• 876
    transfer konusunda kendilerini sınırlayan kıstaslar var hadi o tamam. ama göz göre göre takımın yarısına ve teknik direktörüne resmen çifte standartlı cezalar verirlirken artık birşeyler yapması gereken yönetimdir. ses çıkarın diyoduk artık ses de yetmez gürültü koparmak lazım. bırakın yansın ortalık.

    geçmiş sezonlarda aynı hareketlerden kim kaç maç ceza almış veya yırtmış teker teker beyinsize anlatır gibi ortaya koymaları gerekir.
  • 878
    garip şekilde bir daha taraftarla aralarinin barisamayacagini dusundugumden hemen istifa etmelerini istedigim yönetim. uzatmasinlar, kendilerini de yormasinlar bu saatten sonra kendilerini insanlarin sevmesi çok zor. yerlerine de kim gelirse gelsin, onlar da istifa edecek eninde sonunda. kisir döngüde başkanlık yillardir, sürekli istifa ettiriyoruz ama yerine gelecek kimse yok çünkü kimsenin bu yükle ugrasacak isteği yok. yillardir kac kere güçlü bir başkan adayı cikti ki şimdi çıksın.
  • 882
    efsane olabilecek yönetim şansına sahipken çok kısa sürede yapamadıklarıyla kredilerini bir hayli aşağıya çekmişlerdir. gelinen noktada tüm bu yaşananların sorumlusu 2018 2019 sezonu transfer sezonunda yapamadıkları stoper ve forvet transferi ve teknik ekibin yalnız bırakılmasıdır. galibiyetten sonra ekrana çıkıp çarşaf çarşaf demeç verirken muğlubiyetten sonra ekranda görünmemek , sorumluluğu üstlenmemek, bu zorlu süreçte gereken reaksiyonu gösterememek gibi çok konuda sınıfta kaldılar.
  • 884
    daha önce demiştim tekrar edeyim.
    uçan kaçan bir yönetim değildir ancak mevcut adayların en iyisi kendileridir.
    şu aşamada istifa etsinler demek "bence" iki adım ötesini düşünmemektir. bugün gittiler yerlerine kim gelecek sorusunun yanıtını vermeden konuşmanın bir anlamı yok. (ha yanıtınız geçtiğimiz seçimde ki üç adaydan biriyse tartışmaya gerek yok gözüm kapalı yine mustafa cengiz'i desteklerim)

    bırakın şu yüzeysel işleri artık. kimse mükemmel değil ama elde ki en iyi seçenek bu (varın siz düşünün genel kurulun potansiyelini)

    algılarla yönetilen, sosyal medya ile fikirleri bir o yana bir bu yana savrulan insanları bir kenara bırakıyorum, bunların haricinde ki arkadaşlara önerim.

    1- altı ayda bir teknik direktör, yönetim değiştirmekle iki adım öteye gidemeyiz.
    2 - yönetimi eleştirin, eleştiriyi "bir forvet alamadılar amuğa goduklarım" seviyesiyesinden yukarıda yapın ki işe yarasın.
    3 - şu sıralar mustafa cengiz'i devirmek isteyen kesim o nefret ettiğiniz lisecilerin tillahlarıdır. bugün bu yönetimi onların dümen suyuna girip devirdiğiniz an 3 dönem boyunca size "fan" gözüyle bakan, kulübün sahibi "lisedir" diyen zihniyet tarafındna yönetilmeye hazır olun.
    4 - bu yönetimi doğru eleştiri ile tabiri caizse yonta yonta düzeltebiliriz, bu yönetimi doğru aday çıkana kadar bir geçiş süreci olarak görebiliriz veya gönderir taraftarın konumunu "fan" olarak sabitleştiririz. neyin kavgasının verildiğini ayırt edin derim.
  • 885
    çok şanslı ama bir o kadar tecrübesiz ve beceriksiz yönetimdir. bugün özelinde 10 kasım özelinde atatürk'ü anma konusunda bile ne kadar eksik oldukları çok belli oluyor, üzüyor. 10 kasım 2018 galatasaray beşiktaş kadın voleybol maçında beşiktaş gayet yakışır bir şekilde pankartla çıkarken galatasaray'ımız ıska geçmiş ve çok net bir saygısızlık örneği göstermiştir. kulübün resmi twitter hesabından yapılan anma bile yeni türkiye'den esintiler içeriyor ve yine günün anlam ve öneminden oldukça uzak bir resim veriyor.
    bunlar dışında tahkim kuruluna başvuruda bulunup karar aşamasında kamuoyu oluşturamayıp taraflı ve galatasaray'a karşı olan bu kurula baskı oluşturamadılar. donk ve rodrigues'e verilen "emsal" cezaların indirilmesine ilişkin başvuru reddedildi. şimdi istedikleri kadar bağırıp çağırsınlar. türkiye futbol ortamında donk ve rodrigues'in yaptığını yapıp da benzer cezayı alan kimse yoktur ama 30 milyonluk galatasaray'a bunu yapabiliyorlar. neden çünkü bu büyük kitlenin gücünü arkasına alıp masaya yumruğunu vurabikecek bir yönetimi yoktur. dursun'dan kurtulduk ama bu iş ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye döndü. şikeci fb bile sandık kozunu oynayıp kümede kaldı ama biz yerel seçim öncesi son dönemeçte bu kozu kullanmıyoruz.
  • 886
    12 kasım 2018 mustafa cengiz basın toplantısı sonrası benim için bitmiştir. galatasaray’ı layıkıyla savundu şimdi kendisine geçti. galatasaray tarihinin en pasif başkanı ve yönetimi olabilir. işi gücü hikaye anlatmak, fıkra anlatmak.
    ekleme: rakipleri, medyası, federasyonu birlik olmuş galatasaray’ın üzerinde oyunlar oynuyorlar. sayın başkanım kendisine karşı yürütülen algı operasyonu için ağlıyor. arkasında galatasaray gibi bir güç varken bile çıkıp yumruğunu masaya vuramıyor. kimse kendisinden hakaret etmesini istemiyor. teknik direktörüne hakaret edenlerden utanmasa özür dileyecek. gurur duyun başkanınızla. bi de söyleyin bir ara becerebilirse forvet alsın.
  • 887
    yönetime geldiği günden beri demediğini bırakmayanlar 12 kasım 2018'de yaptığı basın toplantısından sonra mustafa cengiz'in kendileri için bittiğini söylemişler. başkanın basın toplantısında anlattığı şeylerin bir örneğini sözlükte de görüyoruz. dolayısıyla fazla bir şey yazmadan galatasaraylıların havayı iyi koklayacağını düşünüyorum.
  • 893
    son zamanlardaki tavırlarından hoşnut değilim ama esip gürleselerdi de hiçbir şey değişmezdi. adamlar "galatasaray'dan birileri bizi eleştirse de ceza yağdırsak" diye pusuda bekliyor, bu durumda yapılacak şey televizyona konuşmak değil perde arkasından kelle almaktır ama demirören'i indirmeye galatasaray'ın gücü yetmiyor maalesef. çünkü demirören'i o koltuğa atayan şahsın kim olduğunu herkes biliyor. o şahıs "gidebilirsin" demediği sürece demirören efendi o koltukta oturmaya devam edecek.

    adamlar 2016-17'de beşiktaş'ı göz göre göre şampiyon yaptılar, normalde güle oynaya şampiyon olacak başakşehir'i ikinciliğe ittiler. ertesi sene beşiktaş'ı fener maçlarında dilim dilim doğrayıp yarış dışı bıraktılar, fener'i inanılmaz kıyaklarla ikinci bitirttiler. şimdi bizi doğrayıp başakşehir'i şampiyon yapmaya çalışıyorlar. ortada bir "parayla değil sırayla" durumu var. sen ne tepki verirsen ver ana planı bozamıyorsun, belki az bir şey esnetebilirsin en fazla.

    mustafa cengiz ya demirören'e (ve onu getiren şahsa) kaybedeceğini bile bile savaş açacak ya da "bize haksızlık yapılıyor, adil olalım lütfen" deyip kısık sesle konuşacaktı. ikinciyi seçti. bence kısık sesle konuşmasına rağmen daha düzgün cümleler kurabilir, bütün türkiye'nin aklında nakşolacak bir slogan bulabilirdi. ünal aysal'ın "bu ateş üfleyerek sönmez" sloganı gibi bir slogan bulsa çok daha itibarlı bir tepki vermiş olurdu mesela.
  • 894
    düzen gereği kazanamayacakları bir savaşa girmeyerek geçen sezonki yönetim kadrosu gibi yine akıllılık etmiş yönetimdir. bir de madem savaşmıyorlar o zaman boşa açıklama yapmazlarsa tam olacaktır. en büyük kozları fatih hocamız da öfkeyle kalkan nasıl oturur ya da maalesef oturturulur ikna olduğunda kulübümüz yine hedefine emin adımlarla yürüyecektir. hedef 22! savaşa gerek yok, işlerine baksınlar. maalesef olan oldu ölen öldü.
  • 898
    beceri yoksunu, pasif ve “iyi niyetli” olan yönetimdir. kimse kimseyi sevmiyor ve bu durum çok açık. boşuna barışsever olmaya gerek yok, yapmacık geliyor gözüme. bu yönetimin başkanı olan sayın cengiz zamanında aslan meclisi isimli programda fazlasıyla sert bir şekilde fenerbahçe’ye ve tff’ye yüklenen birisiydi.

    bu barışçıl olma durumu yönetimin pasifliğinden geliyor, lider birisinin olmamasından geliyor. camianın bir numaralı adamına karşı yapılan bu açık saldırıda korkak olmamalıyız.

    dursun özbek sonrası gelmenin ekmeğini daha ne kadar yiyecekler bakalım.
  • 899
    olaylı 2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçı sonrası ilk dişe dokunur açıklamayı bugün yapmış olan yönetim.

    https://twitter.com/...630395362099200?s=21

    --- alıntı ---

    başkanımız mustafa cengiz’den açıklama

    galatasaray, türkiye’nin sportif anlamda dünyadaki en değerli ulusal markasıdır.

    bu en değerli markayı, içinde bulundukları kurum ve pozisyonlardan elde ettikleri resmi ya da medyatik gücü kullanarak; kişisel fanatizmleriyle, galatasaray’ı yıpratmaya, cezalandırarak zarar vermeye çalışanlar, sadece galatasaray’a değil ülkemize, vatanımıza zarar verme gayreti içinde olduklarının gaflet ve delaletinden uyanmalıdırlar.

    dünyada 100 milyonu aşkın sempatizanı, ülke sınırlarında 30 milyonu aşkın taraftarı olan yüzyıllık bir ruh ve sinerjiden güç alan galatasaray spor kulübü’nün dünyanın tepesine doğru yürüyüşü, kendisine saha içinde veya dışında, arkadan atılmış kahpece tokatlar ve tahrikler ile engellenemez.

    ceza cürüme eşit olmalı ve camiaların vicdanını rahatsız etmemelidir.

    tff ve kurulları taraftarı olduğu takıma göre çifte standart uygulamamalıdır.

    kulübümüzün haklı tepkilerini, resmi açıklamasını cezalandırıp, rakibimizin beyanlarına hatta kulübümüzün teknik direktörüne karşı sokak jargonuyla hadsiz hakaretler içeren yazılı, sözlü söylemlerine karşı hiçbir aksiyon almaması da buna bir belgedir ve şayan-ı dikkattir.

    biz, rakiplerimizin aldığı veya alacağı cezaları hedefleyen bunlarla mutluluk tesis eden bir yönetim anlayışında değiliz.

    ulusal kazanımlar yoluyla uluslararası başarılara endeksli bir camiayız.

    ancak adalet herkese gereklidir ve çifte standartlara şiddetle karşıyız.

    medyada, sahada ve tff kurullarında bu çifte standartları uygulayanların, alet olanların futbol dünyasında işgal ettikleri haksız konum ve pozisyonlarının hukuk içinde sonlanması için sonuna kadar mücadele edeceğimizi ve bunun takipçisi olacağımızı bir kez daha beyan ederiz.

    vakar içindeki suskunluğumuzu korkaklık zannedenler, diledikleri zaman meydan okuyabilirler.

    galatasaray kendisine karşı kurulan tüm tuzaklara, provokasyonlara, engellemelere her tür karşı çabaya rağmen, “rakibe saygı kendine saygı” karakterinde, vakar ve asalet ile şampiyonluk yürüyüşüne devam edecek ve şampiyon olacaktır.

    kenetlenin başka galatasaray yok!

    mustafa cengiz

    galatasaray spor kulübü başkanı

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın