• 2951
    ilgili yönetimi desteklemeyenler istiyorlar ki mustafa başkan çıkıp tff’ye ana avrat sövsün sonra da takımı ligden çeksin. herhalde bunlardan sonra işte bizim başkanımız budur, helal olsun derler. bana bu eyyyy diye konuşan birini hatırlattı.

    futboldaki bu düzen ülkedeki saçmalıkların yansıması. maalesef an itibari ile daha büyük şeylerin değişmesi lazım ki futbola adalet gelsin. yönetime sallamak en kolayı bu konuda. mantıklı bir tepki modeli anlatın da yönetim yapsın.
  • 2953
    hakedene hak ettiği cevabı veremeyen, içeriye aslan, dışarıya kedi kesilen yönetim.

    kendilerini en sert eleştirenlerden biriyim, defalarca da bırakıp gitmeleri gerektiğini söyledim. özellikle fatih terim'e karşı yaptıkları basın toplantısında her şeye tüy dikmişlerdir. bu entrye başlarken de eleştirerek başladım ve öyle de devam edeceğim ancak yerlerine gelecek olan yönetimin bir dursun aydın özbek yönetimi türevi olacağından da çok fazla korkuyorum. mevcut yönetimin en azından galatasaray hakkında niyetinden şüphemiz yok fakat yerlerine gelecek kim var şu an için bir şey söylemek çok ama çok zor.

    fakat her ne olursa olsun artık fatih hocaya sahip çıkmaları gerekiyor en sonunda hocanın da tepesini attırıp ömür boyu ceza verilecek bir şey yaptırabilir bu profesyonel kötüler. bütün amatör ve profesyonel kötülerin amacı bu yönde. yönetimden ricam bunlara çanak tutmak yerine hocayı ve galatasaray'ı savunmalarıdır. yapamıyorlarsa yapacak birini getirip basın sözcüsü falan yapsınlar en azından.

    adamlar resmen birlik olup penaltımızın tekrar edilmediği, rakibin aleyhine buz gibi kırmızı kart ve onyekuru'nun ayağına net müdahale olan penaltı pozisyonunu kullanarak 11 mayıs 2019 çaykur rizespor galatasaray maçında hile var algısı yaptılar, caner erkin'in ayağına çarpıp taça çıkan kalelerinden 80 metre uzaktaki taç atışını kullanarak algı yaptılar, üstelik de hakemler insandır hata yapabilirler açıklamasını yapanlar yaptı bu algıyı. inandırıcı olsun diye bu iki hakeme de düdük astırdılar, oyun olarak rakibi madara ettiğimiz 10 şubat 2019 galatasaray trabzonspor maçında 3-1 öndeyken rakibin penaltısını vermedi diye hakem ümit öztürk'e haftalarca maç vermediler ama aynı sezon bile isteye galatasaray'ı doğrayan barış şimşek'e, ali palabıyık'a, hüseyin göçek'e en ufak yaptırım uygulamadılar. fatih terim'in instagram videosu hariç biriniz çıkıp lafı gediğine oturtamadınız, bak yine fatih terim... sonra fatih terim galatasaray'dan büyük değildir bilmem ne romantizme bağlayıp durursunuz, çok özlemişseniz 2004-2012 veya 2014-2018 arası özetleri açın izleyin galatasaray'ın büyüklüğüne bakın, gurur duyarsınız eminim. sonra işine odaklanmıyor diye cart curt eleştiriyorsunuz adamı, keşke biraz da adama işine odaklanabileceği ortam sağlasanız... bütün bu uydurdukları algılara sırtlarını dayayıp bu sezonun başından beri galatasaray'ı doğradılar, sezon başında fatih terim herkesi uyardığında 4 maç ceza verip onun da sesini kestiler, yönetim yine sus pustu... ince ince çalışıp son haftalarda fişi çektiler ve bunun en büyük sorumlusu galatasaray'ın haklarını savunamayanlardır. galatasaray'a zarar verecek olan tribünde yönetimin olmaması değildir, saha kenarında fatih terim'in olmamasıdır, maçları gidip televizyonunuzdan izleyebilirsiniz ancak televizyondan yönetemezsiniz...

