• 576
    zamanında real madrid'in yolladığı higuain'e 94 milyon euro verdiler. malum piyasada laf edemeyeceğim bir para bu malesef. zira martial'e bile ne kadar verildiği ortada.

    diğer bir nokta ise, real madrid'in yolladığı higuain napoli'de yardırıp juve'ye geçerken; real madrid'in yolladığı morata ise juve'de parlayıp tekrar madrid yolunu tuttu.

    velhasıl real madrid dünyanın en iyi forvetlerini satabilen bir kulüp. :(
  • 577
    2001'de otuzuna merdiven dayayan zinedine zidane'ı rekor bedelle real'e sattıklarında oradan gelen parayla nedved, buffon, thuram, salas, zenoni gibi adamları aldırmıştı marcelo lippi. zenoni ve salas hamleleri tutmadı; zenoni çöp oğlu çöp bir futbolcuydu zaten, salas ise isim olarak ne kadar şaşaalı olsa da trezeguet ve del piero'yu kesecek kadar cevval değildi. nedved; şu an kulübün ikinci başkanı, agnelli'nin sağ kolu. bizim için hagi neyse, zebralar için de nedved o; tartışmasız kulüp efsanesi. buffon'a gelince o da en az nedved kadar dokunulmaz juventus'lular için. ta 2001'da 50 küsur milyon avro gibi devasa ötesi bir paraya alınmıştı parma'dan (ki halen açık ara dünyanın en pahalı kaleci transferi budur.) ama 15 senedir o paranın her bir kuruşunun da hakkını verdi, bir terslik çıkmazsa 2018'e kadar vermeye de devam edecek. bu ikilinin böyle efsaneleşmesinde 2006'daki calciopoli olayının da muhakkak parmağı var tabii. calciopoli arefesinde dünyanın en güçlü kadrosu -bence- juventus'taydı. buffon-nedved-del piero-trezeguet-vieira-ibrahimoviç-zambrotta-cannavaro-thuram-mutu-emerson... diye giden bir kadrodan bahsediyoruz. bu olaydan sonra kulüp serie b'ye düşürüldü. ibo ve vieira inter'e; thuram, zambrotta barça'ya; emerson'u yanına alan kurt hoca capello da real'e gitti. nedved de o meşhur sözünü söyledi: "bir takım küme düşerse futbolcular gider, adamlar kalır.". sadece nedved değil; del piero, buffon ve trezeguet de gemilerini terk etmediler. şu an takımın demirbaşı olan chiellini ve marhisio da işte o sezon a takıma yükselen körpecik çocuklardı henüz. takımı yıllardır dahiyane bir şekilde yönetip güçlendiren futbol direktörü luciano moggi'nin telefon görüşmeleri vasıtasıyla hakemleri ayarladığı söyleniyordu. calciopoli onun da sonu oldu. lakin işin rengi değişmiş durumda: juventus'un italyan futbol federasyonuna açtığı ve geçen pazartesi, sonucu 45 gün sonrasına ötelenen bir iade-i itibar davası var ki 2005 ve 2006 sezonuna ait 2 şampiyonluğun juve'ye geri verilmesini ve daha da önemlisi kulübün o dönem yaşadığı maddi kaybı gidermek için 443 milyon avroluk tazminat tutarını da içeriyor. italyan futbol federasyonunun dava sonucundan umutsuz olduğu ve tazminat tutarını taksitlendirmek için juve'yle bir orta yol bulmaya çalıştığı konuşuluyor. bekleyip göreceğiz.

    calciopoli'den sonra juventus'un tekrar güçlenmesi hiç kolay olmadı. giden onca oyuncu, feshedilen sponsorluklar ve en önemlisi repütasyon kaybı... 2007'de serie a'ya tekrar yükseldikten sonra ortalıkta hayalet gibi dolaşan bir kulüp vardı. ilk iş olarak adı güzel, kendi çirkin delle alpi stadyumundan kurtulmak için projeler geliştirdiler. lakin bu kulübü iyice borçlandıracaktı ama olsundu, kaz gelecek yerden tavuk esirgenmezdi. şu an ikamet ettikleri j stadium için ilk kazmayı 2009'da vurdular... aynı sezon ligde 7. oldular. işler iyice sarpa sarmıştı. lippi'lerin, capello'ların yönetmek için kapısında yattığı o eski juve gitmiş; del neri, ferrara, zaccaroni gibi çapsızların eline bakan bir juve gelmişti. eskiden bir parmak şıklatmayla istediği yıldızı alabilen kulüp, vitaminsiz milos krasiç'in 15 milyon avroluk bonservisini çingene pazarlığıyla düşürmek için koca bir 2010 yazını harcar olmuş; o krasiç de taraftara "yeni nedved" olarak lanse edilmiş ve calciopoli sonrası takıma gelen en büyük yıldız payesine yükselmişti! armand traore, jorge martinez, marco motta, amauri, iaquinta, boumsoung, poulsen gibi leş futbolcular ilk 11'de oynuyordu artık. 2005'te del piero-ibrahimoviç-trezeguet-mutu forvet hattına sahip takımın forvet hattı matri-quagliarella ikilisinden oluşuyordu. tam bir dibe çöküştü bu.

    mayıs 2010'da 100 milyar dolarlık fiat gruba da sahiplik yapan agnelli hanedanlığının genç veliahdı andrea agnelli kulübü devraldı: dedesinin, amcasının ve babasının da zamanında yaptığı gibi... gelir gelmez de giuseppe marotta'yı futbolun başına getirdi. geçiş sezonunun ardından takımın başına eski futbolcuları genç conte'yi oturttular. milan'da allegri'yle papaz olup kapı önüne konan registaların kralı pirlo'yu da bonservissiz şekilde kadroya kattılar, alamanya'dan sudan ucuza arturo vidal'i transfer ettiler. o sezon j stadium da kapılarını juventus'lulara açmıştı. calciopoli sonrası ilk şampiyonluklarını işte o sezon (2011-2012) yaşadılar. bu şampiyonluk ellerini oldukça güçlendirdi. kulüp artık daha akılcı ve daha şirketvari yönetiliyordu. şu an pazarlık kapısını 120 milyon avrodan açtıkları paul pogba'yı da 2012'de bedelsiz şekilde manu'dan kaptılar. o sezonu da şampiyon tamamladılar. ertesi sezon gene bonsevissiz şekilde llorente takıma katıldı ama yetmezdi, manchester şehrinden nefret eden carlos tevez de sadece 9 milyon avroya artık juve'nindi. tabii o sezonu da şampiyon bitirdiler. arka arkaya elde edilen üçüncü scudetto'ydu bu. 2014 yazında ise ne olduysa oldu, yönetimle takışan conte istifa etti. yerine şöyle namlı bir hoca beklerken milan'dan kovulan allegri'yi getirdiler. ne yalan söyleyeyim, yönetime az kızmamıştım o vakit ama zaman beni göd etti. allegri, nasıl becerdiyse becerdi takımı hem serie a şampiyonu yaptı hem de şl'de final oynattı. tabii
    marotta, o sezon başı da boş durmayıp psg'den kingsley coman'ı bedava şekilde kadroya katmayı başarmıştı ki sadece bir sezon oynattıkları (oynattı derken çoğu maçta yedekti.) coman'ı, bayern'e satın alma opsiyonu ve kiralama ücretiyle beraber 28 milyon avroyu bulan bir paraya yolladılar. geçen sezon başı da khedira'yı bonservissiz bir şekilde aldılar, satın alma opsiyonuyla beraber 1 sezonluğuna kiraladıkları lemina'yı bu sezon başı 10 milyon avroya satın aldılar ve şu an iki üç tane kulüp lemina için 20 milyon avroyu gözden çıkarmış vaziyette. neyse, geçen sezonu da şampiyon tamamladıklarını söylememe gerek yok zaten de şl'yi de rahatlıkla alabilirlerdi aslında. bayern deplasmanında 2-0 öne geçtikten sonra allegri birkaç bariz hatayı yapmasaydı şahsi kanaatimce ne atletico ne de real, juve'ye rakip olabilirdi ama kısfmet. bu sezon ise bildiğin hayvan gibi saldırıyorlar. dani alves'i bir sezon başı geleneği olarak bonservissiz şekilde takıma kattıktan sonra pjanic, pjaca ve benatia'yı da aldılar. morata'nın real'e gidişinden sonra bir santrfor alacaklardı zaten. mandzukiç çok iyi ve faydalı bir forvet ama net bir golcü değil. higuain'e sarmaları da hep bu yüzden. 90 küsur milyon avroyu ki o da iki transfer dönemine yayılacak, pogba'yı satmadan da tolere edebilecek bir ekonomik gücü elbette var juve'nin. daha ellerinden çıkaracakları pereyra, isla, hernanes, zaza gibi adamlar da var. "pogba'nın gitmesi şl hedefimiz için büyük bir geri adım olur..." demişti allegri geçenlerde. marotta ise "pogba'yı sadece gitmek isterse satarız." demişti. yani satmaya gönüllü değiller ama eğer giderse de yerine kimin geleceği (witsel, sissoko, rakitiç, verratti?) çoktan bellidir büyük olasılıkla.

    dün bazı arkadaşlar serie a başlığında pjanic ve higuain transferleriyle ligin tadının iyice kaçtığını söylüyorlardı. juventus, serie a'yı zaten kazanacaktı arkadaşlar; yüzde 95 olan şansını belki yüzde 99'a yükseltti sadece. bu transferlerin amacı serie a filan değil, şampiyonlar ligi şampiyonluğu ve şayet pogba gitmezse bence juve'nin kadrosu da artık real-barça-bayern seviyesine yükselmiş bulunmakta.

    juventus'un bugünkü seviyesini yakalaması akılcılığın zaferidir. inter ve milan saçma sapan hamleler yapıp daha stadyumlarını bile ayıramazken harap ve bitap durumdaki juve, tekrar on sene evvelki haline döndü. neredeyse hep doğru ata oynadılar, bir şampiyonlukla rehavete kapılmadılar. altyapıları cayır cayır işliyor. psg, barça, manu gibi kulüplerin altyapılarında ne kadar gelecek vadeden genco varsa salça oluyorlar; şu an portföylerinde 60'tan fazla futbolcu var. henüz iki gün önce benfica ve porto altyapısından iki tane 16'lık bebeyi daha getirdiler torino'ya. sassuolo'yu, pascera'yı pilot takımları gibi kullanıp gençlerini oraya kiralık olarak gönderiyorlar. neliklerle yaptırdıkları yeni statlarından her sezon 50 milyon avro para kaldırıyorlar. hala old school kafalarla yönetilen takımların olduğu serie a'ya elbette fazla gelecekti juventus. hele bir de bahsettiğim davayı ve tazminatı kazanırlarsa...

    az önce de dediğim gibi higuain ve pjanic gibi adamlar serie a için değil, şl için. bu sezon olmazsa gelecek sezon, o da olmazsa bir sonraki sezon olur ama juve önünde sonunda o kupayı tekrar kaldıracak. artık o kafa sikici real-barça, bayern hegemonyası bir şekilde sona erecek. 90 milyon avroya adam almaları bu büyükbaşlara bir ültimatomdur. "ayağınızı denk alın!" ihtarıdır.

    ne diyordu jay jay johanson: so tell the girls that i'm back in town...

    https://www.youtube.com/watch?v=_UJy2-TWKdI
  • 581
    slaven bilic şöyle anlatıyor kendilerini: "yaşlı kadın * avrupa'nın en büyük kulüplerinden biri. hatta bir kulüpten de fazlası. oyuncularım, ekibim ve arkadaşlarıma bir konuyu anlatmak istediğimde onları çok sık anarım. "evet" derim, "futbol bir spordur ama juventus'ta bu erkeklerin sporudur. profesyoneldir, ciddidir ve kimse kulüpten daha büyük değildir. tarihleri boyunca bazı muhteşem oyuncuları oldu. michel platini, liam brady, roberto baggio, zinedine zidane ve alessandro del piero gibi. ama hep önce juventus ve sonra bireyler geldi. bu tam da olması gerektiği gibi ve harika."
  • 591
    2011 yazında durumumuz aşağı yukarı aynıydı.
    biz de; onlar da yeni stadımızı açmıştık ve yıllardır da şampiyon olamıyorduk.
    biz galatasaraylı fatih terimi, onlar juventuslu antonio conte'yi getirdiler takımın başına.
    onların ilk transferi andrea pirlo, bizim de selçuk inan gibi benzer bir transferimiz oldu. biz de, onlar da o yaz epey kaliteli transferler yaptık.
    sonra biz de, onlar da 2 sene üstü üste şampiyon olduk.
    bizim teknik direktör milli takıma gittikten sonra, onların teknik direktörü de kendi ülkesinin milli takımının teknik direktörü oldu.
    sonra bizde hemen şımarıp milli karakterimiz istikrarsızlık başladı. onlar ise 5 sene üst üste şampiyon oldular.
    muhtemelen bu sene ile beraber altıncı kez üst üste şampiyon olacaklar.

    kısacası benim gözümde juventus son yıllarda en iyi yönetilen kulüp. bir çok dünya yıldızını bonservis ödemeden aldılar ve tekrar parlattılar. kendilerini gerçekten takdir ediyorum. yalnız bir fark var muhtemelen onların kulüp yönetimi daha iyi ve başlarında hükümet diye bir bela yok.
  • 592
    (bkz: bir zor deplasmanda da kazan be kardeşim)

    daha ligin ilk yarısında 4 mağlubiyet alan takım. şampiyon olduğu son 5 senede 3 kez sezonu 4 mağlubiyet ve altında tamamlamışlar. diğer 2 sezonda da 5 kez yenilmişler. şimdi ise ilk yarıda 4 kayıp. avantajı, bunun dışındaki tüm maçları kazanmış olmaları. beraberlikleri yok. 45 puan ve maç eksiğine rağmen zirvedeler.

    girişte bir sinan engin tepkisi verdim çünkü ligdeki zor deplasmanların hemen hepsini kaybetti. inter, milan, fiorentina ve genoa. genoa diğerlerine göre kolay ama oradan da çıkamadılar. ikinci devre zor roma, napoli deplasmanları, kalburüstü sampdoria, atalanta deplasmanları var.romada bu sene daha derli toplu görünüyor. diğer yandan şampiyonlar ligi'ni de kovaladığını düşünürsek oranın baskısı var. ligde biraz daha dikkatli olması lazım yoksa sürpriz bir kötü sonla karşılaşabilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın