• 2801
    arda meselesi için karşılarında kim olursa olsun dik durup, galatasaray'ın menfaatlerini düşündükleri için ben de kendilerine teşekkür ediyorum.
    umarım en acilinden bir toplantı yapıp hoca ile arada olan anlaşmazlıkları çözüp yollarına devam ederler.

    bu süreci bir şekilde yönetmeye çalışıyorlar, kolay değil gerçekten. karşılarında yılların inatı, daha kötüsü adanalı inatı var.
  • 2803
    arda turan transferini hocayla görüş ayrılığına düşerek veto ettikleri için teşekkür ettiğim yönetimdir. her konunun süleyman rodop’a sızmasından ben de rahatsızım fakat bu konun ne yazık ki hocaya yakın kişiler boyutu da var. arda turan karşıtı ne kadar haber yaptırıldıysa aynı oranda lehte haber de gördük. mesela ultraslanın yaptığı arda’ya destek veren açıklamalarda hocaya yakın kişilerin parmağı mutlaka vardır. en azından benim fikrim o yönde. durumu böyle değerlendirdiğimde 2 tarafın da basına yansıma konularında sınıfta kaldığını çok rahat söyleyebiliriz.

    edit:imla
  • 2804
    mustafa cengiz yönetiminin sevdiğim en güzel huyu sosyal medya takibi galatasaray’ın sosyal medya gücünü çok yakınen takip ediyorlar. bu olayın farkındalar falcao transferinin, diagne transferinin sol bek transferinin çoğu olayın bir numaralı nedeni bence medya takibi bu olaylarında kökeninde sosyal medya yatıyor. arda konusu ne zaman gündeme gelse belli kesim arda’yı istemediğini gayet net şekilde ortaya koyuyor yönetimde bunun farkında. belki bazı taraftarlara bu dediklerim çok ütopik gelecek kurgu gibi gelecek ama ben olayların böyle olabileceğini düşünüyorum. şahsi fikrim hem fatih hocanın hem yönetimin bu olayı bilinçli olarak gündem yaptığını düşünüyorum. fatih hocanın medyaya bizi deşifre ettiniz deyip kendisinin de deşifre etmesi çok absürt. olaylara kronolojik olarak bakalım yazın fatih hocayla arda barıştılar yazın gelme olayı vardı fakat isminin duyulması bile çok sinirli taraftara yetti sosyal medyada hemen tt oldu arda gelmesin diye transfer rafa kalktı. ardından başakşehir maçında arda’nın fatih hocanın elini öpmesi sosyal medyada galatasaray sayfalarının bazıları transfere sıcak bakmasına neden oldu arda fotoğrafları attılar üzerine maç sonu fatih hocanın arda futbolu bu camiada bırakmalı açıklaması yaptı ancak yeterli çoğunluğa ulaşılmadı ardından okan buruktan tutun rıdvan dilmene hatta saffet sancaklıya kadar herkesin dilinde aniden başlayan arda sevecenliği bu adam iki yıldır başakşehirde çürürken, silahla hastene basarken, gazeteci döverken kimse arkasında durmamıştı bi anda hepsi arda’yı düşünür oldu. fatih hoca tekrar lig maçından sonra konuyu kapatmak yerine tekrar arda’nın transferinden bahsetti, camiada halen karşı çıkanlar vardı. fatih hocayı seven ama arda’yı içine sindiremeyen insanlardı bunlar sonra ultraslan açıklama yaptı, hemen arda cevap verdi buradan prim yapıldı arda’nın gelmesini savunan insanlar arttı ama yine yeterli değildi camiada halen bir çok insan içine sindirememişti, işte burada son koz olarak iyi polis kötü polis mevzusu devreye girdi mustafa cengiz yönetimi arda transferine karşı çıkan iyi polisi fatih hoca ise arda turan transferini isteyen kötü polisi oynadılar. benim tahminim galatasaray arda turan’ı transfer edecektir. hiçbir taraftar yönetime gidipte niye arda’yı aldınız demez bu saatten sonra, direkt fatih terim’e gelir olay. fatih terim’in kredisi de 8 şampiyonluk ve sayısız başarıyla çoğu galatasaray taraftarında var. fatih hoca arda’yı istiyor ve bu kumarı oynamak istiyor. yönetim bu saatten sonra biz karşı çıktık hoca istedi aldık deyip sıyrılabilir. arda turanda yuvasına döner. umarız arda başarılı olurda bu olay mutlu biter.
  • 2806
    nickim gibi eminim ki ultraslan grubuna "arda turan gelirse olur" açıklamasını arda turanın dönmesini isteyen kanadının yapmasını söylediği mevcut yönetimimiz.

    fatih hocamız hangi konuda ultraslan desteğine ihtiyaç duymuş ki bunda duysun. ister egosu diyin ister huyu, bir kere ha işte osu izin vermez. hoca kendi çıkar doğru ya da yanlış fikrini söyler ki söyledi de.

    ezcümle, şahıs şahıs değil de bir bütün olarak ele alındığında şimdilik arda turan işinde doğruyu, normali yapmış yönetim. yarın yeni bir gün...
  • 2807
    daha önce amatör branşların durumundan dolayı desteğimi kaybettiklerini söylediğim yönetim. ama bu onların yaptığı doğruları görmemi engelleyecek bir durum değil.

    arda konusu malumunuz kabak tadı verdi. fatih terim'in üzerinde bu konuda bir baskı yok. o rahatça istediğini her zaman söyledi ve söyler de. ama yönetimin böyle bir lüksü yok. zaten liseliler yönetimin en ufak hatasını kolluyor. arkasında bir tek taraftar var bu yönetimin. arda transferi ile de bu desteği kaybetmek istemiyorlar ve taraftar da açıklama bekliyor.

    başkan hoca ile konuştuk ve bu transfer gündemimizde yok, ortak kararımız diyor ki sıkıntı olmasın diye, fatih terim arda'ya şans verilmeli diye açıklama yapıyor. bunu da 2 kez yapıyor.(u: 28 aralık 2019 galatasaray antalyaspor maçı sonrası ve 19 ocak 2020 galatasaray denizlispor maçı sonrası) sonra toplantı olmuş ve yönetim veto etmiş. ve yönetim bunu basına sızdırmış. basında ben fatih hoca istedi ama yönetim karşı çıktı diye bir şey okumamıştım bugüne kadar. ama öyle olsa bile taraftar açıklama bekliyor. bu işin artık kapanması lazım. bizim de bir şekilde duymamız lazım. yani transferin son gününe kadar diken üstünde mi olalım?

    hoca yönetim ile aramda sorun var denmesin diye çok uğraşıyorum diyor ama asıl uğraşan yönetim. bir yandan hocayı mutlu etmeye, idare etmeye çalışıyorlar, bir yandan da taraftarın istediği transferleri yapmaya çalışıyorlar.

    ama hoca her fırsatta ne dediği anlaşılmayan basın toplantılarına devam ediyor. acaba ne demek istedi burada diye düşünüyoruz sürekli. çıkarımlar yapmaya çalışıyoruz. bir kere de net ol kardeşim. açıkçası ben gitmek için yol yaptığını düşünüyorum. bunu da daha önceden gördüğüm için düşünüyorum. şampiyonluktan ümidini kestiğini düşünüyorum ki ben de kestim. bu sadece düşünce, yanılırım ya da haklı çıkarım. ama bu önemli değil.

    hoca ilk arda açıklamasını yaptığında* fatih terim'in sürekli arkasında olanlar, hocanın aslında arda'yı istemediğini söylüyor ve koruyorlardı. şimdi de neden bilgi sızdı diye koruyorlar.* giderse de yönetimin suçu olacak, onu eleştirenler için kötü şeyler söylenecek...

    bu böyle olmaz. bir insan her zaman haklı olamaz. sizler her yaptığında onu destekler, onu tabiri caizse ilahlaştırırsanız o da her istediğini yapabileceğini düşünür, hep kendini haklı görür.

    kısacası; ben arda konusunda yönetimi haklı buluyorum. fatih hoca giderse de, arda gelirse de işleri bundan sonra zor olacak. belki de bir daha seçilmeyecekler. ama 2019-2020 sezonu kış transfer döneminde doğru kararlar vermelerini ve gideceklerse de galatasaray'ı düşünerek hareket etmeye devam etmelerini umuyorum. galatasaray'ın hakkında hayırlısı olsun.
  • 2810
    en büyük avantajları dursun özbek gibi tarihin en rezil yönetiminden sonra gelmeleridir. yönetimin işi, yetki verdiği teknik adamın kararlarını uygulamak eğer başarısızlık varsa hesap sormaktır. hele ki yetki verdiğiniz teknik adam fatih terim ise aksi düşünülemez. davulu fatih hocanın boynuna asayım tokmak benim elimde olsun dediğin anda yetki verdiğin “elemanının” yetki alanına tecavüz etmişsin demektir. arda turan transferi özelinde konuşursak şahsi olarak transfere karşıyım, futbolcunun temsil ettiği tüm değerlere de aynı şekilde karşıyım. ama kurumsal işleyişte futbolla ilgili her konuda son kararı yetki verdiğin efsanen/elemanın fatih terim vermelidir. vurgulamak istediğim nokta ülkemizde yöneticiler bi noktada egolarına sürekli yenik düşüyorlar. korkum, arda turanla ilgili işleyişin yol olması, sürekli yetki tecavüzüne girişilmesi. futbol popüler bi alan, her yönetici her başkan bu konuda söz sahibi olmaya, basına konuşmaya, futbol üzerinden prim yapmaya bayılıyor. fatih terim basın toplantısında bu yolun önünü kapattı, yönetim bu durumu sindiremeyebilir, tehlike de burada başlıyor zaten.

    yönetim uefadan ceza almamakla övünürken, fatih hoca olmasa tudorlu sezonda zaten şampiyonlar ligine gidemeyeceğimizi göz önünde bulundurmalı, üstelik ndiaye satılıp o dönemki takımın çöplerinden donk ile başardı bunu. ertesi sezon yaşananları hatırlayalım, yarım devre forvet almayı beceremeyen sözleşme durumu riskli olduğu halde aylarca modeste peşinde koşan, sonra durumu riskliydi alsak galatasaray zarar görürdü diye pişkinlik yapan yine bu yönetimdi. riskli sözleşme durumu koskoca yaz transfer döneminin son günü belli oldu sanki. bu rezaletten sonra ara transferin ilk gününde forvetin geleceğini, imzaların zaten atılmış olduğunu taraftar olarak düşünürken, son güne kadar kadar alan, pato rezilliğiyle devam ettiler. son gün 13 milyonluk diagne kazığıyla da tüy diktiler. bu rezillikler, beceriksizlikler zaten kongrede eli güçlü olmayan yönetimi götürürdü, kulübün teknik direktörlük koltuğunda oturan “elemanı” yarım sezon forvetsiz yarım sezon da diagne gibi bi psikopatla takımı tekrar şampiyon yaparak yönetimin rezilliğini kapattı. hatta bu beceriksizliklerine ve hocayı zor durumda bırakmalarına rağmen, yönetim ibra edilmediğinde de hoca çıktı keşke yetkim olsaydı da kurulda konuşabilseydim diyerek yönetime zor günlerinde destek oldu.

    herkesin ama en çok kendilerinin övdüğü ekonomik başarılar da bu ölümcül hatalara rağmen elemanın takımı şampiyon yapmasıyla sağlanan şampiyonlar ligi gelirleriyle mümkün oldu. kendimizi kandırmayalım, yarın şampiyon olamazsak şampiyonlar ligine gidemezsek yine yüzlerce milyon zarar açıklayacağız. bizden önce bjk ekonomik olarak uçuyordu basına göre fikret başkan efsaneydi, rivayı satın alıyorlardı, bugün biz uçuyoruz, onlar iflas ediyor. şampiyonlar ligi gelirlerinin ilüzyonundan kurtulmalıyız. ekonomik başarının, futboldaki şampiyonluğa bağlı omadığı gün yönetim başarılıdır. şu an için böyle bi durum yok.

    sonuç olarak, arda turan konusunda yönetim ve başkan bi karar verdi. karar arda turan özelinde doğru, ama futbol şubesinin işleyiş prensipleri açısından yanlış, çünkü kararları teknik adam vermeli. yönetimin ve başkanın son kararı ben veririm egosu arda turan özelinde kalmaz, diğer konularda da devam ederse tehlikeli bi yola gireriz. yönetimden özellikle yusuf bey ve başkan popüler olmanın, gündemde kalmanın, sosyal medyada etkileşim almanın tadını aldı. bunu bazılarının özellikle işler iyi giderken güvenlik kamerasına bile açıklama yapmasından anlayabiliyoruz. daha fazla ön planda olmalarının önündeki engel de şu anda fatih terim. umarım bu yanlışa düşmezler ve geçmişte olanlardan ders alırlar.

    ünal aysal da ilk geldiğinde futboldan anlamam ama futboldan anlayandan anlarım diyerek hocayı getirdi başarılar geldi. sonra ne zamanki zihniyeti sneijderi de alırım, oynatacak hocayı da alırım çünkü en doğrusunu ben bilirim ben başkanım benim dediğim olur son sözü ben söylerim zihniyetine evrildi, kulübün altına o zaman dinamit koydu. ali dürüstü, albayrakı erken seçimle saf dışı bırakarak başlanan süreçte ne hoca kaldı ne aysal.

    demem o ki nasıl sneijder transferi doğruysa, arda transferinin olmaması da doğru. ama bu iş burda kalmazsa her konuda son sözü ben söylerim, en doğruyu ben bilirim zihniyetine evrilirse, hocayı küstürür takımdan ayırırlarsa o koltukta 3 ay oturamaz, kaçacak delik ararlar.
  • 2811
    fatih terim ile arda turan transferi hakkında ters düşmüş yönetim. aklı başında bir galatasaray’lının burada kimin tarafını seçeceği malum zaten.

    bakın terim defalarca kamera karşısında arda’yı transfer etmek istediğini söylerken hep mealen şunu dedi;
    “arda’dan bi futbolculuk katkısı beklemiyoruz, gelsin bi yuvası olsun, camiasız kalmasın, cebine de 3-5 bişey girsin vs. vs”

    yani bu transfer teknik taktik transferi değildi ki hoca’nın talebi tek başına yeterli olsun. yönetim bu talebe karşılık “hocam burası ne hayır kurumu, ne de rehabilitasyon merkezi, futbolculuktan emekli olmuş birini takıma alırsak bu aldığımız yetkiye ihanet olur” demişse bundan daha makul ne olabilir?
  • 2812
    fatih terim'i deli gibi savunan arkadaşlara sesleniyorum. arkadaşlar sosyal medyada ve burada mustafa cengiz yönetimi'ne laf çakıyorsunuz da sanki bu yönetim gitse terim yeni yönetimle anlaşabilecek? benim gördüğüm, hocanın bugüne kadar çalıştığı en pasif ve en uyumlu yönetim budur. bunu bile beğenmiyorsa düşünün ne ego var! misal, "a" isimli başkan gelse , hoca eminim ona da bir kulp bulup "b" der. boşuna etrafa ve mevcut yönetime saldırmayın, biraz gerçekleri görün. hocanın bundan sonra yapması gereken tek bir şey var o da kendisinin başkan olması. başka türlü olmuyor, yapamıyor gerçekten. bir yerde ego ortaya çıkıyor.
  • 2816
    terim defalarca içeriden bilgi sızdırılıyor eğer devam ederlerse isimlerini ifşa edeceğim dedi. ancak yönetim terimin söylediklerini ciddiye almadan süleyman rodop aracılığıyla bu işe devam etti. terim ise söz verdiği gibi bu işi yapanları ifşaladı.

    eğer yönetimin arda konusunu basına açıklama gibi bir niyeti varsa, terimle görüşüp birlikte bir basın açıklaması düzenleyerek görüşüldüğünü ancak transfer edilmeyeceğini açıklar. kulübün çaycısı gibi bilgi sızdırarak değil.
  • 2817
    teknik direktörüne kabadayı diyen adamlarla hemen ertesinde bir araya gelip poz veren yönetimdir. bu teknik direktör hiç sevmediğim igor tudor dahi olsa ayıptır. mali konularda başarılı bulmakla beraber idari olarak kriz yaşıyor yönetim. idari ibrasızlık kararına şiddetle karşı çıksam dahi, bunun hukuken mantık dışı olduğunu söylesem dahi, ibrasızlık veren kişileri ta o günden haklı çıkarmışlardır. fatih terim’ i göndermeleri kendilerinin muhtemelen sonu olur. duygun yarsuvat gibi isimler, hoca üzerinden, kendilerine ilk kongreden itibaren ağır eleştiriler ve baskılar yaparlar ve seçime gitmek zorunda kalırlar.
  • 2819
    kendileri hakkında daha sezon başlamadan önce yazdığım ancak sonra tamamlarım deyip yarım bıraktığım bir yazıyı, tamamlamadan şuraya bırakayım. biraz uzun olduysa affola..

    —şu an yine bir yerlerde çok çalıştıklarını düşündüğüm yönetim.

    2019-2020 sezonu muhtemelen saha dışındaki faktörlerle en fazla mücadeleyi vereceğimiz, en dışlandığımız ve itibar saldırılarına uğradığımız yıl olacak. hakem, federasyon vs söylemiyorum bile. vizyon başkan sabah akşam bunun planlarını yapmakta. inanılmaz bir algı operasyonu var geçen seneden beri. bunun da baş aktörü soyadı vesilesiyle tüm spor kamuoyunun iplerini eline geçirmiş malum şahıs.

    merak ediyorum yönetimimizin bu önümüzdeki süreci yönetme konusundaki stratejisi ne olacak. zira geçen sene hoca çok yalnız kalmıştı kendisine yönelik itibar suikastlerine karşı. pek çok saha dışı olayına tek başına göğüs germek durumunda kaldı. bu sene de aynısı olursa hoca yine çıkar çatır çatır tavrını koyar, hem içeriye hem dışarıya.havuz medyasının bir takım muhabirlerine karşı aldığı tedbir de ne denli dik durduğunun göstergesidir. uğraştığı şeyler yetmezmiş gibi..

    bir çok hayal kırıklığı oldu bu yönetimin bende. verdikleri vaatlerin neredeyse tamamını, seçilmelerinden 19 ay geçmesine rağmen gerçekleştirememiş olmaları ve sürekli fatih terimin arkasına saklanmaları şahsen beni kendilerinden çok şey bekleyen bir taraftar olarak hayal kırıklığına uğrattı.

    pek çok kez de kendilerini buradan gerekçeli sebeplerle eleştirdim. zaten eleştirmeliyiz de. burası galatasaray.—

    bu eleştirileri yaparken de hocayla aralarının bozuk olduğunun farkındaydım. bugün başkanın yaptığı toplantıyla tamamen gün yüzüne çıktı.

    o makamlarda bu kadar süre geçirmelerinin tek sebebidir fatih terim. seçilmelerinin tek sebebi de yağlı surat dursundur.

    her başın sıkıştığında hocam şöyle hocam böyle, sürekli bir yeni kontrat yapıyoruz hocamızla, statta imza şov yapıyoruz, kupalarla fotoğraflar, her galibiyette fellik fellik kamera mikrofon aramalar ama mağlubiyetlerde hocayı yalnız bırakmalar..

    hocaya her türlü çirkin sıfatı yakıştıran, sabah akşam algı peşinde koşan, yapmadıkları rezillik kalmayan, açık açık türlü düzenbazlıkları, zorlu buluşmalarını, limit pazarlıklarını yapan adamlar can ciğer pozlar, hem de samiyende!..

    içeriye şahin, dışarıya kuzu.

    özel işlerini, ticari kaygılarını ve geleceğini galatasarayın menfaatlerinin üzerinde tutanlarının yeri değildir bu kulübün yönetim be başkanlık makamları. zamanında eleştirdik diye yemediğimiz yafta kalmadı.liseci bile olduk! neyse umarım bazılarının gözleri açılmıştır artık!

    bu arada olayların bu raddeye gelmesine son noktayı koyan arda olayındaki tutumlarını zerre eleştirmiyorum. eleştirdiğim kısmı olayın bu raddeye gelmesine izin vermeleri. çıkıp biz yönetimiz biz ne dersek o olur diye şovunu yapacağına, paralı muhabirler üzerinden bu işi yürüteceğine, ilk gün çıkıp konuşsaydın bugünkü gibi, deseydin ki ardayı şu şu sebebten almıyoruz, konu kapanmıştı. yok gündeme gelmedi hiç, yok hocanın talebi olmadı vs..

    son yönetim kurulu istifalarından da anladığım, sanırım fişleri çekilmek üzere. bu seneyi tamamlayabilecekler mi emin değilim. tek endişem hocaya ve dolayısıyla takıma zarar vermeleri. umarım sağ duyu galip gelir ve herkes galatasarayın iyiliği için sahaya odaklanır.
  • 2820
    fatih terimle arda turan transferinde ters düşmemiştir, sadece galatasaray'a kurulan tuzağa düşmemiştir. tuzak ne mi?
    * arda turan'ın fatih terim'in elini öpmesi
    * gümüşdağ'ın arda'nın gitmek istiyorsa engel olmayacaklarını beyan etmeleri
    * ortada fol yok,yumurta yokken sanki arda galatasaray'a transfer oluyor gibi tutum gösterilmesi ve haber yapılması
    * arda turan'n başakşehir ile olan kontratını feshedip boşta kalması
    * sürekli ama sürekli yönetimin transfere hayır demesine rağmen bu konunun sıcak tutulması.
    *** cengiz bu tuzağa düşmedi, terimde iyice düşünüp kendi karar versin.
  • 2822
    başkanın yolu yol değil. yapma başkanım.

    fatih terim bugün gitse o mali kongrede yine sıkıntı yaşarsın. fatih terim'le kavga etmeye, bu gündemi ayakta tutmaya devam edersen yine sıkıntı yaşarsın.

    rica ediyorum, büyüklüğünü göster. ne senin, ne hocanın bulunduğunuz konumdan ayrılmaması gerek. rica ediyorum. yaptığınız bunca güzel işten sonra, şurda 2 yıl kaldı ffp'nin bitmesine. bizi tekrar cezalara boğacak yönetimlerin gelmesine engel olmak için en azından.
  • 2823
    arda turan ile ilgili aldıkları tavır ve sergiledikleri duruş sebebiyle kendilerine olan saygım daha da artmıştır. "varlığını fatih terim sayesinde sürdürüyor" söylemlerine katılmamakla birlikte, bu görüşün altında yatan fikir (fatih terim'in ve galatasaray yönetiminin aynı çatı altında aynı amaca koşan bir bütünün parçaları olmasından ziyade iki ayrı varlık olarak vurgulanması) galatasaray'a zarar verir kanaatindeyim.

    galatasaray'ın uefa kupasını kaldırdığı yıllarda henüz çocuktum ve galatasaraylı olmayan arkadaşlarımın bana o yıllarda, biraz da bu başarıyı kıskanmalarından ötürü söylediklerini unutmuyorum: "o kupayı fatih terim kazandı, fatih terim olmasaydı zor kazanırdınız". iyi de fatih terim de galatasaray'ın bir parçası değil mi? neden böyle bir ayrıştırma yapılıyor o zamanlar anlamakta güçlük çekerdim. şimdi görüyorum ki böyle bir futbol insanının kendi takımlarında olmamasının acısını galatasaray'ı bu değerinden ayrıştırarak hafifletmeye çalışmışlar. daha önce burada da mustafa cengiz yönetimi ile ilgili defalarca dile getirilen "fatih terim sayesinde varlar" ifadesi de temelinde benzer bir ayrıştırmayı taşıdığı için bu fikrin kendi içimizde yer almasından son derece rahatsızım. elbette ki birlikte çalışan insanlar farklı konularda farklı düşüncelere sahip olabilirler. ancak günün sonunda aynı takımda olan insanlar birlikte hareket etmek zorundadır. bu fikir ayrılıklarını basın önüne taşımak, açıkça ilan etmek ve kişisel inatlarla bu konuyu gündemde tutmak ancak takıma zarar verir. maalesef bu konuda çok sevdiğimiz ve saydığımız değerli fatih terim'in kabahatli olduğunu düşünüyorum. dilerim en iyi yaptığı işe odaklanarak galatasaray'a katkı vermeye devam eder ve bu arda konusu bir daha açılmamak üzere kapanır.
  • 2824
    galatasaray spor kulübünün şansı olduğuna inandığım yönetimdir. dik duruşları,galatasaray'ın hakkını sonuna kadar savunmaları,ekonomik olarak mümkün olan(hataları olsa da) en iyi hamleleri yapmaları ve bu zamana kadar futbolda hocayla uyumlu bir biçimde başarılı olmaları bu örnek göstermenin sebepleridir. fakat son günlerde karşılıklı olarak yapılan konuşmalarla tüm camianın sinerjisini hem kendileri hem de hoca yerle bir etmiştir. genelde bu kadar iyiyken böyle krizleri doğurması da zaten kulübümüzün şahsına uygun bir davranış olarak ortada durmaktadır. arda olayında sonuna kadar haklı olmalarına rağmen son toplantıyı yapmalarını onaylayamıyorum,ama yapıldı. ne olacak şimdi? bu takım nasıl şampiyon olacak?transferler için teknik heyet kiminle iatişare edecek,çünkü görüldü ki başkan yardımcıları da yönetimden ayrı tavır sergilemiyor. bu durumun sonunda, sırf bu inatlaşmalar ve bundan sonra gelmesi muhtemel başarısız sonuçlar sonrasında hali hazırda ellerini ovuşturan eski zihniyetlilerin ibra konusunda kulübe sıkıntı çıkartmayacağını kim garanti edecek?ibra olunmazsa yönetim değişikliği sonucunda yeniden eski zihniyetli insanların kulübü idare etmeyeceğini nereden bileceğiz?bu soruların cevabını kim verebilir?o yüzden bir şey söylemek istiyorum. zaten kulübün bu borç sarmalından çıkması çok zor gözüküyor ve sonu belli bir yola doğru gidiyoruz,bence şimdiden bunun altyapısını hazırlamalıdır bu yönetim ve kulübün geleceğini kurtarmalıdır.sahipsiz veya herkesin sahibiyim dediği bir şirket sürekli kötü idare edilebilir ama takdir edersiniz ki sahipli bir şirkette bunu yapamazsınız.uzun yazdım ama biraz kısaltayım,artık dünkü olaydan sonra bu yönetime kişisel tavsiyem galatasaray'ın bugününü değil geleceğini planlamak,hem de şimdiden.yoksa o geleceğimizi de bırakmayabilir bize bazıları.allah yardımcımız olsun,zor zanaat galatasaraylı olmak ama insan yüreğine söz geçirebiliyor mu ki?
App Store'dan indirin Google Play'den alın