• 111
    acil durum toplanma alanı olarak belirlenen 478 yerden 405’inin imara açıldığı medeniyetin başkenti!!!

    deprem vergilerini yol yapanların, toplanma alanlarına residans dikenlerin, acil yolları otopark yapanların 30 yıl yönettiği koca köy ve korkarım ki daha büyük bir depremin muhtemel koca mezarlığı.

    seni siyasal islamcıların insafına bırakmak insanlık tarihinin en büyük ayıplarından biridir ey istanbul.
  • 114
    mevcut paratörler tarafından içine edilmiş şehir.

    umarım bu içine edilmiş doğa , insanoğlunun mezarı haline gelmez.

    --- alıntı ---

    sadece istanbul'da toplanma alanı olarak belirlenen 478 yerden 405’i imara açıldı ve üzerlerine alışveriş merkezleri, rezidanslar ve gökdelenler inşa edildi. acil ulaşım yolları ise otoparka dönüşmüş durumda.

    --- alıntı ---
  • 116
    biri adaların açığında, biri florya tarafında, biri silivri açıklarında diğeri de onun daha batısında, şarköy açıklarının doğusunda olmak üzere dört tane saatli bombanın üzerinde oturmakta olan şehir. bu 4 fay hattı belirli periyodlarla 7 büyüklüğün üzerinde deprem üretmekte olup hem sayısal hem de ortalama olarak deprem üretme periyodunu doldurmuş durumdadır. buna bir de kuzey anadolu fay hattı üzerinde var olan deprem fırtınasını da eklersek 7.5 belki 8 büyüklüğünde bir depremi beklemek ne yazık ki gerçekçi bir tahmin olacaktır.

    26 eylül 2019 tarihinde yaşanan 6.0 büyüklüğünde bir depremde bile hissedilen sarsıntı, yaşanan panik, trafikte yaşanan yoğunluk ve iletişim hatlarının çökmesi bundan 1800 kat daha şiddetli olacak 7.2 büyüklüğünde bir depremde yaşanması beklenenlere dair çok acı bir demo olmuştur.

    7.4 ve 7.2'lik 1999 depremlerini çok az hasarlarla atlatıp, kendisine oranla birkaç ilçe büyüklüğünde olan yıkılan kentlerin imdadına koşmuştu. o derece bir yıkımdan sonra türkiye'nin neresinin istanbul'a yetebileceği çok ciddi bir merak konusudur...

    herşeyinin merkezini ve nüfusunun 5'te 1'ini buraya yığan türkiye'nin yaşanması kesin sadece tarihi belli olmayan bu depremden sonra yaşayacakları ise apayrı bir konudur..

    (bkz: allah yardımcımız olsun)
  • 119
    jeofizik muhendisligi okumus biri olarak, korkutmus olmak istemesem de belirtmekte fayda buluyorum; ki ufak depremler buyuk depremin enerjisini bosaltmaz. aksine buyuk depremin tetiklenmesine yardimci olur.

    fay dedigimiz sey zaten kırık/çatlak demek. ve depremler, tektonik plakalarda olusan bu catlaklardan dolayi, o tektonik plakanin yerini bulmak, yani kendi zeminine oturmak icin hareketlenmesiyle olusuyor.

    fizikten de bildiginiz gibi, iki turlu enerji var. potansiyel ve kinetik enerji. tektonik plakalarin buyuklugu muazzam seviyede oldugu icin, sahip olduklari potansiyel enerji de muazzam seviyede oluyor. ve ufak depremler, bu muazzam seviyedeki potansiyel enerjiyi tetikleyen cok onemli faktorler.

    ufak depremleri su sekilde degerlendirin. koca bir sehir buyuklugunde tektonik plakanin altindaki ufak catlak ve kiriklar, o tektonik plakanin altinda bosluklar olusturuyor ve bu bosluklari doldurmak, kendi zeminine oturmak icin, ana fayin oldugu taraftan harekete geciyor ve potansiyel enerji kinetik enerjiye donuserek enerji bosalimina yoneliyor.

    velhasil, panik havasi olusmasin; ama cok dikkatli olunmasinda fayda var.

    edit: tektonik plakalarin hareketleri 3'e ayrilir. öncü deprem, ana deprem, artçı deprem. yukarida belirttigim gibi, ana depremin enerjisi, öncü (ufak ama sık sık) depremlerin olusturdugu kinetik enerji ile tetiklenir ve ana deprem meydana gelir. sonrasi da ise, buyuk bir kirilmayla yerine oturan tektonik plaka, artçı (ufak ama sık sık) depremlerle tam olarak yerini bulmaya calisir.

    soru geldi editi: depremin buyuklugunun, yikici etkiye sahip olup olmadigi konusunda cok farkli etmenler var. ama genel kani; 7.0'dan kucuk depremlerin yikici etkiye sahip olmadigi yonunde.

    0-4.9 kucuk buyuklukte deprem
    5-6.9 orta buyuk
    7.0> buyuk deprem

    depremin olusturdugu sismik dalganin frekansina gore, 4.5 buyuklugundeki bir deprem de yikici etkiye sahip olabilir pek tabii.

    frekans dedigimiz sey cok ibnelik barindiran bir mevzu.

    mesela köprulerde askeri gecit torenlerine filan izin verilmez. cunku askerler rap rap, ayni ayakla ayni tempoda yururler. bu aynilik, ayni frekansta ufak da olsa sismik dalgalar olusturur demek.

    ve olusturduklari bu sismik dalganin frekansi, koprunun yapisinda baz alinan frekans araliginda bir noktaya denk gelirse, sivilasma noktasi denilen frekanstir bu, 1000 tane askerin rap rap yurumesiyle olusturdugu sismik dalga bile kopruyu yikmaya yeterli olur.
  • 120
    en az 20 milyon kişinin yaşadığı şehir depreme hiç hazır değil. olası 7-8 şiddetinde bir deprem de uzmanlar çok büyük can ve mal kaybı bekliyor. bunca bilimsel veriye rağmen hala deprem toplanma alanlarını avm, rezidans yapma derdindeyiz. evlerin güçlendirilmesi,insanlara deprem bilinci oluşturulması gibi birçok konu 99 depreminden bu yana sözde kaldı.
  • 121
    karşı karşıya kaldığı tehlikeye karşı zerre kadar hazır olmayan şehir.

    bugünkü istanbul beklenen 7 üzeri şiddetindeki bir deprem ile karşılaşsa, depremde yaşanan kayıp depremden sonra yaşanana göre kuş kadar kalacaktır. şükür hiç bir can kaybının yaşanmadığı gündüz gerçekleşen 5.8'lik depremde bile gsm operatörlerinin patlaması, insanların yaşandığı panik, sığınacak yer bulanamaması yaşanacak o kötü günün çok kötü bir provası oldu.

    deprem gece, kış vakti kapıyı çalabilir. elektrik, su, haberleşme ve ulaşım ağı tamamen kopmuş olabilir. siz sağ salim sokağa indiğinizde adım adım işleyen bir planınız olmaz ise o dakika hırsızlık, yağma, talan başlayacak. kışın olursa çok yerde yangınlar yaşanacak ama oraya ulaşması gereken itfaiye hem kendi derdinde hem de yollar kapalı olacağından o binalar cayır cayır sönene kadar yanacak. bunu özellikle düzce depremini yaşayanlar bilir.

    istanbul normal bir şehir değil. 15 milyon insana aynı anda yardım ulaştırmak mümkün değil. eğer deprem bolu, ankara vs. başka bir şehirde olsa istanbul'dan gelecek kurtarma, güvenlik birimleri, barınma ve yiyecek yardımları o bölgeyi tek başına kurtarabilir ama diğer şehirlerin istanbul'u kurtarma şansı yok. 2 viyadük çökse karayolu alternatifiniz bile yok be babam. ne çıkarabilirsin ne biz girebiliriz. depremden sonraki ilk kritik saatlerde size yardım eli uzatması gerekenler uzatamazsa, bugüne kadar itin g.tüne sokulan toplanma alanlarına ulaşamayıp yardım alamazsanız, ailenizin ve kendinizin temel barınma, açlık ihtiyaçlarınızı karşılayamazsanız o dakika istanbul'un walking dead dizisinden farkı kalmayacak. toplanma alanı diye gidilen avm otoparklarında başta suriyeliler olmak üzere kötü niyetli insanlar g.tünüzü kesecek. istanbul normal gününde bile 20bin hırsızın sanki devlet memuruymuşçasına "hanım ben işe gidiyorum" diyerek sabah sokağa çıktığı bir şehir.

    daha bakın bunun içinde enkaz altında kalanlar, yardım bekleyenler yok. onların direkt üstünü örttüm. daracık sokağı olan, arabaların silme geçtiği yerlerde nasıl bir kurtarma aracı geçip de yardım ulaştıracak çok merak ediyorum. burası yalova değil. binaların %1'i yıkılsa 1500 bina eder. aynı anda yıldırım hızıyla 1500 enkaza nasıl yardım ulaştırabilirsin? üzelerek söylüyorum ki istanbul'da kurtarma çalışmaları ön planda olmayacak. çünkü hayatta kalanları bile düzenleyecek bir plan yok ortada.

    bugün ryan babel'in what's the emergency plan? sorusuna bizimkilerin mezarlık haritası atması da zaten bu tablonun özeti. büyük ihtimal ile kendisi bundan 25 yıl önce hollanda'da ilkokulunu okurken yangın, deprem, sel, fırtına onlarca tatbikata katıldı. yapması gerekenleri harfiyen biliyor. buraya gelince de saf gibi sormuş garibim. bilmiyor ki bizde fıtrat var, alın yazısı var. üstüne bir de şehitlik verdiler mi senden iyisi yok.

    benim iki temennim var. birincisi istanbul'da büyük bir deprem olmaması. beklentiler, sayılar veriler ne söylediğini kulak ardı ederek söylüyorum bunu ne istanbul ne türkiye kaldırabilir. bu filmin kaossuz bir sonu yok.

    bir diğer temennim ise deprem gerçeğiyle yüzleşilip istanbul'un dağıtılıp nüfusun 5 milyona indirilmesi. teşvikse teşvikle gönül al, vergiyse şehir vergisiyle zulm et ama ipsiz sapsızı, işsizi, emekliyi sivas'taki, trabzon'daki, siirt'teki, urfa'daki baba evine gönder. ha zaten gitmemekte diretilirse de o nüfusun öyle veya böyle 5 milyona inişini göreceğiz.

    edit: bu entryi girdikten sonra selim kotil'in zamanında yaptığı bir röportaj varmış onun bir anda popüler olduğunu gördüm. neredeyse kelimesine kadar aynı şeyleri söylemişiz. ben üzerime karamsar damgası yapıştırılmasın diye ister istemez içimdekileri biraz yumuşatmıştım. kendisi direk salmış.
    https://twitter.com/.../1177246691055099905
  • 125
    şekli, coğrafi yapısı ve tabiatıyla zaten gizemli olan marmara bölgesi'nin en ilginç noktasında kurulmuş, hem çok sevdiğim hem de kendisine kızdığım, bana hep hayaller kurdurtup o hayallerin peşinden koşmama ilham veren, zamanında defalarca kendisinden kopup gitme şansım olmuşken bile burada kalmayı seçtiğim güzel şehir. son 15 yılda çocukluğumun istanbul'undan çok uzak bir karaktere bürünmüş bile olsa yine de iyi dostuz kendisiyle. insan sevdiğini olduğu gibi severmiş. kaos, karambol, hız, ajitasyon... ne ararsanız burada. ama istanbul'un bir şeyi çok özel ve işte zaten ondan vazgeçemiyoruz: enerji.

    bugün güney batısında denizin derinliklerinde yaşanan bir doğal olayla sallanmış, bizi korkutmuş ve düşüncelere gark etmiştir. şu güne kadar depremlere iyi dayandı. umarım bu şekilde devam eder aslan.
App Store'dan indirin Google Play'den alın