    gelecek sezona kadar lütfen kendinize bir çeki düzen verin, taraftarı güvenini de boşa çıkarmayın...
  • 2954
    mustafa başkan ölüm kalım ameliyatı olurken çıkıp konuşma yapamadığı için eleştiriliyor ya ne desek boş bunu söyleyen de kesin en küçük bir soğuk algınlığında işi okulu kırmaya çalışan tayfadandır.
    yok, bu yönetim gayet cool bir şekilde böcek gibi takılan tff'yi kaale almıyor. konuştuğu anda 100 gün cezayı yapıştıracaklar çünkü. bunun neyini anlamak zor bu kadar?
  • 2955
    bazı arkadaşlar “yeni” türkiye’de yaşadığının farkında değil galiba. tff eleştirecekmişiz de, hakeme düdük astıracakmışız da, siyasilere karşı gelebilecekmişiz de... yok öyle bir şey sevgili dostlar. artık yok. bir kemerburgazı almak için kaç senedir oramızı buramızı yırtıyoruz. devlete yığınla borcumuz var. devletin bankalarına yığınla borcumuz var. bir ipleri çekseler hiç bişi yapamayız. maalesef ekonomik bağımsızlık olmayınca böyle oluyor.

    bu ülkede silahım olsa hakemi vurudum diyen adam başkanlığına devam ediyor. protokolde küfredip, hızını alamayıp sahada adam döven başkan 15 gün hak mahrumiyeti ile yırtıyor. transfer limitini aşan takım ceza almasın diye limit revize ediliyor.

    burada hangi adaletten, hangi hukuktan bahsediyoruz ? varsa biliyim, öğrenmek isterim.

    elinden geleni yapmakta olan yönetimdir ve bence de bu şartlar altında oldukça da iyi iş çıkarıyorlar.
  • 2956
    adaletsizliğe karşı " ne yapsınlar konuşup ceza mı alsınlar" diye savunulan, gs ekonomisini düzelttigi iddia edilen ama son divan kurulunda bu tezleri de iyice çürüyen, 2.baskaninin, geçen sezon kendisine 6222 yemesine sebep olan başakspor başkanının önünde el pençe hazirola geçtiği, diğer başkan yardımcısınin basketbolcu yeğeni için kadin takımimizin kaptaninin haksız sekilde gönderilmesine ses çıkarmayan yönetimdir.
    ayrıca her aciklamalarinda su kadar yoğunuz, bu kadar çok çalışıyoruz diyip ne yaptıklarını kendilerinden başka kimsenin bilmediği ve kimselere de söylemeyen yönetimdir.çalışmalarının meyvelerini alirlar diye beklenti içindedir gs camiası.
  • 2958
    seçim ilan etmezlerse seneye ne yazıkki çok nahoş bir şekilde veda edecek yönetimdir. bir çoğumuz gibi çok uzun bir süredir yakından takip ediyorum galatasarayı, son 4 yıldır da izlemediğim divan kurulu yoktur sanırım. (hastalık yapacak bir şey yok.. ) bu yönetim kadar genel kurulla ya da divan kuruluyla gerginlik yaşayan başka bir yönetim hatırlamıyorum.

    sürekli konu liseli alaylı ayrımına geliyor. bunu kaşıyan da ne yazık ki yönetim. aynı genel kurul hem bana göre gelmiş geçmiş en rezil başkan olan dursun özbek ‘i hem de ondan kurtuluş olarak mustafa cengizi seçti. kurtulmak istedikleri liseli, yerine seçilen alaylıydı.

    şu an bakıyorum can hıraş mustafa cengiz seçilsin diye emek vermiş bir çok isim yönetime sırtını dönmüş ve büyük hayal kırıklığı içinde. yönetim ise camia geleneklerinden çok uzak bir görüntü içinde. verdikleri izlenim hasbelkader bulundukları konumun nimetleriyle elde ettikleri ikili ilişkilere zeval gelmesin diye, kulübün menfaatlerini ikinci plana atmaları. hocayı yapayalnız bıraktılar. başkan -allah tez zamanda şifasını versin-bir kaç kez çıkış yapmayı denedi ama olmadı. maalesef dolduramadı o makamı ve dolduramayacak da.

    albayrak pek çoğumuzun sevdiği müthiş bir galatasaraylı ve kendisiyle ilgili çok güzel hatıralar biriktirdik. ama o da maalesef özellikle bu sene çok pasif kaldı. kendisinden hocanın yanında durmasını beklerdim, hocanın açıklamalarına karşılık yapılan basın toplantısında başkan ve yusuf günayın yanında değil!

    yusuf günay için ise söylenecek çok fazla şey yok. kimsenin tanımadığı etmediği bir adam geldi bir anda başkan yardımcısı oldu. e olabilir tabi. ama ne doğru düzgün bir konuşmasına rastladım, ne sorumluluk alıp bir aksiyonun içine girdiğini gördüm. şöyle bir düşünün eski yönetimlerdeki 2. adamları. karşılaştırılamaz bile.

    genel olarak hep hocanın arkasına saklandılar ve kazanılan başarının ekonomik olarak ekmeğini bir güzel yediler. en acı tarafı da başarı geldiği günlerde sırıta sırıta hocayla defalarca sözleşme uzatma törenleri düzenleyen bu üçlü, zor günlerde hocaya sırtını döndüler.

    uefa ile ffp cezasını çözdüler diyenler var. doğrudur çözdüler ama o başarının arkasındaki çalışmayı yapan ekiple -mete ikiz, burak elmas-şimdi kanlı bıçaklılar.

    ekonomik olarak kar açıklandı diyor bir diğer argüman. burda da aslan payı hocaya yazar çünkü cl ligi geliri olmasa bu kar da açıklanamayacaktı.kendilerinin ekstra geliştirip kulübe maddi olarak kazanç sağlayan bir projeleri var mı? benim aklıma gelen yok.

    otel projesi ne oldu? riva’da durum nedir kulübe para giriyor mu? basketbol salon projesi ne oldu? kemerburgaz ne durumda? seçilirken bunlarla iligili vaatler havada uçuşuyordu 2.5 sene geçti çıt yok. ekonomik olarak ekstra gelir getirecek olan projeler bunlar ama somut bir ilerleme yok. ne yazık ki tarihin en kötü başkanı dediğimiz, yüzünü bile görmek istemediğimiz dursun zamanında başlayan işlerdi bunlar.

    kulübün temsiliyeti yerlerde. maalesef doğru düzgün 2 kelime edebilen bir tek başkan var onun da duymaya pek alışık olmadığımız enterasan bir jargonu var ve ne yazıkki çok etkili değil.

    basketbolda neler oluyor takip etmediğim için çok bilmiyorum ama son zamanlarda yaşananlar pek iyi gözükmüyor.

    başkan için daha fazla bir eleştiri dile getirmek istemiyorum o bu durumdayken. gerçekten dirayetine büyük saygı duyuyorum. her ne olursa olsun bu kadar ağır bir hastalıkla mücadele ederken bir yandan hala bu kadar güçlü durmaya çalışması ve kulübe bu kadar yoğun bir mesai harcaması büyük saygıyı hakediyor. lakin aklı selim olan başkanın seçim kararı alıp hem kulüpteki gerilimi alıp önünü açması, hem de kendi sağlığına daha fazla zaman ayırması olacaktır.
  • 2959
    vicdanı olan hiç kimse şu an başkan mustafa cengiz e laf söyleyemez. canıyla uğraşan bir deri, bir kemik kalmış harika bir karaktere sahip müthiş bir insanın hâlâ galatasaray için uğraşması, didinmesi maalesef gerçek o ki yardımcıları tarafından utanılması gereken bir durum. maalesef hakkımız mustafa cengiz tarafından değil yönetiminde bulunan abdürrahim albayrak ve yusuf günay tarafından aranmıyor.

    birçok başlıkta ele alabilinecek bir yönetim olarak galatasaray tarihine geçtiler.

    1-) transfer

    kendileri yaklaşık 2.5 sezon geçmesine rağmen istenilen transferlerin %85 oranında başarısız oldular. alınan tüm oyuncuları da sezonun başlamasına 3-4 hafta kala son hazırlık kampına, bazılarını ise floryanın sezon öncesi son antrenmanına ancak yetiştirebildiler.

    2-) hak arama ve galatasaray'ı savunma

    mustafa cengiz'in zaman zaman yeterli olmasa da düzenlediği basın toplantıları ve açıklamalarından başka, takımını savunma girişimi gösterdiği herhangi bir durum hatırlamıyorum. yardımcıları abdürrahim albayrak ve yusuf günay maalesef hep sessiz kalmış ve söylenilenlere göz yummuştur. iki gün evvel fanatik gazetesinin yapmış olduğu utanç verici fetöyle ilişkin video paylaşımını internet sitemizden duyuru ile kınamak hiçbir şeyi değiştirmez. sırf bunun için ortalığı yangın yerine çevirmesi gerekirdi mustafa cengiz yönetiminin.

    3-) kulübün mali durumu

    belki de galatasaray tarihinin en başarılı ve en güzel mali yönetimini kendileri ile görmüş olduğum yönetim. galatasaray'ı büyük bir borç batağından kurtarıp göreve geldikleri dönemden itibaren her 6 ay da bir kâr açıklamak büyük başarıdır ve bunu televizyonlarda dilenerek değil, uefa ile oturulan masada üstün çaba göstererek yapmak, galatasaray'ı ait olduğu şampiyonlar ligi arenasından mahrum bırakmamak ve ceza almamak büyük bir başarı örneğidir. kulubü büyük bir yükün altından kurtarmışlardır. (bkz: ünal aysal dönemi) ile başlayan ve (bkz: dursun özbek dönemi) ile devam eden har vurup harman savurma işlemleri kulübü meksika çıkmazına sokmuştur. hele ki dursun aydın özbek ve cenk ergün ün milyon eurolar saçıp yalnızca maicon ve belhanda'nın bonservisine toplamda 17 milyon euro harcayarak absürt bir transfer dönemi geçirmeleri, oyunculara 3 milyon ve bonuslarla birlikte 4 milyon euroya yakın ve üstü maaş bağlamalarıyla şampiyon olup, şampiyonlar ligine gidemeseydik; şu an beşiktaş'ın feda döneminin daha beterini yaşıyor olabilir, üstüne üstlük uzun seneler boyu avrupa yüzü göremeyebilirdik. fatih terim ve mustafa cengiz'in çabaları doğrultusunda bu korkunç senaryoları başımızdan def ettik. o yüzden galatasaray tarihinin mali anlamda yönetimini en iyi üstlenen yönetim mustafa cengiz yönetimidir kanaatimce.
  • 2960
    buraya mustafa cengiz yönetimine gitsin diyenler, yerine kimin gelmesini düşündüklerini yazsınlar da bir okuyalım bakalım. devlete akıl almaz borçları olmasına rağmen kulübün devletle ilişkisini optimuma getirmiş, bu ülkenin nasıl yönetildiği konusunda zerre haberi olmayanlar tarafından eleştirilip değersizleştirilen yönetim.
    size kendinizi göstereyim: ali koç bıdı bıdı konuşuyor diye demediğinizi bırakmayıp mustafa cengiz'e konuşmuyor diye saydırıyorsunuz.
    yönetimin çıkıp da tff'yi iplemesine falan gerek yok. muhatap olunacak insanlar vardır, olunmayacak ve klasınıza uymayacak insanlar vardır. tff bu takımın klasından çok uzakta.
    federasyon, kulübümüzden birileri çıkıp konuşsun da 100 gün hak mahrumiyeti verelim diye beklerken onların istediğini yapmayan yönetimdir.
  • 2961
    galatasaray'ı galatasaray yapan şey kültürüdür, sadece bir kişiye bağlı kalmama ve sürekli eleştirilebilir olma mekanizmasıdır. o yüzden galatasaray başarısızlıklardan ders alarak çıkmaya çalışır. kendini güncellemeye çalışır. bu olgu bazen de başarılı giden tekere çomak da sokar fakat genlerinde yenilik ve yenilenme vardır.

    galatasaray'ı rakiplerinden ayıran en önemli şeyin bu yenilenme gücü olduğunu bilinirken, bir kişinin gittikten sonra yerine başkasının dolduramayacağını düşünmek, galatasaray'ı bilmemektir. bu düşünce aziz yıldırım ,fikret orman gibi kişilerin koltuğunu daha da sağlama almak için uyguladıkları manipülasyon şeklidir.

    mustafa cengiz bile kendisi gittikten sonra kulüp yöneticiliğinin ve takımın sahipsiz kalmayacağını bilir. o yüzden mustafa cengiz giderse kimse gelemez tarzı düşünce doğru değildir.

    ayrıca mustafa cengiz yönetimi yada x yönetimi fark etmeksizin, kulübün bu kadar haklarının yenilmesine göz yuman kim olursa eleştirilmelidir. şuan 2018-2019 sezonu ile alakalı geçmiş maçların özetlerini inceliyorum ve hakem hatalarına bakıyorum. bu kadar hakkı yenen takım nasıl medyada hala 2018-2019 sezonunu hakem yardımıyla kazandı algısı oluşturulmuş şaşıyorum. bunda da en büyük suçlu yönetimdir.

    tekrardan başkanıma sağlık ve afiyetler diliyorum. umarım en yakın sürede sağlığına kavuşur.
  • 2962
    kendilerinden once de galatasaray ın olduğu kendilerinden sonra da galatasaray ın olacağı yönetimdir. henüz bir seçim kararı alınmadığı için, yönetime herhangi erk talip bile olsa neden seçim olmayan bir ortamda hele de sayın başkanın sağlık durumu ortada iken adayım veya hazırım desin? çalışmalar varsa da kısıtlı ve şuan için dışa daha kapalı ortamda vardır.
  • 2963
    şimdi akla kara belli olacak. bakalım, aşağıdaki söylemlere ne cevap verecekler. hukukun tarafında mı olacaklar, hiç bir temeli olmayan mahalle baskısının mı? suskunluk ise asla kabul edilemez. çıkıp çatır çatır suat ateşdağlı ve ultraslan'a hadlerini bildirmeliler.

    bana göre seçildiklerinden beri en ciddi sınavları bu olaydır.

    ilgili gönderiler:

    https://twitter.com/.../1278251746666713089

    https://twitter.com/.../1278369650963673089
  • 2965
    onyekuru konusunda da başarısız olmuş yönetim. bence yerli sınırı geliyorken denilen rakamlar doğruysa mert hakan konusunda da başarısız olmuştur. yönetimlerin rasyonel düşünmeme lüksleri yok. bugün mert hakan'a 600 bin euro daha vermemek için yarın aytaç kara'ya bonservis mi vereceğiz? taraftar suçu mert hakan'ın karanterine atabilir, yönetim atamaz. şampiyonlar ligi için her puan önemliyken kalan sınırlı sayidaki hücumculardan biri de gitti. şampiyonlar ligi olmazsa o sürekli anlatılan kar açıklama olayı da olmayacak malesef.
  • 2969
    iyi yaptıkları vardır kötü yaptıkları da ancak onyekuru olayında bana kalırsa net hataları yok. bunun üzerinden eleştirmek fırsatçılıktır. hem ligimizde hem de diğer ülkelerin liglerinde belki de yüzlerce binlerce kiralık oyuncu var ama şu ana kadar ben ligler bitmeden geri çağrılmış bi' kiralık oyuncu ne gördüm ne de duydum. uzaklara gitmeye gerek yok galatasaray'da da epey kiralık oyuncu var fakat bu oyuncular için böyle bi' durum gündeme gelmiş değil. burada bence hatalı olan fifa'dır. kulüplerin karşılıklı iyi niyetine bırakmış durumda pandemiden sonra ortaya çıkan sözleşme durumunu. monaco ise yakında ortaya çıkacağını umduğu nedenlerden dolayı bu iyi niyeti göstermemiş oyuncusunu geri çağırmıştır.ve yasal olarak da haklı olduğundan da onyekuru olayında yönetimin eli kolu bağlı kalmıştır.
  • 2970
    baskanın iletisim tarzini seviyorum. mali işler konusunda bu yıl ve önümüzdeki yıl mali tabloları ile daha net konuşabiliriz. kurumlarla işlerde gayet iyiler. ancaaak, transfer süreci yönetimi konusunda tek kelime ile felaketler. onyekuru konusundan bağımsız söylüyorum. aldığınız oyuncu kötü çıkabilir buna bir şey diyemem ama gerek diagne gerekse de falcao transferleri süreçlerinde saçmaladılar. karşı takımların haftalarca kendilerini oyalamasına izin verdiler. hadi alan ve pato meselesinde hata yaptın falcao'yu niye bu kadar bekledik. üstelik 5 milyon euro ödeyeceğin bir oyuncu. dünyada başka oyuncu yok gibi kapısında yattılar günlerce. transferde ne bir ana strateji ne de alternatif strateji ve plan olmadan hareket ediyoruz. bu transfer sezonu da böyle geçecek gibi. bu transfer sezonu ve önümüzdeki sezon korkutuyor beni bu yüzden.
  • 2973
    2.5 yildir galatasaray in başında olmasına rağmen hala nereyi yonettiklerinin farkına varamamis kişilerin fazla olduğu yönetimdir. monaco sehri ve erki bu kulübün bağlantılarinin çok olduğu yerdir. kiralık sözleşmesi biten oyuncuyu 3 gün daha rica minnet tutacak kadar bağlantılarini kullanamıyorsan bu camianın, zaten bitiş turuna gelmişsindir. bu maç trabzon ile puan puana olsaydık ne olacaktı kim bilir?
  • 2975
    mali anlamda genel kitleyi tatmin etmiş yönetim; bu nedenle tebriği çok görmemek gerekir. fakat bunun sportif başarılardan gelen kaynağın etkisi olduğu, bu sebeple, 'kazanan insan' karakterli terim'in dolaylı yoldan değil direkt etkisi olduğu gerçeği yadsınamaz. terim ile olan ve gönüllerde huzursuzluk yaratabilecek bazı anlaşmazlıkları ve taraftar gözünden bakıldığında basiretsiz, sessiz kaldıkları durumlar başarının getirdiği rahatlıkla görmezden gelindi. bu da yıpranma paylarını bir nebze de olsa azalttı. genel anlamda, galatasaray ile onun onuruna, haklarına, futbolcusuna, teknik adamına, efsanesine ve profesyonellerine yapılan saldırılara, aglılara ve niyetlerini apaçık belli eden karar verici mercilerde bulunan şahıs ve onların temsil ettiği düşmanlığa karşı yer yer üç maymunu oynamaları galatasaraylılık duygusunu zedeledi. ne kendilerine, ne de galatasaray'a ve değerlerine gönül vermiş koca bir camiayı bu denli yapılan haksızlığı, hakkına konma hareketini görmezden gelme lüksleri yoktu, olamaz da. bahsi geçen bu yönetim, kulubümüzün bazı ama kilit önemdeki değerlerini koruyabilecek bir reflekste ve ruhda olmadıkları için görevlerine devam etmemelilerdir.

    türkiye gibi, mücadelenin sadece saha içinde kazanılmadığı; hem saha içi hem de saha dışı illegal, etik dışı aktörlerin, piyonların, kirli iş/çıkar ilişklerinin, siyasi erklerin dahi operasyon yapabilme gücü ve ne yazık ki yetkisinin bulunduğu ülke spor mecralarında o mecraya uygun, yönelik fakat kimliğinizi zedelemeyecek ölçüde karşılık verebilme karakterinde ve cesaretinde olmak mecburiyetindesiniz.

    imzalarını attıkları, takdir etmenin gözden kaçmaması gereken işler olsa da, bazı kök değerler herşeyden önemlidir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın