resim
Selçuk Dereli
Görev:Eski Hakem
Yaş:55
Uyruk:Türkiye
Görev Aldığı Maçlar
  • 130
    fenerbahçelilerin başlattığı karalama kampanyasını takiben beinsports ile başlayan sözleşmesi anında iptal edilen eski hakem. hakemliğini yorum yapacak kadar hatırlamıyorum, bıraktığında liseye yeni geçmiştim sanırım ama kendisi okka okka taşak sahibiymiş. kendisine durduk yere fetöcü iması yapan burhan kuzu'ya şöyle cevap vermiştir;

    https://twitter.com/.../1162860895967559686

    yani şimdi bundan saksıya fesleğen gibi geçiririm anlamı da çıkar.
  • 136
    14 mayıs 2006 denizlispor fenerbahçe maçının hakemi.

    maç hakkındaki düşünceleri:

    "aziz yıldırım ntv’de; 2006’daki denizli-f.bahçe maçını tekrar gündeme getirince ntv’yi aradım. reji beni 15 dakika hatta tuttu ve yayına almadı. program üç saat sürdü ama cevap hakkı tanınmadı. engellemenin kimin işine geldiği malumdur. rtük’e başvurdum ve tüm haklarımı arayacağım. sayın yıldırım "maç 16 dakika uzamasa biz şampiyonduk" diyerek komik duruma düştü. maç hiç uzamadan bitmiş olsa zaten sonuç 1-1 olacak ve yine şampiyon olamayacaklardı. sanki gol attılar da saymadık ya da bir penaltınız vardı da onu mu atladık? hatalı kart mı verdik?
    kariyerim boyunca yönettiğim maçlar, müsabaka talimatlarına uygundu. sahaya konfeti atanların amacı; aynı saatteki diğer maçlar dolayısıyla karşılaşmanın geç bitmesini sağlamaktı. bu maddeler sadece denizli değil, f.bahçe tribünlerinden de atıldı. iki ekip de maçın geç bitmesini ister gibiydi. kaldı ki sahaya atılan kâğıt parçalarından dolayı dünyada hangi maç tatil edilmiş. ortada can güvenliğini tehlikeye sokan bir durum yoktu ve eksiksiz 90 dakika tamamlanmış. 16 dakikanın 10 dakikası ise konfetilerin temizlenirken geçen süreydi, uzatma 6 dakikaydı. maçı tam oynatmak nasıl bir hata? o uzatmada fener gol atmış olsa bana 'imparator' mu diyeceklerdi? appiah’ın kafa vuruşunda topun direkten dönmesi, topu boş kaleye yuvarlayamamasının da sorumlusu ben miyim?"
  • 119
    24 ağustos 2016 aziz yıldırım ntv ve ntvspor canlı yayını ile alakalı bugün sözcü gazetesi köşesinde aşağıdaki yazısı yayımlandı:

    --- alıntı ---

    hodri meydan

    aziz yildirim ntv'de; 2006'daki denizli-f.bahçe maçını tekrar gündeme getirince ntv'yi aradım. reji beni 15 dakika hatta tuttu ve yayına almadı. program üç saat sürdü ama cevap hakkı tanınmadı. engellemenin kimin işine geldiği malumdur.rtük'e başvurdum ve tüm haklarımı arayacağım. sayın yıldırım “maç 16 dakika uzamasa biz şampiyonduk” diyerek komik duruma düştü. maç hiç uzamadan bitmiş olsa zaten sonuç 1-1 olacak ve yine şampiyon olamayacaklardı. sanki gol attılar da saymadık ya da bir penaltınız vardı da onu mu atladık? hatalı kart mı verdik? kariyerim boyunca yönettiğim maçlar, müsabaka talimatlarına uygundu. sahaya konfeti atanların amacı; aynı saatteki diğer maçlar dolayısıyla karşılaşmanın geç bitmesini sağlamaktı. bu maddeler sadece denizli değil, f.bahçe tribünlerinden de atıldı. iki ekip de maçın geç bitmesini ister gibiydi. kaldı ki sahaya atılan kâğıt parçalarından dolayı dünyada hangi maç tatil edilmiş. ortada can güvenliğini tehlikeye sokan bir durum yoktu ve eksiksiz 90 dakika tamamlanmış. 16 dakikanın 10 dakikası ise konfetilerin temizlenirken geçen süreydi, uzatma 6 dakikaydı. maçı tam oynatmak nasıl bir hata? o uzatmada fener gol atmış olsa bana ‘imparator' mu diyeceklerdi. appiah'ın kafa vuruşunda topun direkten dönmesi, topu boş kaleye yuvarlayamamasının da sorumlusu ben miyim?

    çamur at izi kalsin

    şimdi soruyorum: en formda oyuncuları anelka neden yedekti ve maçtan önceki takım yemeğinde alex ve luciano neden yemeği terk etti? o maçı kazanamamanızın tek sebebi vardı, o da maçı galip bitirecek golleri bulamayışınız. hataları başkasına yıkmayı bir kenara bırakın. çamur at izi kalsın, “isterse yayına bağlansın konuşalım” deyip bir de bunu engellemek size hiç ama hiç yakışmadı. ben de ‘hodri meydan' diyorum. istediğiniz zaman istediğiniz kanalda bu maçı konuşalım. üstelik orada sizinle ilgili daha çok anlatacaklarım var(!) bakalım, o zaman siz bunlara cevap verebilecek misiniz?

    --- alıntı ---
  • 134
    https://youtu.be/ju6eyB8CYn8
    ulan ne pislikler varmış. bir kısmını bildiğim ve bir kısmını ilk defa duyduğum şeyler.
    hakemlik performansını bir kenara bırakırsak, sosyal medyadaki baskılardan ve siyasi görüşünden dolayı kanallara alınmamasından da kaynaklı olduğunu düşündüğüm şekilde çoğu pisliği elinden geldiğince açıklamaya çalışan eski hakem.
  • 137
    galatasaray'ın uefa şampiyonluğuna tesadüf diyen burhan kuzu'ya cevabı gelişine yapıştırmış eski hakem.

    --- alıntı ---

    senin o ‘’tesadüfen kazanılan bir şampiyonluk’’ dediğin galatasaray o dönemin en başarılı takımlarındandı. uefa kupasını kazandı. sonra da gitti şampiyonlar ligi şampiyonu real madrid’i yenerek süper kupayı. o kupalarda alın teri ve emek var. ahkam kesmeyi bırakın.

    --- alıntı ---

    https://t.co/TIC2CcPPdl
    https://twitter.com/...144039251349505?s=19
  • 37
    futbol oyun kurallarını bildiğinden şüphe ettiğim hakemdir. zira lincoln'ü kırmızı kart ile oyundan attığı pozisyonda, faul'ün gerçekleştiği yer ile oyuncunun serbest vuruşu kullandığı yer arasında fark olduğunu hepimiz gördük. top faul'ün yapıldığı noktadan başlamak zorundadır.
    sonuç olarak ne oldu? lincoln, bana göre penaltı olan bir pozisyonda, kırmızı kart ile oyundan atıldı. daha sonra faul'ün yapıldığı yerin 5 metre yanında lincoln topu engelledi diye oyundan atıldı. galatasaray'ın 2 puanı daha çalındı. arda turan ile dostluğunun ne boyutta olduğu hakkında hiç bir fikrim yok. ama o düdüğü as selçuk dereli. asmak zorundasın selçuk dereli. neden mi? taraflı maç yönettiğini cümle alem gördü. ben sadece başka bir bakış açısı getirdim pozisyona ki oyun kuralları da gayet açık...
    gelelim lincoln'ün ilk sarı kartına; ulan gözünün önünde adamın ayağına bir müdahale var. o beyninle nasıl düşündün bu adam kendini attı diye? eğer sen bu pozisyona penaltı veriyorsan, bundan sonra ceza sahası içinde yere düşen her oyuncuya ya sarı kartını vereceksin ya da penaltıyı çalacaksın. spiker'in de dediği gibi bu haftaya kadar 1 kere penaltı çalmış olman zaten ne kadar iyi bir hakem olduğunu gösteriyor. sana göre herkes kendini atıyor. herkes sahtekar. ama yok öyle bi dünya. öyle bi sarı kart yok, öyle bi kırmızı kart yok. böyle maç yönetmek yok. as o lanet olası düdüğünü ve çek git, erman toroğlu ile yorumculuk yap. kankan yırtıyor kendini lig tv'de.

    buradan mhk'ya sesleniyorum.
    sivas maçında kırmızı kartı göstermesi için orta hakemi çağıran, o mahlukat'a sahip çıktınız.
    maç içinde üstündeki minicik su damlasını gösterip, bana su attı diye oyundan attırdığı ümit karan için, daha sonra bana küfür etti diye yalan söyleyen yan hakemin, arkasında durdunuz. o adama gidip tekrar maç verdiniz.
    hakemleri idare edemiyorsunuz. hata yapanın hatası yanına kar kalıyor, diğer hafta ödül verir gibi adama maç veriyorsunuz.
    istifa edin, türk futbolu için.
  • 64
    bir hakem 90 dakika boyunca etki altında kalmadığını ve taraflı bir yönetim göstermediğini ispatlamak için ancak bu kadar kasar kendini. bunun örneğini geçen haftalarda ve aylarda da görmüştük fakat selçuk dereli tam bir şov yaptı. bu şovu yapmak için de yine bir oyuncumuzu atma yoluna gitti veya öyle denk geldi. lincoln'ün ilk sarı kartı da penaltı verilse normaldi. zaten lincoln'ün atıldığı dakikadan sonra maç bir o tarafa bir bu tarafa eyyam kararlara dönüştü durdu, koptu,yandı,bitti,kül oldu.

    oysa bir hakemin oyuna ve oyunculara hep pozitif etki yapması gerekir. yanlışlıkla veya spontane gelişen olaylara her zaman olgunca ve net bir duruşla yaklaşması gerekir. ''nedir yani maçın 20 küsürüncü dakikası diye galatasaray'ın en önemli adamını atamam mı sandınız hem de ali sami yende'' düşüncesinin emarelerini maç boyu hatta sezon boyu çektik bu gidişle çekmeye devam edeceğiz. lincoln'ü attıktan sonra baros'un yaptığı harekette gösteremediği bu cesareti ile kendine bile saygısını yitirdi maç içinde. zaten kırmızı kart dakikasından sonra maç kontrolünden çıktı. onu verdi bunu vermedi, 10 dakika önce verdiğini, vermedi falan da filan.

    iyi tamam yine bir yere kadar anlıyorum selçuk dereli'yi cesaret gösterip galatasaraydan çatır çatır adam atarım, tarafsızım, mangal gibi de yüreğim var diyorsun. eyvallah da kardeşim neden o kırmızı kartı gösterdikten sonra da aynı tavrı sürdüremiyorsun. madem öyle yiyemeyeceğin haltın altına girme.
    bir kere sen bu değilsin sulçuk bey. başkası olma kendin ol böyle çok daha güzelsin.
    yazıktır günahtır... türk futbolunun böylesi sefil hakemlerle yol alması asla mümkün olamaz.

    ayrıca; galatasaray'ın yayınladığı bildirgeye cevaben bu gün kayserispor yönetimi de bir şeyler söyleme gereği hissetmiş. aynı sivas yönetiminin yaptığı gibi. milan baros'un hakeme yaptığının cezası kırmızı kartmış, emre aşık'ın pozisyonu penaltıymış onları neden vermemiş hakem falan da filan. ulan arkadaş koskoca yönetici olmuşsunuz da hala mantığınızı kullanmayı öğrenememişsiniz.
    lincoln'ün atılması ile zaten tüm galatasaray maçtan koptu. zaten bu tarz kırmızı kartlar yüzünden herkes diken üstünde, patlamaya hazır. o andan sonra yaşanan mevzuatlar için hiç kimse mesul olamaz. hakem de yaptığından sonra maçın kepazeliğe dönüşmesini engellemek için eyyama veya normalde kullanması gereken iyi niyet hakkını kullanmaya başlayacaktır. 10 kişi kalmamıza rağmen son saniyede attığınız, şanslı golle 1 puanı zorla alabildiğiniz için sorunu kendinizde aramanız gerekir kanımca.
  • 121
    bugun ki köşe yazısı;

    aziz yıldırım'ın açıklamaları, yıllardır alışık olduğumuz söylemler. bugün tff'yi eleştiren yıldırım ve onun gibi yöneticiler seçimde gidip tıpış tıpış yıldırım demirören'e oy verdiler. bu yapıyı kendileri oluşturdular. kimse kusura bakmasın, yanlışın en büyüğü kendilerinin türk futbolundan aziz yıldırım ve onun gibi isimlerin gitmesi lazım.
    madalyonun öbür yanına gelince… fenerbahçe, bu sezon hakem mağduriyeti de yaşadı. ancak bu mağduriyet hiçbir anadolu takımından fazla değil. üç büyük kulübün bu konuda konuşmaya hiç hakkı yok. türk hakemliğinde gruplaşma elbette var. bu gruplaşmaların elebaşı da cüneyt çakır ve babasıdır. çakır bulunduğu konum itibariyle en önde olsa da ağabeylik yapamamıştır. camiayı derlemek toplamak yerine hep kendi menfaati ve yandaşları için çalışmıştır.
    siyasi irade ne derse o
    aziz yıldırım şimdi konuşuyor ama cüneyt çakır ve şürekasının buralara gelmesinde kendisinin büyük payı vardır. o zaman aynanın karşısına geçip nerede hata yaptık diye kendilerine sormaları gerekir. türk futbolunda demokrasi mi var ki konuşuluyor. tff seçiminde demirören'in karşısına kimse çıkıp aday bile olamadı. türk futbolunda demokrasi var mı ki başarı gelsin.
    siyasi iradenin gösterdiği adam aday oluyor ve buna da biat eden bukulübün yöneticileri. özerk olduğu iddia edilen türk futbolunu bu hale sizler getirdiniz. en büyük hatanız siyasi iradenin baskısından korkarak sinmenizdir. hiç kimse kusura bakmasın hepiniz korkuyorsunuz. seçimlerde istemedikleri kimse çıkıp aday dahi olamıyor.
  • 46
    1969 doğumlu ankara bölgesi hakemi. yıllardır hakemlik adına meydana getirmediği facia, küfür yemediği stad, kendisine ve ailesine edilmeyen küfür kalmadğı halde hakemlik yapmaya; federasyon tarafından maçlara atanmaya devam eden kişi. kararlarını değerlendirecek/eleştirecek değilim. ama böylesine bir baskı altındayken, sicili böylesine kabarık iken sağlıklı karar verebileceğini düşünmek hangi akıl ve mantığa sığar; orasını anlamış değilim. hani hakemlerde art niyet aranmamalı deniyor ya, buna sonuna kadar katılıyorum. sonuçta onlar da insan. ve hata yapmalarından normal birşey olamaz. ama bir değil, iki değil. acaba hakemliği o kadar küfre maruz kalacak kadar mı çok seviyor, yoksa bunlara katlanacak kadar mı ihtiyacı var hakemlikten alacağı paraya. hayır yani ikinci şık ise çözülmesi için ülkedeki her futbolseverin yardım edeceğine inancım sonsuz *. hayır ikisi de değilse art niyet aramaktan başka bir yol kalmıyor ne yazık ki...
    hakemlerimize güvenmeliyiz, eyvallah. ama kaç kere güvendik arkadaş, her seferinde aynı şey tekrarlanmadı mı. ama bu kadar güvenmek normal birşey midir? normal bir insan her maça stres altında çıkıp yaptığı hataların ardından binlerce kişiden dakikalarca küfür yerken 20-30 kişilik bir grubun kendisine "güven" duyguğunu ısrarla belirtmesi, o kişi için bir anlam ifade eder mi? bütün bu soruların cevabı hayır ise, aklımıza gelmesi gereken başka şeyler olduğu açık...
App Store'dan indirin Google Play'den alın