• 43052
    bir federasyon üyesi, tanıdığı bir "üç küçük kulüp" yöneticisine, "neden ali koç'un peşinden gidiyorsunuz?" demiş.
    kendini giderek padişah sanmaya başlayan ali koç da zaten ondan çekinen sütunlarda gürlüyor..
    "bu ne cüret?."
    burak elmas, ahmet nur çebi ve ahmet ağaoğlu'nu tuzağa düşürüp peşine takan adam, federasyon üyesini de haşlıyor..
    o zaman ben, o kendini padişah, devleti de koç holding sanan adama soruyorum..
    "bu ne cüret!."
    üç küçük kulüp yöneticisini dümen suyuna aldın diye, sen asıl kendini ne sanıyorsun..
    hayır.. hata falan yok. bilerek "üç küçük" yazıyorum. beşiktaş, galatasaray ve trabzon artık küçük kulüplerdir benim için..
    aziz yıldırım gibi bir başkana 15 bin oy fark atarak başkan olan ve olduğu günden beri fenerbahçe'yi hemen her spor dalında perişan, futbolda iyice rezil eden "güya başkan" ali koç, sezon sonunda kıyametler kopacağını bildiği için gündemi değiştirmeye kalktı.
    türkiye futbol federasyonu'nu "kabul etmezseniz maçlara çıkmayız" diye tehdit eden, yani türk ceza ve 6222 sayılı sporda şiddet yasası'na göre suç olan bir ültimatom hazırladı ve "futbol birliği" imzasıyla yayınladı.
    ali koç'tan ödü patlayan medya da, aramadan, sormadan bu ültimatomu manşete çekti. ali koç amacına ulaştı. fenerbahçe ve başkanı gündemden çıktı.
    nihat özdemir federasyonu günlerce "gık" demezken, anlaşıldı ki, kulüpler birliği'nin böyle bir kararı yoktur. pek çok üyenin imzasını geçin, ültimatomdan haberi bile yoktur.

    palavrası meydana çıkan ali koç, bu defa galatasaray başkanı burak elmas, beşiktaş başkanı ahmet nur çebi ve trabzon başkanı ahmet ağaoğlu'nu avucuna aldı. emretti. üç küçük kulüp başkanı oldukları için koşarak geldiler.
    ali koç ne dediyse "evet" dediler..
    "istediğimi yapmazsanız ligden çekiliriz" küstah tehdidinde dahi geri adım atmadılar.
    ali koç, "ligden çekilirseniz uefa ceza verir" diyen federasyon'a kafa tutmaya devam etti, yanındaki "üç küçük"lerle..
    "ligden çekilirsek uefa ceza vermez. sadece puanımızı siler.."
    elmas, çebi ve ağaoğlu ortak zekâsı buradaki oyunu dahi sezemedi..
    yaptığı 53 transfer, değiştirdiği 7 hocaya rağmen hâlâ perişan durumdaki fener'in puanının silinmesi ali koç'un istediği şey.. o zaman kendini hedeften alır ve federasyon'u hedef yapar, bir. o tek taşla "üç küçük kuş" daha vurur, iki..
    rakipleri, bu üç küçük de silinen puanlarla şampiyonluğa oynayamazlar ve ali koç'u sefalette ve rezalette tek başına bırakmaz, yanına inerler ve koç padişah'ın paçasını fener kongresi'nden kurtarmasına yardımcı olurlar..
    bu müthiş tuzağı göremeyecek kadar gözleri kapalı elmas, çebi ve ağaoğlu, şimdi bu ali cambaz değil, ali koç oyunundan paçayı nasıl sıyıracaklar, önce kulüplerini, sonra kendilerini nasıl kurtaracaklar, bilmiyorum.
    galatasaray, beşiktaş ve trabzon nasıl tekrar "büyük kulüp" olacaklar, elmas, çebi ve ağaoğlu kişi olarak saygınlıklarını nasıl tekrar kazanacaklar, onu da bilmiyorum.
    aklıma gelen tek şey, "ali koç'un kulüpler, hatta fenerbahçe için de değil, sadece kendi paçasını kurtarmak için kurduğu tuzağa balıklama atlayan bizler, bu ülkenin en saygın üç kulübünün başında kalmayı hak etmiyoruz" diyerek istifa etmeleri..
    ama bu ihtimali akıllarına bile getirmezler.
    tuzakta nasıl çırpınmaya devam ettiklerini ve ettikçe nasıl daha da battıklarını üzüntü ile izleyeceğim..
    evet, üzüntü ile.. çünkü üçü de sevdiğim dostlar!.

    nihat özdemir federasyonu yukarılardan beklediği işareti almış olmalı ki, ali koç başta, onun güdümünde konuşan ve imza atan sözüm ona öteki büyüklere hak ettikleri yanıtı, tokat gibi verdi.
    ültimatomun tüm maddelerine yanıtlar, gerçek ve yasal açıklamaları ile birlikte hazırlandı ve kamuoyuna sunuldu.
    dün hemen tüm gazetelerde okuduk..
    federasyonun yanıtı, kulüpler birliği'nden, giderek "ali koç ve üç küçük figüranı"na dönen gurubun lafları ile manşetleri paylaştı.
    benim ödlek medyam, artık alenen ali koççu olamamış, bir şeyler sezdiğinden, "tarafsızlığı" tercih etmişti.
    ne kokar ne bulaşır olmak, spor medyamın yıllardır sığınağı, biliriz.
    benim lafım bu alkışlık açıklamayı geç de olsa yapan federasyon'a..
    söyleminiz güzel, peki ama hani nerde eylem?.
    "maça çıkmadık, diye uefa bize ceza veremez. en fazla puan siler" diye ilk tehditlerinde ısrar eden ali koç ve "üç küçük figüranı"nın yaptıkları hem devleti tehdit etmekten türk ceza kanunu'na, hem taraftarı tahrik etmek ve büyük olayların yolunu açmaktan 6222 sayılı sporda şiddet yasası'na aykırı değil mi?.
    federasyon'u tehdit etmek, profesyonel ceza talimatnamesi'ne göre de suç değil mi?.
    o zaman nihat başkan doğrudan size soruyor ve kamuoyu adına cevap bekliyorum.
    "ali koç ve arkasındakileri neden pfdk'ya tedbirli sevk etmediniz ve neden cumhuriyet savcılarına (tck ihlali) ve sporda şiddet özel savcısı'na (6222 ihlali) resmen başvurmadınız?."
    ve de istanbul 6222 özel savcısı'na soruyorum.
    devleti "aldığın kararları değiştir, değiştirmez ve bizim dediklerimizi yapmazsan maçlara çıkmayız" demek, taraftarı tahrik ve doğrudan 6222 ihlali değil midir?. neden resen dava açmadınız?.
    yarın bu dört küçüklerin puanları düşürülür ve taraftar riva'yı, federasyon'u basar ve kan dökülürse, geç kalmış olmaz mıyız, sayın savcım?.
    istanbul ve trakya istinaf mahkemesi savcısı asım ekren'in 6222 konusunda yazdığı kitapları ve makaleleri okudunuz mu acaba?. ben okudum da..
    "türkiye'de hukuk, vatandaş ali'ye ayrı, ali koç'a ayrı mı işliyor?" demek istemiyorum..

    sabah spor'un ana sayfa tepesinde ise şu satır var.. "başkanlar ortak bir noktada buluşup tff'ye cephe aldı.. bu birliktelik samimi mi ve bundan sonra ne beklenir?."
    soruyu yazarlar levent tüzemen gs), gürcan bilgiç (fb), ali gültiken (bjk) ve müdür murat özbostan yanıtlamış..
    bu yanıtlardan çıkan sonuç da manşet olmuş..
    "ortak reçete şart!."
    neyin ortak reçetesi murat müdürüm?. neyin ortak reçetesi?.
    ali koç ve peşine takılmış, kulüplerini küçülten üç başkan burak elmas, ahmet nur çebi ve ahmet ağaoğlu, türkiye futbol federasyonu'nun aldığı kararlara karşı bir ültimatom hazırlıyorlar ve diyorlar ki..
    "bunları kabul etmezseniz maçlara çıkmayız!."
    devletin kararlarına karşı mücadelenin yasal yolları var bu ülkede.. ama ona başvuran yok. ne var?.
    tehdit!. şantaj!.
    "bu kararları bizim isteklerimize göre değiştirmezsen maçlara çıkmayız."
    hangi maçlara?.
    16 ağustos'ta başlayacak süper lig'e..
    yani bir ay içinde federasyon aldığı kararları çöpe atacak ve ali koç ile yanındaki 2.5 adamı dediklerini, derhal ve aynen kabul edecek ki, lig başlayabilsin.
    yani devlet, gücüne ve zorbalığına güvenen osmanlı mahalle kabadayıları gibi "heeeyyyt" diye bağıranlara boyun eğecek..
    yasalara göre karar alan federasyon anarşiye boyun eğerse türk futbolunda düzen kalır mı?. bundan böyle hangi federasyon özgür karar alır?.

    tepede kuklalar oturur. el altından ali koç (ya da o zamanın fener başkanı) ve yanındaki figüranları oturur yazar, federasyon başkanı'nın eline verirler. o da "federasyon kararı" diye açıklar ve uygular..
    peki küçük kulüpler ne olur?. bugüne dek 3.5 büyüklerin oyuncağı idiler zaten.. iyice kukla olurlar..
    işte manşetimizde istenen "ortak reçete" bu, sevgili okurlar..
    "ey federasyon, ali koç ve küçük yardakçılarına teslim ol ve lig denen komedi başlasın" reçetesi.. fener, galatasaray, beşiktaş ve trabzon'a bu kadar teslim olan bir federasyon'un hakemleri maçları ne kadar tarafsız yönetir, o federasyon'un disiplin, tahkim ve hukuk kurulları artık ne kadar tarafsız karar verebilirler bir düşünün?.
    ligin küçük takımları uyanın.. kendinize gelin.. 17 kulüpsünüz.. asıl siz olmazsanız bu ülkede lig mig olmaz. bu ali koç ve 2.5 adamı hangi maçları yayınlatır da, tv'lerden para alırlar ki yayın gelirleri, kulüp bütçelerinin nerdeyse yüzde 70'i.. o para olmadan sürdürsünler bakalım da görelim boylarını..
    ali koç ve 2.5 adamının peşine takılmayın. federasyon, yani devlet sizin arkanızda olacak. direnin!. kendilerini büyük sananların nasıl baş eğdiğini bütün türkiye görsün. hakemler görsün.. federasyon kurulları görsün ki, bu ülkede futbolu, gazeteci kovduran, hakem bitiren, küçükleri ezen, güya büyükleri de emri altına alan ali koç nam zat, bildiği gibi yönetmesin..
    ortak reçete öyle mi?.
    biri gelip silahı beynime dayayacak ve "bundan sonra şunları yaz, bunları yazma" diyecek.. ve ben onlarla oturup "ortak reçete" hazırlayacağım öyle mi, murat müdürüm?

    hıncal uluç
  • 43054
    gedson fernandes ve rachid ghezzal transferi bitti haberleri geliyor. bir aksilik olmazsa, galatasaray oyununa seviye atlatacak 2 önemli transferi bitirmiş olacak.

    ghezzal'ın sözleşmesi 3+1 yıllık olacak. ayrıca ghezzal bonuslar hariç 2.6m€ para alacak. gedson için benfica ile her konuda anlaşılmış. galatasaray maddi yükümlülüklerini yerine getirdiği an sözleşme yapılacak.

    ahmet nur çebi'nin ricası nedeniyle galatasaray rosier transferinden çekilmişti. burak elmas'ta, ahmet nur çebi'den bir ricada bulundu. kesinleşince sizlere bilgi vereceğim.

    eyüp yıldız
  • 43057
    "mancini'den nefret ediyorum. çalıştığım en kötü hoca diyemem ama taktiksel açıdan bilgisi olmayan bir teknik direktör. manchester city'deki başarısı da ona ait değil. futbolcular sayesinde başarılı oldu. açık söyleyeyim. italya şampiyon olunca içim acıdı."

    wayne bridge

    kardeşimsin bridge. karın da terry ile aldatmıştı zaten oradan bı üzülmüştüm sana.
  • 43059
    “saygıdeğer galatasaraylılar, saygıdeğer basın mensupları hepiniz hoş geldiniz. konuşmamama eski yöneticimiz sayın ateş ünalerzem büyüğümüzün kıymetli oğlu cem ünalerzem’i kaybetmenin bizlerde yarattığı üzüntüyü paylaşarak başlamak istiyorum. çok genç yaşta çok iyi bir galatasaraylıyı amansız bir hastalığa kaybettik. kendisine allah’tan rahmet, ailesine de sabırlar diliyorum. ayrıca tüm türkiye’nin ve galatasaraylıların kurban bayramı’nı şahsım ve yönetim kurulum adına en derin sevgilerimle tebrik ediyorum.”

    “bugün bu toplantıyı yapmayı ben arzu ettim. 19 haziran’da seçim oldu, 22 haziran’da mazbatamızı aldık. toplam 26 gün,19 iş günü geçti mazbatamızı aldıktan sonra. bu çok kısa bir zaman olabilir ama bizlerden beklentinin ne kadar yüksek olduğunun farkındayız, seçim dönemi de bunun farkına varmıştık. göreve geldikten sonra da bütün camiamızla seçim sırasında paylaştığımız 100 gün hedeflerimiz doğrultusunda ekip arkadaşlarımla birlikte ciddi şekilde bir çalışmaya başladık. burada tabii göreve geldiğimiz ilk an itibariyle tespitler yapmamız gerekiyordu. daha önce seçim döneminde söylemiştim bildiğimiz verilerin dışında bilmediğimiz detaylar da vardı. bunlar nedir; nakit akışı, kontratların detayları, galatasaray’ın yükümlülükleri, yerine getirmesi gerekenler gibi detayları bu kısa süre zarfında çok ciddi çalışmalarla öğrenme şansımız oldu. ayrıca başka bir grup arkadaşım da organizasyon içerisindeki eksikleri tespit etmek üzere ciddi bir çalışmaya başladılar ve bu çalışmalar devam ediyor. geldiğimiz seçim döneminde ciddi şekilde tenkit edildiğimizi gördüm. iki husustan sizlere bahsetmek istiyorum. bir tanesi 10 gün içerisinde seçim döneminde hocamızın istediği transferleri bitirebileceğimize dair vermiş olduğum demeç. burada ilk öncelikle hem galatasaraylıların hem taraftarlarımızın eleştirilerini son derece haklı ve yerinde buluyorum. fakat bu süreçte gerçekleşen, gelişen ve yapmak zorunda olduklarımızı anlatmak istiyorum.”

    “göreve geldiğimiz an bizim ilk önce transfer için bir borçsuzluk kağıdı almamız gerekiyordu. bu borçsuzluk kağıdını almak için uefa’dan yaklaşık 75 milyon tl ödeme yaptık. 80 milyon tl’lik bir ödemenin de vadesini yeniden yapılandırarak bu borçsuzluk kağıdını aldık. bu borçsuzluk kağıdını almak için ayrıca mevcutta devam eden birtakım vergi davalarımızın da mahkemede görünen alacak kapsamına girmiş olması gerekiyordu. aynı şekilde oğulcan çağlayan ile ilgili federasyon kurulları’nın verdiği kararların da henüz mahkemede sonuçlanmamış alacak kapsamına girmesi gerekiyordu. arkadaşlarımın yoğun çabalarıyla bu ilk haftada bu süreci geçmeyi başardık. burada emek veren tüm arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. geldiğimizde, anlaşmaları incelediğimizde şöyle bir tabloyla karşılaştık. bugün türkiye futbol federasyonu’nun galatasaray spor kulübü’ne vermiş olduğu %25 sapma oranı dahil olmak üzere harcama limiti 547 milyon tl. bankalar birliği anlaşması çerçevesinde bankalar birliği’ne imzalanmış sözleşme dahilinde verilmiş olan taahhütte geçmiş sezon futbol giderlerinin %20 ufaltılması yani bu da 480 milyon tl. birinci problem burada başlıyor. federasyon limiti aslında bizim bankalara taahhüt ettiğimiz futbol ailesi bütçesinin üzerinde. ikinci problem ise mevcut futbol ailesi giderlerimiz. mevcut kontratlarımız futbol ailesi gideri 590 milyon tl. bunun dışında da mevcut futbol takımımızın %48’ini 4 oyuncumuza maaş olarak ödüyoruz. ayrıca menajerlik ücretleri de önümüzdeki seneye denk gelen yeni transferler harici 31 milyon tl. tüm bu incelemeleri yaptıktan sonra daha önce söylemiş olduğum gibi prensipte anlaşmış olduğumuz oyuncularla finalize etmek için kontratlarını ve oynayacağımız ön eleme karşılaşmasına lisanslarını çıkartmak üzere görüşmelere başladık. burada birkaç olayla karşılaştık. bir tanesi bizim 15 temmuz’da oyuncuları yetiştirme mecburiyetimizi bilen kulüplerin bonservis gelirlerinde ciddi bir artışa gittiğini gördük. burada tabii ki hem bütçemiz gereği hem de galatasaray’ın geleceği için bu rakamlarda ciddi pazarlıklarda bulunduk. fakat süreç uzadı. istediğimiz rakamlara istediğimiz oyuncularla anlaşmış olmamıza rağmen sona gelemedik. hocamızla ilk hafta hatta mazbatayı almadan önce gönülden anlaşarak daha sonra aramızda bir mukavele yaptık. hocamız zaten ilk günden itibaren takımın başında. hocamızla beraber bu dönemin şöyle bir farkı var. ayrı bir florya ve kulüp merkezi yok. birlikte çalışan bir florya ve kulüp merkezi var. dolayısıyla bütün kararları ortak, birlikte ve bütçemiz dahilinde alıyoruz. yani bütçelerimizi de görüyoruz, isteklerimizi de görüyoruz, birlikte karar veriyoruz. hocamızla ilk gün yaptığımız görüşmede seçim döneminde de söylemiştim bunu görüşme yapacağımı. bir mutabakat yaptık bugünü kurtarmak için değil, 1996-2000 sürecinde olduğu gibi galatasaray’ın geleceğini sürdürülebilir başarılarla dolu kılacak bir takım kurma hedefindeyiz. bu takım da başarıya aç, genç, son sahibi olmayacağımız belki birkaç tecrübeli oyuncuyla da üzerine kuvvetlendireceğimiz bir takım yapısı düşünüyoruz. tabii bütün bu arzularımızı bu kadar kısa bir vakit içerisinde kısıtladığınız zaman hem avrupa’da avrupa şampiyonası dolayısıyla başlamamış olan transfer dönemi hem de kulüplerin başka teklifleri de görme arzusu sebebiyle sadece elde piyasada olan oyuncularla ilgilenmek mecburiyetinde kalıyorsunuz.”

    “biz de burada şöyle bir karar almak mecburiyetinde kaldık. gelecek için, galatasaray’ın geleceği için bugün mutlu olmak adına ciddi galatasaray’ın geleceğini tehlikeye atacak rakamlar vererek kısa dönem mutluluk peşinde koşmayacağız. galatasaray’ın geleceğini kurtaracak ciddi bir takım yapılanmasına gideceğiz ve bu konuda cesur olacağız. şu an geldiğimiz konum budur. önümüzde çok önemli bir psv maçımız var farkındayız ama sırf psv maçına yetiştirmek için de stratejilerimizden ve hedeflerimizden vazgeçmeyeceğiz. tabii ki hocamız psv maçını çok iyi oyuncularla oynamak isteyebilir, hakkıdır. her hoca çok iyi bir takım ister ama dediğim gibi bütün şartlarımızı uydurarak galatasaray için en iyisini yapmaya özen gösteriyoruz. cesur olmak gerekirse bu cesareti göstereceğiz. hocamızın da bunu anlayışla karşıladığını söyleyebilirim. birlikte çalışıyoruz, galatasaray’ın geleceği için çalışıyoruz. tekrar 10 gün söylemimden dolayı eğer bir üzüntü yarattıysam da şahsım adına tüm galatasaraylılardan huzurunuzda özür diliyorum. olayın gerçeği budur. bunun dışında galatasaray’ın yapısal birçok problemiyle ilgileniyoruz. bunlardan bir tanesi demin bahsettiğim futbol giderlerinin geleceğe dair yapılandırılması haricinde de kronikleşmiş birtakım problemlerle aynı anda uğraşmaya devam ediyoruz. bugün yaklaşık 30 milyon tl nakitimiz gençlik spor genel müdürlüğü ile itiraflı davalarımızla bloke vaziyette. her yıl 10 milyon tl nakitimiz burada bloke ediliyor. sayın bakana gittik, görüşmeler yaptık bunları da çözmek için uğraşıyoruz. bunun dışında bir diğer eleştiri de hazır olduğunu beyan ettiğim stat isim hakkı ve forma sponsorluğu hakkında. bu sözleşmede imzalamış olduğumuz ön protokol yürürlülüğünü devam ettiriyor. bu protokol var. fakat geldiğimizde mevcut sponsorla anlaşmalarımız gereği bu sözleşmelerimizle ilgili hukuki süreci tamamlamamız gerektiğini öğrendik. şu anda bu hukuki prosedürü tamamlıyoruz. bu nedenle biraz gecikme oldu. galatasaray’a çok ciddi anlamda belki de tarihin en önemli sponsorluk sözleşmelerinden bir tanesini imzalayacağız yakında bu hukuki süreçler bittikten sonra. imza töreninde de sizlere tutmak zorunda olduğumuz yükümlülüklerimiz ve aşmak zorunda olduğumuz hukuki süreç hakkında detaylı bilgiler vereceğiz.”

    bir diğer konu da seçim sürecinde diğer başkan adaylarımızla ilişkilerimiz. biliyorsunuz biz seçildikten sonra ciddi bir irade göstererek galatasaray’ı birleştirme arzumuzu ortaya koyduk ve bu arzumuza devam ettik. bütün galatasaraylılara yeni bir sayfa açarak ve aynı mesafede davranarak yeni bir sayfa açtık. bu çerçevede de ben mazbatamı alır almaz tüm başkan adaylarına bir teşekkür mektubu yazdım. bayramdan sonra da bütün başkan adaylarımızı teker teker ekipleriyle davet edip kendilerinin projelerinden faydalanmak ve kendilerinin de galatasaray’a katkıda bulunmalarını arzu ediyoruz. bu toplantılarda ayrıca bir toplantı notu tutarak da kendileri arzu ederse camiamızla da paylaşmaktan hiçbir çekincemiz yok çok da arzu ediyoruz. bütün bu süreçte sevgili galatasaraylılardan, özellikle de üyelerimizden bir ricam var. biz bu dönem “birlikte çok şey başaracağız” dedik ve camiayı galatasaraylıya rağmen değil galatasaraylı ile birlikte yönetme amacındayız. burada bize ulaşacak, ulaşma kabiliyeti olan üyelerimizin bütün eleştirilerini, karşı önerilerini de bizlere ulaşarak söylemelerini bizlerle en azında bu dönem içerisinde sosyal medya aracılığı ile mesajla iletmemelerini rica ediyoruz. geçen hafta da gündemi takip ettiğimiz üzere çok ciddi bir mücadelenin içine girdik. bugün futbol federasyonu’nun değiştirmesini arzu ettiğimiz ciddi 5 konu var. bu konularda da galatasaray’ın geçmişte alışılageldiği gibi duruşunu sergileyerek bu konuların değişmesi için ön planda olan bir galatasaray görüyorsunuz. bu konuları aşabilmemiz için gerçekten tüm galatasaraylıların en azından bu konuda bizimle beraber olması ve bizim arkamızda olması gerek. lakin bu konular çözülmezse galatasaray’ın geleceği, türk futbolunun geleceği için çok kötü günler gelecektir.”

    “üyelerimizden bu konularda bizimle beraber olmalarını, eleştirecek konular varsa da açıkça konuşmalarını değil, bize gelerek eleştirilerini yapmalarını, dışarıda galatasaray’ın konularının çok tartışılmamasını arzu ediyoruz. son dönem gelişen birtakım alışkanlıklar var. bunlardan son derece rahatsızım. bunlardan bir tanesi galatasaray’ın konularının son derece fazla şekilde açıkta konuşuluyor olması. buna transfer süreçlerinin açıkta tartışılmasının başka sebepleri var. galatasaray’ın içerisinden sosyal medyaya henüz kontrol altına alamadığımız ama tespit etmeye başladığımız ciddi bir bilgi akışı var. hocamızla da görüştük, bu bilgi akışını her ne pahasına olursa olsun sona erdireceğiz. galatasaray’ın mahremi sosyal medyada isimsiz hesaplar tarafından konuşulmayacak. bir diğer konu da transfer süreçlerinde yapılmaya çalışılan manipülasyon. taraftarımız tabii ki en iyi takımı izlemeyi arzu ediyor, galatasaray’ı en iyi yerde görmek istiyor fakat burada gözlemlediğimiz bir konu var. bazı menajer oyunları, birbirinin işini bozmak için kendisi bazı pozisyonlarda oyuncuları kendi oyuncuları seçilsin diye, kendi komisyonlarını alabilmek için sosyal medya vasıtasıyla diğer oyuncuyu kötüleme, birtakım yalan haberler yapma, burada taraftarlarımızın duygusallığından faydalanarak galatasaray’ı bir hareket tarzına mecbur etme alışkanlığını tespit ettik. biz buraya gelirken popüler olmaya değil, galatasaray’ın geleceğini iyi bir gelecek şekline sokmak ve galatasaray’ı iyi bir geleceğe taşımak için gerekli cesur hareketleri yapmak için geldik. galatasaray’ı sosyal medyada yaratılan veya yaratılmaya çalışılan algılarla her ne pahasına olursa olsun yönetmeyeceğiz. sosyal medyada bunu kasıtlı yapmaya çalışanlara tekrar buradan belirtmek istiyorum. tabii ki taraftarlarımızın gerçekten iyi niyetle yaptığı uyarıları dinliyoruz. onları tabii ki dinleyeceğiz. fakat bu tür oyunları yapanlara naçizane tavsiyem boşuna uğraşmasınlar. galatasaray’ın ne yapması gerektiğiyle ilgili planımız hazır. zor kararlar vereceğiz. bunu zaten bilerek geldik. şikayet etmeyeceğiz, çözüm üreteceğiz, sorunları biliyoruz, biraz daha uzun sürebilir ama bu sorunları çözmek için ortaya çıktık. sonunda da tüm galatasaraylıların gurur duyacağı bir galatasaray ile hepimiz birlikte yaşamaya devam edeceğiz. burada sorunların çözümüne katkıda bulunacak tüm galatasaraylılara, galatasaray spor kulübü ve tüm iştiraklerinin kapısı sonuna kadar açık. dediğim gibi birlikte yönetmek, herkesi dinlemek ve herkesin fikirlerinden faydalanmak istiyoruz. o yüzden de tüm galatasaraylıların bu davranış biçimine adapte etmesini ve alışmasını rica ediyoruz. biliyorum daha önce kapalı bir yapı, kulüplerin ufak bir yönetim kurulu içerisine kapatıldığı dönemler oldu. fakat bizde böyle olmayacak. onun için karşılıklı tartışarak doğruyu bulmak, fikirlerden faydalanmak ve en kötüsü anlaşmamak üzerine anlaşmak istiyoruz. bu da bir opsiyon. bunların hepsini şeffaf yapma arzumuz var. şeffaflık konusunda hiçbir ödün vermeyeceğiz. bununla ilgili kaygılar olduğunun farkındayız. bu kaygılara gerek olmadığını tekrar söylüyorum. galatasaray’ın menfaatleri gereği en uygun şekilde galatasaray paydaşlarını bilgilendirmek üzere sistemler üzerinde çalışıyoruz. bunları yakın zamanda duyuracağız. bu arada iletişimle ilgili birtakım sebeplerden bizim de arzu ettiğimiz tam seviyeye gelmedik. tüm galatasaraylılar ciddi bir değişim başladığını fark etmişlerdir. ben ve yönetim kurulu’ndaki arkadaşlarımın sizlerin önüne çıkmasını hiç arzu etmiyoruz. bunları galatasaray genel kurulları’nda ve galatasaray divan toplantıları’nda yapmayı arzuluyoruz. bunlar bizim mecbur olduğumuz galatasaray’ı bilgilendirmek üzere mecburiyetimiz olan toplantılar. bunların dışında sizlerin karşısına çıkmamayı, geri planda kalmayı, markanın, oyuncularımızın ve teknik ekiplerimizin ön planda olduğu yani yıldızların ön planda olduğu bir iletişim planlıyoruz. bugün burada bir istisna oldu aslında hiç arzu etmiyordum ama geleceğe yönelik bir konuşma yapmam gerektiğini, kasıtlı bir şekilde birtakım ufak tefek problemlerin büyütülmeye çalışıldığını ve bunun galatasaray’a faydası olmadığını gördüğüm için bu konuşmayı yapma gerekliliği duydum. iletişimle ilgili daha çok yolumuz var. iyi bir başlangıç yaptık, oyuncu imza törenlerinde olsun, yönetim kurulu sözcümüz sayın remzi sanver’in açıklamalarında olsun bu değişimin sanırım hepiniz farkındasınızdır. galatasaray’a layık olduğu şekilde türkiye’nin en önemli kurumu olarak yönetileceği bir galatasaray için hızlı şekilde adımları atıyoruz. camiamızdan sadece biraz sabır, önemli konularda destek ve eleştirilerini hızlı bir şekilde direkt bize yapmaları için ricada bulunuyoruz.”

    “galatasaray bugüne kadar öncülük ettiği alanlarda cesur olduğu için ve doğruları söyleyebildiği için öncülük edebilmiştir. türk futbolunun kronikleşmiş problemleri konuştuk, kişileri konuşmadık. bu konuda ben ve birçok kulüp başkanı aynı fikirdeyiz. bu problemlerin hallolması bir zaruret. bu problemlerin hallolmaması ise bizim işimizi gerçek manada yapmamıza engel olan faktörler. bu haberler bize geldi ama gerekeli konularda gerekli şekilde bu konuları dile getirerek o cesareti bu toplantıda gösterdik. oğulcan konusu ise kasıtlı geciktirilen bir lisans olayıdır. bunun sonunda biz o lisansı alacağımızı biliyoruz. oğulcan için üzülüyorum. formda olduğu bir dönemde böyle bir mücadelede yer alamıyor. türkiye futbol federasyonu’nda kişilerin kendi menfaatleri ve kişisel çıkarları, türk futbolunun önüne geçmiş gibi gözüküyor. bu sorunlar çözülene kadar biz bu sistemle mücadele etmeye devam edeceğiz.”

    “tff mali genel kurulu için evraklar elimize ulaştı. inceliyoruz. tüzükte ek bir değiş teklifleri vardı. onu da inceledik. onu kabul etmeyeceğimizi size buradan çok net olarak söyleyebilim. tahkim kurulu ve disiplin kurulu arasındaki bağımsız olmayan ilişkinin telafisi başkan veya yönetim kurulu tarafından yapılan atamalarla ve onlara ettirilecek yeminlerle çözülemez. orada daha ciddi bir reform arzu ediyoruz. bu reform olana kadar onun peşinde olacağız. ara çözümler değil nihai çözümler peşindeyiz. ibra edip etmeme konusunda evrakları inceledikten sonra, diğer kulüp başkanlarıyla istişare edip onların da görüşlerini aldıktan sonra bir karar oluşturacağız. bunu şu anda burada söylemeyi uygun görmem.”

    “işimize konsantreyiz. seçim sürecinde de söylemiştim. galatasaray’ın kaybedecek bir günü dahi yok. bunu hocamızla daha mazbatamızı almadan sahaya çıkmasından anlayabilirsiniz. hocamızla dönemimiz boyu sürecek üç senelik anlaşma yaptık. hocamızla ve tüm takım oyuncularımızla yaptığımız anlaşmaları transfer dönemi sonunda açıklayacağımızı taahhüt ettik. bunların manipüle edilmemesi adına, galatasaray’ı korumak adına dönemsel suskunluk içerisindeyiz. bunun da anlayışla karşılanmasını bekliyoruz. bazen rakip takım taraftarları tarafından dahi, galatasaray’ın iç işlerine karışmak, taraftarlarımızın duygularını manipüle etmek ve bazı kararlar alınmasına mecbur bırakmak üzere operasyonlar yapılıyor. bunlarla ilgili önümüzdeki günlerde suç duyurularında da bulunacağız. bir harita çıkarmaya çalışıyoruz. arkada çalışan ciddi bir ekip var şu anda. inşallah önümüzdeki günlerde bunları galatasaraylıların bilgisine sunarak gerekli hukuki girişimleri yapacağız.”

    “türk telekom ve bir önceki sponsorluklarla ilgili hukuki olarak, kontrat gereği yerine getirmemiz gereken bazı konular var. bunları yerine getirmek istiyoruz. diğer konularda sorun yok. galatasaray’a yakışan bir stat isim sponsorluğunu en yakın zamanda açıklayacağız. bu hukuki prosedürleri bitirmek istiyoruz. kasa kolaylığına gelince… şu anda bunun yoluna bakıyoruz. burada bir problemimiz yok. bankalar birliği anlaşması gereği galatasaray’ın tüm nakit akışı bir hesapta toplanıyor ve bankaların izni ile kullanılabiliyor. önce vergi ödemeleri yapılıyor. dolayısıyla hesaplarımıza gelen paralara da hakim değiliz. burada birtakım görüşmeler yapıyoruz. bunun dışında kasa kolaylığı yapmak anlaşma çerçevesinde oldukça zor. anlaşma imzalanan bankalarla konuşarak, anlaşma dahilinde bu nakdi kulübün içerisine nasıl sokacağımız konusunda görüşmelerimizi sürdürüyoruz."

    “evet ghezzal ile görüştük. istediğimiz her oyuncu ile görüşmeye devam ederiz. birçok oyuncu ile konuşuyoruz bu dönemde. hocamızın oyuncuyu arzu etmesi, oyuncunun maliyetinin galatasaray’a uygun olması ve oyucunun karakterinin galatasaray’da oynamaya müsait olması kriterlerini göze alarak yeni oyuncular ile anlaşacağız. transfer yaşayan bir süreç. bir anda alıp bitiremiyorsunuz. birçok oyuncu hedefimiz var. yarın da bitebilir bir hafta sonra da bitebilir. en iyisini takıma katmak için hocamız ile birlikte çalışıyoruz. birçok şart var burada. daha önce söylediğim rakamları duydunuz. lisans çıkarabilmek için bizim aramızdaki bazı dengeleri çözmemiz gerekiyor. sadece bu senenin harcama limitini düşünmemek lazım. önümüzdeki üç sene galatasaray’ın harcama limitlerini de göz önünde bulunduruyoruz. ödemelerimiz var. bu sene ciddi ücret verdiğiniz bir oyuncuyu önümüzdeki dönem harcama limiti düştüğü içim oynatamama riski de olabilir. çok ciddi dengeleri hesaplayarak bu kararları alıyoruz. hocamız ile birlikte aldığımız çok ciddi kararlar var. yeni bir futbol sistemi, galatasaray’ın kişilere değil, sistemine bağlı bir futbol hayatı olması konusunda. aldığımız tüm oyuncuların genç, aç ve galatasaray’ın ileride gelir elde edebileceği, galatasaray’a uzun süre hizmet edebilecek oyuncular olması konusunda mutabıkız. bu oyuncuları arıyoruz. alternatiflerini düşünüyoruz. bazılarının bonservis bedelleri çok yüksek geliyor. orada başka anlaşmalar yapmaya çalışıyoruz. şu bilinsin ki galatasaray yaptığı kadroyu sadece bu sene için değil, önümüzdeki üç sene için kurma çabasında. hem kadrodan ayrılacak oyuncular hem de kadromuza kattığımız oyuncularla böyle bir plan yapıyoruz. tek maç için ciddi anlamda galatasaray’ın geleceğini riske atacak olan kontratlara imza atmama konusunda kararlıyız. saha içinde bununla ilgili oluşacak negatif bir sonuçta da tüm sorumluğu ben şahsım olarak üstüme alıyorum. “

    “şu aşamada psv maçına sürpriz iki kişi eklenmeyecek. bu şartlarda istediğimiz, galatasaray’ın geleceğine hizmet edecek maliyetlerde oyuncu ile henüz anlaşamadık. görüşmelerimiz sürüyor. en iyi mücadeleyi sahada vereceğiz. hocamızla da konuştuk. elimizden gelen her şeyi yapacağız; ama daha uzun vadeli bakıyoruz. bu süreçte hata yapmak istemiyoruz.”

    “basketbol a.ş. yapısı hakkında gerekli bilgiyi vermiştik. herhangi bir yeni a.ş. kurulması konusu genel kurulumuzun iradesiyle karar verilecek bir konudur. bunu en kısa zamanda genel kurulumuza getirerek genel kurulumuzun oylarına sunmak istiyoruz. bunu dışında a.ş. dışında, hedeflediğimiz sistemi şirket kurulmadan başlatmış durumdayız. sevgili erden timur ve nef sponsorluğunda basketbol yönetim kurulu üyemiz reha keskin’in katılımıyla basketbolda kurmak istediğimiz sistemi a.ş. kurulmamış şekilde kulübümüzün içerisinde devam ettiriyoruz.”

    “localarımızı ayıran galatasaraylılar vardı. onlarla ilk görüşmelerimizi yaptık. önümüzdeki hafta kombinelerimizi satışa çıkaracağız. muhakkak bir katkısı olacaktır. sıfırdan iyidir. geçen seneden kombine almış, gidemediği için geçen seneden devrolunan haklar var. normalde beklediğimizden çok az nakit gelecek. yeni açık koltuk ve localarımızın satışına başladık. ciddi de bir ilgi var. formalarımız satışa çıktı. ona da çok ciddi bir ilgi var. mağazacılık alanında çok ciddi değişimler yapıyoruz. ilk defa bir forma lansmanı çok kanallı galatasaray satış noktalarında, 83 noktada hazır hale getirilerek lanse edildi. burada ürün, servis, hizmet ve kontrol anlamında taraftarlarımızın çok hoşuna gidecek işlere imza atılacak.”

    “her takım, serbest olan veya başka bir takımın oyuncusu ile arzu ettiği takdirde görüşebilir. bu ilk defa olmuyor. geçtiğimiz senelerde bize birçok kez oldu. burada belli demeçler de verildi. bunu belli bir nezaket çerçevesinde yapmak önemli. burada sayın ahmet nur çebi’nin en büyük sıkıntısı menajerlerin fiyat yükseltmek için takımlar birbirine vurdurup fiyat yükseltmeleri. burada kazanan türk futbolu ve takımlar olmuyor. menajerler ve futbolcular oluyor. bu açıdan dikkatli davranmamız konusunda bir hassasiyeti var. orada dikkatli davranırız. şu anda takımların bütçeleri ve harcama limitleri belli. kimin ne yapabileceği belli. dolayısıyla oyuncularımızla kendi şartlarımıza uyarsa, görüşmeye devam edeceğiz. göreve geldiğimizden itibaren tüm başkanlarla çok şeffaf bir ilişkimiz var. kendileriyle çok açık şekilde konuşuyoruz. bu demek değildir ki galatasaray’ın yapması gereklerden ödün vereceğiz. bizim için aslolan galatasaray’dır. galatasaray’ın haklarını korumaya, yapılması gerekenleri yapmaya devam edeceğiz. bunu da galatasaray’ yakışır şekilde yapacağız.”

    “gedson ile ilgili kulübüyle görüşmelerimiz devam ediyor. bildiğimiz gibi benfica ile galatasaray arasında iyi bir ilişki var. hocamızın yeni başkan ile rui costa ile çok iyi ilişkileri var. burada iki sıkıntı oldu. birincisi, biraz önce bir centilmenlikten bahsettik. bir büyük kulübümüzün yüksek, ödeyemeyeceğini düşündüğümüz bir bonservis teklifi oldu resmi olarak. bunu resmi olarak öğrendik. elimizde belgesi de var. centilmenki iki taraflı olur, arzu edenlerin ilk önce bunu davranışlarıyla göstermesi gerekir. ikincisi de mali anlamda konuşmalar sürerken ciddi bir yönetim değişikliği oldu. o süreçte rui costa başkan oldu ve onun adaptasyon süreci oldu. görüşmelerimiz devam ediyor. galatasaray’ın mali yapısına uygun bir şekilde bu transferi sonlandırmak üzere görüşmelerimizi yapıyoruz. o noktaya gelirsek bitiririz.”

    “şu anda yönetim kurulu toplantılarımızdan sonra sayın remzi sanver, yönetim kurulu sözcüsü olarak yönetim kurulunda alınan kararlar hakkında bilgilendirme yapıyor. profesyonel basın sözcüsü konusunda görüşmelerimiz devam ediyor. mümkün olduğu kadar az kamuoyunda gözükmeye, çok mühim bir konu olmadığı sürece bu tür basın toplantılarını yapmamayı yönetim kurulu ve arkadaşlarımla birlikte arzuluyorum. divan kurulu toplantılarımız ayda bir yapılıyor. orada konuşup gerekli mesajları galatasaray platformlarından vermeyi tercih edeceğiz. bu özel bir toplantıydı. sebebini anlattım. her ay böyle bir toplantı olmayacak. şu anda gördüğümüz gidişat ve hassasiyetlerden dolayı böyle bir mesaj verme gerekliliği hissettik. açık ve şeffaf bir şekilde anlatmak istedik.”

    “transfer konusundaki kriterlerimizi söylemiştim. bu kriterlerin ışığında başka takımların ricasıyla hiçbir transferden vazgeçmedik. oyuncunun buraya gelmek istemesi, galatasaray forması giymek istemesi, karakterinin galatasaray’a uygun olması gibi çok önemli faktörler var. görüştüğümüz her oyuncuda buna bakıyoruz. başka bir takımın ricasıyla galatasaray hiçbir transferden vazgeçmez. diğer takımlar da vazgeçmez. uygun olmaz. herkes birbirine şu oyuncuyu alma derse o zaman haksız bir rekabet olur. o zaman zaten sahaya çıkmayalım.”

    “pilot takımıyla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. şu anda anlaşma için pazarlık aşamasındayız. orada da arkadaşlarımız o süreci götürüyorlar. eylül ayına kadar bir ya da iki takımı açıklamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. hem pandemi hem de o takımlarla yaptığımız anlaşma konusundaki detayların görüşmelerinin sürmesi nedeniyle eylülden önce orada bir gelişme olmaz; ama bu yıl içerisinde muhakkak orada birkaç açıklamayı yapmayı arzu ediyoruz."

    “stanciu için görüşmemiz oldu. hocamızla da görüştük. transferleri menajer üzerinden yapmak yerine kulüp başkanlarını direkt olarak aramayı tercih ediyorum. kendileriyle direkt konuşuyoruz. aksi takdirde ortada bir laf kalabalığı oluyor. menajer savaşlarını engellemek için, nasıl olsa lisanımız var konuşuyoruz, anlaşıyoruz. kendimiz direkt arıyoruz. oyuncunun da menajeri kimse onunla görüşmeyi tercih ediyoruz. galatasaray’ın görüşürken aracı kullanmaya ihtiyacı yok. kültürü ve lisanı yeterli bir kulüptür. sayın bakan ile görüştük. sayın başkanın arzu ettiği minimum rakam ile bizim verebileceğimiz rakam arasında bir fark var. ilerleyen günler ne getirir bilmiyorum ama son derece güzel bir konuşma yaptık. şöyle bir sıkıntı da var. avrupa’da birçok kulüp için transfer sezonu henüz açılmadı. ön eleme oynadığımız için çok erken hareket etmek mecburiyetindeyiz. transfer sezonunun gerçekten hareketlenmediği bir dönemde oyuncuları göndermek veya almak için tasarrufların başlamadığı bir dönemde transfer yapmak çok dezavantajlı bir transfer mevsimi yaratıyor bizim için. bundan sonra daha ciddi ve daha başlamış bir transfer mevsiminde daha doğru seçimler yapmak üzere hareket edeceğiz. görüştüğümüz oyuncularla konuşmaya devam ediyoruz."

    "layvin kurzawa, ezgjan alioski, patrick van aanholt ile de görüştük. şu anda hiçbiri daha yakın diyemem. çünkü bizim şartlarımız var. o şartlara uyarlar mı onu göreceğiz. hepsiyle konuşuyoruz. her mevki için, ihtiyacımız olan yerlerde en az iki ya da üç oyuncu ile görüşme halindeyiz. takımdan ayrılması mecburiyeti olan, harcama limiti ve bankalar birliği’ne vermiş olduğumuz taahhütten dolayı ücretini bu bütçe içerisinde gerçekleştiremeyeceğimiz, elimizi gerçekten kitleyen oyuncularımız bazılarıyla bire bir ben görüştüm. kendilerine bunu söyledim. onlar da en uygun transfer tekliflerinin gelmesini bekliyorlar. ben bu tebligatı oyuncularıma yaptım. galatasaray’a yakışır bir şekilde yaptım.”

    “şu anda transferleri takip ediyoruz. yarın da öbür gün de uygun şartlarda ve rakamlarda istediğimiz kriterlerde oyuncu bulursak bitirebiliriz. olsun diye, söz verdik yapmamız lazım diyerek galatasaray’ın dört senesini taşıyamayacak oyuncularla anlaşıp imza atmıyoruz. barış alper transferini yaptık. hem yaşı hem de potansiyeline baktığımızda bu transfer size düşüncemiz ile ilgili bir gösterge olabilir.”

    burak elmas
  • 43060
    "maça hazırız, iyi hazırlık dönemi geçirdik. oyuncular ellerinden geldiği kadar çalıştı, yarınki maçı bekliyorlar. malen ve dumfries kadroda yok, zorluk çekmeyeceğimizi umuyorum. beklentimiz de ayrılmalarıydı, teklifleri değerlendiriyorlar."

    "galatasaray tecrübeli takım, bizim gibi şampiyonluk için oynuyorlar her zaman. onlar da bizim gibi kısa bir hazırlık dönemi geçirdi, tur şansını yüzde 50-50 olarak görüyorum."

    "galatasaray'ı analiz etme zorluğu çekmedik, geçen sezon maçlarını analiz ettik. olympiakos maçının oynanmadığını ve zorluk çektiklerini biliyoruz. biz oyuncularımızı en iyi şekilde hazırladık, taktiksel açıdan bakıyoruz."

    roger schmidt
  • 43062
    “bildiğiniz üzere yarın çok önemli bir maça çıkacağız. iyi hazırlandık. sezonu erken açtık; ama iyi bir hazırlık dönemi geçirdik. galatasaray adının olduğu her kulvarda her zaman başarı ve galibiye için oynar. biz de önemli bir maça çıkacağımızın farkındayız ve onun için oynayacağız. umarım bizim için yarın güzel bir sonuçla evimize döneriz.”

    “sezonu erken açtık ve güzel bir hazırlık dönemi geçirdik. sezona psv eindhoven gibi güçlü bir rakip ile başlamış olmak bizim için gerçekten güzel olacak. lig için ayrı bir test olacak bizim için. zorlu bir çalışma döneminden güzel bir şekilde çıktık. hazırlık maçlarımızı da güzel geçtik. son hazırlık maçlarını oynayamadık. bizim için güzel bir sezon olacağını düşünüyorum. umarım yarınki maç da sezon içerisindeki galibiyetlerin bir habercisi olur diye düşünüyorum.”

    “psv eindhoven zor bir rakip bizim için. yarın da zor bir maç olacağını biliyoruz. hocamız bize gösterdiği taktiklerle rakibe çok iyi çalıştırdı. güzel bir çalışma gerçekleştirdik. yarın da bunu sahaya yansıtacağımız düşünüyorum. ben ya da diğer arkadaşlarım 23 kişiden hangimiz forma şansı bulursak galatasaray armasını en iyi şekilde sahada temsil etmek için sahada oynayacağız. inşallah yarın evimize güzel bir sonuçla döneriz.”

    kerem aktürkoğlu

    (bkz: 21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçı)
  • 43063
    “başkanımızın transferlerle ilgili gerekli açıklamaları dün yaptığını düşünüyorum. kulübümüzün ortak akıl olarak belirlediği kriterleri göz önünde bulundurarak hareket ediyoruz; ama özellikle transferler konusunda çok kısa süre de olsa sizden biraz müsaade rica ediyorum. çünkü buraya 23 kişi geldik ve bu arkadaşlarımızın hepsi birbirinden değerli.. en azından bugün transfer konusunu askıya alırsak çok mutlu olacağım. burada bulunan tüm oyunculara saygı göstermemiz gerektiğini düşünüyorum.”

    “sezonu erken açtık. dolayısıyla biz de isterdik ki ağustos veya eylül ayında oynayacağımız maçlar olsun. maalesef bugün bu noktadayız. bunu bir şikayet ve mazeret olarak söylemiyorum. biz böyle görmediğimiz gibi başkalarının da bunu fırsat olarak görmesini istemiyoruz. çünkü bugün başkanların, yönetimlerin, teknik heyetlerin listelerini bilmeyen neredeyse yok. hangi mevkileri güçlendirmemiz gerektiğini de herkes biliyor. dolayısıyla avrupa’da oynayacak olan takımların kimlerle, ne zaman oynayacağını, hangi eksiklerinin olduğunu herkes biliyor. burada yazılı-görsel basın, bilhassa sosyal medyada zaman zaman taraftarımızın duygularıyla oynandığına inanıyoruz. bundan da açıkçası hiç hoşlanmıyoruz. bu yüzden kendi bildiğimiz yapmaya devam edeceğiz. bir maç için birkaç oyuncu yetiştirmeyi planlasaydık, inanın bana olduğundan çok daha yüksek rakamlar ve yüksek bedeller ödemek zorunda kalacaktık. başkanımızın da söylediği gibi üç sezonluk bir proje düşünüyoruz. yakın süre içerisinde de neler yapacağımızı, galatasaray’ın transferde nelerle karşılaşacağını göreceğiz. o yüzden oyuncular, kulüpler, menajerler, hatta yazılı-görsel basın ve sosyal medya üzerinden bu yapılanların bize pahalıya patlamasına izin vermeyeceğiz. ayrıca takım olarak dışarıdaki unsurlar olarak da kimseden korkmadığımızın bilinmesini isteriz. her sahada, her zaman, herkesle oynarız. kazanırız, kaybederiz; ama çıkıp mücadelemizi en iyi şekilde südürürüz. muhakkak eksik yerlerimiz oldu. epey eksiğimiz var. onun üzerine sakatlarımız var. iki tane arkadaşımız hastalandı. ameliyat olanlarımız var… sonuçta biz galatasarayız, buradayız, elimizden gelenin en iyisini yapacağız. umarım kazanan iki maçın sonunda kazanan biz oluruz. acele ile karar verip galatasaray’ın geleceğini tehlikeye atmak istemiyoruz.”

    “feghouli, falcao ve babel bizim önemli oyuncularımız. başkanımızın dört oyuncu ile ekonomik işareti oyuncularımızın teknik kapasiteleriyle veya galatasaray’a hizmetleriyle alakalı değildi. onlar bizim kıymetlilerimiz. galatasaray’a hizmet etmişlerdir. tecrübeli arkadaşlarımızdır. her an onlardan faydalanmayı düşünüyorum. falcao’ya ufak sakatlığından dolayı bir gün izin vermiştim. doktor ve scott ile karar vererek bugün için daha rahat ve güçlü olsun diye feghouli’nin de dinlenmesini istedik. dolaysıyla üç arkadaşımız da bizim için diğer oyuncularımız gibi değerlidir. falcao dün bana geldi. bizimle beraber eindhoven maçına gelmek istediğini ifade etti. bu da beni son derece memnun etti. kendisini aldım. bizimle beraber. bu önemli isim inşallah şans verdiğimiz sürede inşallah bize verdiği en iyi hizmeti yapacaktır.”

    “basın toplantısında gelirken koridorlardan geçtiğinizde psv’nin ne olduğunu anlıyorsunuz. psv’de oynayarak hepimizin yakında tandığı efsanelerin tek tek resmini görerek psv’nin nasıl bir kulüp olduğunu anlayabiliyorsunuz. son iki maçlarını, hazırlık maçlarını seyredebildim. biri osnabrück ikincisi de paok maçı. ikisini de izledik. taraftarlarımız da bence çok önemli bir takım izleyecekler. avrupa’da çok da benzeri olmayan bir takım diye düşünüyorum ön alan baskısını iyi yapan. topu kaptırdığında kontra presi iyi yapan, 4-4-2 olmasına rağmen zaman zaman 2-2-6 pozisyonuna gelen ciddi ve önemli bir takımla oynayacağız. zaten roger schmidt çok saygı duyduğum bir meslektaşım. gerek avusturya’da gerek almanya’da çok önemli işler yaptı. şimdi de yine önemli bir görev üstlenmiş görünüyor. onlar da bizim gibi sezonu erken açtılar. belki iki taraf da kaliteli noktaya henüz ulaşamadı ama umarım buradan ikinci maçımıza umutlu, bizi daha avantajlı kılacak bir neticeyle ayrılırız. dikkat etmemiz gereken bir takım. onu da söylemeden geçemeyeceğim.”

    “biz herhangi bir şekilde maçlarımızı saklamadık. oynanan maçlar buydu. nitekim psv’nin de maçlarını normal kanallar vermedi; ama takımımızı geçen sene seyretmek bence en akıllıca iş. çünkü hiç değişikliğimiz yok. aynı takım devam ediyor. hatta eksildik. geçen senenin son maçlarına bakmak çok daha doğru. teknik adam da değişmedi. herhangi bir oyuncu da değişmedi. sadece aytaç ve alpaslan’ı aldık. epey oyuncumuz gitti. önemli bir şey söyleyeyim. muhakkak ki hocalar, teknik direktörler, analiz grupları maçları analiz etmek, rakipleri tanımak isterler. rakibi ne kadar tanırsanız tanıyın, tedbir alsanız da mesele sizin nasıl oynadığınızdır. sizin o gün nasıl mücadele ettiğinizdir. dolayısıyla biz ne oynarsak oynayalım ben diğer takımlar gibi psv’nin kendi oyun felsefesini değiştirmeyeceğine inanıyorum. herkesin kendi oynanan anlayışı var. muhakkak küçük önemler için izlenir ve analiz edilir; ama sonunda çıkıp nasıl oynadığınız ve mücadeleniz önem kazanıyor. onun için de doğru yere bakmışlar.burada bir tek değişiklik olabilir. lig maçları, hazırlık maçları ve şampiyonlar ligi maçlarının hepsinin mücadele gücü değişiktir. şampiyonlar ligi en yükseğidir. iki taraf da bunun bilincinde hareket eder. ben yüzde veren biri değilim. her maç öncesinde herkes eşit çıkar. kim oynar, kim kazanır bakacağız”

    “bir daha söylüyorum. çok küçük bir ara istedim, anlayış istedim sizden. 23 oyuncuma bunu yapmayacağım. onlara saygı duyuyorum. sizin de saygı duymanızı rica ediyorum. bu bir profesyonelliktir. yarın öbür gün değerlendiririz. açık açık anlatırız. daha doğrusu yavaş yavaş kimlerin geldiğini görürsünüz. şunu söylemeye çalışıyorum. transfer dinamik bir iştir. bugün istediğimiz bir oyuncuyu yarın istemeyebiliriz. aklımızda olmayan bir futboluyu da yarın alabiliriz. bu bir fırsat transferidir. ona göre hareket edersiniz. bir tarz belirledik. galatasaray’a ekonomik ve teknik açıdan faydalı olacak plan ve proje yaptık. ona göre devam edeceğiz. galatasaraylılar biliyorum ki şuraya oyuncu yetiştirilmeli diye endişeliler, hayıflanıyorlar. haklı olabilirler; ama galatasaray’ı daha büyük zararlara sokmamak için ben ve başkanımız böyle bir karar aldık. bize güvensinler. belki bazı maçları kaybedeceğiz, istedikleri gibi olmayacağız; ama üç senelik plan içerisinde çok şeylerin değişeceğini görecekler. tabii ki yarına da konsantreyiz. bu, hiçbir şeyi bırakcağız demek değil. onların endişelerini ben çok yakında biliyorum. çünkü ben de bazı mevkilerdeki eksikliklerimizi hissediyorum. bu fırsattan yararlanmak isteyenlere bu fırsatı vermeyeceğiz. tam bir galatasaraylı gibi hareket edip düşüncemizi ona göre yakın zamanda galatasaraylılarla paylaşacağız. galatasaray’da her mevki, her dakika olabilir. spesifik olarak şu veya bu mevki demenin haksızlık olacağını düşünüyorum. beni de anlayacağınızı umuyorum. bize güvensinler.”

    “bizi çok iyi karşıladılar. kontrolden sonra uçağın altından biz otobüsle aldılar. teşekkür ederiz. biz de onlara gereken ilgi ve alakayı istanbul’da göstereceğiz. son seyahatten sonra bu önemliydi. yarın da bayram tadında olmasını diliyorum. tüm müslüman aleminin, ülkemizin bayramını kutluyum. bayramlar bizim için önemlidir. bu da bizim önemli bayramlarımızdan biridir. kurban bayramının manasının tecelli etmesini diliyorum. tüm ülkemizin bayramını kutluyorum. inşallah biz de yarın bayram gibi bir gün yaşarız. işimizin kolay olmadığını, önemli ve güçlü bir takımla oynayacağımızı bilmemiz lazım. bunun bilincindeyiz. mücadele edeceğiz. buralara alışırız. muhakkak ki taraftarımız ve bizler bazı noktalar için beklenti içerisinde oldu; ama galatasaray’ın menfaatleri daha ağır bastı. o yüzden elimizdeki arkadaşlarımıza inanıyoruz, güveniyoruz. onlar da bizim en iyi oyuncularımız. çıkıp mücadelemizi yapacağız. sonuç ne olursa olsun biz o mücadeleyi yapmak zorundayız.”

    “boş tribünlere o kadar alıştık ki nasıl adapte olacağız biz de bilmiyoruz. taraftar bu işin tadı tuzu. futbolun çok önemli unsuru. gönül ister ki bizim taraftarlarımız da olsun. dönüşte taraftarlarımıza kavuşacağız. onlarla galatasaray daha büyük ve daha etkin. bilet hiç kalmamış. onlar da bunu avantaja kullanmak için açtılar. seyircilerimiz olursa iyi olur. olmazsa da deplasman da olsa seyirciyle oynamak güzel bir şey. bu işin, bu yemeğin güzel yapılmasındaki en önemli unsurlardan biri de taraftar. inşallah şu beladan kurtuluruz ve taraftarımızla birlikte oluruz.”

    fatih terim

    (bkz: 21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçı)
  • 43066
    “rakibimizi tebrik ediyoruz. bizden daha iyilerdi. dün de zaten bir cümlede anlatmıştım. avrupa’nın çok alışılagelmedik, değişik takımlarından birisiyle oynuyoruz demiştim. esasında küçük bir mesaj vermiştim. bizden daha iyi oynadılar. rahat bir galibiyet aldılar. galatasaraylılar neden üç sene istediğimiz konusunda şimdi dediklerimi daha iyi anlamışlardır. takımımızın bu seviyelerde oynaması için gereken şeyleri yapacağız. bugün için psv eindhoven hem farklı kazandı hem de aşağı yukarı, büyük ihtimalle tura bizen çok daha yakın. üzgünüz; ama tabii ki gereken neyse zaman içerisinde yapacağız.”

    “elimizdeki bazı mevkilerin de orijinal adamı olmadığı için öyle çıkmak zorunda kaldık. ayrıca ne falcao ne mostafa’yı hazır hissediyoruz. o yüzden kısa sürede oyuna sokmayı daha uygun bulduk. mağlubiyetlerden sonra herkesin yorumu değişik olabilir ama bizim oyun planımız öyleydi…. ilk dakika gol yiyerek başlarsanız, hangi planı yaparsanız yapın oyuncuların sıkıntısı başlayacaktır. akılda olmayan bir golle beraber… onu atlattık.. iki çabuk adamımız vardı ileride planımıza göre. bazı pozisyonlar da yakaladık. bu seviyelerde bu kadar basit goller yerseniz mutlaka geriye düşecekseniz. elimizdeki iki santrfor, fizikleriyle konsantreleriyle ilave olurlarsa, oyun planımız da ona uygun olursa koyarız.”

    fatih terim

    (bkz: 21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçı)
  • 43067
    rakibimizi tebrik ediyoruz. bizden daha iyilerdi. dün de zaten bir cümlede anlatmıştım. avrupa'nın değişik takımlarından biriyle oynuyoruz diye. küçük bir mesaj vermiştim. bizden daha iyi oynayarak rahat galibiyet aldılar."

    fatih terim

    neyin mesajını verdin hocam ya allah aşkına? e çıkmasaydik hiç maça? çıkmamış gibiydik hoş ama, maç sonu söylenecek söz mü bu? bu mesajı verdiysen sen daha hollanda'ya gitmeden maçı kaybetmissin.

    edit : bir de bazı pozisyonlar yakaladık demiş, herhalde tv8 yayını gittiğinde tek kale falan oynadık ben gol harici öyle yakalanmış pozisyonlar falan göremedim çünkü.
  • 43068
    "psv* hem kazandı, hem de çok büyük ihtimalle.. en azından tura bizden çok yakın. bizden daha iyi oynadılar, rahat bir galibiyet aldılar. galatasaraylılar neden 3 sene istediğimi daha iyi anlamıştır. bu seviyelerde oynamak için gereken şeyleri yapacağız."

    fatih terim

    haklısın hocam sen geleli daha 3 gün oldu takımın başında 4 yıldır ben vardım.
  • 43070
    en sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim:

    psv eindhoven asla elenmeyecek bir takım değildi..

    ◇ bir kere bir teknik adam maça 3'lü savunma ile başlayıp 10. dakikada 4'lüye dönüyorsa maç analizi, rakip tetkiki yapılmamış demektir.

    ◇ önde pres yapması alamet-i farikası olan bir takıma 40 metreden geriye marcao'ya taç atılmaz. atılsa da marcao o topu kaleciye oynamaz. oynasa da kaleci topu tekrar marcao'ya atmaya çalışmaz. bu kadar hataya gol de normaldir.

    ◇ kısa takıma karşı bir kez kenar ortası yapıldı ve g.saray'ın en kısa oyuncularından biri kafa golü attı. peki g.saray'ın kornerlerini babel neden attı? santrafor korner atar mı?

    ◇ sekidika nedir? aytaç orta oyuncusu hesapta ama orta çizgiyi 1 kez, o da 4-1'den sonra geçti.

    ◇ futbolun arda turan'ı bıraktığını herkesin kabul etmesi gerek. futbolda duygusallığa yer yok. arda oynamaz. aytaç bu kadar savunma içine giremez.

    ◇ her şeyin başında plan-oyun-düzen yok. adım gibi eminim g.saray'ın sol kanadını mahveden madueke, türkiye'ye gelse "nerden buldunuz bu ikinci sekidika'yı" deriz. çünkü düzen yok, plan yok, hangi oyuncuyu nerede kullanacağını bilmek yok.

    ◇ hadi plan yok, hadi düzen yok peki fizik güç? şunu artık kabul edelim milli takımımız da kulüp takımlarımız da avrupa'da sürünüyor. fizik yoksa hiçbir şey yok. e peki bu takım hazırlık kampında ne yaptı?

    ◇ fizik yok, düzen yok, plan yok, maç analizi yok, taç atma hataları sürüyor, mental hazırlık da yok.. o zaman fatih terim'den başka sorumlu da yok.

    ▪︎ kimse "transfer gelmedi" falan demesin. psv'nin en iyi 2 oyuncusu dumfries ve donyel malen de yoktu..

    ▪︎ lütfen herkes kendisine şu 2 soruyu sorsun:

    ¤ "bu galatasaray kadrosu psv forması giyse skor 5-1 olur muydu yoksa en kötü berabere biter miydi?"

    ¤ "eran zahavi ve götze, g.saray'da olsa bu kadar ağırlık koyabilirler miydi?"

    her iki sorunun cevabı "hayır" ise artık fatih terim de dahil, hatta en başta fatih terim ve şenol güneş dahil türk teknik adamlarımızı tartışmamız lazım.

    ciddi ciddi tartışmamız lazım.

    fatih terim hocama tek bir soru sorayım:

    necati ateş ve selçuk inan sana ne katabilir? vakit geç olmadan avrupalı bir yardımcı al hocam. sana itiraz edecek, maç analizcini gerekirse "bu yaramaz hocam" diye kovacak bir yardımcı..

    serdar ali çelikler

    (bkz: 21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçı)
  • 43072
    bu kadar da değil. çarpıcı bir şekilde kalabalıkken korkunç savunma açıkları verildi. sanki hiç birlikte oynamamış, sanki rakibin nasıl hücum ettiğine hiç çalışılmamış gibi. çıkarken kaptırılan toplarda da sorun yaşandı, yerleşik savunmada da… bu da yine sürpriz olmayacak bir şekilde götze, zahavi ve madueke üçlüsünün hızlı direkt oyunuyla cezalandırıldı. ancak şunu söylemek lazım: bu oyunu sangare ve van ginkel’e açık bir şekilde yenilen galatasaray orta sahası verdi. terim de buna çare bulamadı. savunma zaaflarından çok bunun üzerinde durmalı.

    çok daha dinamik, alanları çok daha iyi kullanan, geçişleri çok daha iyi yapan psv’ydi. uluslararası oyuncularımızın yetersiz performansları onların bireysel yetersizliklerinden çok, geçerli bir plana sahip olunmamasından kaynaklanıyor. kadronun tam hazır olmayışının terim’i zorladığını biliyorum ama bu kadro için de bir oyun olmalı. dün tıpkı geçen sene olduğu gibi elinde avrupa’da geçerli hiçbir reçete yok gibiydi. böyle olunca da 70’ler,80’ler seviyesinin de gerisine düştük.

    mehmet demirkol

    (bkz: 21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçı)
  • 43073
    atletik oyunculardan kurulu psv'ye karşı galatasaray takım olarak hantal kaldı.
    galatasaray'ın fizik gücü, oyuncuların aklı ve çabukluğu maalesef psv ile mücadele edecek kaliteden çok uzaktı. 1985 yılından bu yana galatasaray'ın avrupa'da oynadığı tüm maçların çoğunu canlı olarak izledim. gördüğüm en etkisiz, en silik, en güçsüz, en ağır ve pozisyon bilgisi en zayıf galatasaray'ına tanık oldum. mutlaka oyuncu takviyeleri yapılacaktır. psv kadrosu rol model olmalı ve transferde atletik oyuncular tercih edilmelidir. 1996-2000 takımı akıllı, zeki, çabuk düşünen, becerikli ve atletikti.
    muslera'nın yediği goller hatalıydı.
    ama taç atışını ömer'in marcao'yu kullanması ve onunda baskı altındaki muslera'ya pas atması daha büyük hataydı. oysa terim idmanda yedlin'i "merkeze taç atmayın" diye uyarmıştı. bu arada muslera hatalı yediği gol sonrası arkadaşlarının verdiği geri paslarda, psv tribünlerinin alaylı tavrından olumsuz etkilendi ve bedenen olarak sahadaydı ama zihinsel olarak maçtan koptu.

    erken gol için, "'moralimiz bozuldu" yorumunu kimse yapmasın. psv'li oyuncular öyle bir baskı yaptı ki; galatasaraylı oyuncular rakip kaleye yüzünü bile dönemedi. arda turan tercihi terim'in yanlışıydı. arda'nın fizik gücü psv'nin temposuna karşılık verecek durumda değildi. yenilen gollerde luyindama-marcao ikilisi zahavi-götze ikilisini kontrol bile edemedi. zahavi hayatının en kolay gollerini galatasaray'a attı.
    terim belli ki italyanlar'ın 3'lü savunma anlayışından etkilenmiş.
    galatasaray'ın savunrmada oyuna 3'lü başlaması büyük hataydı. bu anlayış psv'nin kanatlardan çabuk hücum etmesine neden oldu.
    özellikle 19 yaşındaki madueke sol kanadı otoban gibi kullandı.
    psv'nin kalitesine ve fizik gücüne dayanamayan sezona galatasaray hezimetle başladı.

    levent tüzemen

    (bkz: 21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçı)
  • 43074
    avrupa futbol şampiyonası sonrasında ısrarla yazdım; az futbolla yetinmeyeceğim diye... bizi süper lig’de kandırıyorlar. türk hocaları, avrupa‘nın, dünyanın değişen futbol anlayışına, özellikle son 5 yılda aşırı hızlanan dünya futboluna ayak uyduramadılar.
    millet artık uçarak oynuyor, biz yürüyerek... milletin futbolcusu tazı gibi çabuk, bizim futbolcular, aldığımız yabancılar da dahil, bir-ikisi dışında hepsi “taş” gibi ağır...
    sözüm başta fatih terim, bütün türk hocalarına... takımlara hız kazandıramadılar, türk futbolunu çabuk oynamaya alıştıramadılar. çareyi sadece transferde aradılar. hızlı oynamıyorsan, sahaya akıl koyamıyorsan, avrupa’da ekmek yok.
    psikolog değilim ama maçtan bir akşam önce fatih hoca‘nın basın toplantısını izlerken, çarşambanın gelişini salıdan anladım. son dönemlerde enerjisi bu kadar düşük bir fatih hoca görmemiştim. transfer dedi, sakatlar dedi, psv‘nin gücü dedi, hepsi kabul ama, bizim bildiğimiz, alıştığmız fatih terim gibi esip gürleyemedi.
    götze’nin attığı üçüncü gole dikkatinizi çekerim; maçın yıldızı zahavi bir topuk pası yaptı, götze arkaya sarkıp golü attı. bir topuk pasıyla galatasaray‘ın üç stoperi birden nakavt oldu. alpaslan, marcao, luyindama, bizim kandırmaca ligde durumu idare ederler ama, avrupa’ya çıkınca “takke düşer, kel görünür.” bu kadar ağırlık olur mu?
    muslera‘ya da maaşallah (!)... bir kaptan bir gemiyi ancak böyle karaya oturtur. yediği ilk ve son golün mazereti yok. bizim ligde aslan kesilmek kolay... marifet uluslararası maçlarda sahneye çıkmak, aslan kesilmek... o da muslera‘da yok...
    fatih terim’in sekidika, kerem aktürkoğlu tercihlerini eleştirmem. hiç olmazsa çabuk oyuncular... ama galatasaray hücuma gitmeyi düşünmeyince ikisinin çabukluğu da yalan oldu.
    ayrıca şurası kesin; galatasaray‘da “kontenjandan oynayan oyuncular” dakika bir, sezonun ilk maçında başladı. avrupalı ile oynuyorsan, kim çabuk onu oynatacaksın. sağına dön - soluna dön anlayışı çok eskide kaldı. hangi devirde yaşıyoruz?
    hız ve çabukluk o kadar önemli ki, psv‘nin 19’luk sağ kanat oyuncusu madueke(23), galatasaray‘ın sol kanadını perişan etti. ikinci golde sağdan milletin başını döndürerek getirip ortaya kestiği topa zahavi yetişip golü atıyor da, galatasaray savunması niye yetişip o topu uzaklaştıramıyoruz? çünkü ağırlar, ayaklarında külçe var, kıvrak değiller, dönemiyorlar.
    bu hezimet, “transfer yapamadık, sakatlara oynatamadık“ mazeretleriyle anlatılamaz. türk hocaları maalesef hız ve çabuklukta sınıfta kaldı. dünya uçuyor, biz yürüyoruz. aradaki fark bu... bizim hocalara selam olsun...
    bizi ligle kandırmaya devam etsinler. ben kanmam, haklı olarak çok daha fazlasını, çok daha hızlısını talep ediyorum. sizin, benim, hepimizin hakkı bu ...

    şansal büyüka

    (bkz: 21 temmuz 2021 psv eindhoven galatasaray maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın