• 1052
    2011-2012 sezonunda maçları bench arkasında izleme sebebim olan büyük koç. gönderiliş biçimi, hatta gönderilişi ile ilgili hiçbir bilgimizin olmaması beni üzen en büyük sebeptir.

    ayrıca burada kendisi ile ilgili bir anımı anlatmak istiyorum. yine arkadaşımla maça erkenden gitmişiz. zaten çok ilgi olmayan, tribünlerin boş olduğu bir maç ki böyle maçları daha çok seviyordum geçen sene nedense. daha samimi geliyordu abdi ipekçi bana.neyse koç her zaman olduğu gibi soyunma odası çıkışında ısınmakta olan oyuncuları izliyor. ben de ellerimi abartılı derece kullanarak yanımdaki arkadaşıma bir şeyler anlatıyorum. o sırada koçla göz göze geliyoruz, el hareketlerimi kendisine yaptığımı sanıp bana eliyle selam veriyor. ben de koça ayıp olmasın diye karşılık veriyorum. tabi daha sonra arkadaşla dumurlardan dumurlara koşuyoruz. işin özeti; normalde tam tersi olması gerekirken önce koç bana selam veriyor, daha sonra ayıp olmasın diye ben de karşılık veriyorum :)

    yolun açık olsun hocam. inşallah bir gün yollarımız tekrar kesişir.
  • 1054
    yıllarca basketbol seyircisi aradık. neden bir partizan seyircisi, bir panathinaikos, bir maccabi seyircisi bizden çıkmaz diye sorduk. tam da o sırada bu aslan yürekli adam çıktı. 24 nisan 2010 galatasaray cafe crown bornova belediyesi maçıydı ve bu maç ligin son hafta maçı olmasına rağmen halen düşme ihtimalimiz vardı. kazandık, varız dedik. bir sene sonra ise finaldeydik. evet, kimse belki beklemiyordu ama bu adam başarmıştı. türkiye' nin ilk basketbol takımına sahip olan bu takıma, yıllar sonra ilk defa bu inanılmaz seyirciyi adapte etti. fenerli dediler, galatasaraylı değil dediler. kim ne derse desin, oktay hoca hep benim kalbimde basketbol şubesinin fatih terim' i olarak kalacaktır. cska maçı sonundaki o bakışı unutulmayacaktır.
  • 1058
    tamam anlıyorum bizi buralara o getirdi. kendisiyle çok başarılı sezonlar geçirdik. bu sezon euroleague'de top 16'ya kaldık,en başarılı türk takımıydık. gönderilmesine hepimiz çok üzüldük ama biraz abartıldığını düşünüyorum bu takımı buraya tek başına oktay mahmudi getirmedi nefret ettiğimiz* adnan polat para harcadı da bu takım buralara geldi yani önceden önem verilmiyordu basketbola bu kadar.kendisi de bu gelişmedeki başarılı bir koçumuzdu ve başarılarımızın çoğunu onunla yakaladık ama hala kendisine basketbolun fatih terim'i diyenler,gitti diye takımı desteklemeyi bırakanlar var. yapmayın etmeyin arkadaşlar.
  • 1059
    bazı koçlar, teknik direktörler vardır; saha kenarındaki varlığıyla, duruşuyla, hareketleriyle taraftara güven verirler. fazlasıyla karizmatiktirdirler. işte oktay mahmuti böyle birisi. erkek basketbol takımımızdan ayrılış şekli çok üzücüydü. umarım galatasaray ile yolu bir kez daha kesişir ve 2. seferde ona karşı layık olduğu tutumu sergileyebiliriz. kariyerinde bol şans ve başarı diliyorum.
  • 1060
    takımımızdan ayrılmasına rağmen hala sol frame'de başlığını görmemiz anlamsız olan eski koçumuz. çünkü oktay mahmuti'den sonra hocamız bizim bakkal uğur abi olmadı, bizim koçumuz geçen sene kısıtlı kadroyla beşiktaş milangaz'a kupalar kazandıran ergin ataman oldu. bence artık bunu kabullenip oktay mahmuti'nin arkasından ağlamayı bırakmamız gerekiyor.
  • 1061
    şimdi ben buraya ne yazsam arkasından ağlıyor diyeceksiniz ama gerekirse ağlarım. çünkü benim olayım farklı.

    çünkü ben basketbolda bu paraların uzun süre dönmeyeceğini ve tekrar küçülmelere gidileceğini biliyorum. ama seneye ama diğer sene. çok uzak olmayan bir zaman diliminde gerçekleşecek bunlar. efes, ülker gibi sağlam şirketler arkanda olmadıktan sonra yarını görmek zor. hatta efes bile 30 milyonluk bütçeye yaklaştığı bu seneleri arayacak. bilen bilir efsane bologna neredeyse her sene sponsor değiştirmek zorunda kalıp bir büyüyüp bir küçülüyor. dünyanın en popüler kulüpleri r.madrid, barcelona belli aralıklarla sponsor sıkıntıları çekti. çünkü basketbol para yönünden geri dönüşü olmayan bir spor. sponsorlar senin basketboldaki tüm yükünü de çekmiyor. senin ayırdığın bütçe ile giderin arasındaki fark genellikle karşılanıyor ve hiçbir firma büyük paralara uzun süreler sponsor olmuyor, olamıyor. artı olarak kimse kombine için milyar ödemez, bilet fiyatları 10 tl'yi geçse salona gelen olmaz, yürolige katılsan şampiyonlar ligi gibi paraya boğulmazsın. bu şekilde de bir dönüş yok. şu prestij yarışları bitsin yine biz bize kalacağız.

    işte o zaman oktay mahmuti'nin yapmaya çalıştığı şeyin önemi daha çok ortaya çıkacaktı. kendi yağıyla kavrulabilen, ayaklarının üstüne basabilen bir takım yaratmaya yaklaşmıştı mahmuti. tüm bütçeyi yabancılara ayırmamış, gerektiğinde bonservis ödeyerek furkan'ı almış, tutku'yu transfer etmiş, göksenin'i çıkarmış, ilkan'ı alıp bir sene daha iyice pişmesini sağlamış, iyi kötü ender'le kadroyu genişletmiş. bornova'dan aldığı shipp, oly benchinden aldığı gordon, genç ve pek de piyasası olmayan andric takımla birlikte büyümüş ve hızla yürolig takımına evrilmiş. 1-2 nokta yabancı takviyesiyle daha da seviye atlayacaktı ki takım yeniden kurulmadığı için gerektiğinde bütçenin daha fazla yüzdesini kullanarak daha kaliteli oyuncular da getirebilirdin. bu oyuncularla alışagelmişin dışında tek senelik anlaşmalar yapılmamış, hatta uzatılması yönde çaba sarfedilmiş, takımın iskeletindeki oyuncuların bazıları da neredeyse efes'in transfer ettiği birkan batuk kadar paraya oynamış. oynattığı oyun, yarattığı taraftar kitlesi, daha da sayabilirim. büyük paralar harcamayarak büyüme gerçekleşecek, ileride oluşacak maddi dalgalanmalar takımı minimum düzeyde etkileyecekti.

    her şeyi geçtim zamanında en son efes'in yaptığı basketbol geleneği oluşturma yolunda hızla ilerliyorduk. belli bir süre geçtikten sonra takım öyle bir hal alacaktı ki, işleyen sistemdeki çatlaklar kabak gibi ortaya çıkacak ve sen istesen de istemesen de doğru transferler yapacaktın. çünkü eksikler çok net olduğundan alacağın adamı elinle koymuş gibi bulacaktın. belli bir süre sonra gelen gideni aratmayacaktı.

    yukarda yazıklarımın ergin ataman, erman kunter ile falan alakası yok. onlar da bunları başaracak çapta adamlar ama galatasaray basketbol şubesinin her sene yeniden yapılanma lüksü yok. oktay mahmuti olmadı ergin atamanla yapılsın. 3 senelik sözleşmenin samimiyetine inandırsınlar bizi.

    gün gelir sponsor gider, ergin ataman gider, yönetim gider, son 2 yıldır basketbolla ilgilenmeye başlayan taraftar gider, yine biz bize kalırız basketbol takımıyla. işte o zaman ağlamamak ümidiyle.
  • 1063
    hocam sendin işte... sevinmelerimizin, inanılmazların, başı dik yürüyüşün 2 senelik resmi sendin. yoktan var ettin, didindin her şeye göğüs gerdin bir kere bile "yeter!" demedin. karşı yaka dünya yıldızlarının peşindeyken sen bornova belediyeden josh shipp ile anlaştın. tutku açık dedin ermal kuqo dedin bunlar yeter dedin yetti de. sen bize final oynattın, 25 milyonluk takıma karşı 2 galibiyet alsak da yetmedi. yetemezdi de ama senin mücadelen yetti. sahanın ortasında shumpert ve shipp ile ağladığın o an merak etme bizler çoktan göz pınarı musluklarımızı açmıştık. sen cska moskova'ya akıllı ol mesajını verdiğinde benim evimde sağlam koltuk kalmadı, kolu morarmayan arkadaşım kalmadı. sen olympiakosu yenerken ben hastanedeki babamı 2 saatliğine unuttum, gordon gol gibi basket atarken haklı bir gurur vardı gözlerinde biliyorum ben, bu adamı ben getirdim diye. ben denizliden kalkıp 600 km yapıp montepaschi siena maçı için geldiğimde salona girdim ve ilk tezahürat sendin hocam ama bütün bunları yaşamamış gibi klüpten apar topar gönderilen bir teşekkür mesajı bile verilmemiş olsa da sineye çeken sendin hocam... sendin hocam basketbol topunun tshirtlere formalara odalara kalplere kazınmasına sebep sendin hocam... şimdi ben sana her maçta söylediğimiz tezahüratın sözleri biraz değiştiriyorum ve eğer sen de bir gün merak edip girersen göreceksin bunları biliyorum... "mahmudi,mahmudi oktay mahmudi,ne olur affet bizi oktay mahmudi!"
  • 1065
    niçin ayrıldığına dair net bir açıklama yapılması gereken koç. olayın tek taraflı olduğunu düşünüyor herkes. ama bence burada efes tercihini kullanmak istemiş gibi geliyor hoca. karşılıklı bir şeyler var gibi. keşke bir bilen olsa.

    mesela gitti ve tak diye semih erden'i aldı. ben bunu galatasaray'da yapabileceğini sanmıyorum. çünkü efes pilsen'in bütçesi çok abartılı bir bütçe. ne de olsa basketbola verdikleri her kuruş, şirketin vereceği vergilerde indirime neden oluyor. bunun için de efes pilsen bütçeyi düşünmeden harcama yapabiliyor.
  • 1069
    küfür olayının palavra olduğunu söylemiş;
    #1000154

    şimdi bir oktay hoca'ya bakıyorum bir bizim yönetime, net bir şekilde koşulsuz şartsız mahmuti haklıdır diyorum. bu adamı kulüpten sadece kovmadılar küfür olayı filan ortaya çıkarıp birde taraftarın önüne atarak alçak bir şekilde kulüpten uzaklaştırdılar, çoğunluk değil ama bir kısım taraftar bunu asla unutmaz. abdi ipekçide, o yağmurlu günlerde ki maçlardan sonra, ıslanmasın diye oktay hoca'nın arabasını açtığı o taraftar bunu asla unutmaz.
  • 1070
    oktay hocanın takımdan ayrılışını daha doğrusu gönderilişini belki hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz. fakat bilinmesi gereken, ergin ataman'ın gelişi herhangi bir proje dahilinde olan birşey değildir. eğer, milangaz sponsorluğa devam etseydi ya da onun ayarında bir sponsor bulsaydı beşiktaş'taki görevine devam edecekti. ama oktay mahmuti dönemi bir projenin belki de bir devrin başlangıcı gibiydi. milyonlarca taratara galatasay'ın bir basketbol şubesininde olduğunu hatırlattı. kısa vadede kupa kazanamılmayacaktı ama ilerde kupalara ambargo koyan, euroleague'de final four oyanayan bir takım yaratabilirdi. şimdi galatasaray taraftarında bir burukluk olduğu herkesin malumu. umarım ergin ataman başarılı olur da bu tatsızlık bir son bulur. galatasaray yönetimi basketbola olan bu ilgiyi umarım elinin tersiyle itmez. çünkü galatasaray spor kulübü'dür.
  • 1071
    sonra ünal aysal başlığına samimiyetsiz yazınca ofsayt manyağı oluyoruz. hala çıkıp delikanlı delikanlı bu adamı neden gönderdiklerini söylemiyorlar. ve koskoca camiayı salak yerine koyuyorlar küfür etti diye. kıymetini bilemediğimiz türkiye'nin en iyi hocası. umarım bundan sonraki hayatında başarılarına başarı katar ve başını duvara vuranları bizlere izlettirir.
  • 1072
    küfür yüzünden değil, efes pilsen hayranlığı yüzünden beşiktaş milangaz'ı eurochallenge kupasından sonra bile ciddiye almayıp yarı finalde karşılaşmayı dert etmediği; beşiktaş milangaz maçlarında rakibi bir türlü çözemediği; yarı finalde elenerek 3 yıl üst üst euroleague biletini kaybettiği, kısacası beko basketbol liginde başarısız olduğu için gönderildi.
  • 1074
    1 sezonda unal aysal'in soyledigi yalanlari bilmeyenler yok, oktay mahmuti'nin ise 2 senede agzindan cikan yalan gormedim. mahmuti ile 3. yil icin gorusuyoruz derken ergin ve erman'i ayarlayan adam da unal aysal'di. unal aysal zaten soyunma odasinda filan hic bir zaman olmadi. duyumlara gore konusan yalan soylemekten gocunmayan adama mi inanayim , olayin ana kahramanina mi.

    besiktas ile yari finalde karsilasmayi dert etmedi derseniz de , neden son maci satip 2. olmadi anlami cikiyor. ama o maci satsa su anda hic birinizin gozunde kiymeti olmayan normal sezon 1.liği sampiyonluk kadar onemli olacakti. mac satim-alim isleri bu kulupte olmaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın