eğer sneijder'i göndererek bu sezona başlarsa bir kere 1-0 geride başlayacağı aşikar. kötü sonucu geçtim, her kötü oyun da bile eleştirilir.
ısrarla selçuk benim tahtaya yazdığım ilk isim muhabbeti yapılması baydı. hepimiz bu takımda muslera'dan başka yeri garanti oyuncu olmadığını biliyor artık, buna sneijder de dahil. 2. bir isim yazılacaksa o sniejder olur o ayrı ama kalkıp da herkesin gözünün önünde defanstan top çıkaramayan, hantal, bir tane kilit pas atmayan, el freni görevi yapan, defansif olarak zayıf, oyunda hiç sorumluluk almayan, rakip sahaya 3 günde geçmemize sebep olan adamı allayıp pullarken, takımın dünya yıldızıyla iletişim kurup, ondan faydalanmaya kalkmazsan çok büyük bir riski de almışsın demektir.
takıma çok iyi futbol oynatır ve iyi sonuçlar alırsa kimse sneijder'i aramaz tabii ama niye ondan faydalanmak varken bu kadar ağır bir riske girdiğini anlayamıyorum. üstelik de o sneijder form tutmasa belki de ligi 5. bitirip avrupa kupalarına gidemeyecek ve görevinden de alınacaktı.
2018 dünya kupası elemeleri var, sneijder'in belki de gideceği son turnuva. milli takım rekorlarını kırmış, sorumluluğu üzerine almış, tudor'un antrenmanları sayesinde de en çabuk form tutan oyunculardan birisi olmuş adam. kalçadan çıkardığı şutlar bile değişti tudor geldikten bir süre sonra. zayıfladı, fitleşti.
hocayı bu açıdan zaten geldiği günden beri destekliyorum, en ağır idmanları yaptırsın. çünkü
no pain no gain!
kalite olarak ligin üzerinde olan büyük takımlar fizik olarak da üst seviyede olunca şampiyon oluyorlar zaten. sadece fiziği iyi takımlar ligde kalıyor. kaliteli takımlar da üst sıralara oynuyor.
takıma katıldığı günden beri takımdaki sıkıntıları yakından gördüğünü söyledi ama bu sıkıntılardan birinin selçuk'un yetersizliği olduğunu görmemişse kusura bakmasın ama biraz taraflı bakıyor olabilir. bazen bazı teknik adamların prensleri olur ve onlara sonuna kadar güvenir, sanırım selçuk da öyle kendisi için.
eğer ancelotti, conte gibi iyi bir teknik direktör olma düşüncesi varsa onlar gibi yıldızları ve egoları yönetmeyi de bilecek.
şimdi
ahımız var hocam diyorum da fatih terim boşuna fatih terim olmadı. git sor melo'ya, hagi'ye, taffarel'e anlatsın terim'i.
şenol güneş bile quaresma gibi babel gibi savruk, şımarık, sorumsuz adamlardan sonuna kadar faydalanıyor, fark yaratıyor.
neyse ben sneijder konusunda beklemedeyim. dilerim bizim için en doğru kararı alır.
ama genel olarak yönetimin kendisine verdiği güvenle oyuncular üzerinde ağırlığını hissettirdiği ortada. oyuncular çok akıllıdır, hocanın gideceğini ya da pamuk ipliğine bağlı olduğunu anlayınca bunu kullanırlar.
şu anda tüm takım biliyor ki hocayla bu işi başardık başardık yoksa hepimiz gideriz.
antrenman metodlarını bilmiyorum ama sağlam bir yükleme yapacağı kesin zaten sezonu da erken açıyoruz.
bir de aralarda uefa ön elemeleri oynayacağız, resmi maç yaparak sezona hazırlanmak dezavantaj da olabilir, avantaj da bunu göreceğiz.
yalnız bahsedildiği gibi istediği oyuncuları bizzat telefonla arıyor ve hep bahsettiğimiz ve istediğimiz şekilde juventus'la olan ilişkilerini kullanıyorsa bu hanesine artı olarak yazdı.
karabük'te poke ve ceyhun ile dirençli bir orta sahanın ekmeğini yedi, şimdi daha iyilerinin galatasaray'da olması gerektiğinin farkında.
işte zaten en çok da bu sebeple selçuk haberlerine şaşırıyoruz ya, neyse...
biz artık eski hocaları anmak, millete dilenmek ve her sene hoca değiştirmek istemiyoruz. bizimle birlikte ayağa kalkacak hocayı istiyoruz. hırslı, çalışkan ve başarıya aç bir hoca... tudor bu isim olabilir, dilerim de öyle olur...
