• 1
    galatasaray’a uygun oyun değildir.

    daha önce 4-3-3 oynamak için çok sağlam bütçe ve futbolculara sahip olmak gerektiğinden sözlükte bahsedilmişti. pozisyon oyunu için de üst düzey takım gerekli. ülkemizde futbol, galatasaray’a karşı oynanan bir oyun olduğu için, sen bunu yabancı genç yetenekleri avlayarak scouting ile yapmaya kalktığında yabancı sınırı gelir. yerli potansiyel oyuncularla yapmak istediğinde “sözde transfer çalımı” adı altında oyuncuyu sana yar etmezler. puzzle parçası bir yerde eksik kaldığında (bek, stoper, 6 numara, kanat, santrfor) pozisyon oyunu sekteye uğrar ve neye uğradığını şaşırırsın.

    güzel bir ideal. idealist yaklaşımları severim ancak başarısızlıkta ısrarı sevmem. denedin, olmuyorsa en iyi bildiğin işi yapar 4-4-2/4-4-1-1 dizilimlerine döner ve efor oyunu ile kazanmaya başlarsın. taraftar sahada alev alan takım istiyor. ligimizi küçümseyerek pozisyon oyununda az başarılı olsak da yeter dediğinde kendini bir anda 4. sırada bulursun. deplasmanlarda ve iç sahada rakip kapanır ve ceza sahasına yaklaşmadan seni döver, karşılık veremezsin.

    en iyi bildiğin şeyi yaparsan ne olur? o kadar para harcamadan ve mükemmeli aramadan ligi 10 puan farkla bitirirsin. play off gibi bir saçmalık ile puan farkı 5’e düşürülse dahi gider rakibinin sahasında kupa kaldırırsın. şampiyonlar liginde en azından çeyrek final görürsün. uefa kupasını yine kazanabilirsin. taraftarını mutlu edersin. ne diyor ingilizler: “keep it simple”. futbol basit bir oyundur. kompleksleştirip arabeskleştirmeye gerek yok. uzaya çıkmak için problem çözmüyoruz.
  • 3
    pozisyon oyunu için yine gidip babel gibi, nzonzi gibi statik, yaşı başı geçmiş ne kendisi koşan ne de topu koşturan oyunculara para gömülmemelidir. hatta bir veya iki genç oyuncu bonservisi ile alınmalı ve 96-2000 arasındaki takımın kuruluşu gibi altyapıdan da oyuncu çıkartarak bir takım kurulmalı. 30 yaş üstü 1-2 senelik adamlar ile ne istediğiniz oyunu oynarız ne de bir yere varırız.
  • 4
    pozisyon oyunu nedir diye tam olarak açıklamak lazım. sağa pas, sola pas, sonra yine sağa pas oyunu ise kast edilen, yine kanser olacağız demektir.

    topa sahip olmak, bol pas vb. bunlar kötü şeyler değil. ama skoru bulamadığınız zaman maçı kazanamıyorsunuz. eğer pozisyon oyunundan kastımız "rakibi uyutup, uyutup bir pasla işi bitirmek" ise tabii ki güzel. ama rakiplerin ön alan baskılarını seri ile kıramayız. zira rakip alan baskısı değil adam adama baskı yapıyor. seri bu baskıda çok çabuk yılıyor. rakibi karşısına alamıyor. adam da geçemiyor. boş alana çıkan oyuncu olmadıkça tıkanıp kalıyor.

    fatih terim başarılı dönemlerinde hiç pozisyon oyunu oynatmadı. ne zaman ki pozisyon oyunu inadına saplandı, hep başarısız oldu ya da başarılı olduğu sisteme geçene kadar takımı da taraftarı da kanser etti. anladığım kadarıyla 20/21 sezonunun ilk yarısında da benzer kanseri yaşayacağız.
  • 7
    topu ayağında tutabilen, kaleciden itibaren her türlü presten pasla çıkabilen, üzerine gelindiğinde defansın arkasına koşu atmasını bilen kanat futbolcularıyla rakibi nakavt edebilen bir sistem.

    galatasaray 2 senedir bununla uğraşıyor* * 2 günde oldu bitti olmuyor. zaman alacaktır. ama olacaktır. maç içlerinde 30-40 dakikalara rahatlıkla çıktı bu süre. tam tempo tutuldu, onyekuru fenerbahçe ve sivas maçlarında olaya anca dahil olabildi ama pandemi geldi. fatih terim bu sene başında oyuncuların temposunun bu kadar düşük kalacağını düşünmüyordu. hata yaptı. kabul de etti. kabul ettiği tek hata hatta :)

    hoca uefa kupasını almadan 3-4 ay önceki manşetlere bakarsanız, ne kadar sert eleştirildiğini görürsünüz. bu oyundan vazgeçmeyeceğini biliyorum. dünya üzerinde izlemekten en zevk aldığım oyun sistemi.
  • 8
    beceremediğimiz oyun taktiği. türkiye liginde bir takımın gerçek anlamda başarılı bir şekilde uygulayabileceğini de sanmıyorum. ama terim kafaya takmış görünüyor, seneye de buna devam edeceğiz anlaşılan. başarılı bir şekilde uygulayabilsek severiz bunu ama yapamıyoruz. bizim gibi takımlar için bence çok zor zaten. keşke guardiola değil de klopp takımı olmaya çalışsak, zira efora dayalı bir oyunu oynamamız bence çok daha kolay.

    ama bekleyip görmekten ve sabretmek başka çaremiz yok. umarım işler terim'in düşündüğü gibi gider ve gerçekten oturtabiliriz bu taktiği. fakat marcao'nun da gideceği söylenirken pas oyununu seneye nasıl oynayacağız merak ediyorum.
  • 9
    takımımıza uygun görmediğim oyun tarzı. nedeniyse şöyle; bu oyunu oynamak çok ciddi kalite istiyor. kalite derken sadece çalım atmak veya şut çekmekten bahsetmiyorum tabiki. şöyle ki bu oyunu oynamak için kadronun pas yapabilen, press altında sakin kalıp doğru opsiyonu görebilen, oyun bilgisi görece iyi, rakip defans arkası süpriz pasları atabilen isimlerden oluşması gerekiyor. bunlar zaten yüksek kalite futbolcular için standart sayılabilecek özellikler. ama bizde bu yüksek kaliteli bakın fizikli veya tempolu demiyorum kaliteli oyuncu sayısı az. hal böyle olunca ibre transfere dönüyor, peki üst düzey harcama yapmadan türkiyeye getirilen futbolcular bu tipte mi? bence hayır. aksine belli yanlarıyla sivrilmiş ama kimi yanları çok ham oyuncular ligimize geliyor. henüz olgunlaşmamış oyuncu sayısı ikiyi üçü geçince takım oralardan aksıyor. rakiplerimizde aksıyan yerlerimize göre hazırlanınca çözülmek daha olası. peki benim yaşım kadar futbola hizmet etmiş yaşayan efsanemiz fatih hocamız ne düşünüyor olabilir? bence fatih hoca oturmuş bir pozisyon oyunun türkiye ligini domine ettirebileceğini düşünüyor. yani fatih hoca bu sistemi denerken veya bu sistemde ısrar ederken bu sezon şampiyonluğunun yanında sonraki seneye çivi gibi bi takım olmayı düşündü bence. tabiki fatih hocanın aklından geçeni bilemeyiz ama ben şuna yürekten inanıyorum “fatih hocanın bir bildiği vardır”.
  • 10
    --- dikkat ---

    okuyacağınız iş bu entry kısa bir türk futbol taktik analizi ve uzun bir terim taktik planı içermektedir.

    --- dikkat ---

    türk takımlarının avrupada başarılı olamamasının bir çok nedeni var. yönetimler, bütçeler, kurallar, fedarasyonlar... bir çok şey sıralanabilir. kendi görüşümde takımların bu kadar az başarılı olmasının nedeni ise, teknik ve taktik olarak türkiye liginde oynayacağınız futbol karakterinin, avrupada oynanan ile çok daha farklı olmasıdır.

    yani şunu demek istiyorum, denizliyle deplasmanında, ankaragücüyle içerde oynadığın oyunu ve taktiksel düzeni aynı karakterde romaya, man uniteda, dortmunda, juventusa karşı oynayamazsın, oynamaya çalışmamalısın. 103 gol atan fenerbahçe, 90-92 arası fırtınalar estiren beşiktaş gibi öncesi ve sonrası türk futbol tarihine çoğu efsane olarak kazınmış takım görece kendinden daha kötü takımlara karşı oynadığı alışık olduğu düzeni, avrupada da denemeye çalışmış günübirlik bazı başarılar dışında ise başarılı olamamıştır. 96-00 galatasarayı ise bunun bir istisnasıdır. oynadığı futbolu mükemmelleştirmek 4 sene sürmüş, ilk 2 sene ligde başarılı olan sistem henüz tam bir makineye dönmediği için avrupada başarılı olamamış, 3. senesinde direkten dönmüş, 4.senesinde ise şaha kalkmıştır. bu dönemde oynanan futbol kesinlikle pozisyon futbolu değildir ancak, ligde kocaelispora karşı aynı futbolu oynayan galatasaray, bildiği ve en iyi yaptığı işi yaparak o dönemde leeds uniteda karşı arsenala karşı da aynı futbolu oynamıştır ve başarılı olmuştur. diğer örneği ise 2012-2013 galatasarayıdır. yarı tempo yarı pozisyon takımıdır.

