çocuktum, 90'ların başında basketbolu seven, takip eden her çocuk gibi micheal jordan'a tapardım. herkes gibi jordan'dan sonra sevdiğimiz bir oyuncu, chicago'dan başka da tuttuğumuz bir takım vardı. kimi reggie miller kimi shaq kimi malone vs.. vs.. o yıllarda drafta üst sıralarda seçilen herkes için "aha işte jordan'ın veliahtı bu" deniliyordu. (gerçi hala deniliyor ama öyle bir şey yok, jordan tektir, majesteleridir) işte o isimlerden biri de grant hill'di. ben de işte
grant hill'i tuttum abi.
joe dumars abimiz kariyerinin sonundaydı, sonradan öğrendiğim kadarıyla nba'in en pis takımını sevmişim meğerse.
(bkz:
bad boys 1)
sonra
grant hill, detroit'i sattı, gitti. hill sevgim devam etti ama karşılığında aldığımız
ben wallace acayip seviyelere geldi, bir türlü adam olmayan chaunsey billups, rip hamilton, sheed wallace, ve tayhsaun eklendi. kimse beklemezken yine bir efsane doğdu.
(bkz:
bad boys 2)
şu an yine sürünüyorlar.
bad boys 1'in oyuncusu,
bad boys 2'nin mimarı joe dumars,
darko milicic (u: bilmeyenler için hatırlatma darko'dan sonra seçilen üç isim carmelo, wade ve bosh) yerine başka birini seçmiş olsaydı muhtemelen yine en tepelerde olurduk ama yapacak bir şey yok. seviyorum ben bu takımı.
unutmadan chicago bulls'un jordan zamanındaki introsundan sonra gördüğüm en iyi intro hala budur.
http://www.youtube.com/watch?v=JL5k0RQ4wqE bu sevgide
nba'in en sağlam anonsucu
john mason'ın da bu sempati de katkısı çoktur.