resim
Mustafa Denizli
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:75
Uyruk:Türkiye
  • 1380
    2015-2016 sezonu devre arasına kadar verdiği görüntü bu kadroyla idare edeceğiz artık modundaydı. takımın durumundan kendisinin de hiç hoşnut olmadığı çok belli. ara transferdeki transfer istekleri ve takımı hazırlayış şekli çok önemli. kendisi içime pek sinmese de kulübümüzün mevcut şartlarında yapılabilecek fazla bir şey de olmadığı da bir gerçek. şu aşamada işi çok zor, sadece takımın değil taraftarın da bir hava yakalaması lazım. takımın içerisindeki kötü futbol oynayan, hatta futbol oynamayı beceremeyen futbolcu yığını yüzünden taraftarın takıma olan ilgisi ve heyecanı da azaldı. aslolan galatasarayın başarısı elbette hepimiz bunu istiyoruz umarım olumlu şeyler yapar. neler yapabileceğini merakla bekliyorum inşallah beni şaşırtır.
  • 1381
    neden hala bir yardımcısı yok anlam veremediğim teknik direktörümüz. antreman fotoğraflarına ve haberlerdeki antreman videolarına bakıyorum futbolculara yapmaları gereken hareketlerin çoğunu kendisi bizzat gösteriyor. benim bildiğim kadarıyla antremanda yapılacak kondisyon, açma germe, ısınma ve tempo hareketlerini teknik direktörün yardımcıları gösterir. teknik direktör ise işin daha çok taktik ve strateji kısmında devreye girer.
    neyse mustafa hocanın vardır bir bildiği diyelim. önemli olan şu kısa sürede takıma az da olsa sertlik kazandıracak kondisyonu ve oyun içindeki hareketliliği arttıracak tempoyu kazandirabilmesi. gerisinin pek bir önemi yok.
  • 1382
    umut'u göndermemesinin neyi yanlış ki? elinde tek forvetin umut. hadi onu ara transfer döneminde gönderdin diyelim. burak'ın ne zaman döneceği belli değil. hadi o da döndü de. bir senedir sakatlıklarla boğuşan bir adam sene sonu euro 2016 olduğu için en ufak ağrıda oynamayacak kendini saklayacak. yani burak'ı sayma. umut'u da gönderirsen en az 2 bence 3 tane forvet alman lazım. alabilir misin 2-3 forvet ara transfer döneminde, ciddi misiniz siz? şu an 1 tane adam akıllı as forvet alsak, burak 2., umut 3. forvet olsa çok mu kötü? sene sonunda da umut'u yollarsın yerine bir tane daha forvet alırsın.
  • 1383
    denizli ile olmaz bu iş. çümkü kendisini kurtarmak için kısa vadeli düşünecek ve asıl papazlara operasyon yapmaktan çekinecek. bu da galatasaray'ı daha da batağa sokacak.

    denizli adını daha ilk duyduğumda midem bulanmıştı. giderek daha da kötü oluyorum.

    -umut bulut sıradan takımlardan birine gol attı diye onu golcü sanıyor. donk ile takasına karşı çıkıyormuş. çok yazık.

    -burak yılmaz'ı göndermiyormuş. allahım sen aklımızı koru.
  • 1384
    halen yanına yardımcı antrenör bulamayan teknik direktörümüz. sorun finansal ise en azından altyapılarda çalışan 1-2 antrenörle bu işi yürütebilir. tek adamlık 80'li yılların futbol kültüründe kaldı. mustafa hocamız da o yıllarda sıkışıp kalmış , kendini hiç geliştirmemiş görünüyor. şu kısa dönemde bende uyandırdığı intiba bu yönde.
  • 1385
    esas umut'u bu devre arası gönderseydi eleştirilmesi gereken hoca. burada umut'u beğenen yoktur herhalde, denizli'nin de beğendiğini hiç sanmıyorum. hiç hem de. ama umut'u gönderirseniz bir forvet daha almanız gerek ki devre arasında bu belli ki imkansız. daha bir tanesini zor alıyoruz ikinciyi nasıl alacağız? üstelik takıma kanat da lazım... çok kolay değil bu işler arkadaşlar. elinizdeki iki forveti devre arası ßak diye gönderemezsiniz bu mali tabloda. yazın yapılacaktı bu, iyi bir hazırlıkla bu sezon sonuna kaldı.

    edit: he elinde gomez olsaydı ne ikinci forvete ne üçüncüye ihtiyacın olurdu he. sakatlanınca, form düşüklüğü yaşayınca da chedjou oynardı forvette. çift forvet çıkman gereken bir maçta podolski'yi çekerdin, yasin-sinan kanadıyla kanat-yedeksiz oynardın. bravo. müthiş planlama.
  • 1386
    "umut'u göndermemesinin neyi yanlış ki?" diyebilen ve mustafa'yı haklı gören taraftar var. ben boşuna demiyorum "bu taraftara umut müstahak hatta fazla bile" diye.

    ayırca 1 tane adam akıllı forvet alsak ne burak denen kazmanın ne de umut denen yetenek fakiri umut'un yüzüne bakar bu taraftar. mesela elimizde eğer gomez* olsaydı, 2. ve 3. forvete gerek bile olmazdı. burak ve umut yedek kulübesinden anca 90+ larda çıkıp oyuna girebilirdi. böyle bir şeyi hamza denen maşa istemediği için almadı kimseyi. bizi ne hale düşürdüğü ortada

    he gelelim galatasaray'ın hiç transfer apmayıp umut'u gönderme ihtimaline. bu ihtimal galatasaray'ın yine kurtuluşudur. burak denen adam oynar oynamaz umurumda değil. hatta oynamasın. bu takım 4-6-0 bile çıksa daha çok gol pozisyonuna girer, daha çok gol atar, daha az top kaybeder. eğer bunu göremiyorsanız sizin için üzülmekten başka yapabilecek bir şeyim yok.

    2.5 milyona euroya konularına girmiyorum bile.

    he umut'u göndermek yanlış he!
  • 1387
    ronaldo'nun, messi'nin bile bazen form düşüklüğü yaşadığı dünyamızda elinde bir adet evet bir adet iyi forvetin olursa 2. ve 3. forvete ihtiyacı yokmuş takımın vay anasını.

    transfer yapılmadan umut gitse de bu galatasaray'ın kurtuluşuymuş. neyden kurtuluyor abi galatasaray? umut yarım sezon 3. forvet olarak kalırsa takım batacak mı? sene sonu zaten şutlanacak adam. ki sene sonu zaten gitmesi lazım aynı sabri ve daha niceleri gibi. zerre sevmediğim adam bana müstehakmış hatta fazlaymış bile. siz özel hayatlarınızda nasıl yaşıyorsunuz yahu? sevmediğiniz adamın direkt boğazına saldırıp öldürüyor musunuz? çıldırdınız mı abi siz? ki mustafa denizli sırf biz istemiyoruz, sevmiyoruz diye sabri'yi kesip 3. lig topçularının bile yerlerde süründürdüğü, ezdiği tarık'ı oynatıyor. görmüyor musunuz? bilal istenmiyordu, onun yerine jose rodriguez'e şans vermeye çalışıyor. farkında değil misiniz?

    he dersen ki donk'a yarım sezon sonra sözleşmesi bitecekken 2.5 milyon euro ödenir mi? ödenmez. bu bonservis aptallık. çok çok 1 milyon 1.250'ye ikna ettin ettin, vermiyorlarsa baksınlar keyiflerine. başka önlibero yok mu dünya üzerinde?

    arkadaş ne mustafa denizli'yi severim ne umut'u ama adama bunları savundurtuyorsunuz zorla.
  • 1389
    şu konuda anlaşalım isterseniz; umut bu takımda daha fazla gol pozisyonuna girelim, daha fazla gol gol atalım diye yer almıyor. mümkünse daha az gol yiyelim diye oynuyor. pozisyon almasını adama basmasını beceremeyen, hava topu alma şansı olmayan iki beki; onlara destek olacak, adamını kovalayıp geriye yardım edecek iki kanat adamı; orta sahada top rakipteyken rakibi kovalamayan bir yapısı olan takımdan bahsediyoruz. illa bir şamar oğlanı aramanın mantığı yok. takımın iskeletine önce bir bakın. umut yerine burak oynayınca bu sıkıntı katlanıyor doğal olarak.
  • 1390
    neşteri körelmiş hoca eskisi. ara transferde burak umut ve sabri'den kurtulamayanlardan sezon sonuna doğru kurtulacağız allah'ın izniyle. hani başkanın seni bile şaşırtacak transferler yapıyordu hocam? takımda podolski ve sinan gayet forvet oynarlar kimse bana anlatmasın. yok efendim sol çizgiymiş de gakmış da gukmuş. adamlar bana nerede fayda sağlayacaksa orada oynarlar. carole ayarında pahaca hafif yerliden kaliteli adamlar illa ki var. eldeki çöplerle şampiyonluk kovalanacaksa beşinci bile olamayız. burak ve sabri'nin oynayacakları her maçta taraftar tarafından protesto edilecekleri de aşikar bu neyin inadı gerçekten anlamak zor.
  • 1391
    burak'ı sattırmayı başaracaksa ve iyi bir forvet aldıracaksa umut'u takımda tutmasına hak veririm. ama bu iki şarttan biri bile gerçekleşmezse, umut'u takasta kullanmaması büyük hata olur.

    bu ay içinde umut ve burak'tan biri muhakkak, ne olursa olsun takımdan ayrılmalı, çünkü bu taraftarın ikisine de zerre kadar sabrı kalmadı artık. bu adamların yapacağı katkılar (bir katkı yapacakları yok aslında da, varsayalım ismail hesabı), taraftarın negatif tepkisi yüzünden takımın uğrayacağı kaybın yanında hiçbir anlam ifade etmeyecek zaten. taraftarın tepkisi ancak bu ikiliden biri yollanırsa ve as forvet olarak iyi bir adam gelirse diner.

    umarım denizli de bu durumun farkındadır.
  • 1393
    mustafa denizli'nin getirilmesi yanlıştı, kaldığı her gün de yanlış. enerjisi bitmiş adamdan enerjik bir takım beklenemez.

    bu sezonu kurtarmaya çalışmak aptallıktır. genç ve dinamik, başarıya aç bir yabancı td bulmalıyız. yarım sezonda türkiye ligini öğrenir ve gelecek sezonu ve sezonları da kurtarabilir.

    bir kalli gelmişti takıma ve on yılımızı kurtarmıştı. (1992'de gelmişti) uefa kupasını alan kadronun omurgasını kalli kurmuştu. manu'yu eleyerek, barcelona'yı yenerek büyük güven kazanmıştık. sonuçta üç-beş takviye ile uefa şampiyonu olmuştuk.

    kalli'ye gidin. yıllık 3 milyon euro bütçe ile iyi bir hoca tavsiyesi alın. alman, hollanda ya da belçikalı olabilir. kalli size doğru ismi söyleyecektir.

    not: kalli'yi bize jupp derval tavsiye etmişti.
  • 1395
    fatih terim zaten ulu imparator, şenol güneş'in şampiyonluğu yok ama oyunculara aşırı olumlu etki edip kendi ekolünü yaratıyor, hatta yılmaz vural bile gittiği takımlara anında pozitif futbol oynatıyor ama mustafa denizli modası geçmiş ihtiyar kofti.

    ben buna inanmıyorum, inanmak da istemiyorum. türk futbol tarihinin hem en başarılı, hem de en prestijli hocalarından birini bu kadar basit tespitlerle bir kenara atıp, hele ki mancini-prandelli şartlandırılmış eşleşmesinde olduğu gibi hamza hamzaoğlu ile bir tutmayı kesinlikle reddediyorum. ortada üç farklı futbol döneminde alınmış çok üst düzey nesnel başarılar var.

    malum devre arası geldi çattı, keza mucize falan da beklemiyorum ama yine de sabrediyorum. bir şeyler olmalı... olmasını ümit ediyorum, öyle düşünüyor ve temenni ediyorum.

    not: mustafa denizli şenol güneş'ten üç, fatih terim'den ise dört yaş büyüktür.
  • 1396
    normalde asla kaliteli türk medyası'nın haberleri üzerinden yorum yapmam ama herkesin bildiği üzere bir an önce müdahale edilmesi gereken bir haldeyiz. en ufak bir geçiştirmeye, en küçük bir ihmale kimsenin tahammülü kalmadı. gerek denizli'nin gerekse yönetimin şu an (mecazi anlamda) birçok kelle almış olması gerekiyordu, ama gelin görün ki her gün büyük bir hevesle spor haberlerini açıp her gün aynı hayal kırıklığına uğruyoruz. ben de "niye sırtımızda kambur olan futbolcuları göndermiyoruz" diye dertlenip, "2.5 milyon paraya bulabileceğimiz en iyi adam donk muydu" diye kendimi yiyordum ki gördüğüm bir haberle taşlar yerine oturdu. haber doğru mudur bilmiyorum ama ben doğru olduğu kanaatindeyim.

    denizli, haberlere bakılırsa ne umut'u ne burak'ı ne sabri'yi göndermiyormuş. satılık/kiralık listesine jem karacan'ı, koray'ı, sinan gümüş'ü, emre çolak'ı, hamit'i ve tarık'ı koymuş. denilenlere göre büyük temizliği sezon sonuna bırakmış.

    açık konuşayım, sabri'li burak'lı umut'lu kadrosuyla sezon sonundaki temizliği yapamadan kendisini gönderilmiş de bulabilir. hamzaoğlu version 2.0 olacaktıysa keşke hiç zahmet edip florya'ya kadar yorulmasaydı. son 10 yıldaki yegane başarısı, galatasaray ve fenerbahçe'nin inanılmaz biçimde kötü oynadığı bir sezonda sivasspor'u geride bırakıp süper lig'in en düşük puanlı şampiyonluğunu kazanmak olan bir teknik direktörden çok büyük beklentim yoktu açıkçası. ama bu kariyerine, bu ismine rağmen hala cesur davranamayıp, bu rezil futbolcularla günü kurtarma derdine düşüyorsa yazıklar olsun demekten başka bir şey gelmez elimden.

    bu takımın kapısından içeri türk teknik direktör sokmayacaksın aga. türk futbolcuyu da az maaşa oynayan çalışkan isimlerden seçeceksin, iki seneden fazla kontrat da vermeyeceksin. hiçbiri kulübü babasının malı zannedemeyecek, "ben bu kulüpte şu kadar sene oynadım" diyemeyecek. ha, baktın ki adam hakan balta gibi ağzı var dili yok bir tip, kontratını o zaman uzatacaksın anca. diğerlerini iki-üç seneden fazla tutmayacaksın. yerli sınırlaması getirmeden bir halt olmaz bu kulüpten.

    adamı hasta ettiniz amına koyim.
  • 1397
    galiba söylenmedi, ben söyleyeyim. cesare prandelli'nin yerli versiyonu. fakat %100 başarız olacak anlamına gelmez. çünkü türkiye'de başarılı olabilmenin yarı şartı yerli ve düzeni bilmektir. bu da mustafa denizli'de mevcut. fakat diğer yarısı var diyemem. hatta (hamza hamzaoğlu + cesare prandelli) / 2 = mustafa denizli'dir.

    adı: mustafa denizli
    sigorta girişi : galatasaray spor kulübü, 1986
    muhtemel emeklilik: galatasaray spor kulübü
    emekli ikramiye tarihi: kısmetse 2016
    tuttuğu takım: beşiktaş
    oynadığı futbol takımları: altay, galatasaray
    part time iş: lig tv maraton
    hobileri: yabancı dandik takımları çalıştırmak
    fobileri: 5 nisan 1989 steaua bükreş galatasaray maçı'ndan beri avrupa maçları. bu arada o maçın yıldızı gheorghe hagi idi.
    sabıkası: aziz yıldırım ve yıldırım demirören'e ilk şampiyonluklarını tattırıp, en zor zamanlarında onları hayata döndürüp, türk futboluna hediye etmesi.
    sabıka 2: 1980 yılında kullandığı penaltı ile galatasaray'ı finalde türkiye kupası'ndan etmesi.
    en sevdiği rakam: 9.5 (bkz: lukas podolski)
    artıları: tecrübe ve aşırı özgüven
    düşmanları: amigo orhan
    alışkanlıları: maçları kafasında oynaması
    baş belaları: kızları
    en sevdiği şarkı: shaggy- hey sexy lady
    favori tezahüratı: şampiyon yap bizi *ötümüzden *ik bizi.
    buzlukta bozulmasından korktuğu: kariyeri
    menajeri: şansal büyüka
    başarısız olma ihtimali: %51, sebebi: içimizdeki irlandalılar (bkz: burak yılmaz), (bkz: tarık çamdal), (bkz: jem paul karacan),vs vs....ohoooo

    kendisi hakkında en güzel yorumu beklenmedik bir şekilde rıdvan dilmen yapmış. ''acıma, acınacak hale gelirsin''

    daha önce yanılmadım. (bkz: hamza hamzaoğlu/@football)
    bu sefer? (bkz: mustafa denizli/@football)
App Store'dan indirin Google Play'den alın