resim
Moussa Dembélé
Takım:Al-Ettifaq
Mevki:Santrfor
Yaş:28
Boy:1.87
Uyruk:Fransa
  • 78
    ya bizim kendisini transfer edemememiz bir şekilde anlaşılabilir ( burda tepki koyulacak tek kişi mehmet özbek). çünkü transfer konusunda çok başarılı değiliz. ama fulham'da oynayan, üstelik bonservisi elinde olan futbolcuyu premier lig takımlarının transfer etmemesi büyük salaklık.. mesela bournemouth, bizim de ilgilendiğimiz lys mousset için 5 milyon pound bonservis bedeli ödedi.
  • 79
    attığı her golle, yükselişiyle bizi dertlere gark eden karaoğlan.
    adam aha istanbul'da,imzalar zaten atıldı derken baktık ki vazgeçilmiş celtic'e gitmiş.
    vazgeçen de adam olsa. lan sen kimsin, hangi vasfınla neyi analiz ettin de premier lig'den o fizikteki, o yaştaki bonservisi olmayan adamdan vazgeçtin.
    tabi kasımpaşaya bonservis vermek lazım, ciner grup parayı kurtarsın,avantalar bölüşülsün.
  • 87
    2016-2017 sezon öncesi transfer döneminde galatasaray'la anlaştığı ancak yönetimin adım atmaması ya da geri adım atması üzerine celtic ile sözleşme imzaladığı söylentileri dolanan futbolcu.

    bu konuda iki nokta var değinmek gereken:
    1- söylenti doğru olabilir. mevcut yönetimin bu adamı transfer etmeyi akıl edebilecek bir yetkinliği bulunmamaktadır. ilgilenmeleri bile kendilerini aşmaları anlamına gelir ki bu bile birşey.

    2- diyelim ki biz bu arkadaşı takıma katmış olsaydık; yönetim yine eren'i alırdı. bu arkadaş yedek beklerdi. eren'in sakat olduğu maçlarda podolskiyi forvet oynatırdık bu arkadaş yedek beklerdi. antrenmanlarda kendisini parçalasa hazırlık maçlarında gol olsa yağsa bile koca bir sezonda hepi topu 300-400 dakika süre alır çürüyüp biterdi.

    bizim futbolumuzda bu var. futbolcu oynayacaksa performansı değil geçmiş kariyeri ve yaşı yani tecrübesi önemlidir. cesur teknik adamlar yok türkiye'de. daha bizim futbolumuz en az kendini ispatlamış futbolcu kadar geleceği parlak denilen isimlere değer vermeyi bilmiyor. geliştirmek hak getire. koskoca manchester maç öncesi yaşanan bir sakatlık sonrası o mevkideki kadrosundaki tek yedek olduğu için 18 yaşında bir futbolcuyu ilk defa ve direkt ilk 11'e yazabiliyor. sonucunda da oyuncu kazanıyorlar tabi. biz böyle bir durumda ne yaparız; ya taktiksel değişikliğe gideriz ya da mevkisi olmadığı halde o mevkide tecrübeli birini deneriz. gençler yine yedek kalır. diyeceksiniz ki bizim altyapıda öyle güvenilecek adam yok! yok değil renktaşlar biz yetiştirmeyi tercih etmiyoruz. oyuncu kendi kendine bir hale yola gelirse kazanmış oluruz diyoruz.

    sonuç olarak; amrabat malaga'dan watford'a 8,4 milyon euro karşılığında transfer olduğunda da aynı şeyi dedim. şimdi de diyorum: bizde olsaydı böyle bir performans olmayacaktı ve yine galatasaray kazanmayacaktı. o nedenle gama kedere gerek yok.

    ufak not: igor tudorun şu anki haliyle cesur bir teknik adam olduğunu düşünüyorum inşallah bozmaz.
  • 91
    oynadığı lig fazla küçümsenecek bir lig değildir. hele celtic, hiç küçümsenecek bir takım değildir.

    oynadığı ligin takımları 1 şampiyonlar ligi şampiyonluğu, 2 uefa kupa galipleri kupası şampiyonluğu, 1 uefa süper kupası şampiyonluğu çıkartmıştır.
    oynadığı ligde bulunan takımlardan biri, hatta kendi takımı, victor wanyama'yı 15 milyon euro'ya yakın bir paraya satmıştır. aynı takımın fraser forster transferinden de 10 milyon euro gibi bir kazancı olmuştur. buna yakın para kazandığı oyuncular da vardır.

    tekrar belirtmek gerek. iskoçya ligi küçümsenecek bir lig değil. hele hele celtic, hiç küçümsenecek bir takım değil.
    ayrıca, kendisi iskoçya liginde değil, ingiltere'nin championship liginde parlamıştır. kendisinin adını iskoçya'da duymaya başlamak ayıp değildir. herkes her şeyi duymak zorunda değil. ama kendisine iskoçya'da parladı demek büyük haksızlık olur. bu oğlan fulham'da top koştururken de sözlükte hakkında yazılmış ve izleyen yazarlar olmuş. kendisi de celtic'e gelmeden önce ingiltere'de tüm kulvarlarda 46 maçta 17 gol atıp 7 asist yapmıştı. ilk ateşi yaktığı yer, ingiltere'dir.

    son olarak, kendisi tüm kulvarlarda 21 şubat 2017 tarihi itibariyle 2016/2017 sezonunda 41 maçta 27 gol atmış, 6 asist yapmıştır. bu maçların 6 tanesi şampiyonlar ligindedir, gollerden de 3 tanesi şampiyonlar ligindedir. şampiyonlar liginde attığı 3 golü, 2 maçta bulmuştur. oynadığı 41 maçın 21 tanesinde skora direkt olarak etki etmiştir ki, bu %50'nin üzerinde bir orandır. hiç de fena durmuyor. tutulması da zor bir oyuncu, üstelik genç. ve tüm bunların gerçekleşebileceğini bir önceki sezonda göstermişti kendisi.
  • 92
    şubat ayına gelinceye 27 gol atmış. bilirim ki bu ligin istisnasız sezon başına 35 gol atanı eskişehirspor'a, 25 gol atanı da bursaspor'a gelmiştir. menajerlik oyunlarında değil, bildiğin süper lige gelmiştir. o zaman da pek belirleyici olmuyor. ha bi de ahmet dursun, tuncay falan da buldu mu barça'ya, manu'ya 3 er sallıyordu. milyon kere burada itin götüne çıkardığınız burak yılmaz'da nisan'da 30 u görürdü o lig de. küçümsenmesinmiş. ulan 10 senedir rangers ile celtic premier lig de mücadele etmek için kıçını yırtıyor, siz bana daha ne masal anlatıyorsunuz!
  • 94
    büyük potansiyele sahip futbolcu.

    peşinde olan büyük takımlar tabii ki bizlerden daha profesyonel oldukları için, adamdaki potansiyeli görüp "ya adam celtic'te atmış golleri, oynadığı lig de iskoçya. bırakın kardeşim..." demiyorlar. çok bilgi sahibi değilim ama en azından şuna eminim ki bir genç futbolcunun potansiyelini analiz ederken oynadığı takım ve lige göre zaten analizini yapıp ona göre değer biçiyorlardır.

    çıkıp da barcelona'nın, manchester city'nin herhangi bir yöneticisi, bir genç yeteneğin transferine engel olacak bir yetkide de değildir zaten bizim gibi, değil mi ?
  • 96
    kendisiyle ilgili öyle yorumlar var ki, sanırsın henry. moussa sow fener öncesi lille de bundan beş gömlek büyük top oynuyordu, geldiği top nokta da burası. bi de 28 de falan katar yaptı. bir forvetin iskoç, hollanda liglerinde 30/40 atması benim için ölçü değil. ispanya'da 24/25 atanları burada gördük. burada oynanan futbol başka futbol. orada atamıyorsa başka yerde de atamaz zaten. iskoc milli takımının tamamı ya premier lig ya da championship oynuyor ve bu ligden celtic ve rangers dışında 3 oyuncu sayacak adam çıkamaz. bayern 30 veriyormuş, versin alsın o zaman. klas oyuncu dediğin de o çok başka şey oluyor. ben 98 sezonunda adrian ilie izlemiş bir galatasaray taraftarıyım, bazıları bilmez. ilie'nin 21 yaşını görmüş adamı dembele'lerle falan kaldıramazsınız. müthiş potansiyeldi de sezon sonu boştayken gide gide celtic'e gitti yani. adam bile kendine bu kadar güvenmiyor siz adamı thierry henry yaptınız amk.
  • 97
    öncelikle söylemek isterim ki 10 aydır asker olduğum için kendisini izlemedim. dolayısıyla direkt dembele hakkında yorum yapmayacağım.

    fakat kendisinin iskoçya ligi'nde attığı 27 gol eşittir süper lig'deki 27 gol değildir. bu mümkün değil. orada 27 gol atması demek tahminen burada max. 10 gol falan atması demek. şimdi bunu söyleyince genelde oluşan kanı ne yani süper lig, iskoçya'dan daha mı kaliteli. öncelikle şunu söyleyim. türkiye'ye iskoçya'dan iyi mi bilmem ama iskoçya bizden daha kaliteli değil. ayrıca iki ligi kıyaslayıp bu ligde şu kadar, o ligde şu bu kadar gol atılmış o yüzden falanca lig diğerinden kaliteli diyemezsiniz. atılan gol sayısı ile lig kalitesi direkt bağlantılı değil çünkü. gol sayılarının azalmasında ligde oynanan oyunun hızı, tempo, topun oyunda ne kadar kaldığı, takımların ne kadar defansif oynadığı, oyundaki sertlik etkili. biraz abartayım mesela kalkıp messi bu ligde oynasa atacağı gol ligimiz kalitesiz diye 50 60 olmaz tersine taş çatlasa 30 35 gol olur. takımı tıngır mıngır atağa kalkacak, rakip 11 kişiyle ceza sahasında gömülü top oynayacak. iki futbolcunun birbirine pas atabilmesi için bile alan olmayacak. nasıl gol olsun?! ki zaten bu ligde 30 35 gol atacak adam takımını tek başına şampiyon yapar. bir bakın 90 dklık bir maçta kaç dakika oyun akmış. oyun durmadan max. ne kadar süre oynanmış. bir kere senin liginde futbol oynamaya, gol atmaya zaman kalmıyor ki! bu nasıl bir kalite ölçüsü olur bir lig için?

    dedim ya gol mevzusu lig kalitesiyle direkt bağlantılı değil diye üstte yazdığımdan gol sayısı azalınca kalitede azalıyor anlamı çıkmaz. mesela hollanda ligi'de 30 40 gol atan adam premier lig'de yeri geliyor gol atamıyor. niye? orada da farklı şeyler var. savruk defanslar, düşük fiziksel kalite, yumuşaklık, orada da gereğinden fazla serbest oynandığından dolayı bir kalitesizlik var. bak burada da kalitesizlikten fazla gol çıkmış.

    neyse işte. en başında söylediğim gibi dembele'yi çok bildiğimi söyleyemem ama ben futbolcu üzerinden lig kalitesi kıyaslamasının doğru olmadığını anlatmak istedim. gol sayısını etkileyen parametreler farklı, kaliteyi getiren ya da götüren şeyler de bunlar değil.
  • 100
    keşke alsaydık diye feryat etmenin lüzümu yoktur.

    celtic'de oynadığı için 60 milyon eurolar konuşuluyor. bu adam galatasaray'da olsa bizim komisyoncular tarafından 10 milyon euro'ya okutulurdu. yani hayıflanmanın bir anlamı yok. iyi futbolcu transfer etmek kadar o futbolcu parladığında bir porto edasıyla iyi paralara okutmak da bir vizyondur. bruma örneğinde olduğu gibi o vizyon bizim aile şirket kulübümüzde yoktur.

    ha tabi en azından bir sezon boyunca etinden sütünden yararlanır tinercilerin ve diğer kuş familyasının tozunu attırırdık.
App Store'dan indirin Google Play'den alın