• 119
    son birkaç sezondur galatasaray adına var olmayan olgu.

    2022/23 yaz transfer sezonunun avrupa’da kapanmasının ardından fırsat diye yaptığımız transferler sezonu bize getirdi, muhtemelen bir aksilik çıksa 13. oluşumuzun ardından ilk gidilen seferovic’li yapılanma planı bizi şampiyonluğa ulaştırmayacaktı.

    2023/24 yaz transfer döneminde bu ‘fırsatçılığın’ arşa çıktığını gördük. bir önceki sezon kanat rotasyonunda kerem, barış, rashica ve yunus’a sahip olarak şampiyon olan takıma önce devre arasında rekor maliyetle zaniolo katıldı. anılan yaz transfer döneminde ise belki de takviyeye en az ihtiyaç duyduğumuz mevkiye devasa kontratlarla zaha, ziyech ve tete eklemeleri yapıldı.

    sacha’nın ayrılmasının ardından aylar geçti, sağ beke kaan ayhan yamadık ve neticede yaptığımız transfer sacha’nın 180 derece zıttı bir oyuncu oldu. sol bekte bir türlü istikrarı yakalayamadık dedik, angelino’nun savunma defosu takımı bozuyor dedik, yine aylar süren bekleyişin ardından savunması olmayan köhn’ü transfer ettik.

    kısacası yıllardır menajer destekli olarak kumar oynuyoruz transferde. ne scout ekibinin ne de başka kimselerin özel olarak araştırıp sıfırdan inşa ettiği herhangi bir transferimiz olduğuna inanmıyorum. bu transferler bazen icardi, torreira, davinson gibi tam 12’den hedefi tutturuyor; bazen de ndombele, zaha, tete, aurier, angelino, mata gibi korkunç maliyet/fayda denklemleri ortaya çıkartıyor.

    2024/25 sezonuna başladık. iskelet kadromuzda muslera, nelsson, kerem, barış isimleri takıma transfer olalı çok uzun zaman oluyor. yanlarına yapılan eklemelerden icardi gözden düşmüş, maliyetinden kurtulmak isteyen kulübünün elinden alınan ve bir mucize sonuç doğuran bir transfer. mertens yaşı gereği en iyi anında dahi bazı eksileri takıma yazan bir isim. jelert ve köhn aynı anda bir takımda oynayamayacak derecede alakasız iki bek oyuncusu. apokerim milli oyuncu olarak piyangodan bize vurmuş, özellikle 3 yerlili kuralda takımımızın fark yaratmasını sağlamış fakat özel bir planla yapılmamış bir transferin öznesi. sara’nın yıllardır aranan torreira’nın partneri olmadığı, daha çok hücuma yatkın bir oyuncu olduğunu söylemek için futbol uleması olmaya gerek yok. kulübedeki oyuncuların da keza hepsi birbirinden alakasız, plansız şekilde gelişen transferlerin ürünü olduğunu söylemek mümkün.

    galatasaray futbol takımının son 4 transfer döneminde aynı mevkilere oyuncu bakıp bir türlü istikrar yakalayamaması, güçlü olduğu mevkilere ekleme yapıp güçsüz olduğu yerden eksilmeye devam etmesi ve sürekli sezona başlayan kadro içinden bulunan çözümlerle bir şekilde sonuca ulaşması mühendisliğin hiç olmadığını gözler önüne seriyor. mevzu eldeki kadroyu silip atmak değil, hiç olmadı. fakat eldeki kadronun eksiklerini tamamlamak yerine iyi olan yerini güçlendirmeye çalıştığımız tüm bu sürede harcanan potansiyele, paralara yazık.
  • 120
    galatasaray spor kulübünün bir türlü beceremediği şey.

    2011-2012’de taş gibi bir futbol oynadık gittik yazın amrabat, burak, hamit aldık iyi giden sistemi bozduk.

    2022-2023’te şampiyon olduk dedik ki 2 orta saha, 1 rashica, olabiliyorsa 1 kanat daha alalım yürüyelim gidelim bu sefer gittik alakasız biçimde zaha, ziyech, tete, n’dombele aldık.

    2023-2024’e geldik artık şu yapıyı değiştirir orta sahada köklü revizyona gider 3’lüye döneriz diye düşünürken sadece sara’yı aldık torreira-sara-mertens gibi çok yumuşak kalacak bir üçlü kurduk.

    yok yani yapamıyor adamlar bir türlü bu işi.
  • 121
    okan buruk ve ekibi yönetiminde beceremediğimiz teknik çalışma.

    (bkz: elias jelert/#4006370)

    takım as kadrosunda mertens, torreira, kerem aktürkoğlu, köhn varken ne akla hizmet gidip jelert gibi fizik gücü bu derece düşük bir bek aldık inanılır gibi değil.

    21 ağustos 2024 young boys galatasaray maçı nda çok vasat ama bize karşı fiziken üstün bir takıma nasıl zorlandığımız gün yüzüne tekrar çıktı. neden akıllanmıyoruz anlamıyorum.
  • 123
    kim veya kimler yapıyorsa galatasaray'ı aleni şekilde sabote ediyorlar.
    bir takımın altına bu kadar dinamit döşenmez, ali koç içeri köstebek soksa anca bu kadar kötü kadro kurulur.
    bu oyuncuları kim istiyor, kim aldırıyor, bu kadro planlamasının sorumlusu kimdir, ilerdeki planımız nedir,
    ne oynamak istiyoruz da bu oyuncuları alıyoruz?
    bu planlamayı okan hoca yapıyorsa ondan, cenk ergün yapıyorsa ondan, ibrahim hatipoğlu ise ondan açıklama bekliyorum.
    kim lan bu takımı sabote ediyor?
  • 125
    2022-2023 sezonu temelleri atılan ve üzerine 5. transfer sezonu geçirilen bir takım planlamamız mevcut.
    ve bu sürecin kendi içinde bir kıyasını yaparsak; en iyi oyun bu takımın ilk senesinde çıktı. oyuncular birbirini tanımıyorken. biz oyununun makineleşmesini isterken, her transfer sezonu daha geri gittik.
    bu da demek oluyorki, planlama, mühendislik, üst üste ekleme gibi olgulardan epey uzak bir noktadayız.
  • 127
    sadece bu sezon yok değil. uzun zamandır yok. zaten futbolunu sürekli işi bilene değil ama inşaatçıya ama selobantçıya emanet eden çağ dışı bir kulüp nasıl iyi kadro mühendisliğine sahip olabilir ki?

    2022-2023 sezonunda galatasarayın çok önemli iki savunmacısı vardı. milot rashica ve sacha boey. bu iki oyuncu ile hem rakip sahada çok iyi baskı yaptık hem de çok iyi geçiş savunduk. sacha boey'e sezon başında git dendi, oraya leo dubois alındı. milot rashica ise son gün kiralık olarak kadroya katıldı. ee nerede burada plan, program?

    2023-2024 yaz transfer dönemi zaten müthiş bir ucubelik. var olanın korunamaması, üzerine berbat eklemeler. ligde yakın tarihin en zayıf beşiktaşı, trabzonu ve anadolu takımları sağolsun yetenekle ligi şampiyon tamamladık ama nerede burada plan, program?

    geldik bu sezona. ağustos bitiyor, çıkabildiğimiz tek oyuncu tete. takımın üstünde devasa bir kambur var. hala 6 ayda bir bek değiştirip daha kötüsünü almaya çalışıyoruz.

    maalesef çok kötü günler bekliyor bizi.
  • 128
    (bkz: cristian medina)

    bu oyuncuyu duymuşsunuzdur. fb kadrosuna katmak üzere. baya baya fred’in muadili. hem ortaya fred’in yanına birini alıyorlar. hem de fred’i alternatifsiz bırakmıyorlar.

    ilk defa rakipten bir transferi kıskandım. çözüm de budur nokta atışı da budur.

    iki yıldır yapmamız gereken transfer buydu. lucas’ı yalnız bırakmayacak, temposu yüksek, orta sahada mücadeleden kaçmayacak oyuncu.

    bizim takımın kadro mühendisliği yerlerde. orta sahaya mücadeleci bir oyuncu monte etmek gerekiyor. lucas, sara ve 8 numara. bunu artık biri görmeli.
  • 129
    2024-25 kadrosunu bölge bölge inceleyelim.
    alınan beklerin savunma yonu zayıf. arkayı toparlayan boey'in yerine ayni profilde bir oyuncu alınmadı. stoperler ve kaleci de formsuz olunca arka taraf evlere şenlik. savunmayı güçlendirmek için tek opsiyonun kaan ayhan o da sakat veya cezalı olunca alternatifin sıfır.

    orta sahanın tek kesici/savunmacisi* pres oyununda rakip ceza sahasına gidiyor arkasi bomboş. yanına alinan oyuncu* pasör ama kesicilik yok. önceki sezon gelen orta sahalara hic girmiyorum. ndombele falan cikamayiz içinden.

    hucumda çeşit çeşit topcu var ama barış ve kerem dışında hepsi temposuz. mertens geldi 38 yaşına. ayağa top bekleyen zaha ve ziyech ile bu sistemin tutamayacağı geçen sezondan belliyken hala onlardan medet umuyoruz. tek olumlu hamle batshuayi,onu da ilk 11'de kullanamıyoruz.

    kısaca bu takim 2 sezondur cok yanlış planlaniyor. hem yönetimler hem hoca takimi bu hale getirdi. biri gider 10 tane pr transferi yapar biri gider birbirinden alakasiz 5 topcuyla pazarlık yapar. biri gider oyununa gram uymayan kanat bek ister. sonuç her sezon geriye giden futbol , kaybedilen kilit maçlar ve sorumluluk almayan bir grup iş bilmez...
  • 130
    pva - jelert - adu - aurirer - köhn - boey - dubios - bay - berkan - kaan - angelino - kazımcan - emre taşdemir...

    tam 13 isim.
    sol bek ve sağ bek için transfer ettiğimiz, kadromuzda alternatif üreterek içimizde çözmeye çalışırken kullandığımız tam 13 isim...

    hala bek sorunumuz var.

    bekleri bu kadar yüksekte konumlandıran bir takım iken sol stoperimiz geçen sezonun yarısından bugüne kadar enjektörlerinde problem olduğu için gaz yemeyen şahin gibi yavaşlamışken neden bir pivot ile oynamadığımızı bana açıklayabilecek biri yok mesela.

    4-3-1-2 oynadığımız yıllarda beklerin kanat gibi hareket etmesi için ileri gönderdiğimiz de iki stoperin arasına melo sokardık... biz hala thor'u öne atıyoruz 8 gibi arkasında holdingvari sara kullanıyoruz. neden??

    yani hala orta saha sorunumuz var.

    kanatlarımızda zaha - ziyech - barış - kerem - yunus var bugün itibariyle. sadece barış'ın ne vereceğini biliyoruz. solda gönlü olsun diye kerem'i oynatıyoruz. zaha'yı hiç düşünmüyoruz... mobbing uyguluyoruz.

    barış, çok doğru koşular atıyor ama topu alınca bomba sanıp karakola götürecek diye korkuyorum. nihayetinde son pası bir türlü doğru veremiyor. dün gece de böyleydi, son pası doğru verse 1-0'dan sonra 3-1 yapmak işten bile değildi.

    barış'ın sadece kendisinin çalışması yetmez "teknik heyet" olarak barış'a ekstra idman yaptırıp, bu sorununu çözmeniz gerek. var mı böyle bir çalışma? sahaya bakınca yok gibi görünüyor. barış bu pasları atabilse pasaportuna bakmadan 60 milyon yazarsın kimse de "ne diyorsun sen kardeşim" demez...

    yani kanatlarda da göreceli bir ego, mobbing sorunumuz var.

    forvete geliyoruz. belki de tek düzgün yer burası.
    mertens, icardi, batşu...

    şu anda bu üçlü ile yürüyor gemi. bir şekilde skoru yapıyorlar ve boğulmamızı engelliyorlar.

    şimdi burada suçlu kim?

    abdulkerim'in durumu ortadayken stoper istemeyen, elindeki stoperin "zaten ne yaparsa yapsın o oynar bize güvenmiyor" diye belçika'nın boktan bir takımına gitmesine müsaade edenler mi?

    yoksa, bekte 13 farklı oyuncu deneyip boey dışında bir tane sabit adam bulamamış, aldırdıklarını beğenmemiş, alınanları sevmemiş, kenarda duran gençlere güvenmeyenler mi?

    yoksa, yerli kanatlardan biri mayıs ayında "ben gidiyorum" demiş ama gitmemiş, gitmemesi içinde kötü oynasa da sahada tutanlar mı?

    yoksa, "fiziksel bir takımla oynuyorsan ya daha fazla koşacaksın ya daha çok topu ayağında tutacaksın" kaidesini hiçe sayıp ne topu tutabilen, ne rakibinden daha fiziksel hareket edebilen bir takımla deplasmana giden mi?

    yoksa, bu takımın top ayağındayken yaptığı tek şeyin barış'ı sağ kanattan uzun topla kaçırmaya çalışması mı?

    ben aralarından karar veremiyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın