bir sporcuyu sevmek ya da sevmemek oyun kabiliyetine bakmaz. lebron james nba'in gelmiş geçmiş en yetenekli oyuncularının tepe listesinde gelir ama beraberinde getirdiği nefret ya da sevilmeme durumu yeteneği ile alakalı değil,
karakteri sonucu olmuştur.
2009 yılına kadar
cleveland cavaliers'ı taşımak için götünü yırtması tüm dünyanın takdirini kazanmıştı. o zaman onu sevmeyen büyük oranda sebepsiz yere sevmeyen
ahmak olarak nitelendirilebilir ama kusura bakmayın 2010'daki
the decision ile başlayan süreçten sonra masa altı işleriyle birlikte
miami heat'te bir süper güç oluşturma telaşı kariyerine taraftar bakışı açısından büyük bir darbe vurdu. düşünün ki bir sene öncesine kadar dünyanın her yerinde her yaşta kişinin sevdiği ve büyülü gözlerle baktığı adam 2011 final serisinde bir anda
villain oldu.
o zamanlar çok iyi hatırlıyorum. espn'in dünya haritası gösterimiyle 2 soru sorulmuştu. birincisi "seriyi kim kazanır?"dı. amerika'da sadece texas eyaleti mavi renkte yani
dallas mavericks kazanır derken dünya haritasında
dirk nowitzki'den dolayı almanya başta olmak üzere tek tük birkaç ülke dışında komple kırmızı renkti yani miami'nin kazanacağı düşünülüyordu. ikinci soru ise kimin kazanmasını istersiniz şeklindeydi. asıl olay burada işte. bu soruda florida hariç bütün amerika eyaletleri mavi renge bürünmüştü. yine tek tük birkaç ülke dışında tüm dünya da. bunun sebebi yıllardır bir bok başaramamış dallas mıydı yani? insanların o kadar sevdiği bir adamın bir anda bu hale düşmesi ya da serinin tam ortasında
40 derece ateşle maça çıkan nowitzki ile dalga geçmesi normal miydi yani?
2012'de yani bu bahsettiğim final serisinin hemen ardından
lockout oldu farkında mısınız? şu an nba'in amına koyan ve golden state'in yarattığı nba ortamı o zaman yapılan cba ile başladı işte. yıldızların bir araya gelmesi ve salary cap'in rahatlıkla delinebilir olması sporun zevkini nasıl düşürdü farkında mısınız? her şey o miami takımının kurulmasıyla başladı işte. onun sonucunda da son kaç yıldır aynı takımlar finale çıkıp duruyor, sene başından şampiyon ilan ediliyor artık.
lebron açısından bakacak olursak miami dönemi, daha sonra cleveland'a tam takım bataklıktan çıkmışken ve zaten zayıf doğuda bir güç olarak yükselmişken geri dönüşü ama bunu
memleket sevdası olarak adlandırıp yapması ve orada da kendi arkadaşlarına
verdirdiği kontratlar..
tristan thompson'ın aldığı kontrata ve adamın takımda yıllardır ne işe yaradığına bakmak isteyen var mı mesela? jr smith için ne demeli peki? kendisi için de her sene sadece 1 yıllık kontrat yapıp her sene sonunda takımı istediği şeyleri yapmaya zorlaması büyük becerisine gölge düşüren perde arkası olayları oldu.
kyrie irving takımdan ayrılınca da o verdirdiği kontratlarla takımı yüzüstü bırakıp ayrıldı.
spora sadece başarı veya beceri odaklı bakmak yanlıştır. o yüzden bazı şeyleri bilmeden onu sevmeyenlere
ahmak demek daha da büyük yanlıştır.