2033
yanlış zamanda gelmiş doğru kişidir.
beğenir ya da beğenmeyiz, burada her hangi bir beis yok. eleştirebiliriz, ve dahi eleştirmeliyiz de.
fakat!
dursun özbek yönetimi için tek kelam etmekten çekinmiş, onun saçma sapan harcamalarını kabul, yönetimini mali ve idari olarak ibra etmiş kimselerin mustafa cengiz'in yönetimine kimi yapamadıkları üzerinden insafsızca yüklenmesi doğru değildir, olamaz! ben kendisini ve yönetimini tanımam, merhabam yoktur. ama eğriye eğri, doğruya doğru demeyi bir yükümlülük biliyorum.
mustafa cengiz yönetiminin kendini anlatma sorunu olduğu su götürmez bir gerçektir, bunu telafi edebilmek adına ne gibi bir aksiyon içerisinde oldukları ise meçhuldür. öğrendiğimiz odur ki kendilerine bireysel iletişim danışmanları tutmuşlardır. doğru harekettir, arkası gelmelidir. mustafa cengiz ve yönetimi transfer konusunda problemlidir, yönetim içerisinde bu konuda mahir kimse olmadığı ortadadır. en azından dışarıdan atamayla (burak elmas örneğinde olduğu gibi) transfer konusunda bir profesyonel ile çalışılmalıdır, fakat bu kişi fatih terim'in altında konumlanmalıdır. mustafa cengiz ve yönetimi diğer kulüp başkan ve temsilcileri ve dahi tff nezdinde saygı duyulan ama söyledikleri ciddiye alınmayan bir kişi izlenimi vermektedir. kendisini ciddiye almayanlara, ne kadar ciddi olduğunu göstermelidir. keza galatasaray başkanlık makamı bu ciddiyet üzerine kuruludur. mustafa cengiz siyasi ve idari temsiliyet üstlenen kimselerle iyi ilişkiler içerisindedir. artık tepki çekme noktasına gelmiş ziyaretlerinin neticelerini açıklamalı ve camia içindeki tartışmalara bir son vermelidir.
bir de işin diğer tarafı söz konusu. muhtemelen galatasaray mali olarak son 20 yılın en iyi yönetimini görmüştür. mali idare istikrar gerektirmez, fakat uygulanan yönetimin sürdürülebilirliği esastır. yani gelecek bir sonraki başkan da bu mali plana uymakla yükümlüdür. galatasaray mali olarak doğru yönetildiğinde türkiye'nin en büyük sivil gücüdür. masadaki gücünüz cebinizdeki güçten beslenir, bunun bir örneğini karşı yaka takımının müstakbel başkanında görebiliyoruz. zira bugün eğer 17. sırada olan galatasaray olsaydı medyamızın neyi nasıl yazacağı hepimizin malumudur. bugün galatasaray başkanı'na söyleyebildiklerini dursun özbek'e ya da aziz yıldırım'a söyleyememiş kimselerin samimiyeti benim için tartışmalıdır.
beğenir ya da beğenmeyiz, burada her hangi bir beis yok. eleştirebiliriz, ve dahi eleştirmeliyiz de.
fakat!
dursun özbek yönetimi için tek kelam etmekten çekinmiş, onun saçma sapan harcamalarını kabul, yönetimini mali ve idari olarak ibra etmiş kimselerin mustafa cengiz'in yönetimine kimi yapamadıkları üzerinden insafsızca yüklenmesi doğru değildir, olamaz! ben kendisini ve yönetimini tanımam, merhabam yoktur. ama eğriye eğri, doğruya doğru demeyi bir yükümlülük biliyorum.
mustafa cengiz yönetiminin kendini anlatma sorunu olduğu su götürmez bir gerçektir, bunu telafi edebilmek adına ne gibi bir aksiyon içerisinde oldukları ise meçhuldür. öğrendiğimiz odur ki kendilerine bireysel iletişim danışmanları tutmuşlardır. doğru harekettir, arkası gelmelidir. mustafa cengiz ve yönetimi transfer konusunda problemlidir, yönetim içerisinde bu konuda mahir kimse olmadığı ortadadır. en azından dışarıdan atamayla (burak elmas örneğinde olduğu gibi) transfer konusunda bir profesyonel ile çalışılmalıdır, fakat bu kişi fatih terim'in altında konumlanmalıdır. mustafa cengiz ve yönetimi diğer kulüp başkan ve temsilcileri ve dahi tff nezdinde saygı duyulan ama söyledikleri ciddiye alınmayan bir kişi izlenimi vermektedir. kendisini ciddiye almayanlara, ne kadar ciddi olduğunu göstermelidir. keza galatasaray başkanlık makamı bu ciddiyet üzerine kuruludur. mustafa cengiz siyasi ve idari temsiliyet üstlenen kimselerle iyi ilişkiler içerisindedir. artık tepki çekme noktasına gelmiş ziyaretlerinin neticelerini açıklamalı ve camia içindeki tartışmalara bir son vermelidir.
bir de işin diğer tarafı söz konusu. muhtemelen galatasaray mali olarak son 20 yılın en iyi yönetimini görmüştür. mali idare istikrar gerektirmez, fakat uygulanan yönetimin sürdürülebilirliği esastır. yani gelecek bir sonraki başkan da bu mali plana uymakla yükümlüdür. galatasaray mali olarak doğru yönetildiğinde türkiye'nin en büyük sivil gücüdür. masadaki gücünüz cebinizdeki güçten beslenir, bunun bir örneğini karşı yaka takımının müstakbel başkanında görebiliyoruz. zira bugün eğer 17. sırada olan galatasaray olsaydı medyamızın neyi nasıl yazacağı hepimizin malumudur. bugün galatasaray başkanı'na söyleyebildiklerini dursun özbek'e ya da aziz yıldırım'a söyleyememiş kimselerin samimiyeti benim için tartışmalıdır.
