1
şu sıralar tüm insanların yaşadığını düşündüğüm amacına varmayan döngü bu kısırdöngü.
ama konumuz futbol, galatasaray ve taraftar. son günlerde gerek sözlük gerek twitter üzerinden arkadaşlarımız bazı futbolcular hakkında düşüncelerini söylüyorlar. hür iradeleri, evet herkes istediğini düşünüp söyleyebilir. kimsenin yargılamaya hakkı yoktur. fakat özellikle dikkat ettiğim ve empati kurulmasını düşündüğüm konular var.
bazı futbolcuları istemiyor olabiliriz, beğenmiyor olabiliriz ve bu futbolcular gerçekten kötü futbolcular olabilir. ama çelişkiye düştüğümüz durumlar var. fikirlerini ve yaptıklarını sürekli takip ettiğim sevgili soy ozan arkadaşım başlattığı #noaydinyilmaz hareketi sonucu sözlükten gelen tepkiler nedeni ile "sozlukte su kenetlenmeyi rijkaard icin yapsalar bugun sozlukce cok farkli yerdeydik. sozluge inat #noaydinyilmaz" şeklinde bir yazı yazdı.
bence burada büyük bir çelişki yatıyor. çok iyi hatırlıyorum geçen sene adnan polat " aydından hiç ümidim kalmadı" şeklinde bir açıklama yapmıştı. benzer bir örnek yıldırım demirören " ölürsem serdar özkan'dan bilin" şeklinde açıklama yapmıştı. (serdar 2010 - 2011 sezonu itibari ile bizde oynayacak o da ayrı bir ironi) bu kişilerin yerine zaman zaman tepki çeken sabri sarıoğlu, gökhan zan, barış özbek(!), mustafa sarp(!) ve ayhan akman'ı da ekleyebiliriz. laf fazla uzuyor ve karışıyor. çelişkiden kastım şu;
bu adamlara güvenen, takımda tutan kişi rijkaard değil mi? soy ozan arkadaşım rijkaard'a bu kadar güvenilseydi her şey başka olurdu derken bu durumu atlıyor gibi. rijkaard a güveniliyor ama rijkaard da bu adamlara güveniyor demekki takımında tutuyor. sonuçta sezon başı kadrosunu yönetime teslim eden kişi teknik direktörümüz değil mi?
bence bu tamamen kısırdöngü. bulunduğumuz tarih sonucu bu hale geldik. ne yazık ki yargılarımız çok net. oluyor ya da olmuyor. hepimizin bildiğine inandığım bir şey var. takımın başındakiler bizden daha iyi biliyorlar. bırakalım da onlar karar versin.
http://www.barisozbek8.com/baristan.asp
adresinden barış'ın son yazısını okuyabilirsiniz, bu kadar bir insanın psikolojik durumuna baskı yapacak şeyler yapmayalım. bu adam veya adamlar kendileri için oynadıkları kadar bizler için de oynuyorlar.
not: yazı özellikle soy ozan arkadaşım ve diğer bu kampanyaya katılan arkadaşlarıma gitmiş gibi gözükmektedir. eminim hepsi iyi niyetimle yazdığımı biliyorlar ve yanlış anlamayacaklardır. bu yazıda hiç bir saldırı amacı yoktur. sadece bulunduğumuz durumu kendi adımdan eleştirmiş bulunmaktayım.
ama konumuz futbol, galatasaray ve taraftar. son günlerde gerek sözlük gerek twitter üzerinden arkadaşlarımız bazı futbolcular hakkında düşüncelerini söylüyorlar. hür iradeleri, evet herkes istediğini düşünüp söyleyebilir. kimsenin yargılamaya hakkı yoktur. fakat özellikle dikkat ettiğim ve empati kurulmasını düşündüğüm konular var.
bazı futbolcuları istemiyor olabiliriz, beğenmiyor olabiliriz ve bu futbolcular gerçekten kötü futbolcular olabilir. ama çelişkiye düştüğümüz durumlar var. fikirlerini ve yaptıklarını sürekli takip ettiğim sevgili soy ozan arkadaşım başlattığı #noaydinyilmaz hareketi sonucu sözlükten gelen tepkiler nedeni ile "sozlukte su kenetlenmeyi rijkaard icin yapsalar bugun sozlukce cok farkli yerdeydik. sozluge inat #noaydinyilmaz" şeklinde bir yazı yazdı.
bence burada büyük bir çelişki yatıyor. çok iyi hatırlıyorum geçen sene adnan polat " aydından hiç ümidim kalmadı" şeklinde bir açıklama yapmıştı. benzer bir örnek yıldırım demirören " ölürsem serdar özkan'dan bilin" şeklinde açıklama yapmıştı. (serdar 2010 - 2011 sezonu itibari ile bizde oynayacak o da ayrı bir ironi) bu kişilerin yerine zaman zaman tepki çeken sabri sarıoğlu, gökhan zan, barış özbek(!), mustafa sarp(!) ve ayhan akman'ı da ekleyebiliriz. laf fazla uzuyor ve karışıyor. çelişkiden kastım şu;
bu adamlara güvenen, takımda tutan kişi rijkaard değil mi? soy ozan arkadaşım rijkaard'a bu kadar güvenilseydi her şey başka olurdu derken bu durumu atlıyor gibi. rijkaard a güveniliyor ama rijkaard da bu adamlara güveniyor demekki takımında tutuyor. sonuçta sezon başı kadrosunu yönetime teslim eden kişi teknik direktörümüz değil mi?
bence bu tamamen kısırdöngü. bulunduğumuz tarih sonucu bu hale geldik. ne yazık ki yargılarımız çok net. oluyor ya da olmuyor. hepimizin bildiğine inandığım bir şey var. takımın başındakiler bizden daha iyi biliyorlar. bırakalım da onlar karar versin.
http://www.barisozbek8.com/baristan.asp
adresinden barış'ın son yazısını okuyabilirsiniz, bu kadar bir insanın psikolojik durumuna baskı yapacak şeyler yapmayalım. bu adam veya adamlar kendileri için oynadıkları kadar bizler için de oynuyorlar.
not: yazı özellikle soy ozan arkadaşım ve diğer bu kampanyaya katılan arkadaşlarıma gitmiş gibi gözükmektedir. eminim hepsi iyi niyetimle yazdığımı biliyorlar ve yanlış anlamayacaklardır. bu yazıda hiç bir saldırı amacı yoktur. sadece bulunduğumuz durumu kendi adımdan eleştirmiş bulunmaktayım.