• 191
    (bkz: #3989130)
    hiç adetim değildir başlık altına yazmak. ben bu mecrada özel mesaj kutusunun daha delikanlıca olduğunu düşünüyorum.
    mesela zamanında guase ile çok tartıştık ama hep özel mesaj yoluyla oldu bunlar.
    neyse konumuza dönecek olursak, öncelikle şunu diyeyim.
    benim söylediklerim tövbe haşa allah kelamı değil.
    yanılabilirim, yanlış bilgi almış olabilirim, öngörüm tutmamış olabilir.
    mesela cicaldau demiş, son yıllarda en çok yanıldığım futbolcu olabilir.
    morutan denmiş. çocuk zaten 2023 yazınd italya’ya gidiyordu.
    ama kiralık işi uzun süreceği için, eski kulübüne verilecek 1 milyon euro için öyle bir yola başvuruldu.
    onun şanssızlığı tendon kopması oldu.
    muhtemelen şampiyona sonrası italya yapacaktı.
    3 futbolcumuz şampiyonaya gidemedi sakatlık yüzünden.
    nelsson, zani ve morutan.
    bu da bizim şanssızlığımız.
    gelelim zaha ve ziyech’e…
    okan hoca bugün iki futbolcuya “sizi bu sene oynatmayı düşünmüyorum” desin.
    bakalım talipleri çıkıyor mu, çıkmıyor mu?
    zaten arabistan’dan iki futbolcu için apartta bekliyorlar.
    leo dubois denmiş. geçen sene 3-4 talibi vardı bu futbolcunun, 2-3 bonservis getirecek durumdaydı.
    yanlış bir hamle yapıldı. oyuncu son gün başakşehir’e gitmek zorunda kaldı.
    bu sezon başladı ve oyuncuya yine doğru düzgün bir şey söylenmedi.
    hazır yeri gelmişken konuyu açayım. arkadaşlar artık 1,5-2 milyon euro maaşlar avrupa’da büyük para değil.
    bakın nabil fekir real betis’ten net 3,5 kazanıyormuş.
    yani dubois maaaş yüzünden gitmez diye düşünen varsa, boşuna takılmasın.
    bunu patrick van aanholt için de demiştim. o da gitmez deniyordu ama gitti.
    pva ve dubois’ya aynı şey yapıldı, hatta angelino’ya da…
    şimdi de zaha’ya yapılıyor.
    net olarak istemiyoruz dediğiniz anda bu saydığım isimler giderler.
    sergio denmiş, 31 ağustos’a kadar görürüz gidiyor mu gitmiyor mu?
    gelelim tete olayına. ben tete’yi bizden önce dortmund’a getirmek için uğraşan menajerle konuştum da öyle iddialı cümleler kurdum.
    yani o bir öngörü değil, bilgiydi.
    aynı şey şimdi gabriel sara için de geçerli.
    yine iddialıyım, bonservisi çok ama o bonservis konuşulmayacak.
    ayrıca hep tutmayan tahminlerden bahsedilmiş ama mesela fred, cengiz, fenerbahçe takımı, şimanski vs vs.
    arkadaşlar benim tahminim tutmuş veya tutmamış çok önemli değil.
    ben buraya yazmayı seviyorum ve burası sayesinde bir çok güzel insan hayatıma girdi.
    kimseyi de elimden geldiğince kırmamaya çalışıyorum.
    elimden geldiğince doğru bildiklerimi yazmaya çalışıyorum.
    sizden ricam özel mesajı tercih etmeniz.
    he son olarak şunu paylaşmam lazım.
    (bkz: #3807068)
    okan hoca, orhan uluca’nın programında “iyileşmesi için 1,5-2 ay durması gerekiyordu” dedi.
    neyse umarım bu entry sürüp gitmez, gitse de artık bir şey yazmayacağımı söylemek isterim.
  • 172
    güzel bir entry yazmış ama ne yazık ki katılmıyorum kendisine.

    bu sözlükte erden timur'a komisyon aldığı iftirası atıldı.

    rashica'nın beşiktaş'a transfer olduğu akşam kendisi hakkında yazılanlar en basit tabirle büyük haksızlıktı. erden timur'un aslında hiç bir şeyden anlamadığından tutun da, vizyonunun olmadığına kadar neler dendi neler.

    orta saha transferinde risk aldı ve en iyisini getirmeye çalışıyor. son günlere kalacağı barizdi. tek gayesi daha kaliteli isimleri kadroya getirebilmek. icardi gibi, torreira gibi.

    şimdi bu stratejiye katılmayabilir, alırım temmuzda normal bir orta saha geçerim diyebilirsiniz. bu çok doğal. yaptıklarına katılmayabilirsiniz. ama bu size erden timur'a hakaret etme veya itibarsızlaştırma hakkı vermez. hele hele geçen sene 23. olan takıma icardi ve torreira gibi yıldızları alan, takımı şampiyon yapan, sponsorluklarla takımı maddi olarak güçlendiren, 2-3 sene içinde takımın bütün borçlarını bitirecek projeleri üreten adama bunu hiç yapamazsın.

    açık ve net; erden timur'u ye-dir-me-yiz. senin gibi normal bir şekilde eleştirenlere değil, hadsizce saldıranlara.
  • 192
    birleşmiş milletler, oecd, opec, ab üyeleri ile beraber toplanmış o 196 tane ülke teknik direktörünün futbol ehliyetini almak için savaşlar veren koca yürekli yazar, o yüzden aramızda bulunamıyor.

    şaka bir yana kendisine çok teşekkür ediyoruz. sözlük tarihi çok skandal entryler gördü, ama böyle büyük büyük konuşup kendi hocası ile oyuncusu ile kafa bulup 1 ay içinde yazdığı 7 8 cümleden birden gol yiyeni azdır.

    (bkz: wilfried zaha/#4017585)

    --- alıntı ---
    birleşmiş milletler üyesi benim hatırladığım kadarıyla 193 tane ülke var. bu 193 ülkenin 192 tanesinde tanesinde çalışan futbol takımı teknik direktörlerine "sol kanatta wilfried zaha'yı mı tercih edersiniz kerem aktürkoğlu'nu mu?" sorusu sorulsa, bütün teknik direktörler istisnasız "wilfried zaha" cevabını verirdi. "bu ne saçma bir soru?", "kerem aktürkoğlu da kim?" gibi eklemeler de oldu cevaplarda. biz işte türkiye olarak, 193 ülke arasındaki istisnai tek ülkesiyiz. türkiye'mizi avrupa kupalarında başarıdan başarıya koşturan türk teknik direktörlerimiz var. o türk teknik direktörlerimizden bir tanesine sol kanat rotasyonunda zaha ve kerem verildi. o teknik direktör de galatasaray için doğru olanın sistemi kerem üzerinde inşa etmek olduğunda karar kıldı. 192 dünya ülkesinde çalışan teknik direktörün göremediğini gördü. bir dahilik örneği gösterdi.

    zaha'ya dışlandığı, sorunlu figür olarak gösterildiği bir yaz kampından sonra bir sürü premier ligi takımı talip oldu, fransa ligi takımı talip oldu, suudi arabistan ligi takımları talip oldu. bizim türk teknik direktörümüzün yaz kampındaki çalışmasını ve azmini kerem aktürkoğlu uğruna bir kalemde attığı düşük performanslı zaha'nın karşılığı bu. kendisini avrupa'nın beş büyük liginin şampiyonluğa oynayan takımlarına layık gören ve real sociedad gibi bir takıma bile kurun kıvıran (hoş, oradan da resmi bir teklif olmadı) kerem'in ise tek taliplisi yaptırımlarla köşeye sıkıştırılan rus liginin bir takımı oldu. beyimiz kendisine layık görmedi tabi spartak moskova'yı ve transferi baltaladı. üstüne yetmedi, kriz çıkarttı. işte peşrev işte meydan. 2024-2025 sezonunda hep birlikte göreceğiz; uğruna herkesi bir kalemde silip atabildiğimiz kerem aktürkoğlu galatasaray forması ile ne yapacak, wilfried zaha olimpik lyon forması ile ne yapacak. bakacağız, göreceğiz.

    --- alıntı ---
  • 188
    (bkz: detective hoffman/#3929588)

    çok ama çok güzel açıklamış. düşünmeden altına imzamı atacağım bir entry girmiş.

    detective bir zamanlar ne dediler başlığına harika emek veren bir yazardı ve kendisini kadroma almıştım. sırf o günlerin hatırına kendisini engellemek istemiyorum. fakat son zamanlarda özellikle inada bindirdiğini düşündüğüm tavrı ve tarzı hiç hoş değil. umarım kişilere olan sevgisini galatasaray taraftarlığının önüne koyan insan olmaktan kısa zamanda vazgeçer. galatasaray maçlarının başlıklarına hiçbir şey yazmayıp diğer takımların maçlarına uzun uzun entryler girmesi çok acayip. tamam hadi arda turan'ı ve eyüpspor'u destekleyebilirsin de ben sözlükte 3 günde bir antrenmanda gülen caner erkin fotoğrafı görmek zorunda mıyım yahu?

    https://gss.gs/CYG.jpeg
  • 204
    (bkz: wilfried zaha/#4017585)

    ilgili entry'sini bitiriş şekline bakıldığında amcasının vezirköprü ilçe başkanı turan gaya olduğu izlenimi uyandıran yazar. ayrıca civata değildir. sözlüğe torosla gelmiştir. ancak uçak kullanarak vecihi kılığında gitmiştir.

    kendisiyle de zamanında güzide sözlüğümüzde "fenerbahçe övmelere doyamayan zatların fink attığı dönemde" * birkaç kez mesajlaşmıştık. kendisi de bu zatlardan biriydi. neyse fenerbahçe övmelere doyamayan bir zat eksilmiş oldu.
  • 26
    sözlerindeki belli kısımlara katılıyorum ancak biraz eksik buluyorum. (bkz: #3559906)

    insanlar durup dururken hadi stadlarda hükümet devirelim diye yola çıkmıyor. var olan birçok demokratik kurum ya yıkıldı ya da güdük bırakıldı. protesto yasak, sokağa çıkmak yasak, eleştirmek yasak, internet yasak... ellerinden gelse seçimi bile yapmayacaklar.

    böyle bir ortamda, insanlar kendilerini görece daha güvende hissettikleri stadyumda, kendi takımdaşlarının yanında ifade edebileceklerini düşünüp bu protestoları gerçekleştiriyorlar. keyiflerinden ya da galatasaray'ı siyasete sokmak için değil.

    yoksa ben de katılıyorum. stadyum eğlence yeri, siyasetin ne işi var. evet. ama türkiye'de tutuklanmadan muhalefet edebileceğiniz nadir yerlerden biri o stadyumlar.
  • 194
    yazdıklarını paylaşmadan önce yazmanın verdiği avantajı yani "ben ne yazıyorum" demeyi benimsemesi gereken; demiyorsa da rezil kepaze, korkunç ve antudan çıkmış olsa sasirmayacagim entrylere ve görüşlere sahip olan yazardır. konduramıyorum ama kerem gol atınca üzüntüden kafayı yiyor olabilir. kendisinin dil uzattığı kerem bugün avrupa'nın en formda kanatlarından birisiyken zaha lyon'da kadro dışı kaldı gün itibariyle. ben bu meseleye kocaman bir hahahayt çekerim. :d
  • 28
    (bkz: #3561169) entrysi ile dikkatimi çekti. önceki yazılarına dönüp bakınca nedense işin içine siyaset girince rahatsız olmuş gibi duran bir yazar. ''için için siyaset girmesi'' de aslında ''iktidar eleştirisi'' refleksi ve hakkının boyanmış hali, en azından bir kesim bu kalıbı böyle kullanıyor. hatta kendisinin ''sol kesimden'' bu kadar rahatsız olması da ayrı bir soru işareti.

    kendi açıklaması içinde kendisiyle çelişen yerler var öncelikle. galatasaray çok geniş bir kitleyi içinde barındırıyor.

    - bu tribünlerden zaman içinde tekbir sesleri de yükseldi. galatasaray sadece müslümanları mı temsil eder? bundan da rahatsız olup olmadığını merak ettim.

    -ultraslan liderleri ve sesi çok çıkanların bir kısmı mhp'li kesimdenken rahatsız olmuş mudur ya da bakınız verdiğim entrysindeki gibi ''kişiler kurumları temsil etmez mızıkçılığına'' mı başvurmuştur? mhp-akp yakınlaşmasından sonra tribünde artan ultraslan baskıları ve tekelliğine de ''hop bir dakika'' demiş midir?

    eğer her kesime, her inanç ve düşünceye eşit olmayı savunursa kendisiyle çok fena çelişiyor eğer savunmuyorsa da kendini çok net belli ediyor.

    çünkü ben de çıkar derim ki; kimse bir dini olmayan galatasaray kulübünün stadında tekbir getiremez, başkası çıkar kareografilerde osmanlı figürleri kullanamaz der.

    bu amaçla da tribün oluşumları her kulüpte, dünyada da bu amaçla vardır.

    soldan bu kadar korkmayın, sağın ülkeyi getirdiği durumlar ile yüzleşeceğinize odağı başka noktalara çekmeye kalkmayın. tıpkı ekşi sözlükteki gündem dağıtıcı görevindekiler gibi.

    edit: galatasaray kimsenin tekelinde değil fakat galatasaray adı altında benzer görüşlere-ortak şeylere ait insanlar bir araya gelip oluşum kurabilirler. ne sağcıyım ne solcu, ne dindarım ne inançsız beklentisi bu kadar büyük bir kitlenin içinde imkansız. galatasaray ultraslan olmadığı gibi tekyumruk da değildir. fakat bundan rahatsız olmak boş bir beklenti, tek taraflı bu kadar tepki ise gariptir.
  • 169
    gerek bu başlığın altında yorum yazan, gerekse de mesaj yoluyla başsağlığı dileklerini ileten her bir sözlük üyesine ayrı ayrı çok teşekkür ederim. allah hepinizden tek tek razı olsun, acımı paylaştınız. galatasarayımız da içimdeki acıyı bir nebze olsun hafifletecek en büyük mutluluklardan birini verdi iki gün önce. bundan dolayı sözlüğe de tekrar dönmek ve bir şeyler karalamak istedim açıkçası. herkese tekrar teşekkür ederim.
  • 184
    (bkz: #3763913)

    yapılan transferlerden ötürü okan hocayı suçlayan yazar. öncelikle attığım mesajlara “genellikle” cevap vermeye tenezzül etmediği için buradan yazma gereği duydum. demirbay transferi yabancı konusundan dolayı zaruriydi. burada her gün ilk 11’deki 3. yerli başlığı açılırken yerli havuzundaki önemli bir oyuncu görüntüsündeydi. “okan hoca getirdi, oynatamıyorsa bundan sorumludur” diyip işin içinden sıyrılmak kadar komik bir şey yok. galatasaray futbol takımını az biraz analiz edebilen herkes kaan ayhan’ın torreira’nın partneri olarak cl maçlarında oynayacağını farketmiştir. elde o muadilde oyuncu olmamasının suçu okan hoca değildir. hepsini geçtim şu an için transferler bu kadar beklentileri karşılayamamışken bile hocanın kusursuz gitmesini bu şekil değerlendirmek için farklı görünme çabasında olmak lazım.

    daha yeni kerem aktüroğlu’na yasin öztekin, tuncay şanlı muamelesi yapıyordu. şunu tuncay’a söylesen gülüp geçer herhalde. sırf “farklı görüneyim” anlayışıyla eleştiri kültürünü bahane ederek yapılan eleştiriler artık fazlasıyla komik kaçmaya başladı. sanırım kendisini sözlüğün hıncal uluç’u zannediyor.
  • 29
    (bkz: #3561169)

    fikirlerini ifade eden sözlük yazarlarına hangi konu hakkında ve ne yazacağını dikte etmemesi gereken yazar. bunu sıklıkla yapmaya başladığını kendisine hatırlatırım.

    kendisiyle aynı fikirde olmayabilirim ama fikrini dile getirme hakkını savunacağımdan emin olsun.

    kendisinin uzun uzun yazmayı sevdiği kadar tarihi okumasının da bir o kadar uzun ve kendisi için anlamlı olmasını diliyorum. türkiye’de ve bütün dünyada futbolun asla sadece futboldan ibaret olmadığını görecek kadar aklı başında birine benziyor.

    kendisine sormak istediğim bir kaç soru var doğal olarak. futbol ile siyaseti ayırma konusunda ne kadar ince bir kırmızı çizgi üzerinde yürüdüğünü göstermek adına…

    eski ülkü ocaklarının kapanmasıyla kulüp taraftarlığına soyunan ve takımdan bağımsız rant için bir gün galatasaraylı aynı gün fenerli olup maçlarda tek seslilik adı altında tribünde faşizan tavırları ile galatasaray tribünlerini kendi arka bahçesi zannedenlere bir sözü var mıdır merak ederim mesela.

    eski beşiktaş başkanı yıldırım demirören denen galatasaray düşmanı şike yapan kulüpleri aklayıp galatasaray’ın bileğinin hakkıyla ve puan farkıyla şampiyon olduğu sene hem şikecileri aklayıp hem de süper final icad etmiş midir yoksa etmemiş midir?
    aynı zat yaptığı usülsüzlüklerin üzerine sanki ödüllendirilmiş gibi iddia adı altında futbol üzerinden halkın cebine göz diken yasal kumarın başına getirildi mi getirilmedi mi?

    tribündeki protestolar sonrası aktifbank diye adı sanı duyulmamış bir bankanın pasolig uygulaması ile bir yandan taraftar fişleyerek diğer yandan maça gitmek isteyen insanların parasını zorla mevduata çevirmesi çok mu ilgi alanımız dışında ?

    limak holding ceo’su ve 5’li çete mensubu eski fenerbahçe ikinci başkanı nihat özdemir federasyon başkanlığını süresince hükümet ihalelerini sömürürüp palazlanırken bir taraftan da atandığı mevkisinde adaletli bir şekilde görev yapmış olduğuna inanıyor mu?

    arda turan ve burak yılmaz halkın sefaletine yol açan tek adam rejimine çağrı yaparken yaptıkları siyaset değil miydi?

    depremde günlerce enkaz altında yanlız bırakılan halkın kanını! ve vergilerini verdiği türk kızılayı’nın çadır ve giysi tacirliği yapmasına cimbomlu olması yanı sıra bu ülkenin bir vatandaşı olarak vicdanı ne diyor?

    bütün bu yaşananlardan tiksinen ve bu sömürü düzenine karşı anayasal hakkını kullanan ülke vatandaşı aynı zamanda bu ülkenin bir takımına gönül vermiş bir taraftar olamaz mı?

    bu konular üzerinde biraz kafa yormasını temenni ettiğim kıymetli galatasaray sözlük emekçisi.
  • 6
    (bkz: #2457507)

    bir erkek, karşı cinsle olan sevişme arzusunu "gol atmak" betimlemesinden daha kibar, daha zararsız nasıl anlatabilir? bunun cevabını vermesi gereken yazar. eğer bu arzuyu asıl fiili kullanarak anlatırsak, bu kelime zaten bir küfür, bu fiili herkes biliyor, hani üç harfli olan. zaten bu fiili kullanmadan betimlemek değil mi amaç? ne denmeli mesela daha kibar? mercimeği fırına vermek? halkayı boynuna takmak? sex yapmak mı diyelim mesela? ingilizce olursa daha kibar olur diye düşünüp. bu açıdan bakarsak zaten, nasıl betimlersek betimleyelim, çağrıştırdığı şey aynı. o yüzden yazarın verdiği tepkiyi abartılı buluyorum. dünyanın her ülkesinde, her dilinde mevcut olan kavramlar bunlar. yani bizim toplumumuza has birşey değil.

    herneyse, şimdi örneklerle bakalım hangisi daha kibar, daha az iğrenç. bir tarafta takmak, sokmak, çakmak, itelemek, düdüklemek. (onlarca daha sayabilirim) diğer tarafta gol atmak. karar sizlerin.* konu kadınları korumaksa eğer, aynı şeyler, bazen daha fazlaları erkeklere de yapılıyor.

    diyorsanız ki hiç konuşmayalım bu konuları, sevişmek ayıptır, anlatması daha da ayıptır, o zaman geçmiş olsun diliyorum böyle düşünenlere.
  • 10
    (bkz: #2457507)

    çok olgunca bir entry girmiş olan yazar. bunun okumuş olmak ile elitlik ile alakası yoktur. ahlak burada önemli olan. biri gelip sizin kızınız hakkında, "gol atacam" dese ne hissedersiniz ? ayrıca evli olsanız sözlüğe gelip, "dün çok pis gol attım." yazacak mısınız ? gerçekten çok merak ediyorum. hani çok normal ya bunu böyle söylemek. mesela babanız arkadaşlarına, "hanımla bugün penaltılara kaldık ama ben golümü yazdım." mı diyor. nası normal olarak karşılıyorsunuz.

    lütfen karşınızdaki bayanı rencide edebilecek sözlerden kaçınınız. iki yüzlü olmayınız. eminim ki kimse kendi kızı, kız kardeşi, eşi, annesi veya akrabaları hakkında böyle kalıplar kullanılmasını istemez.
  • 195
    (bkz: #4017585)

    3 sene önceki zaha olsaydı söyledikleri bi nebze mantıklı olabilirdi ama hepimiz gördük zaha'yı. atletizmi gidince oyuna hükmetmesi de gitmiş ama buna rağmen kendisini kaf dağlarında gören sorunlu bir prototip olarak kalmış. takıma bir aidiyeti olmadığı gibi kadrodaki oyuncuları da pek sevmiyor ki hal ve hareketlerinde de bunu alelade belli eden bir insan olarak gözümüze çarpmış.

    ben de dahil olmak üzere hep bir umutlandık performans göstermesi için ama olmadı, sir aykut kocaman'ın dediği gibi bazı çiçekler bazı topraklarda yetişmiyor. buraya kadar her şey normal zaten. çok büyük bir isim alırsın ama sende olmaz, varlık gösteremez. futbolun içinde yüzlerce örneği var, ibra- barca, hazard-real gibi. vardır bir sürü örnek. falcao da bize geldi ama aldığı paranın hakkını veremedi istemesine rağmen.

    lakin babacım o yazdığın entry'deki kurmuş olduğun cümleler nedir yahu? zaha'yı çok sevebilirsin, haksızlığa uğradığını da düşünebilirsin amenna ama bu kadar beylik laf etmeler falan cidden güldürdün. allah da seni güldürsün. 10 kuruşa alınıp 3 kuruşluk oynayan bir futbolcu için değer miydi bu cümleler? üstelik karşılığında gömdüğün kişi de 3 kuruş maaş alıp sana en az 7-8 kuruşluk performans gösteren bir insan, camianın evladı. elinde büyümüş gibi düşün yani. 3. ligden bize gelip kazıya kazıya avrupa'ya giden, ordan da muhtemelen top 10 takımdan birine gidecek olan bir vatan evladını niye 3 kuruşluk top oynamaya zahmet etmeyen bir adama tercih ediyorsun ki? nedir bu nefretinin kökeni? naptı sana kerem allah aşkına? e gördün işte, o ettiğin beylik lafları fıkra olarak anlatacak insanlar. değer miydi yani.

    zamanında torrent güzellemesi yapan yazarların girdileri kadar skandal bir girdi olmuş. arkadaş kendini pilot etmiş, isabet olmuş. ben olsam insan içine çıkamazdım bir süre bu kadar beylik laflar edip bir tarafımda patladığı için. umarım bir sonraki hayatında böyle beylik laflar etmemeyi öğrenmiştir. selamlar, saygılar.
  • 176
    (bkz: #3713433)

    söylediklerine katılmıyorum. "eleştiri eleştiri" diye diye sosyal medyada herkesin maneviyatına söver hala geldi bizim taraftar. stat ya da tv'den maç izlerken verilen reaksiyon başkadır. sakinken verilen reaksiyon başkadır. şu an ne hoca ne yönetim ne de futbolcularımız bu kadar üst perdeden eleştirilmeyi haketmiyor. rezil bir ortamdayız ve burdan sağlıklı bir şeyler çıkması çok zor. yönetim ve teknik heyet işini layıkıyla yaptı ve yapıyor zaten. etimiz belli budumuz belli. çok çok fazlasını da isteyebiliriz ama öncelikle taraftar olarak haketmemiz gerekiyor. biraz da çuvaldızı kendinize batırın. şu anda benim sosyal medyada gözlemlediğim fenerbahçe trollerinin lafıyla hareket edildiği. asla sağlıklı bir eleştiri yok.
  • 190
    (bkz: galatasaray futbol takımı orta sahası/#3983003)

    son derece yanlış bir çıkarım yapmış yazarımız.

    şöyle ki okan hocaya geçen sezon 10 numara rolünde kimse alınmadı. adam kaç maç orada kerem aktürkoğlu ile oynadı sonra mertens'e döndü.* mertens'i keyfinden oynatıyor gibi bir durum yok yani.

    mertens gibi bir adamdan asker 10 numara çıkardı. o performansı alamasa şu an biz ön eleme oynuyor olurduk fener yerine. okan buruk yoklukta yönetime bilenmek yerine iş yaptığı için neden suçlu oluyor anlamadım.

    öte yandan yazarımız yine demiş ki "iki 8 ile oynamıyor hoca". buna çok güldüm helal etsin.* adama iki senedir bir tane 8 numara alamadılar "neden iki 8 ile oynamıyor" diyor. fikrine saygı duyuyorum ama son derece yanlış. okan buruk yokluktan futbolcuların etinden sütünden faydalandığı için yanlış görülmemeli. aksini yapsa bu sefer de terim muamelesi görecek.

    yazarımız eleştiriyi seven birisi. naçizane bunu kendisine bir eleştiri olarak alsın. olumsuz bir eleştiri olduğunu sanmıyorum. yanlış anlamasın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın