• 28861
    "gergin oluyor, atmosferi yüksek oluyor. seyirci bakımından da saha da oynayan oyuncular açısından da. bu sene farklı bir galatasaray izliyoruz. lige iyi başlayan bir galatasaray ve kötü başlayan bir fenerbahçe var. ama derbilerde bunlar belli olmuyor. en iyi dönemimizde bile galatasaray olarak fenerbahçe'yi yenemediğimiz zamanlar oldu. bu sene seyirci de ümitli yeneceğimize dair. galatasaray sahada hakikaten coşkulu oynuyor. yakaladığı pozisyonları değerlendirebilen bir galatasaray var. iyi transferler yaptılar. yeni olmalarına rağmen uzun süredir birlikte oynayan takım görüntüsü çiziyorlar. fenerbahçe derbisi de bunlardan bir tanesi"

    ''galatasaray'ın oyun disiplininden, konsantrasyonundan, bozulmadan, ödün vermeden devam etmesi gerekiyor. neticede bu derbi. galatasaray ne kadar iyi, fenerbahçe ne kadar kötü olsa da sonucu belli olmayan maçlardan bir tanesi. ben bu maçtan çok ümitliyim. baktığınız zaman kağıt üzerinde galatasaray favori gözüküyor. daha iyi oynayan taraf o. eksiklikleri olan taraf fenerbahçe, artıları olan taraf galatasaray. ben yeneceğine inanıyorum bu maçı çünkü yendiği taktirde puan farkı da açılacak bu bilinçteler. onun için güzel bir hafta sonu, güzel bir maç bizi bekliyor"

    "galatasaray takım oyununu hakikaten iyi oynuyor. kilit oyunculara gelince, gomis ön plana çıkıyor. hakikaten stoperleri yıpratan, oyun içinde pozisyonları iyi alabilen, yakaladığı pozisyonları da iyi değerlendirebilen forvetlerden bir tanesi. ben stoper olsaydım onunla karşı karşıya oynamak istemezdim. galatasaray'ın en büyük kozlarından bir tanesi gomis olacaktır. baktığınız zaman fenerbahçe de iyi transferler yaptı. soldado olsun, janssen olsun. ama bir türlü takım oyununu oturtamadılar. fenerbahçe'nin ilerleyen haftalarda daha iyi olacağını düşünüyorum. bu maçta ne olurlar, bu maçın konsantrasyonu daha farklı olur. mesela soldado, elinden geleni yapıp gol atmaya çalışacaktır. avantaj ama büyük maçların atmosferi çok farklı oluyor onlar da konsantrasyonu bilecekler, iki takım arasındaki derbi maçların stresini, atmosferini hafta başından itibaren öğreteceklerdir. onun için çok daha farklı performans sergileyeceklerdir. bakarsan soldado kaç haftadır atamıyor, gider galatasaray maçında atabilir. böyle maçlar bunlar. onun için iki takımında konsantrasyondan 1 dakika uzaklaşmaması gerekiyor. ama formda olan, daha çok isteyecek olanın galatasaray olacağını düşünüyorum ben. çok formda daha iyi oyuncuları var, çok daha iyi takım oyununu oynuyorlar. bir de kendi seyircisi önünde oynayacak"

    "takımlarda yabancı oyuncu sayısı serbest bırakıldıktan sonra bu duyguların daha farklı olacağına inanıyorum. bizim oynadığımız dönemlerde derbiler 4-5 yabancıyla oynanıyordu. türk oyuncuların sayısı çok daha fazlaydı. bu maçların önemini bilen oyuncularla oynuyordunuz. o zaman stresi, gerginliği, atmosferi çok daha farklı oluyordu. şimdi galatasaray, son maça baktığın zaman 11 yabancıyla sahaya çıktı. şimdi 11 yabancı oyuncunun duygularıyla, yerli oyuncuların duyguları çok daha farklı olacaktır. galatasaray'ın belki de avantajına olacaktır. stresi, atmosferi bu kadar yoğun olarak hissetmeyeceklerdir. her zamanki gibi oynadıkları oyunu oynayacaklardır ve bu da onlara artı olarak yansıyabilir. dediğim gibi yerli oyuncuların fazla olmaması bu sıkıntıları ortadan kaldıracağını düşünüyorum"

    ergün penbe

    (bkz: 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı)
  • 28864
    "türkiye'de süper lig sorunlu. yabancılar ligi istila ettiler. türkiye'nin genç futbolcuları yok olup gidiyor. yurt içindeki rekabete yabancıların girmesi nedeniyle türkler değerlerini kaybettiler."

    mircea lucescu

    kaynak: https://goo.gl/F75Td4

    rakamsal olarak süper lig tarihinin en iyi sezonundayız. ligin gol ortalaması ve seyirci sayısı tavan yapmışken; yıllar sonra ilk kez bu kadar çok yerli futbolcuyu yurt dışına ihraç etmişken; cengiz ünder'in as roma'ya satışıyla bonservis rekoru kırılmışken; abdülkadir ömür gibi, yusuf yazıcı gibi çok değerli yetenekler avrupa'daki elit futbol kulüplerinin takibindeyken yukarıdaki cümleleri dillendirmek ciddi boyuttaki bir akıl tutulmasının göstergesidir, yazık.
  • 28868
    bu güzel sezonun en güzel maçlarından biri bu pazar akşamı oynanacak ve eğer fauller-kartlar engel olmazsa, tarihi bir derbi olmaya aday. muhtemelen her iki takımın bu maç sonrası hedeflerini de belirleyecek bu 90 dakikanın fütz (yani swot, yani üstünlükler-zayıflıklar, fırsatlar-tehditler) analizini yapmaya çalıştım

    g.saray'in en güçlü yeri: seyircisi
    üstünlük: ligin tek namağlup takımı, en fazla gol atanı, en az yiyeni. yüzde 58 ortalamayla en fazla topla oynayanı, yüzde 84,5’la en yüksek pas isabeti sağlayanı. hatta yüzde 57 ile en iyi hava topu alanı. bu derbiye gelirken en önemli avantajları ritm duygusu, kazanma alışkanlığı. maça muhtemelen moralli seyirciyle birlikte 12 kişi başlayacaklar, kafaya 40 bin kişiyle çıkacak, kaleyi 40 bin kişi savunacaklar.

    830 yil sonra bir ilk yaşanacak
    zayiflik: sivas, karabük ve konya maçlarının ortak problemi şuydu: g.saray, önde baskı yapan her rakibine karşı zorlandı. sivas’ın kalitesi skor yapmaya yetmedi ama karabük bu yolla 2 gol buldu. konya önündeki problem de, selçuk’un girişiyle çözüldü. muhtemelen yine selçuk’lu bir 4-3-2-1’le başlayacaklar. ve hatırladığım kadarıyla son 30 yıldır ilk defa bir derbiye iki dev de 4-3-2-1 ile başlıyorlar.

    firsat: galatasaray, gol repertuarı geniş bir takım. kenar ortalarına gomezvari biçimde kafasını, ayağını, vücudunun her uzvunu sokan bir gomis var. feghouli başta olmak üzere, belhanda ve selçuk da dahil iyi şut silahları var. fenerbahçe’nin de bu sezon ligde ceza sahası dışından ve hava toplarından üçer gol yediğini eklemek gerek.

    tehdit: g.saray’ın en güçlü yeri, aynı zamanda belki de en zayıf karnı: gomis... sezona muhteşem girdi, ligin şu anda en iyisi. ama onun bir düşük vitesini daha görmedik bile. hep 5. viteste. bir sakatlık ya da formsuzluk durumunda alternatifi eren’le arasında dağlar, tepeler, ovalar, platolar kadar mesafe var. gomis, g.saray’ın beyni, kalbi, ruhu. muslera’nın yokluğundan daha fazla etkiler, onun sorun yaşaması.

    f.bahçe'nin en güçlü yeri: merkezi
    üstünlük: 4-3-2-1’le neredeyse 6 oyuncunun buluştuğu bir merkez var f.bahçe’de. üç maçtır orta sahada bir kalabalık yakalıyorlar, göbekte dirar-souza-ozan, önlerindeki valbuena-giuliano ile yüksek kaliteli pas trafiği, alametifarikaları. beşiktaş ortaya çare üretememişti. g.saray da çare üretemezse, yeteneklilere oynama imkanı verirse, valbuenalar-giulianolar kendilerini gösterebilirler.

    zayiflik: kalenin bir türlü kapatılamaması. fenerbahçe tarihinde ilk kez, ilk 12 resmi maçının tümünde gol yedi. kameni, volkan demirel gibi manşetlik goller yemiyor ama neto’yla neustadter, manşetleri kalecilerden çalabiliyorlar. fenerbahçe’nin post-alex dönemi kayıpları arasında bence en fazla aradığı isim simon kjaer.

    firsat: maçlara büyük coşkuyla başlıyor, hep birlikte önde baskı yapıyorlar. galatasaray da çıkarken sorun yaşayabilen bir ekip. fernando neredeyse kalecinin yanına kadar gelip top aldığı için, galatasaray’ın üçlü savunma oynadığı yanılgısı yarattı kamuoyunda. o gerileyince, herkes geriliyor; fenerbahçe maçın başında fernando’yu zorlayabilirse, sürpriz bir şeyler çıkarabilir oralardan.

    tehdit: fenerbahçe’nin son yılların en kırılgan dönemini yaşaması. sportif sonuçların başkanlık seçimini etkileyeceği hissi ve taraftarın işler kötü gittiğinde takım yerine kulübü düşünmeye başlayıp, futbolculara sırtını dönebilmesi...

    galatasaray karşısındaki bir kayıp, aykut kocaman’a ilk yarının kalan 8 haftasında kadıköy’de büyük zorluklar yaşatabilir.

    uğur meleke

    (bkz: 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı)
  • 28869
    ''sezon başındaki hedefimiz iyi bir başlangıca imza atmaktı. iyi başlayalım ki bitişi de daha iyi yapalım diye düşünüyorduk. tanrı'ya şükürler olsun ki biz de bu başlangıcı yaptık. ilk 8 haftaya bakıldığında iyi top oynayan bir galatasaray var. bazen iyi sonuçlar alırsınız ama iyi futbol sergiyemezsiniz. bizde böyle olmadı. bugüne kadar oynadığımız her maçta hem iyi sonuç aldık hem de iyi futbol oynadık. henüz yolun başındayız ancak hedefimiz şampiyonluk... mutlu sona ulaşabilmek için her maça son maç gözüyle bakıyoruz, mentalitemiz bu''

    ligin en çok gol atan ve en az gol yiyen takımı olmalarıyla ilgili de açıklamalarda bulunan brezilyalı oyuncu, ''ofansif olarak iyi bir takıma sahibiz ve çok gol atıyoruz. diğer yandan defansif yandan iyiyiz ve az gol yiyoruz. çok gol atmamız ofansif oyuncuların, az gol yememiz ise defans oyuncularının başarısı değil. bu bir takım oyunu ve biz de bunu en iyi şekilde oynuyoruz. zaten yolun sonunda şampiyonluğa ulaşmak istiyorsak bu şekilde oynamalıyız. çok zeki bir kadroya sahip olduğumuzu düşünüyorum. akıllı ve potansiyeli yüksek oyunculara sahibiz. birçok oyuncunun takıma yeni katılması, ilk 11'in büyük bir kısmını oluşturması, hocanın mantalitesini sahaya yansıtması kolay değil. ama hocamızın bütün dediklerini anlayıp antrenmanlarda, maçlarda bunu da en iyi şekilde yansıttığımızı düşünüyorum''

    ''avrupa'nın dışında kaldığımızda çok üzüldüm. galatasaray büyük bir camia. avrupada ismini duyurmuş ve başarılar kazanmış bir takım. galatasaray gibi bir camianın avrupa'da kesinlikle yer alması gerekiyor. ancak yaşandı ver bitti. tamamen bu seneye odaklanıp seneye avrupa'da takımımızı nasıl temsil ederiz bunu düşünmemiz gerekiyor''

    ''benim için de ilk başlarda alışmak zordu. burada brezilya'dan daha farklı oyun temposu var. brezilya'da oyun daha yavaş oynanıyor, türkiye'de tempo çok yüksek. birkaç maç bunun sıkıntısını yaşadım ama bunu da en iyi şekilde atlattığımı düşünüyorum.''

    'porto'dan sonra neden brezilya'ya döndün?' sorusu üzerine 30 yaşındaki oyuncu, ''profesyonel futbolcusunuz, ailenizi bu işten para kazanarak geçindiriyorsunuz. ancak ne olursa olsun benim için en önemli kavram 'aile' kavramı. porto'dan sonra brezilya'ya dönmemin nedeni ailemin oraya geri dönmeye ihtiyacımı olduğunu hissetmemide ötürü. daha sonra galatasaray'dan gelen bir teklif oldu ve bunu reddedemezdim. ailemle ortak bir karar alareak türkiye'ye gelmeye karar verdim. hem ben hem de ailem her geçen gün ne kadar doğru bir karar verdiğmiizi görüyoruz''

    ''galatasaray - fenerbahçe derbilerini buraya gelmeden önce de biliyordum. dünyanın en önde gelen derbilerinden biri. porto'da oynarken buradaki birkaç derbiyi izlemiştim. atmosferin nasıl olduğunu biliyorum. burada ise ilk kez galatasaray - fenerbahçe derbisinde oynayacağım. geldiğimden bu yana derbiyle ilgili gerekli bilgileri alıyorum. bir an önce o günün gelmesini istiyorum. bu atmosferi yaşayacağım için çok mutluyum. tanrı izin verirse bu maçtan galip ayrılmayı çok istiyorum''

    maicon pereira roque

    (bkz: 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı)

    yap şovunu kral!
  • 28870
    ilk 8 haftaya, oynanan futbola bakacak olursanız favori g.saray tabii ki. ben galatasaray’ın, “kaybetsem de sorun olmaz” düşüncesi içinde olacağını düşünmüyorum. tam tersine asıl baskı fenerbahçe’de olacak. kaybederse çok şeyini yitirir fenerbahçe. bu açıdan baskı hep fenarbahçe’nin üzerinde olacak. eğer duygular yarışsaydı kazanan kesinlikle galatasaray olurdu.

    kaybederse puan farkı 11 olur. 11 puan kapanabilir mi, tabii ki kapanır. ama fenerbahçe’nin, galatasaray’a kaybetmesi 11 puanlık farktan daha büyük bir sorun yaratır fenerbahçe’de. bu duygusal çöküntü önce taraftarı etkiler. domino etkisi gibi giderek taraftara yansır.

    dediğim gibi 8 hafta boyunca izlediğim iki takımın görüntüsü g.saray’ın kazanacağını gösteriyor. ama f.bahçe’nin bu tür maçlarda nasıl reaksiyon gösterdiğini hiç göz ardı etmem. hep bir diriliş maçı olarak bakar ezeli rakibine f.bahçe. bu bakımdan bana sanki beraberlik daha yakın ihtimal gibi geliyor.

    mehmet arslan
  • 28871
    g.saray, 18 puan da önde olsaydı bu maçı kazanmak ister. galatasaraylıları kazanma iştahları, bu maçın da g.saray açısından nasıl geçeceğini gösteriyor. en güçlü yönü hücum. bu gücü ortaya koyacak bir oyun planı yerine, “berabere kalsak da avantajlıyız” düşüncesi hüsranla sonuçlanabilir. f.bahçe’nin zayıf tarafı savunması ve g.saray, bundan yararlanmak için kendi oyununu oynayacaktır.

    f.bahçe kaybederse fark 11’e çıkar ki ligin oynanmamış dörtte üçlük bölümü kalsa da kolayca kapatılamaz. g.saray’ın da savunması sorunlu. bursa ve konya’da açıkça gördük. f.bahçe’nin malatya maçı da gösterdi ki hızlı hücuma çıktıklarında sonuç almaları mümkün olabiliyor. onun için f.bahçe de bu maçı kazanmak için oynayacaktır.

    hocalar korkularına yenilmezler ve takımlarının güçlü yönlerini kullanabilecekleri bir oyun planı kurarlarsa çok eğlenceli ve bence çok gollü bir derbi izleyeceğiz. korkanın peşin olarak kaybedeceği bir derbi bu. g.saray, evinde oynadığından daha avantajlı. kazanması sürpriz olmaz. ancak f.bahçe’nin de kolayca teslim olmayacağını düşünüyorum.

    mehmet y. yilmaz
  • 28872
    yenilginin, ‘rüya gibi giden bir sezon’u üzüntüye boğacağı ve ilk mağlubiyet olarak kayıtlara geçeceği açık. böylesi bir psikolojiyi yaşamak isteyeceklerini sanmıyorum. ama diyelim ki bu durum başlarına geldi, o zaman sığınacakları liman elbette puan farkı olacak.

    bu soruya evkur yeni malatyaspor karşılaşması sonrası teknik direktör aykut kocaman, “derbi sonucu ligin kaderini etkilemez” cevabını vermişti. maratonun henüz başları, dolayısıyla fenerbahçe yenilse bile havlu atmaz ancak büyük bir moral ve motivasyon kaybı yaşar. kredilerini alabildiğine tüketir. 11 puanlık arayı kapatmak zor.

    derbiler güzel futbolun nadiren rastlandığı, sertliğin, kaosun hüküm sürdüğü ve sinirine hâkim olanın mutlu sona ulaştığı randevulardır. oyundan çok heyecan ön plana çıkar ve kazanmaktır önemli olan. genel bir çerçevede kocaman’ın, giderek klasik italyan futbolu tadında bir üslubun ifadesi olduğu kanısındayım. tudor zaten serie a üretimi. ‘gerçek italyan’ (!) kim, göreceğiz. ‘kim kazanır’a gelince, bir ‘mustafa denizli klasiği olan yüzde 51’i ben yüzde 55 yapıyor ve g.saray diyorum.

    uğur vardan
  • 28873
    "aykut kocaman uzun yıllar futbolcu olarak bu dünyanın içindeydi, daha sonra teknik direktör oldu. nereye giderse gitsin, demek ki farkın suni olduğunu görüyor. pazar akşamı fenerbahçe, galatasaray'ı 2-0 yener ve fark 5’e iner. bir antrenörün hep hedefi olmalı. fenerbahçe’nin teknik direktörü yenmeye gideceğiz diyor. fark var, ama o fark kapanacak. öne geçeceğiz diyor. buna inanan bir teknik direktör oyuncularını da inandırır. sezon başından beri şampiyon olacağız diyor. anlaşılıyor ki bu dediğini yapacak."

    ali şen

    (bkz: 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı)
  • 28875
    futbolcuların demeçlerinin kalitesinin yükselmesi, oyuncu kalitesinin yükselmesiyle alakalı. giuliano, keman çalıp satranç oynuyor. giuliano'nun dediklerinden yola çıkarsak; galatasaray'ın harika bir orta sahası, pres gücü var. iyi bir pres oyunları var. oyun olarak fenerbahçe'nin önündeler. seyirci avantajı var. o yüzden fenerbahçe kazanabilir. derbi böyle bir şey.

    fenerbahçe'nin problemleri olsa bile bunu biz defalarca kez gördük. beşiktaş'ın şampiyonlar ligi maçlarından önce skor tahmini yaptık ya, derbilerde bunu yapmak imkansız.

    sadece şöyle bir çıkarım yapılabilir; gerçi fenerbahçe'nin kendi evinde üstünlüğü var 3 büyük rakibine. deplasmanlarda bunu söylemek biraz daha zor. topun oyunda kalma süresiyle maçın favorisinin kim olduğu arasında bir ilişki olacaktır. topun oyunda kalma süresi 50 dakikaları bulursa veya geçerse, galatasaray öne geçer. onun altına düşerse, oyun çok durursa fenerbahçe dengeyi sağlar.

    eğer, maç gomis ile fenerbahçe savunma hattı arasında geçecekse galatasaray kazanır. fenerbahçe savunması, driplinglere karşı çok açık veriyor.

    burada da bunu çok iyi değerlendirecek galatasaraylı oyuncular var, özellikle gomis. ligin şu anda yıldızı. fenerbahçe de oyunu oradan uzak tutmaya çalışacak. oyun biraz daha az durur, eğlenceli bir maç olur diye düşünüyorum.

    hakem konusunda da bir tartışma çıktı. fenerbahçe, cüneyt çakır'a karşı çıkıyor diye. neresinden bakacağımı bilmiyorum. hakem üzerine önden bir müzakere mi oluyor, oralara mı vardı iş. bir yalanlama yok. mhk olsan ne karar verirsin? otomatik karar şudur, karşı çıkıyorsa onu atamak.

    normalde mhk'lerin tavrı böyle olur. peki ya, bunu bilerek karşı çıkıyorsa karşı çıkan kulüp. bunlar akıl oyunları. konu şu ki, ben federasyon ve bağlı olduğu kurulların tamamında ne yaptığını bilmemek gibi bir problem var. planları yok. anı idare etmek üzerine her şey. bütün konu böyle dönüyor. maç başlamadan 4 gün önce, bu kadar da iyi oyuncular varken hakem konuşuyor durumuna düşüyoruz.

    giuliano'nun, aykut kocaman'ın iletişime açık olduğunu söylemesi çok hoş. aykut kocaman'ın kapalı olduğunu alex hep iddia etmişti. yeni alex olarak adlandırılan giuliano'nun bunun tersini söylemesi iyi bir durum, fenerbahçe açısından.

    giuliano'nun sürekli çerçevenin karşısında olması lazım. zorunluluktan onun kanatta oynadığını biliyoruz. maçların içinde de zaman, çizgiye yakın olduğu dakikalarda yok oldu. çerçevenin karşısına geçince de gördük nasıl olduğunu. bu adam böyle bir oyuncu.

    giuliano, bunun için alındı zaten. fenerbahçe'de giuliano ve valbuena, üzerine oyunu kurabileceğin oyuncular. önce onları yerleştirip, sonra oyunu kurmak gerekiyor. görevlendirmelerin öyle olması lazım. fiziksel özellikleri çizgide oynamaya müsait değil.

    aykut kocaman, 4-2-3-1 oynatıyor. zamanında deivid'in kullanıldığı gibi kullanmaya çalışıyor giuliano'yu. 4-4-1-1'de ise giuliano'nun daha iyi olduğunu görüyoruz. çizgiye yaklaştığı zaman sıradanlaşıyor, vasata iniyor.

    galatasaray'ı zorlayan ekipler, savunma beklerini çıkartmayan takımlar. iki savunma kanadı, oyuna katılıp neredeyse hücumun bir parçası olduğu zaman zorlanıyor rakipler galatasaray'a karşı. geçen sezon bir zamanlar bunu söyleyeceğimi düşünmezdim ama bunu sağlayan da tolga.

    hücumda yaptığı presle tüm takımı çok rahatlatıyor. ndiaye'nin yaptığı baskının da manalı olmasına yol açıyor, belhanda'nın eksiklerini kapatıyor, gomis'e katkı sağlıyor. arkasındaki beki rahatlatıyor. burada, fenerbahçe açısından bu oyuncuları çıkartmamak üzerine oyun planlayabilecek mi, olay bu.

    fenerbahçe'nin hücum kanatları bunu yapabileceğe benzemiyor, o yüzden başka bir plan lazım. aykut hoca, bunun için göbeğe, savunma arkasına kaçacak bir plan arıyor olabilir. eğer, tolga ile oynarsa fenerbahçe için zor maç olur. o presi fenerbahçe nasıl aşar bilmiyorum.

    galatasaray'ın duran top sıkıntısı, büyük oranda giderildi diye düşünüyorum.

    bence aykut kocaman vincent janssen ile değil, roberto soldado ile oynayacak. soldado'nun oyun tarzının, galatasaray savunmasına daha ters geleceği kanaatindeyim. janssen, daha fizikli. fakat, fenerbahçe orada akışkan bir oyuna ihtiyaç duyuyor. soldado, akışkan oyunda daha değerli.

    aykut kocaman, soldado ve janssen'i birlikte oynatmak istediği bir oyun düşlüyor. arkasında giuliano'nun oynadığı bir oyun. o zaman da valbuena'ya yer bulunamıyor. o zaman valbuena'yı merkeze koyamazsın. valbuena'yı yedek de bırakamazsın. ondan performans beklentisi çok yüksek. ilk valbuena'yı keserim dedim, ortalık yıkıldı. top kayıpları çok artıyor. transfer planlamasında tam oturtulamadı iş.

    galatasaray'da bunun sorunlarını yaşayacak. feghouli çok iyi oyuncu. tolga ile oynandığında elde edilen pres gücü, rodriguez - belhanda - feghouli üçlüsüyle elde edilebilir değil. orada iş ndiaye'ye kalıyor. tek marco aurelio sendromu olarak adlandırılabileceğimiz duruma gidiyor. atiba da uzun süre böyleydi.

    çünkü, tolga merkezde oynadığı zaman galatasaray standandırda oynamadı. çok çalıştığı için tolga'yı sağda oynattı. bir anda takımın vazgeçilmezi oldu. birçok gol attı. fenerbahçe'de valbuena'nın yerine oynatabileceğin bir oyuncu var mı dersen. zor bir karar. giualiano'nun sağ çizgide oynamasının tek sebebi, valbuena'nın varlığı.

    galatasaray'daki 3 seçenek, 3 ayrı oyunu temsil ediyor. 1 oyuncu değişince tüm oyun değişiyor. galatasaray seyircisi ve hepimiz, en çok neyi beğendik. pres gücünü ve alınan topun hızla rakip kaleye gitmesini. bunu sağlayan adam tolga. fakat, sol önde oynadığı zaman. onun yerine selçuk'u koyunca bambaşka bir oyun ortaya çıkıyor. topla ilişkisi olan ama daha yavaş bir takım. rodrigues'i koyunca daha başka bir takım oluyor.

    fatih altaylı diyor ki, galatasaray dökülüyor, nerede o pres. tolga yok da ondan. orada ekstra bir oyuncu var. defansif yönü olan bir hücum oyuncusu, korkunç bir pres yapıyor. bunun yanında da gol atıyor. tolga'nın tolga olduğunu unut. diyelim ki o thomas müller.

    tolga, goller atıyor zaten. müller de atıyor. bir de böyle pres yapıyor, savunmacı gibi acayip. tolga'yı unut, diyelim ki yeni gelmiş bir brezilyalı, yeni gelmiş; tolginho. dersin ki bu adam, gomis momis tamam da bu adam nedir!

    bir taraftan tolga var kafanda, bir yandan da performans var. işin psikoloji tarafı bu. geçen seneden geldiğimiz nokta inanılmaz. tolga'nın içinden gerrard çıktı! antrenman ve hazır olma işi ayrı. adam hazır değilse, oynamamalı zaten. ben hazırmış gibi düşünüyorum.

    mehmet demirkol

    (bkz: 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın