• 176
    (bkz: 14 ağustos 2019 liverpool chelsea maçı)

    penaltı kurtarılmaz, kaçırılır mantığının gayet güzel bir örneğiydi bence. iki kaleci de topun nereye gideceğini tahmin etmeleri hatta değmelerine rağmen kurtaramadılar. her antremanda oyuncularımıza 30 tane penaltı attırılmalı belki de daha fazla. artık penaltı noktasına giden oyuncuya biraz güvenelim.
  • 178
    bir ara kural değişikliği gündemdeydi bu konuyla ilgili. ilk penaltı kullanan takımın bariz avantajı oluyor, 14 ağustos 2019 liverpool chelsea maçı da bunun en bariz örneklerinden biri oldu. ilk penaltıyı kullanmaya gelen oyuncu, kaçırsam da rakip de kaçırabilir rahatlığıyla geliyor topa, takip eden penaltıda ise, oyuncu, şayet ilk kullanan gol yaptıysa, kaçırırsam geri düşeriz stresi yaşıyor. bu durum 5. penaltılarda daha da etkili oluyor, çünkü 5'te 5 yapmış rakip karşısında son penaltı için topa gelen oyuncu resmen maçın kaderi olan penaltıyı atıyor, kaleci ise kurtarırsam bu iş biter moraliyle kalesini koruyor. bu durumlarda penaltının kaçma ihtimalinin arttığına yönelik bir istatistiki bilgi de okumuştum.

    bu işin çözümü basit, penaltılar a ve b takımları için :

    a-b-b-a-a-b-b-a-b sırasıyla kullanılmalı. yine a takımı için bir avantaj söz konusu ancak 5'er penaltı sisteminde tam eşitlik sağlamak mümkün değil, belki 6'şar penaltı sistemine geçilebilir. bu daha radikal bir değişiklik olur ama her saniyenin, her kuralın önemli olmaya başladığı günümüz futbolunda penaltı sırasından kaynaklı avantajın sadece bir kura şansına bağlı olması pek mantıklı değil.
  • 183
    21 mayıs 2008 chelsea manchester united maçı vardı hatırlayanlar olacaktır. normal süresi 1-1 biten, uzatmalarda didier drogba'nın kırmızı kart gördüğü, seri penaltı atışlarında ise manchester united'ın efsanevi kaleci edwin van der sar'ın önderliğinde kazandığı şampiyonlar ligi finali. bu maçtaki penaltı atışlarıyla alakalı çok uzun zaman önce bir yazı bulmuştum, çok keyifli ve ilginç bir yazı. seri penaltı atışlarında istatistik, taktik, analiz ne işe yarar anlatılıyor. okumak isteyenler için;

    https://seyler.eksisozluk.com/...-ilginc-perde-arkasi
  • 184
    30 ekim 2019 liverpool arsenal maçı penaltılara gitti ve 10 penaltı atıldı. 5-4 liverpool kazandı. dikkatimi çeken kaçan penaltı dışındaki 9 penaltıyı yan ağlara yapıştırdılar. olum siz manyak mısınız. her bir bireyiniz yemeden içmeden penaltı mı çalışıyor.

    5-5 biten maçtan sonra böyle 9 penaltı izlemek. nereden baksan orgazma ulaşıyorsun amk.
  • 186
    futbolda en sevmediğim kuraldır. zaten galatasarayımız son yıllarda atarken zorlanıyor, yerken hiç zorlanmıyor.

    galatasaray bir yana, sürekli maçın önüne geçmesi baydı. 10 kasım 2019 liverpool manchester city maçı'nda tartışmalı penaltı pozisyonları olsa da sanmıyorum ki ingiliz medyasında 3 saat tartışılsın.

    önce 2 saat futbol konuşun, sonra 10 dakika hakem kararları tartışın. bıktım penaltı tartılmalarından, hele pozisyon gri ise.

    nickimi değiştirebilsem keşke.
  • 187
    sayı üretimi bu kadar düşük bir sporda(hatta sayı üretilmeden tamamlanabilen tek spor), yani tek bir sayının çok fazla şey ifade ettiği bir oyunda çok büyük ve kolay elde edilebilen bir ödül.
    basketbolda da faul atışı veriyorsun ama 100 sayı içinde 1-2 sayının önemi ile, futboldaki 1 sayı aynı şey değil.. böyle bir şans bu kadar piyango gibi kazanılmamalı. ne bileyim sadece bariz gol şansı olan pozisyonlardaki faullerde penaltı verirsin vs. bişey bulunur.. ceza sahası köşesinde sırtı dönük adama faul yaptın diye niye penaltı olsun yahu.
  • 190
    revize edilmesi futbola dair günümüzde bir hayli revaçta olan bir sahtekarlıktan kurtulma adına son derece hayırlı olacaktır. teknoloji inanılmaz bir şekilde gelişmesine rağmen hem futbolcular tarafından hem de kafasında tilkiler dolaşan hakemler tarafından son sürat manipüle edilmeye devam ediliyor.
    kaldırılması değil de hakem takdiri ve pozisyona dair tartışmaları devre dışı bırakacak şekilde sadece elle oynamalara penaltı verilecek şekilde penaltı alma kuralı değiştirilse daha iyi olacak sanki.
    ceza sahası içerisinde yapılan en hafif faullere dahi istisnasız sarı kart cezası verilebilir. bariz golü engellemeye yönelik veya mevcut durumda kırmızı kart gerektiren fauller ise eskiden olduğu gibi kırmızı kartla cezalandırılmaya devam edilebilir. kazanılan faullerde de frikik kuralları geçerli olur hatta barajı kuran oyuncu sayısı da 2 veya 3 kişiyle sınırlandırılabilir. ha kale ağzında yapılan fauller ne olacak derseniz, kale çizgisi üzerinde çok abuk endirekt serbest atışlar gördüğümü hatırlıyorum.
    saçma gelebilir ama penaltı tartışmaları iyice kabak tadı vermeye başladı, var'a rağmen bir maçın kaderini değiştirmek adına hakemler tarafından kılıfına uydurarak manipüle ediliyor.
  • 191
    ceza sahası içinde elle oynama nedeni ile de verilebilen ceza kuralı.

    8 şubat 2020 fenerbahçe alanyaspor maçında fenerbahçe lehine, 9 şubat 2020 sivasspor başakşehir maçında sivasspor lehine verilmeyen penaltı pozisyonlarının her ikisinde de top vucuttan sekip ele temas ediyor. vücuttan sekip ele temas eden toplara penaltı çalınıp çalınmaması ile alakalı bir kural değişikliği hatırlıyorum sanki ama emin değilim ancak her iki maçtaki pozisyonların ortak özelliği de bu.

    edit: on direge acilan orta, 9 şubat 2020 sivasspor başakşehir maçındaki pozisyonun vucuttan sekmediği konusunda uyardı. ben canlı izlerken öyle sanmıştım.

    ceza kurallarının detaylarını kulüpler ya da tff kamu spotu gibi bilgilendirici paylaşımlarla sosyal medya hesaplarından ara sıra paylaşsalar herkes bilinçlenir diye düşünüyorum, neticede benim gibi sıradan taraftarlar oturup ifab'ın kurallar kitabını okumuyor. ayrıca bu konuda bilgi sahibi olup, pozisyonları tv'lerde yorumlayanlar da neye dayanarak ısrarla penaltı diye sallıyorlar bu maçlardaki pozisyonlara anlamış değilim.
  • 193
    penaltıyı kullanan oyuncu vuruşu kaçırdığı takdirde kaleciden dönen topa kesinlikle müdahale edememeli. bu kuralı nasıl uygulamaya sokmuyorlar anlamıyorum.

    kullanan oyuncu için çok büyük bir avantaj sağlıyor bu durum. ayrıca kalecinin de bu kadar yakın mesafeden yapmış olduğu kurtarışı değersizleştiriyor. yani emeğine yazık oluyor diyebiliriz.

    kısacası penaltı kaleciden dönerse, ceza sahası yayında bekleyen oyuncular müdahale edebilmeli topa. umarım yakın zamanda böyle bir kural değişikliğine gidilir.
  • 194
    beni üzerinde düşünmeye sevk eden, futbolda ceza vuruşu.
    eğer hakem, bir oyuncunun kendi ceza sahası içerisinde rakip oyuncuya veya topa, belirlenmiş 10 kusurlu hareketten birini yaptığına kanaat getirirse penaltıya hükmediyor.
    yani penaltı olması için ya hücum eden oyuncuya faul yapılması ya da bile isteye topa elle müdahale edilmesi veya elin belirlenen sınırların ötesinde açık konumda olarak topu engellemesi lazım.
    beni düşündüren durum şu:
    penaltı, penaltıyı yapan oyuncunun kusurlu hareketiyle her zaman orantılı ve ölçülü bir yaptırım olmayabiliyor.
    burada tabii ki hakemlerin yapacak bir şeyi yok, onlar kuşkusuz kuralları uyguluyorlar.
    kendileri kural koymuyorlar.
    benim burada sorguladığım şey, cezada orantılı ve ölçülü olunup olunmadığı.
    yani penaltı için oluşması gereken şartlar, bu kadar ağır cezayı gerektiriyor mu?
    futbolda kural koyucuların, penaltı olması için gereken koşulları belirlerken biraz daha esnek olması gerekir miydi?
    bir örnek anlatayım:
    ben topu aldım ve rakip kaleye hücum ediyorum.
    tam ceza sahası ön çizgisiyle, yan çizgisinin birleştiği yere geldim, ceza sahasının köşesine.
    rakip oyuncu beni formamdan çekerek düşürdü.
    çizgiler, sınırladıkları alana dahi olduğundan; penaltı olmuş oldu.
    şöyle düşünelim:
    ceza sahasının eni 40 metre 32 santimetre, boyu ise 16 metre 50 santimetre.
    kalenin eni 7 metre 32 santimetre.
    gerekli hesaplamaları yaptığımızda şunu göreceğiz:
    ceza sahası köşesi, yakın kale direğine tam 45 derecelik açıyla bakmak suretiyle 16 metre 50 santimetre uzaklıkta.
    bana faul yapılan yer işte bu nokta.
    ama gel gör ki, benim takımım penaltı vuruşunu kaleye 11 metrelik uzaklıktan ve kaleyi cepheden gören bir noktadan kullanıyor.
    başka bir örnek daha vereyim:
    ben topla beraber ilerliyorum, amacım bir kanat akını yapmak.
    ceza sahasına girip; sıfıra iniyorum.
    tam kale çizgisine inmişken, rakip oyuncu tarafından faulle durduruluyorum ve penaltı oluyor.
    hiç kuşkusuz, burada hata rakip oyuncunun.
    ben daha sıfıra yeni inmişken, topu ortaya çevirmemişken bana faul yapıyor, gereksiz bir penaltıya sebebiyet veriyor.
    ama demin de söylediğim gibi benim sorguladığım konu, penaltı kararının her zaman orantılı ve ölçülü bir ceza olup olamayacağı.
    acaba penaltı için gereken haller, yeniden tartışılarak revize edilebilir mi?
    ceza sahası içindeki 10 kusurlu hareketlerden tümünün karşılığı, kaleyi tam karşıdan gören bir noktadan ve kaleye 11 metre uzaklıktan kullanılacak bir penaltı vuruşu mu olmalıdır?
    topu doksandan elle çıkarınca da penaltı yapmış oluyorsunuz, topa ceza sahası köşesinde, ceza sahası çizgilerinin birleştiği noktada elle temas ederseniz de penaltı yapmış oluyorsunuz.
    işte bu durumu irdeliyorum ben zihnimde. merak ettiğim husus bu.
  • 198
    levent tüzemen, aspor transfer hattı programında aynen şunları söyledi. “penaltı atışlarında toptan ne kadar açıldığınız önemli değildir, önemli olan destek ayağınızı nereye koyduğunuzdur.” işte son zamanlarda galatasaray’ın kaçırdığı penaltıların ana nedeni bu yanlış inançtır.

    bilmediğiniz konularda ahkam kesmeyeceksiniz. penaltı atışlarında artık kaleciler özel çalışmalar yapıyorlar. destek ayağın koyulacağı yerin dışında başka taktikler geliştirildi.

    açın ronaldo ve lewandowski’nin attığı penaltılara bakın. öncelikle ceza çizgisinin üzerinden hareket ediyorlar ve yarı yolda duraksayıp kalecinin konsantrasyonunu bozuyorlar. bir de bizim son göztepe maçında kaçırdığımız penaltılara bakın. hem adem hem belhanda ceza çizgisine kadar çekilmedikleri gibi yarı yolda duraksamayı da yapmadılar.

    penaltılar artık çok önemli çünkü ceza alanında dokunduğun anda penaltı çalınıyor. var’dan sonra penaltı sayısı arttı. dolayısıyla penaltılar için özel çalışma yapmak gerekiyor. bu çalışmalarda:

    1-rakip kalecinin özellikleri irdelenmeli.
    2-penaltıyı kullanacak oyuncu mutlak ceza çizgisine kadar geri çekilmeli iyi motive olmalı.
    3-topa birbuçuk-iki metre kala duraksayıp kalecinin motivasyonunu bozmalı.

    (bkz: 18 temmuz 2020 galatasaray göztepe maçı)
  • 199
    ifab’ın, topun vücuttan ya da yakındaki bir futbolcudan sekerek gelmesi ve ele/kola çarpması haline ilişkin bir kuralı var ama bu kural özellikle ülkemizde henüz tam anlaşılmadığından sıkıntılar oluşmaktadır. eski futbolcu yorumcular ve hatta eski hakemler bile bu konuda çelişkiler yaşamakta. bu nedenle bu kuralı özelemek istiyorum.

    ifab’ın yeni değiştirdiği (sanıyorum altı ay önce) kurallardan birisi de yakından sekip ele ve kola gelen toplarla ilgili kural. bu kural biraz uzun ama ben oldukça kısa özetleyeceğim.

    elle/kolla kasti oynamalar konumuzun dışındadır çünkü bu durumda elin/kolun konumuna bakılmaksızın hentbol kararı verilir. konumuz çarpa halinde nasıl karar verileceğidir. ifab özetle şöyle diyor:

    -topun vücuttan ya da yakındaki bir futbolcudan sekerek ele/kola çarpması halinde eller ve kollar doğal konumda değilse hentbol kararı verilir (ceza alanı içindeyse haliyle penaltı kararı verilir) doğal konumdaysa hentbol kararı verilmez.

    peki ellerin/kolların doğal konumda olup olmadığına nasıl karar verilecek? onun için de ifab tarafından hakemlere saat kadranını esas almaları tavsiye edildi. (saat kadranı kurala eklenmedi ama karar verirken bundan yararlanılsın dendi) bu durumlarda topun sektiği anda eller/kollar, saat kadranının 4-6 veya 6-8 arasında bir pozisyonda ise ellerin doğal konumda olduğu kabul edilir. bunlardan daha yukarıda ise doğal konumda olmadığı kabul edilir. çünkü bu durumda zımni olarak (gizli kasıt) vücudu genişletip topun gidişini engelleme amacı var kabul edilir. eller ve kollar derken burada dikkat edilmesi gereken şey ise bu konumu belirlerken sadece bütün kola bakılmayacağı, ellerin ya da dirsekten itibaren kolların vücutla oluşturduğu açıya da bakılacağıdır. yani futbolcunun sadece dirsekten itibaren kolu veya sadece elleri, vücuduyla 4 ve 8’in üzerinde bir açı oluşturmuşsa hentbol kararı verilir.

    bu açıklamalar ışığında attiba ve demba ba’nın pozisyonlarını irdelersek; attiba’dan seken top rakip futbolcunun koluna çarpmış olsa dahi (pazıya çarpmış olma ihtimali de var) kol saat kadranına göre 5 konumunda olduğundan penaltı değil. çünkü bu durumda kol doğal konumunda kabul edilmektedir. demba ba’nın kolları ise dirsekten bükülmek suretiyle vücutla 3 ve 9 konumunda. yani vücutla 90 derecelik bir açıda. dolayısıyla kollar doğal konumda değil ve pozisyon hentbol ve de ceza alanında olduğundan penaltı.

    bu kurallar “yakından çekilen sert şutlarda da” aynen geçerlidir.

    bunlar bütün dünyada uygulanan kurallar ve hakemler uygulamak zorunda. bana göresi sana göresi yok. örneğin bana göre ofsayt kuralı çok saçma ama kural konmuş ve uygulanıyor. bana kalsa ofsayt kuralını ceza alanı ile sınırlandırırım ama ifab bunu kabul etmiyor.:)

    umarım açıklayıcı olmuştur.

    ekleme:bir yazar arkadaş mesaj kutuma bu videoyu attı. https://www.youtube.com/watch?v=DSnr3Ei6KyA bence bu video konuyu çok netleştiriyor. dikkat edilirse futbolcu sıçrarken kollar bükülü ama topa kafayı vurduğu anda kollar da yana iniyor. (saatin 4-8 kadranının altına iniyor) çünkü doğal olanı bu. yükseldiği halde topa vuramayan futbolcu da inişe geçtiği anda aynı şekilde kollarını doğal olarak yanlarına indirir. futbolcu kollarını bükülü bırakıyor ve indirmiyorsa gizli bir topu kesme kastı var demektir.
  • 200
    el kararı üzerinden penaltı verilmesi konusu saat kadranı gibi keskin sınırlar ile çözülebilecek kadar net değildir. ornegin yerde kayan bir oyuncuya saat kadroani konusunu uygulamak mumkun degildir. doğal pozisyon konusunu futbol oynamış hakemler veya hakemlere bilfiil uygulama ile verilebilir. örneğin hava topuna çıkacak bir oyuncunun kaç derece kollarını kaldırarak yükselebileceğini önünde veya arkasında defans ile hava topuna yükselen hakem net olarak anlayabilir. her oyuncunun her an doğal konumu değişebilir. burada sana göre bana göresi olacaktır ancak bu işin gereği hakemlerin takdir hakkı vardır. sahada olan pozisyona en yakın olan hakemdir. bize gore hatalı da olsa (kasıtlı yapmadığı sürece) hakemin takdir hakkına saygı duyulmalıdır. hakem de gerekçesini net olarak ortaya koymalı ve bu gerekçesi uygulama açısından süreklilik arz etmelidir. futbolda bir "ele çarpma mı?" bir de "bu temas rakibi engellemeye yeter mi?" soruları daima hakemlerin takdir yetkisi içinde kalacak ve tartışmalara açık olacaktır...
App Store'dan indirin Google Play'den alın