeye geçiren pası mertens vermemeli o pası mertens almalı ki mertens'in yaratıcılığından yararlanalım. mertens'in yaratıcılığı ise galatasaray'ın hücumlarını daha verimli kılacaktır.

    bunları yaparken de oyun kurulumunun bütün yükünü oliveira'nın sırtına yüklerken orta saha savunmasını torreira'ya yüklüyoruz. okan hoca'nın bu parçalar ile ortaya bir sistem koyabileceğinden şüpheliyim zira bu takımdan herhangi bir parçayı çıkardığın anda her şey dağılır. bu takım iyi oyun ortaya koyamaz. bu takım bireysel yetenekle maç alır ve otobüsü çeken her takıma karşı duvara toslar. mesela mertens ve evander arasında bir seçim yaptık ve bana göre taraftarı 1 gün mutlu edebilmek için 3-4 yıl mutlu edebilecek bir isimden olduk. yine oliveira transferinde aceleci davrandık ve ederinin çok üzerinde para veriyoruz. oliveira tipi 8 numaralarının soyu tükendi ve çok iyi bir nedenden tükendi. oliveira bir tempo dictator. senin temponu dikte edecek adam temposuz olursa mecburen oyunun yavaşlıyor. belki çarkları mükemmel işleyen bir sistemde oliveira bir kademe üste çıkarırdı ama çarkları mükemmel işleyen takımlar da bu bölgede tempolu oyuncu istiyor.

    icardi transferini gereksiz buluyorum. aynı gereksizlik seviyesinde gördüğüm mertens transferinin pr'ının tadı yönetimin, başta transfer komitesinin yürütücüsü erden bey'in, damaklarında kalmış demek ki. umudum o ki bir 2011-2012 sezonu izleriz. bu sezondaki gibi ana plandan vazgeçip sistem üzerinden takım kurarız. bir kere torreira, oliveira, mertens orta sahası ceza sahasına giremez. hücumcu adam koymak=hücum etmek demek değildir. herkes hala ilginç bir şekilde midtsjö'yü 6 numara sanıyor ama kendisi saf kan bir 8 numaradır.

    bana göre galatasaray'ın transferde çok büyük bir ihtiyacı yok. bir sprinter kanat iyi olurdu farklı oyun planları üretebilmek için. bir de midtsjö'yü yedekleyecek genç tempolu b2b orta saha. dubois ve pva'nın merkeze yanaşıp iç oyuncusu gibi konumlandığı, midtsjö ve oliveira'nın half spacelerde konumlanırken kerem ve yunus'un çizgiye bastığı, seferovic ya da mertens'in merkezde bir 10 numara gibi serbest olduğu bir sistem düşünüyorum. okan hoca'nın kuracağı yapı nasıl olacak merak ile bekliyorum.
  • 153
    5.hafta oynanirken 6.hafta mac programinin henuz aciklanmadigi sezon. pazar gunu olmus durumda ancak cuma gunu hangi takimlar mac yapacak belli degil.

    gecen hafta avrupa'da oynayacak takimlarimizin kura cekilisleri vardi, grup fiksturleri belli oldu. 5.haftaya kadar program yapmalari bu acidan dogru ancak bir haftadir avrupa fiksturleri belli, bana kalsa dunya kupasina kadar olan butun haftalarin programini aciklardim. belki de bu yuzden zaman aliyor, bilemiyorum ama yine de 6.haftaya 5 gun kala fikstur belli olmaliydi. sadece takimlar degil, taraftarlar da buna gore program yapiyor, bilet aliyor, seyahat ediyor.
  • 155
    her anlamıyla skandallarla geçen sezondur.

    sadece son 4 günü ele alarak açıklamaya çalışırsak;

    öncelikle 1 eylül 2022 tarihinde tff binasına saldırı* düzenlendi. hamit altıntop anlatılanlara göre ölümün kıyısından dönmüş. bu olay sanki o kadar doğalmış gibi davranıldı ki, 2-3 saat geçmeden unutuldu gitti. kimse konuşmadı bile!
    bu olaydan 1 gün sonra bu sefer galatasaray adasına saldırı* düzenlendi. her iki saldırıda da ölen veya yaralanan olmadı ama bu saldırılar ne alaka? neden bu kadar doğal karşılanıyor? aynı şey fenerbahçe'nin başına gelseydi, şu anda tüm medyanın ana gündem maddesi bu saldırı olurdu. "bu durumdayken maç konuşulmaz..." sözleriyle birkaç hafta boyunca kafa ütüleyeceklerinden yüzde yüz eminim.

    art arda yapılan bu saldırılardan sonra, ligin 5. haftası oynandı ve fenerbahçe'de evinde kayserispor'u ağırladı. fenerbahçe 1-0 öndeyken, kayserispor'un %100 denebilecek bir penaltısı atlandı. video hakem uygulamasının amacı bu tür pozisyonları sezmek iken, söz konusu fenerbahçe olunca birden devre dışı bırakılıyor. ya da şöyle söyleyeyim; eğer bir pozisyon fenerbahçe lehine olunca, var hakemi hemen izlemeye davet eder. pozisyon alakasız olsa bile, yayıncı kuruluş 40-50 açıdan göstererek bize o faulü inandırmaya çalışır. yorumcular 60. açıyı izlerken şunu der: "bak bak rakip oyuncu, ceza sahasında valencia'ya üflemiş. net penaltı abi."
    tam tersi, pozisyon fenerbahçe aleyhine olunca da video hakem devreye girmez ve yayıncı kuruluş ise 40-50 dakika sonra alakasız bir açıdan göstererek sözde tarafsızlık yapar!

    şu son 4 günü bir kenara bırakıp, bununla bağlantılı bir hatırlatma daha yapmak istiyorum;
    ağustos'un başlarında erden timur şöyle bir ifade kullanmıştı: "her masada, her yerde, her zerrede biz varız."
    bu açıklamadan günler sonra, erden timur'un bir videosu sızdı ve adama cemaatçi yaftası yapıştırıldı.

    bakın bu sezon açık bir şekilde sindirilmeye çalışılıyoruz. silahlı saldırılar, hakem hataları, medya..

    meydanı boş bırakmaya devam edersek istediği gibi at koşturabilecekler. bu tehditlere, şantajlara boyun eğmek yerine aynı şekilde karşılık vermeliyiz. adaletsizliğin cirit attığı yerde efendi kalmak yerine, kendi adaletimizi kendimiz sağlamalıyız. aksi takdirde bu yargı bizi de içine çekecek!
  • 159
    dizayn edilmiş sezon. baştan aşağı kurgu. keşke bu sezon bu kadar para harcamasaydık. hakemi de yenelim, önce biz iyi oynayalım sonra hakemlere laf edelim demek düpedüz aptallık. yönetim uyanık olsun hakkımızı arasın diyoruz ama, yönetimden önce taraftarın bu senaryoyu adamakıllı okuması lazım.

    bugün beşiktaş top mop oynamadı. şu oynadığını biz oynasak herkes deli gibi eleştirilirdi. ama noldu. vardan maçı kazandılar ve ayakta kaldılar. bu bir sonraki maça da sirayet edecek ve böyle böyle oyuncularının kendine güveni yerine gelecek. ama biz, takım zaten kötü diye hakem hatalarını sineye çekiyoruz.
  • 161
    sırayla başakşehir, beşiktaş, trabzon şampiyonluklarının tiyatrosunun devam ettiği sezon. ancak şu ana kadar ufak bir fark var; bu sefer orta hakemlerin nispeten daha adil yönettiği yani bilerek geri planda tutulduklarını ve var sistemi ile maç sonuçlarının etkilendiği görüyoruz. daha önceki sezonlarda hem orta hakem hem var’ın çifte standartlarıyla karmakarışık bir durum ortaya çıkıyordu.

    mesela alper ulusoy sadece var olarak görev alıyor bu sene ve kritik maçlarda hep bu adam görevli. neden?.. 6 saniye kuralını uygulayan tarihi bir hakem olduğu için mi? bunun gibi başka hakem de var mı bilmiyorum. biz var hakemi sahada olmasın derken bunları kastetmemiştik…

    beinsports’un var’a konu olan pozisyonları da ekranlarda açık bir çifte standartla göstermesi/göstermemesi izleyiciler açısından işin algı boyutu.

    galatasaray’ın bariz pozisyonları kural dışı bir şekilde var’da incelenmiyorken, fb ve bjk’nin en ufak potansiyel pozisyonları var’da incelenip maç sonuçları etkileniyor ve böylece lig dizayn ediliyor.

    bu sene de böyle bir yenilik getirilmiş.

    ayrıca bedavadan var’a çağrılıp bir kere de kararının arkasında duran hakem görmedik. ingiltere’de, italya’da çok oluyor bu mesela. bunu da büyük ihtimal lehimize verilmesi gereken ama var’da izlenip verilmeyecek bir penaltıyla falan tecrübe ederiz…

    bjk’nin ve fener’in puan kaybedeceği, momentumlarının düşeceği maçları var ile çözdüler. bu rakipler için 3 puandan fazlası anlamına geliyor, gelecek maçlarına da özgüven ve futbolcularının performans artışı olarak sirayet ediyor. bize de tam tersi yapıldığı için momentum, özgüven ve takım psikolojisi olumsuz etkileniyor. bunun en net örneği geçen sene. ligin ilk yarısının ortalarında 5 maç arka arkaya bariz bir şekilde doğrandık ve puan kayıplarıyla ligte dağıldık. aynı dönemde avrupa’da farklı bir psikoloji ve motivasyonla yenilgisiz gruptan çıkma yolunda çok iyi maçlar çıkartıyorduk. sonuçta ne oldu; biz terim’i ve oyuncu performanslarını haksızlıklardan daha çok konuştuk, daha çok gündem yaptık ve ortada camiaya ihanet eden bir yönetim de olunca tarihin en kötü sezonlarından birini yaşadık. bakın taylan, berkan, cicaldau, morutan bile bu kadar değersizleşmeyecekti belki. şuanda bjk’de muleka’sı, bilmemnesi, adını duymadığımız adamların güzellemesi yapılıyor sürekli. rakipler saçma sapan adamlarla bu şekilde maçlar ve momentum kazandıkça sanki çok iyiymiş gibi görünüyor ve burada kendi oyuncularımızı gömüp bu adamlara imrenenler hortluyor. bunun adı da “objektiflik”, “biz galatasarayız, en büyüğüz, kendimize bakarız” oluyor. maalesef o çizgi çoktan aşıldı. büyüklüğünü de adım adım almaya çalışıyorlar elinden saha dışı hesaplarla. tabuları yıkıp uyanık olmalıyız. yönetim de çıkıp tüm kritik maçlarda yapılanları sert bir şekilde ortaya dökmeli artık, gerekirse algısını da yapmalı ki yarışta kalabilelim.

    uyanmazsak, “kendimize bakalımcı” olursak ligten de koparız, averajla şampiyonluk da kaybederiz. yersen…
  • 165
    başarısız bir sezonun ardından yeni baştan kurulmuş bir takım - check -
    hamit-oliviera şanssızlığının benzerliği - check
    geriden gelip bol pozisyon bularak maçlar kazanma - check
    iyi bir kadro, kaliteli ayaklar, iyi bir hoca - check -
    dolu tribünler, inanmış taraftar - check -

    geleceğe değil, 2011-2013 sezonlarına dönüş.

    küçük bir nüans, bu kez 19-24 yaş arası çok kaliteli ayaklara sahibiz. sürdürülebilir başarı için oldukça avantajlı bir durum.
  • 167
    galatasaray’ın ilk 10 hafta fikstürü şu şekilde:
    1)antalyaspor(d)
    2)giresunspor
    3)ümraniyespor(d)
    4)trabzonspor(d)
    5)gaziantep fk
    6)kasımpaşa(d)
    7)konyaspor
    8)adana demirspor(d)
    9)bay
    10)kayserispor(d)

    bu ne abi? gaziantep ve konyaspor ile sezonun lideri oldukları haftalarda oynuyoruz. giresunspor sert ve cins bir takım. kayserispor evinde şu ana kadar tüm maçları kazandı. iki kere üst üste deplasman serisi var. bu ne abi? galatasaray ne zaman sivas, istanbul, hatay, ankaragücü ne bileyim karagümrük falan oynayacak. her takım oynuyor bunlarla biz oynamıyoruz.

    edit: kasımpaşa ile bile en moralli ve formda olduğu dönemde oynadık. bu ne bahtsızlık arkadaş.
  • 169
    -ilk 6 hafta itibariyle oynanan 54 maçtan 21'inde 3 ve daha fazla gol olmuş. hatta 0-0 ve 1-0/0-1 biten maç sayısı tamı tamına 22.
    zirveye oynayanlar dışında gol açısından tatsız bir sezon şu ana kadar.

    -ilk 6 haftada yenilgisiz 2 takım; konya ve başakşehir(5 maç).
    bu ikisi gol de yemedi henüz.

    -iç sahada sorunsuz gidenler; başakşehir, adana demir, kayseri / hepsi 3'de 3 yaptı.
    -deplasmanda en iyi performanslar; galatasaray 4 maç 10 puan, konya 3 maç 7 puan
    -en çok gol atan; fenerbahçe 5 maç 15 gol, beşiktaş 6 maç 14 gol, adana demir 6 maç 13 gol
    -en az gol atan; istanbulspor ve hatayspor / 5 maç 2 gol
    -en çok gol yiyen; kasımpaşa; 14 gol
    -en çok beraberlik; sivas, 4 beraberlik, hepsi içeride.
    -en çok çıkan sonuç; 1-0/0-1; 18 maç(oha diyorum)
  • 170
    bu sezon başladığından beri maçlarımızı katleden, atilla karaoğlan, kadir sağlam ve yaşar kemal uğurlu, bize karşı verdikleri kararlar nedeniyle olmasa da yaptıkları fahiş hatalarla
    2022-2023 sezonu 7. haftası itibariyle kızağa çekilmiş gibi görünüyorlar.

    vücut diliyle bile ben hakem değilim diyen volkan bayarslan da 7. haftada maç alamamış. izlemeye devam etmek lazım.
  • 173
    galatasaray'ın son birkaç sezondur olduğu gibi rakiplerden çok dış faktörlerle savaştığı sezon olmakta şu ana kadar. ilk 7 haftada var'dan lehine karar çıkmayan tek takım olmasının yanı sıra şampiyonluk adayları arasında en zor fikstür de galatasaray'dadır. allah'ın izni ile hepsini üst üste koyarak cumhuriyet'imizin bu 100. yılında mutlu sona ulaşacağız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın