1
olmasalar, spor dünyası inanın çok daha güzel olacaktı.
ancak oldular...
sözlük tanımı olarak, "sporcuların mesleki işlerini idare eden ve düzene sokan kişiler" şeklinde ifade edilebilir bu mesleği icra edenler.
daha çok sporcu eskileridirler,
ya da bir şekilde bu parıltılı dünyaya bulaşmaya çalışarak ekmeğine bakan kimselerden oluşmaktadırlar.
her meslekte olduğu gibi,
içlerinde işlerini çok iyi yapanlar da vardır,
işbilmezler de...
transfer dönemlerinde ortalığı karıştıranlar da bu mesleği icra edenlerdendir.
şöyle ki;
x futbolcu kulübünden daha çok koparmak ya da daha çok kazanacağı kulübe gitmek ister,
bu arkadaşlar da tanıdıkları basın yayın organlarındaki arkadaşlarına kolpa haberler uçururlar...
ertesi gün gazete manşetleri benzerdir;
* avrupa x'in peşinde!
* italyan devi x için çötenek spor'un kapısını çaldı
* ve x ingilizler ile prensipte anlaştı
eğer bu futbolcu az biraz iş yapıyor ise, söz konusu haberler ve dedikodular sayesinde fiyatını birkaç yüzbin katlıyor işte...
sadece gazete başlıkları ile değil elbet;
bu menajerlik işini yapan arkadaşlar tv programlarına da bağlanıyorlar.
durduk yere şu açıklamayı duymuşsunuzdur mesela;
* zaten futbolcum olan x, siktiriko madrid kulübünde mutlu değil.
nasıl mutlu değil lan, niye?
ispanyol yerine fransız'a çakmak istediği için mi?
yoksa aklınca piyasayı kızıştırıp avrupa basınında yer almak mı derdin?
araştırın, internetten bakın. menajerlik şirketlerini kimlerin yönettiklerini görün.
o havalı arkadaşların sitelerine göz attığınızda, tepkilerinizi gelip buraya yazın.
samimi söylüyorum, "ulan çok klas adamlarmış" diyeceğiniz çok çok az sayıda kişi olacak.
daha çok "bu ne lan" diyeceksiniz.
aslında bu arkadaşlar olmasa,
kulüpler ile futbolcular arasında doğrudan pazarlıklar yapılsa,
ara kızıştıran, işi zora sokan, fazladan cukka bekleyen kişiler bir bir elense ortadan...
basit düşünün, elinizde bir kasa limon var.
size kalsa markete hepsini 20 liraya satarsınız.
biri geliyor, diyor ki "ben bunu 30'a satarım, ama 5 kağıt da alırım"
sonra futbol fukarası topçulara senede 6 trilyon verdiğinizde ağlamayın...
ancak oldular...
sözlük tanımı olarak, "sporcuların mesleki işlerini idare eden ve düzene sokan kişiler" şeklinde ifade edilebilir bu mesleği icra edenler.
daha çok sporcu eskileridirler,
ya da bir şekilde bu parıltılı dünyaya bulaşmaya çalışarak ekmeğine bakan kimselerden oluşmaktadırlar.
her meslekte olduğu gibi,
içlerinde işlerini çok iyi yapanlar da vardır,
işbilmezler de...
transfer dönemlerinde ortalığı karıştıranlar da bu mesleği icra edenlerdendir.
şöyle ki;
x futbolcu kulübünden daha çok koparmak ya da daha çok kazanacağı kulübe gitmek ister,
bu arkadaşlar da tanıdıkları basın yayın organlarındaki arkadaşlarına kolpa haberler uçururlar...
ertesi gün gazete manşetleri benzerdir;
* avrupa x'in peşinde!
* italyan devi x için çötenek spor'un kapısını çaldı
* ve x ingilizler ile prensipte anlaştı
eğer bu futbolcu az biraz iş yapıyor ise, söz konusu haberler ve dedikodular sayesinde fiyatını birkaç yüzbin katlıyor işte...
sadece gazete başlıkları ile değil elbet;
bu menajerlik işini yapan arkadaşlar tv programlarına da bağlanıyorlar.
durduk yere şu açıklamayı duymuşsunuzdur mesela;
* zaten futbolcum olan x, siktiriko madrid kulübünde mutlu değil.
nasıl mutlu değil lan, niye?
ispanyol yerine fransız'a çakmak istediği için mi?
yoksa aklınca piyasayı kızıştırıp avrupa basınında yer almak mı derdin?
araştırın, internetten bakın. menajerlik şirketlerini kimlerin yönettiklerini görün.
o havalı arkadaşların sitelerine göz attığınızda, tepkilerinizi gelip buraya yazın.
samimi söylüyorum, "ulan çok klas adamlarmış" diyeceğiniz çok çok az sayıda kişi olacak.
daha çok "bu ne lan" diyeceksiniz.
aslında bu arkadaşlar olmasa,
kulüpler ile futbolcular arasında doğrudan pazarlıklar yapılsa,
ara kızıştıran, işi zora sokan, fazladan cukka bekleyen kişiler bir bir elense ortadan...
basit düşünün, elinizde bir kasa limon var.
size kalsa markete hepsini 20 liraya satarsınız.
biri geliyor, diyor ki "ben bunu 30'a satarım, ama 5 kağıt da alırım"
sonra futbol fukarası topçulara senede 6 trilyon verdiğinizde ağlamayın...