resim
Mustafa Cengiz
Görev:Başkan
Doğum:25.12.1949
Ölüm:28.11.2021 (71)
Uyruk:Türkiye
  • 1976
    kendisini korumak adına son koz olan “kendisi giderse dursun gelir” kozu da oynandığına göre dağılabiliriz.

    koskoca galatasaray dursun özbek’e kalmadığı gibi, mustafa cengiz’e de kalmamıştır. şu anda kendisine karşı başkan adayı çıkmamasının sebebi de başkan adayının olmaması değil, kendisinin 3 yıllık yönetim süresini halen tamamlamamış olmasıdır.

    elalemi “yemezsen öcülere veririm” der gibi dursun özbek ile korkutmayın.

    mustafa cengiz’in yaptıklarına bakarsak, amatör sporlarda full tanking, 0 ek gelir sağlayıcı proje, altı dinamitlenen ve katiyetle planlanamayan lokomotif branşımız futbol takımı, 0 kasa kolaylığı, -1500 algı yönetimi, -8450 kriz yönetimi.

    zaten bir kulüp, kasıt olmadığı sürece en fazla bu kadar kötü yönetilebileceği için, kendisinin istifa etmesinde bir sakınca görmüyorum. kimse merak etmesin ali sami yen’in koltuğu da boş kalmaz; kimse aday olmuyorsa ben olurum; yine de o koltuk boş kalmaz.
  • 1977
    galatasaray baskani olmasini saglayan en onemli faktorun asirlardan bu yana camianin sahip oldugu demokrasi anlayisi oldugunu unuttugunu dusundugum yonetici. cok net olunmasi gereken konularda dahi durumun bulanik gorunmesine neden olacak aciklamalar kendisini ve de yonetimini zorda birakiyor, taraftarin da moralini asagi cekiyor.

    galatasaray kulubunu baska camialar gibi surekli cebindeki paradan baska donanimi olmayan isimlere gebe kalmaktan koruyan en onemli etkendir bu elestiri kulturu, dilerim ekibi ile beraber bunu tekrar animsarlar.

    baskani begenen kadar begenmeyenler de olacaktir, eksigi varsa sonuna dek elestirilecektir, basarisiz ise de yerini baska bir isme birakacaktir. basarili oldugu surece de yine elestirilmeye devam edecektir.

    dun kirmizi dedigine bugun sari derse, kimse kusura bakmasin ama burasi galatasaray, illa buna ses cikartan olacaktir.

    yillar once cem uzan yuz milyon dolar ile geliyorum diye ortaya ciktiginda bizi koruyan reflekslere biraz guvenelim.
  • 1978
    mustafa cengiz’e tavsiyem;

    geciktirmeden zamanında konuşsun ama az ve öz konuşsun.
    espirili konuşmanın zamanı değil onlara bir süre ara versin.
    konuşacağı konuların başlıklarını not alsın sadece o konulara değinsin. konudan konuya atlamasın.
    üç dönem galatasaray’a hizmet etmeyi hedeflesin. galatasaray’ın parasını en az bugünkü kadar korusun. menejerlere yem olmasın.
  • 1981
    çok hataları vardır, en basitinden forvet almadan gomis'i satarak şampiyonlar ligi gelirlerinden mahrum olmamızı sağlamıştır, saçma sapan söylemlerde bulunmuştur. ancak bana göre şöyle bir şey de var, mesela serdar aziz mevzusunda "iyi oyuncuydu, rakiplere kaptıracağız başkan yüzünden" gibi söylemler var. demek istediğim şu ki, sanki olumsuz bir durum olduğunda direkt kendisi suçlanıyor, şahsen ben serdar mevzusunda hocanın izni, haberi olmadan karar alınmadığını düşünüyorum.
  • 1982
    galatasaray futbol kulübünün çok uzun zaman sonra doğru akılla yönetilmesini sağlamış başkandır. maalesef hatalar hepimizin hayatının sıradan ve kabul edilebilir bir parçası haline geldi artık.

    benim gördüğüm ve anladığım kadarıyla çoğu taraftarımız maalesef tüketim hastalığına kapılmış durumda. hemen bir kişiyi tüketerek daha iyisinin geleceğini ümit ediyoruz. bugün belhanda'yı göndersek mesut özil'i alacağımızı, serdar aziz'i yollasak virgil van dijk'i alabileceğimizi düşünen insanlarda bu düşünce doğrultusunda ilerlemekte. mustafa cengiz başkanın kellesini alırsak yerine nasser el-halifi başkan olmayacak sonuçta. taraftar olarak bu sıkıntımızdan kurtulmamız lazım.

    başkanın hatalarını bende bilmekteyim sezona forvetsiz başlamak, transferin son günü maicon'u satmaya çalışmak, transfer yapacağız diyip hiçbir aktivite göstermemek vs.vs. fakat galatasaray taraftarı olarak sabırlı olmayı öğrenmeliyiz.
  • 1983
    günahları ve sevaplarını bir teraziye koyup tartma ihtimali olsa sevaplarının nanik yaparak daha ağır basacağı galatasaray başkanı.

    illaki bir insanı körü körüne sevmek ya da ondan nefret etmeye gerek yok. mesafeli durup hatalarını ve başarılı olduğu yerleri analiz edebilmek önemlidir. başlangıçta bütün taraftar desteğini arkasına aldıktan sonra bu kadar çatlak sesin oluşma sebebini düşünmeli, yaptığı hataları gözden geçirmelidir.
  • 1984
    lig şampiyonluğunu başakşehir'e erkenden kazandırmak isteyen şahıs. üzgünüm; hamle yapamayışı, galatasaray'ı sürekli daha zayıf hale getirmesinin tek mantıklı açıklaması başakşehir üzerinden oluyor. kendisi gerçekten saygı duyduğum biri olmasına karşın olmuyor. galatasaray'ı forvetsiz bırakması akıl alır gibi değil, transfer sezonu tekrar açılmasına karşın daha forvet transferi yapamadı bile.
  • 1985
    güvendiğim insan. en azından tamamen iyi niyetli olduğuna, kendi menfaatini düşünmediğine eminim. öyle insanlar yönetti ki bu kulübü, bu bile desteklemem için yeterli bir sebep.

    ki kötü yönettiğini düşünmüyorum şu an. gerekli transferleri devre arası yapacak, ikinci yarı söke söke şampiyonluğu alacağız.

    kendisinin en önemli eksiği, açıklamalarında saçmalıyor bazen. bunun da eski toprak olmasından, genç kitlenin düşünce yapısını yakalayamamasından kaynaklandığını düşünüyorum. konuşma fırsatım olsa kendisine vereceğim tavsiye şu olurdu;

    -başkanım taraftarın zaten gördüğü şeyi övüp daha çok yüceltmeye çalışma. uefa'dan nasıl ceza almadık sabaha kadar anlat, çünkü iç yüzünü bilmiyoruz olayın. ama basketbolda fenerbahçe'yi yenince çıkıp tarihin en büyük başarılarından biri deme. o başarıyı gereken yerde konumlandırırız biz zaten. sen öyle diyince sadece saçmalıyorsun, biz "vay be ne büyük başarıymış adam doğru söylüyor" demiyoruz.
  • 1986
    son günlerde tartışması dönen "başkan eylül 2018'de futbolculara borcumuz yok demişti yalan mi demiş?" konusunda çoğumuzun bildiği gibi futbolculardan zaman zaman "zorla" borcu yoktur kağıdı alır kulüpler, belki ona güvenerek bir açıklama yapmış olabilir diye düşündürten başkanımız. ha yine de doğru değilse baltayı fena taşa vurmuş gözükmektedir.
  • 1989
    galatasaray tarihinin gordugu en kotu baskandir. git sicak evinde otur, secim simsarlari takimin gelecegini gorup* isimlerine leke surmemek icin aday olmadilar, kimse aday olmuyorken kulubu yonetip dertsiz basina dert almak sana mi dustu? saka bir yana surekli iddialar uzerinden elestirilen sahis, iddia'nin dogru cikip cikmadigini gorup elestirinizi ona gore 2 gun sonra girebilirsiniz bence. surekli olmayan seyleri konusmak bir bana anlamsiz gelmiyor herhalde.
  • 1990
    rahmetli canaydın ve adnan polat * dururken nasıl en kötü başkanlardan oluyor anlamadım. kendisinin çok büyük bir artısı olmasa da artıları eksilerinden bana göre fazladır. saydığım başkanların aksine eksileri, yapmadığı şeylerdir. açıklamak gerekirse d.a.ö 69'la karşılaştıralım. bu şahısın yaptığı hata yüksek maaliyetli transfer yapmaksa mustafa cengiz'in hatası transfer yapılmamasıdır. transfer yapılır fakat hatalı transfer sıkıntı yaratır.
  • 1991
    galatasaray tarihinin en kötü başkanlarından diye söylemlerde bulunan arkadaşlarıma katılamıyorum. mustafa cengiz son dönemlerde gelmiş en iyi başkanlarımızdandır. taraftar gibi düşünebilen taraftarın hissiyatlarını paylaşan bir başkan. evet eleştirilebilir bir çok yanı var. özellikle sezon başında gomis'i gönderip forvet transferi yapamaması bize şampiyonlar ligini kaybettirmiştir. ancak hatalarından ders çıkarabilecek kapasitede bir başkandır benim gözümde. herkes gibi transfer bekleyen bir taraftar olarak biraz daha sabırlı olmamız gerektiğini düşünüyorum. bazı arkadaşlarımız beşiktaş ve fenerbahçe'nin transferi açıklamasıyla paniğe kapıldı bununda farkındayım fakat dediğim gibi biraz daha sabır.
  • 1992
    korkum odur ki, taraftarımız dursun özbek dönemini 6 ay, bilemedin 1 yıl içinde tamamen unuttuğunda "galatasaray tarihinin en kötü başkanı" ünvanını alacak başkanımız.

    sözlük yazarları olarak tahminimce, çok büyük kısmımızın hatırladığı en eski başkanlar alp yalman ve faruk süren'dir. bu iki efsane başkandan sonra kulübümüzde 7 başkan görev yapmış: mehmet cansun, özhan canaydın, adnan polat, ünal aysal, duygun yarsuvat, dursun özbek ve mustafa cengiz. bu başkanlar ne yapmış kısaca bakalım:

    - mehmet cansun: başkanlık dönemi çok kısa sürdü.

    - özhan canaydın: stad fiyaskosu, olimpiyat stadında bir senelik sürgün, mali yönden çöküş. ribery'nin kaçışı. her şeyiyle unutmak istediğimiz zamanlar

    - adnan polat: devasa sportif başarısızlık, stad açılışı fiyaskosu. ibra edilmeyen ilk başkan.

    - ünal aysal: hesapsızca, çılgınca harcanan paralar, akıl almaz futbolcu sözleşmeleri (ki kendisini çok severim)

    - duygun yarsuvat: geçiş süreci başkanı (şike ile ilgili açıklamaları, başkanlık sonrası divan kurullarında yaptığı saç baş yolduran yorumları hesaba katmıyorum)

    - dursun özbek : riva - florya soygunu. avrupa'dan men. yönetim krizleri. grosskreutz olayı, ve daha birşürü şey.

    bunları mustafa cengiz'i savunmak için yazmıyorum, açıkçası umrumda da değil, kendisi babamın oğlu değil. galatasaray'ın menfaatine çalışmadığını hissedersem ilk taşı ben atarım. fakat kendisi, ancak galatasaray tarihini 2015 yılında başlatırsanız tarihin en kötü 2. başkanı olabilir.
  • 1994
    ağustos ayı itibarıyla hiçbir futbolcuya gecikmiş borcumuz yok açıklamasının hesabını vermesi gereken başkan. ya yalan söylüyor ya da hesap kitap yapmaktan dahi haberi yok. seçim döneminde kendisinin kazanmasını istedim ama sağolsun dursun özbek gibi illalah dedirtti.

    anladım ki liselilerin desteklediği de taraftarın desteklediği de kötü yönetebiliyor kulübü yani başkan karpuz gibi iyi de çıkabilir kötü de çıkabilir gerçi iyi çıkan başkan da hocasıyla didişip sonunda tüy dikiyor ama neyse...

    en iyisi kulüpleri dernek statüsünden çıkarıp şirketleştirmek ama ona da galatasaray'ı liseden devreleriyle buluşacakları bir haftasonu etkinliği olarak gören liseliler karşı.

    vesselam mustafa cegiz başkandan maalesef memnun değilim.
  • 1995
    dursun aydın özbek gibi dünya umrunda olmayan biri olsa anlayacağım da kendisi sosyal medya'yı çok sıkı takip ettiğini, hatta 'forvet forvet' feryadının artık rüyalarına dahi girdiğini söylüyor.

    o halde 'bu iletişim kopukluğu neden?' sorusu akla geliyor. yani hem sosyal medya'yı bu kadar sıkı takip ettiğini beyan edeceksin hem de günlerdir dönen spekülasyonları bitirecek cevapları vermekten aciz olacaksın. kendisi bu işle ilgilenmese bile danışmanlarından birini görevlendirsin, o ilgilensin bu işle. zor bir iş olmamalı yani bu durum. ya başkan sandığımız gibi değil, gerçekten umursamaz bir adam ya da çok sıkı takip ettiğini söylediği halde sosyal medya'daki kitleyi tanıyamamış halen.

    (bkz: #2567056) bu durumu düşününce ben ikincisi diyorum. sosyal medya'daki kitleyi gram tanıyor olsaydı şu hareketi yapmazdı, müsaade etmezdi buna en basitinden.
  • 1996
    basında çıkan "iddaalar" yüzünden abartılı eleştirilere maruz kalan galatasaray başkanıdır.

    yıllardır alıştığımız "güçlü" yani "istese bizi dövebilir" ya da "istese bizi bitirebilir" bir yönetim tarzı sergilemediğinden olacak ki basında çıkan her haberin dakikalar sonrasında ağızda lolipopla dedikodu modunda eleştirilebiliyor. bakın burada "her haberin" "dakikalar" sonrasında diyorum. hem de herhangi birilerinin adamı olduğunu düşünmediğim kişilerce de bu kolaylıkla yapılıyor... kimileri türk milletinin maruz kaldığı yönetim facialarına karşı "müstehaksınız" der ve beni çok sinirlendirir bu söz. ancak söyleyenlerin kimi zaman haklılık payı olduğunu gösteriyor sayın mustafa cengiz yönetimi...

    sürekli olarak eleştiriliyor ve 10 eleştiriden 9' unun yalan haberlerle ilgili olduğu ortaya çıkıyor. tabi ki hakkında konuşulan o 10 konu da başkan tarafından yapılmış hatalar gibi insanların hafızasında kalıyor. hatta sonraki eleştirilerin içerisine serpiştirilerek eleştiriler pekiştiriliyor. alın size berbat başkan...

    bu söylediklerimin üzerine "yalan haber yaptırmasın" "gücünü ortaya koysun" "eleştirilecek yalan haberleri engelleyemiyorsa güçsüzdür" diyen varsa bu entry' e yorum yapmasın. nitekim "yine" hiç birşey anlamadan konuşmuş alacaktır ve müstehakını bulacaktır, merak etmesin...

    azıcık kafası çalışan adam gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olmayan, yalnızca iddaa edilen "haber?" leri eleştirmez. en azından ağızından salyalar akarak eleştirmez.

    çok defa söyledim, kişisel olarak başkanı seviyorum. daha doğrusu sempatik buluyorum. lakin bu yönetimini beğendiğim ve harika olduğunu düşündüğüm anlamına gelmiyor. galatasaray başkanı olduğu mühdetçe sempatikliği beni ilgilendirmiyor. yönetiminin iyi olmadığını düşünüyorum zaten. ancak berbat demek için hakkaten ya kendisine düşman ya rakip ya da kolay etkilenen bir vatandaş olmak gerekir. yönetim şeklinin acil ihtiyaçlarımıza yönelik olduğu ayan beyan ortadadır...
  • 1998
    güvenlik kamerası görse ‘borç ödedik’ diyor. sonra basında haber çıkıyor, serdar aziz‘e 1.6 milyon € eren derdiyok‘a 1.1 milyon euro gecikmiş ödeme varmış. serdar aziz’in yıllık maaşının 2 milyon euro olduğu yerde 1.6 milyon euro 9-10 aya denk geliyor. eğer bu iddialar yalansa her dakika gereksiz açıklamalar yapan kulüp neden bunları da yalanlamıyor? değilse neden mustafa cengiz oyunculara bir kuruş borcumuz yok diyip galatasaray camiasını kandırıyor?
  • 1999
    türk oyunculara borç ödememek adetten olduğu için sanırım tüm futbolcularımızın parasını ödedik derken rahatsız olmamış başkan. bizi dursun ve avanesinden ve diğer işe yaramazlardan kurtulduğu için kendisini severim. tek hatası daha sert mali önlemler almamış olmasıdır. yalnız çıkıp taraftara yalan konuşursan ben arkanda durmam. abdürrahim albayrak'ı da oldu bitti sevmem. yüksek fransız kültürüne layık görmüyorum kendisini. ironi de yapmıyorum. galatasaray eliti dururken bu tip yöneticilere gerek yoktur. galatasaray eliti kalmış mıdır? kaldılarsa seslerini çıkartabiliyorlar mıdır? ne zaman güce ortak olmak isteyeceklerdir bilmiyorum. elit deyince herkesin tiksinmesine sebep olan tatlı su elitlerinden bahsetmiyorum. celal şengör,ilber ortaylı,vedat milör gibi elitlerden bahsediyorum.
    galatasaray başkanını sevmek istiyorum. düşününce hepimizin reisidir o. benim galatasaraydan başka bir aidiyetim yok kesinlikle ama reisimiz bize yalan konuşuyorsa ya da eksik anlatıyorsa ben ona reis demem. çıkın açıkça,mertçe konuşun hatalarınızı da söyleyin ne olacak kimden korkuyorsunuz bu kadar?
    devamlı birileriyle görüşmesine de kızıyorum ama bir devlet memuru olarak nedenini anlayabiliyorum. ve yine tahmin ediyorum mustafa cengiz dışında bir yönetici bu görüşmeleri gerçekleştirse sonuç alamaz. kendisinin başarılı olduğu bir tarafıdır devlet erkanıyla iletişim. ne kadar zor bir şey olduğunu bilseniz şaşardınız. bizi kimlerin yönettiğini konuşmanın ikinci dakikasında anlıyor ve şok oluyorsunuz. bu insanların seviyesine inebilmek herkesin harcı değildir.
  • 2000
    dursun özbek faciasından sonra büyük umutlarla ve galatasaray taraftarını arkasına alarak iktidara gelen, fakat kısa bir süre zarfında bulunduğu mevkiyi kaldıramadığı gözlemlenen 37.galatasaray başkanı.

    tahminimce ilk seçimde gider ve yerine bir lise adayı daha gelir. işin üzücü yanı koskoca 100 küsur yıllık camiada, elini taşın altına sokabilecek ciddi bir isim çıkamamasıdır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın