ismi ingilizce'deki "possession" yani "sahip olma, hakim olma" tanımından gelen, oynayan takımın topa hakim olduğu futbol türü, tiki-taka'nın günümüze evrimleşmiş hali.
bizde bu "pozisyon oyunu" olarak çevrilmiş, ancak hatalı bir tanım. "hakimiyet oyunu" olarak çevirisi daha doğru olabilirdi.
peki bu oyunun gereklilikleri nelerdir?
1 - topa sahip olma. her maç en az %60'larda topla oynamak bu oyunun bir şartıdır, çünkü topa sahip olmadığın sürece bu oyunun bir anlamı olmaz.
2 - yüksek pres gücü. dünya üzerinde hiç bir takım, bu oyunu mükemmelleştiren pep guardiola'nın takımları bile eninde sonunda elbet topu kaybedecek, çaresiz. bunun karşılığında doğrudan geçişte top kazanmak için pres gücünün yüksek olması en önemli noktalardan birisidir.
3 - pas yüzdesi yüksek oyuncu grubu. öyle ki kalecinin bile ayağının çok düzgün olması, oyun kurulumunda yer alması gerekir. sadece pas yüzdesinin yüksek olması yetmez, bu pası dikine de yapabilmesi gerekir oyuncuların.
4 - hareketlilik ve tempo. düşük tempoda oynandığında bu oyun sonuç vermez, çünkü topa sahip olmayan rakip 2 şey yapacaktır burada: a) pres ve geri kazanma. b) geride bekleyip atağı öldürme. takımın bu sistemdeki kalbi olan orta saha oyuncuları hareketli ve tempolu olacak, sürekli boşluk arayıp bulup bu boşluklarda iş yapacak ki taktiksel düzen işlesin.
temelde bu 4 özelliğin bulunduğu bir takım aslında bu oyunu oynayabilir. ama geçenlerde yazdığın rol futbolu başlıklı yazım (bkz:
#3337038) ile birlikte değerlendirmek gerekir bu durumu.
şimdi, bu oyunun tabir-i caizse zirve noktası olan manchester city'ye bakalım:
oyuncu rollerini incelediğimizde (misal son maçları olan norwich city maçına göre bakalım) sağ kanatta kanadı etkin kullanabilecek bek, merkezde ayağı düzgün iki stoper, orta saha özellikli sol bek, orta sahada oyunu geriden kurmada usta bir ön libero, iki hem tempolu hem topa hakimiyeti üst düzey orta saha, iki delici içe kat eden ve bitirici kanat, forvette foden. foden'ı özellikle ayrıca yazdım ki bu yazının esasında ana noktası foden'ın kullanımı olacak.
bilmeyenler için (mümkünmüş gibi) foden esasında bir orta saha oyuncusu. sol iç veya sol kanat olarak oynayabilecek bir isim. ama pep guardiola kendisini takımın en uç noktasında kullanıyor ve bunun bir nedeni var.
şu yazdığım oyuncu rollerine ek olarak kalede ederson'u eklediğinizde, takımın tamamı topu üst düzey kullanabilecek oyunculardan oluşuyor. yukarıda yazdığım 3. madde. peki buna ek olarak 4. madde de sağlanıyor mu? 1 oyuncu dışında sağlanıyor, o 1 oyuncu artık eski hareketliliğinde olmayan 6 numara fernandinho. ama zaten kendisinin hareketliliğine gerek yok çünkü takım tamamen hareketli oyunculardan oluşuyor. fernandinho durağan, öylece bekleyen bir oyuncu demiyorum elbete bunu yazarken ancak manchester city'nin bu 11'indeki en durağan oyuncu demek yanlış olmaz. bu eksiği nasıl tamamlarsın, orta saha oyuncularının ikisi de sürekli barcelona'da xavi - iniesta'nın busquest'in önünde oynadığı gibi "recieve - pass - offer" düşüncesinde olarak. nedir recieve - pass - offer? "topu al, pası yap, boşa kaçıp pası almak için takım arkadaşına yardımcı ol".
guardiola'nın icadı olmayan ama modern futbola entegresini kendisi yaparak adeta yeniden yarattığı false 9 işte burada ekstra önem taşıyor. rakibin orta saha ve savunma bloğu arasında topu sırtı dönük alacak, gerekirse yeniden pas bağlantısını daha sağlam bir şekilde merkez orta sahaları kendisine doğru çekip hem rakibin orta saha düzenini hem de savunma düzenini bozarak yeniden oyun kuracak şekilde kullanması, ya da rakip kendisini takip etmiyor ve orta saha oyuncuları markajda ise o alanda topu aldığında rakibin tüm dengesini bozacak şekilde topla oynayabilecek olması. bu oyuncu barcelona'da messi'ydi, bayern'de ribery, bugün city'de foden (ya da bernardo silva).
gelelim bu entry neden bugün?
biraz önce
17 şubat 2022 barcelona napoli maçının özetini izledim ve izlerken bir şey fark ettim:
bizim - bizim gibi diğer takımların hatta bu oyunun esas çıkış noktası barcelona'nın bu oyunun esas oyuncularından birisi xavi ile bile bu oyunu oynayamama nedenini.
çünkü yorumumuz yanlış. biz guardiola'nın oyununu kurmayı deniyoruz, ama onun yaptığından farklı şekilde deniyoruz. hepimiz.
bakın manchester city bu false 9'ı kullanırken 2 kritik şey yapıyor:
1 - kanattaki iki oyuncu da aslında forvet gibi, hem süratli hem bitiriciliği yüksek isimler.
2 - orta saha merkezdeki iki oyuncu da geç koşular ile ceza sahası içerisinde boş alan bulabilecek hem zeki hem golcü oyuncular.
2. maddedeki 2 oyuncuya +1 orta saha oyuncusu eklemenin tek bir yolu var: forvetsiz, forvet bölgesinde orta saha oyuncusu kullanmak. böylelikle birisi savunma + orta saha arasındaki alanda iş yaparken diğer ikisinin geç koşusuyla birlikte çoğunlukla 2 stoper oynayan takımlara 3 koşucu ile saldırıp birisini boş bırakmak.
futbolun en önemli kuralı, alanda rakipten +1 fazla olmak. 3 oyuncunun merkezden koşu ile ceza sahasına girmesinin etkisi bu işte.
bunu bilmeyen yok artık:
https://gss.gs/w4H.png bu 20'li saha parselizasyonu. pep'in bir antrenman sahasına çizmesi, buna göre oyuncuları çalıştırması vs. efsanedir artık.
şimdi bunda city ve x bir rakip düşünelim, rakip city'den orta saha kontrolünü alabilmek için 4-4-2 dizilmiş olsun:
https://gss.gs/f92.png foden topu sırtı dönük aldı. rakip stoperler ne yapacak? foden'ı sağ stoperin takip etmesi demek soldaki sterling'e, sol stoperin takip etmesi sağdaki mahrez'e, orta sahaların geri dönüp kapatması ilkay ve bernardo'ya alan bırakacak. bırakmazsa foden'ın oyun kurmasına izin veriyorsun.
https://gss.gs/nIL.png burada koşu yapan her orta saha sonuca gider.
bizdeki problem tam olarak bu. barcelona'daki problem de tam olarak bu. false 9 kullanımı tamam, ama orta sahalarda koşu atacak oyuncularımız yok ya da oyunun farklı yerindeki oyuncuların eksiğini bu orta sahalar kapatmaya çalıştığından biz bu oyunu sonuca götüremiyoruz.
misal halil dervişoğlu'nun oynadığı galatasaray'ı düşünelim. cicaldau'nun bu koşuyu yapması gerekir, yapabilir mi? gayet tabi, zaten adamın özelliği bu olduğu için alındı, halil topla buluştuğunda açtığı alana cicaldau koşu yapacak. ama cicaldau ya taylan'ın top çıkaramaması ile uğraşıyor, ya berkan'ın kaptırdığı topla.
bu yüzden diyorum, bizim bu taktiği uygulamamız için 6 numaradan önce 8 numara koymamız gerekirdi. ha 6 numara koyduk, 8'e taylan'ı çekmemiz gerekirdi, berkan'a nazaran daha doğru topla oynayabilen bir oyuncu. bize gomis lazım değildi, çünkü sorun golcümüz değil, golcümüz de sorun ama orta sahadan gol katkısı alamamamız da sorun bunu çözmemiz forvetimiz ne kadar kötü olursa olsun bizi sonuca götürürdü.
şimdi false 9 olarak messi yoksa elinde, orta sahaların ya da kenar oyuncularının ekstra gol katkısı sağlaması bu taktiğin olmazsa olmazı. bak city'de false 9 da gol katkısı veriyor ama mesela bayern'de bu katkının çoğunluğu thomas müller'den geliyordu, ki adamın raumdauter olarak olayı bu.
anlık olarak kadromuza baktığımda benim bu sorunu çözebilmek, forvet dışında diğer oyunculardan maksimum gol katkısı alabilmek için kurmamız gereken 11 şudur:
https://i.galatasaray11.com/8n7k52gy.jpg ancak bu kadar çıkarabiliriz, ancak bu kadar sonuca gidebiliriz. kerem ve morutan'ın rolleri burada inanılmaz önemli, halil zaten false 9 işini doğru yapabilir, bu kadro ile cica'ya koşu için alan yaratabiliriz.
ama, bana kalırsa halen ve halen aynı şeyi söylüyorum: ya bu oyunda ısrar etmeyeceğiz, ya da bu oyunda ısrar ediyorsak eğer gerekli eksikleri tamamlayıp buna göre transferler yapacağız. yani şu andaki şu yukarıda kurduğum 11 bile aslında doğru değil, halen eksikleri var. taylan'ın yerine belki 1 oyuncu eklesek bu sorunlar çözülebilir, bilmiyorum. ama yabancı sınırı ile o da çok zor.
neyse, konumuza dönecek olursak: bu oyunun adı pozisyon oyunu değil ya, topa hakimiyet oyunu. ona göre bakalım lütfen.
*