    günümüze dönecek olursak, ben fatih terimin bu durumun farkında olduğunu düşünmekteyim. avrupada gelecek başarının tempo ve direkt oyun ile değil, pozisyon oyunuyla gelecek olduğunu düşünmekte. çünkü artık herkes daha fizikli, bilim ilerlemiş, fizik kondisyon ilerlemiş, herkes ortalama ya da biraz üstü bir tempoya cevap verebilecek duruma gelmiş (eğer üst düzey bir pl kulübüne karşı değilseniz).

    terim 4. gelişinde bir hedef koydu. var bir hayalim dedi. hayalinin seviyesi belki çok absürd bir nokta, hepimizin içinden geçirdiği hep istediği bir nokta. ancak bugün ve gelecek 3-4 ya da 8-10 senenin şartlarını düşününce bu noktaya geliş herhangi bir tempo ya da direkt oyun ile pek mümkün gözükmemekte. bugün liverpool'u, bayern'i, atalantayı,(ki italyanın bence en iyi tempo takımı), leipzig'i onlardan daha iyi tempo yaparak yenemezsin çünkü o seviyede bir tempoya ulaşman nerden baksan şu an için imkansız.

    peki nasıl yenebilirsin?
    defans ve kontratak oyunuyla yenebilirsin.ama bu oyunun iki dezavantajı var. birincisi bu tarz oyun günübirlik başarı getirir ve çoğu zaman sonucu alamaz. atletico madridin yarı tempo, yarı defans düzeni gibi. 2 hep gündemde olursun ancak hiç istenen sonucu kazanamazsın (kupadan bahsediyorum). ikinici dezavantajı ise, ligde ve avrupada farklı taktiksel düzenlerde oynaman gerekliliği. aynı defansif kontratak oyununu ligde şampiyonluk hedefleyen bir takımla oynaman imkansız. avrupa için farklı, tr için farklı taktik kullanman da alışkanlık bozucudur. buna örnek olarak yarı pozisyon yarı defansif-kontraatak takımı olan 2014 aykut kocaman fenerbahçesi örnek gösterilebilir. avrupada belki de en başarılı sezonunu oynayan fenerbahçe finali kıl payı kaçırmış ancak ligde bu futbolu tabiki de verimsiz geçmiştir. sezonu da galatasarayın arkasında tamamlamıştır.

    yenmenin diğer yolu ise pozisyon oyunu. fatih terim 4.gelişinden beri koyduğu hedef ve aklındaki plan sebepli, bir yarı pozisyon yarı tempo takımı oluşturmanın peşinde. ndiaye-seri değişimi olsun, fernandodan sonra baneganın istenmesi olsun, babel tercihi olsun hep bu sebeplerden ötürüydü. ancak pozisyon takımı her sene 5 as oyuncu değiştirerek oluşturabilcek bir yapı değildir. pozisyon takımı olmak bir alışkanlıktır ezberdir. kuvvetli mental oyuncular, dar alanda iş yapan ayaklar, soğukkanlı beyinler ve birlikte oynama alışkanlığı ister. bu yüzdendir ki terim 2 senedir sene başlarına çok iyi başlamaz çünkü takım oynadıkça alıştıkça ritm bulur. eğer bunlara henüz sahip değilsen seneye iyi başlayamazsın, avrupa maçlarını ritm bulmadan oynarsın, sene başında pozisyonlar bulamadan maçlar kaybedersin. geçen sene anda da olsa şampiyonluğu kurtarmışken bu sene ise tam ritm bulduğumuzda covid pandemisi nedeniyle ritmimiz kaybolmuş ve pozisyon oyununu takım bir anda unutmuştur.(hakem, saha dışı etkenler ve sakatlıklar da cabası)

    seneye terimin önünde 2 seçenek var. 1'i riskli 1'i temiz. riskli olan sezonların geç kapanması ve geç açılacağını düşünerek, #2916385 entrysinde olacak senaryolar gerçekleşir ise takıma 4-5 adam alarak pozisyon oyununda ısrar eder. takımda 6-7 kişi zaten bu oyuna hakimdir, adaptasyon süresi kısa sürer. ucl'nin geç başlaması nedenli takım başlayana kadar ritmini bulur ve avrupada en azından son 2 senemizden daha başarılı olur.
    2.si ve risksiz olan ise, en iyi yaptırdığı işi yapar garanti ve temiz olsun, bu sene şampiyonluk çok kritik diyip takımı tempoya alıştırır ve şampiyonluğun en önemli adayı oluruz. avrupada ise yüksek ihtimal patates ederler.
    gelecek ve geçmiş 1-2 sezonumuzun özeti olan pozisyon oyunu genel olarak bu şekilde gelişmiştir. ben terimin seneye, şampiyonluk konusunda daha hırslı olacağı için pozisyon oyunundan vazgeçeceğini düşünmekteyim ama şöyle birşeyi de unutmamak lazım, terim tam bir çılgın.
  • 11
    galatasarayın kurtuluşu bu yoldadır. 11/12den sonra oynadığımız en oyunu da bu tercih getirmiştir. seriyi kiralayıp sağ iç ve sol içe uygun rolde oyuncular bulursak ligi alt ust ederiz. fenerbahçe deplasmanında, başakşehir deplasmanında da gördük ki ligde bu oyunla karşımızda durabilecek takım yok. ben hocanın ellerini ovuşturduğuna eminim.

    kaleci
    mariano luyi marcao saracchi
    seri
    transfer transfer
    feghouli transfer onyekuru

    falcao, belhanda, babel, maicon, selçuk, jimmy, linnes gitsin. andone, lemina dönsün. onyekuru, seri kiralık kazandırılsın. diagne yedek sorun etmeyecekse gelebilir. güçlü, alan acabilen bir forvet, iki çift yönlü, pas oyununa yatkın orta saha ile geleceğin galatasarayını kuralım.

    gelecek pozisyon oyununda.
  • 13
    takımın oynayamayacağını düşünüyordum. yalnız 2020/2021 futbol sezonunun ikinci yarısı gösterdi ki bu kadar eksiğe rağmen başarı ile uygulayabiliyoruz.

    bu sistemin en büyük handikabı pahalı kadro ve kaliteli futbolcular istemesi. şampiyonlar ligine katılamadığımız denklemde kadroyu nasıl bir arada tutacağız merak ediyorum. özellikle yolları ayırmamız gereken bu kadar çok futbolcu varken.
  • 15
    çok haklısınız ama feghouli ve mariano ile çok zor bir iş. feghouli denen arkadaş santrfor arkası harici oynamaz bu saatten sonra. kaldıramıyor arka tarafı. kaldırma isteği de yok. seri'nin yanına bir savunmacı ve bir hücumcu orta saha ile çok efektif orta sahamız olabilir.

    onyekuru'ya şu anki dengesiz performansına rağmen 1 sene daha denenmesi gerekir. diğer kanata ise bruma tarzı mı yoksa trezeguet tarzı mı kanat gerekli onu oturtamıyorum.

    bekler, santrfor içinde yorum gerekli ama çok uzatmıyorum.
  • 16
    28 haziran 2020 istanbul başakşehir galatasaray maçında bunca eksiğe rağmen yine çok iyi oynadığımız oyun stili.

    bunun baş mimarı tabii ki de seri.

    başakşehir gibi orta sahası çok iyi olan bir takıma karşı bile adam mükemmel oynadı. geriden bu kadar iyi oyun kurabilen bir orta saha oyuncusunu ben bizim takımda daha önce hiç izlememiştim.

    ayrıca emin bayram da bu oyuna çok müsait gibi geldi bana. ayaklarına çok hakim çocuk. geriden oyun kurarken de pasın şiddetini çok iyi ayarlıyor.

    daha bunun marcao'su da var.

    muslera, emin, marcao, seri ve bir tane de bu özelliklere haiz sağ kanat oyuncusu bulabilirsek (tabii hızlı ve golcü de olması gerek) 2020-21 sezonunda bizi bambaşka bir galatasaray bekliyor olur.

    (bkz: mevlam neyler neylerse güzel eyler)
  • 17
    yüzeysel bir futbol takipçisiyimdir. belli ana dizilişler dışındaki dizilişlerin abartı olduğuna inanırım. futbolda başarı mı istiyorsun? boğuşacaksın, ısıracaksın, koşacaksın... türk futbolu dediğimiz organizmada hele azman olacaksın, dipdiri olacaksın falan filan. adına ister pas oyunu diyelim ister pozisyon oyunu, bunun bizim dna'mıza uygun olduğuna inanmıyorum. şöyle bir hücum marşı olan takıma hunharca saldırmak dışında başka bir şey yakışır mı olm:

    https://youtu.be/8ytsC61i2KI

    yeniçeri kostümümü giydim bile! :(

    ya da stadındaki maçlarda rakibini şu tempoyla katliama davet eden taraftarın takımına pas, pozisyon oyunu falan fıstık yakışır mı baba:

    https://youtu.be/irOFCpNfJDI

    beni bayıyor pas oyunuymuş, pozisyon oyunuymuş, cartmış curtmuş. galatasaray'ı galatasaray yapan mantalite yırtıcılıktır, ölümüne saldırmaktır. sal hocam sağlı sollu çitaları bekten, kanattan. koy göbeğe gencecik çim eater'ları, seri'nin önünde biçsinler, kessinler. anadolu efes neden avrupa basketbolunun ebesini belliyor 2 sezondur? ergin hoca kırdı larkin'le micic'in zincirlerini, verdi "dümdüz edin" emrini ve hooop:

    fırtınam, felaketim hasretim,
    yetmiyor, sevişmeler yetmiyor,
    şiddetin ne hoş, ne güzel şefkatin,
    sevdikçe, sevesim geliyor,
    ölene kadar peşindeyim bırakmam...
  • 19
    bu kadar eksiğe ve hakem kıyımına rağmen bence gayet iyi oynadığımız oyundur.
    as santraforun, defansif orta sahan, sol ve sağ açığın türlü sebeplerle sahada yok.
    buna rağmen alanya deplasmanında şartlara göre gayet iyi futbol oynuyorsun.
    hocanın 2020-2021 sezonunda da bu oyundan vazgeçeceğini düşünmüyorum.

    (bkz: 8 temmuz 2020 alanyaspor galatasaray maçı)
  • 20
    90’lı yıllarda vcd’lerde düğün cd’si filan izlerken rwx4 filan yapıyorduk ileri saralım diye. görüntüler böyle yavaş yavaş film karesi gibi önümüzden geçerdi hani. galatasaray modeli pozisyon pas oyunu da böyle bişey. anam yavaş yavaş yavaş:( baygınlık geliyor artık. çakma bir barcelona gibi takılıyoruz. bu pasların amacı da anadolu takımlarının savunmasını açmak yanlış anlaşılmasın.

    erol bulut’la okan buruk minimal kafada 4-2-3-1 oynayıp puanları toplayınca da şaşkınlık haset küçümseme bütün duyguları mixleyip yerimize oturuyoruz.

    aslında o kadar kolay ki şu ligde başarılı olabilmek. kaç zamandır neyi deniyoruz bi türlü anlamıyorum.
  • 21
    santrforsuz oynuyoruz.

    bakın çok ilginç bir şey söylüyorum, resmen 19-20 sezonunu sf'siz oynarak geçirdik.

    buna rağmen pozisyon oyununu gayet iyi oynadık.

    bir tane target man aldığımız zaman bu oyunun ne seviyeye geleceğini herkes görecek.

    bir de bu target man'ın arkasına emre akbaba gibi golcü bir 10 numara yerleştirdiğimizde bambaşka bir hal alacak bu oyun.

    ama fatih hocam ne olur şu takıma bir tane target man bul gözünü seveyim ya. 2017'nin 21 aralık'ında geldin. 32 ay olmuş sen bu takımın başına geçeli. yok mu izlettiğin bir target man?

    sörloth gibi, crivelli gibi, muriqi gibi birisi yok mu ya?
  • 25
    fatih terim'i az çok tanıyoruz, bu oyundan vazgeçtim demesinin mümkün olmadığını da biliyoruz o nedenle terim kaldığı sürece bu oyunu oynayacak orası kesin.

    benim kafamda deli sorular dönmesine neden olan kısım bu değil. biz şampiyonlar ligi gelirleri varken kurduğumuz kadro ile bu oyunu oynayamadık önümüzde ki sene hangi kadro ile oynayacağız.

    bakalım ama çok umutlu değilim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın