resim
Igor Tudor
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:46
Uyruk:Hırvatistan
  • 2076
    "futbolcuya benzemese bile 30 gol atan forvet ister misin?" sorusuna "hiç düşünmem" diyerek beni şaşırtmamıştır. 30 gol atmak dışında hiçbir işe yaramayacak santrafor ile maksimum 50 gol atarsın ligi de yine 4-5 arasında bitirirsin. yapmayın bunu arkadaş. biraz modern futbol görüşünüz olsun. sadece pres, askı ve top kapma odaklı futbol olmaz. "futbol takım oyunudur" deyip "sneijder'in katkısı yetersiz ama yasin'in gol sayısı süper" denmesi beni benden alıyor. valla her seferinde aklım gidiyor bunları duydukça.

    ekleme:

    artık önüne top getirilince gol atan santrafor devri bitti. ama tudor için gol herşey demek. yani çok gol attı diye yasin'i vazgeçilmez yapacak. biz de çıldıracağız. bu en basit örnek. neyse zamanı gelince bana hak vereceğinizi düşünüyorum. zira 2 tane net tecrübeye rağmen yaşamadan göremiyoruz ne yazık ki.
  • 2077
    "lewandowski 4 gol atması dışında birşey yapmadı" mantığıyla eleşitrilmektedir. bugün ligde şampiyon olan takımlar 65 civarı gol atar. yani forvetin 30 gol atarsa muhtemelen takımın 70 75 gol atar. yani düz mantıkla şampiyonluk yolunda yeterli gol sayısını atmış oluyorsun. o zaman neden istemesin bu adam 30 gol atan adamı.işin defans kısmını da mi forvet düşünsün.

    (bkz: ön yargının atomu parçaalamaktan zor olması)
  • 2078
    "futbolcuya benzemese bile 30 gol atan forvet ister misin?" sorusuna "hiç düşünmem" minvalinde bir şey söyledi. bu tarif ettiği kötü bir oyuncu değil. inzaghi, raul, super mario jardel hep bu tipin örneği. aslında adamın anlatmak istediği başka bir şeydi de, nerden eleştirsek derdi bitmiyor bizde. farzedelim ki tam da böyle bir forvet arıyor. nesi kötü? raul'a kim hayır der? jardel'in vücudu yamuktu amk. hakikaten futbolcuya benzemeyi bırak insana benzemiyordu. 3. türle ilişkiler filminde uzaylı rolüne koy makyajsız efektsiz oynasın. inzaghi senelerce milan'da, italya milli takımında oynadı. 30 gol sadece ilk 6 dışındaki takımlara bile atılsa küçümsenecek hadise değildir. galatasaray'da en son ligi 30 golle kapatan futbolcuyu hatırlayan var mı? ben size söyliyim 97-98 sezonundan bir futbolcuymuş. fakat adını arattım bulamadım.
  • 2080
    kendisi hakkında "inatçı, hep kendi bildiği sistemde oynatıyor takımı" dendiğinde tansiyonum falan fırlıyor artık. yahu adam sırf pragmatik yaklaşımı nedeniyle üçlü defanstan vazgeçip katiyen dörtlü oynatıcim moduna geçti, daha ne yapmalı inatçı olmadığını ispat etmesi için.

    hoca bizlere reçeteyi verdi. ahanda sizin hastalığınız şu şu şu dedi. iyileştirecek ilaçları da belirledi.

    hal bu iken kendisine,
    "hoca sen bir kenarıya çekil, bana reçeteyi tedaviyi verdin ama ben senin tipini, konuşmanı sevmedim başka doktor bulacağım kendime" dersek şans tanımazsak büyük yanlış olur.

    kaldı ki gördüğüm kadarıyla taraftarı arkasına almış durumda.
    yolun sonu şampiyonluk olsun.
  • 2082
    3lü savunma konusuna açıklık getireyim.

    ntvsporda dedi ki takım çok yiyordu 2 senede 89 gol. buna da sistemi değiştirerek kendince çare bulmak istemiş. 3lü savunma 3 stoperle aslında 5li savunma demek. sonra bakmış ki sistem değil (bkz: lack of quality) problem.

    diyor zaten işe yaramadı, benim hatamdı diye. dönmüş zaten kararından da.

    açıklık getirmel lazım. adam tutturmamış illa 3lü de 3lü diye. kendince çare bulmaya çalışmış.

    şu anda stajyer teknik direktör. ileride bence de iyi bir hoca olur. şöyle 5 yıl daha teknik direktörlük deneyimi olsaydı tam tadında olurdu. şimdi muhtemelen bizde çok amatör hatalar yapacak. bizden sonraki takımlarında coşar diye düşünüyorum. inşallah bizdeyken kendisi de gelişir. bizim simone'miz olur.

    hani dedi ya galatasaray'da 3 ayda gördüklerimle kitap yazarım diye. işte bu kendisinin çok tecrübesiz oluşundan kaynaklanan bi durum. normal olaylar bunlar kötü giden takımlarda. ama kendisi ilk defa gördüğü için çok acayip geliyor. bu bile tam nokta açıklaması tudor'un tam 1 stajyer teknik direktör olduğunun.
  • 2084
    bu adam ve çoğu konuda sözlük genelinde oluşmuş isabetli veya isabetsiz herhangi bir kanı çoğunluk tarafından üzerinde detaylı olarak düşünülmeden adeta hazırlop biçimde paylaşılıyor. kanının isabetli olup olmaması, akla mantığa dayanması ya da somut verilere dayanıp dayanmaması önemli değil. jor konusunda da öyleydi. ilk başta olumsuz bir hava sonra üst üste alınan puanlar ve sarı saçlım mavi gözlüme terfi ediş. yağlı surat falan. herkesin söylediklerini tekrar etmek düşünmek olmuyor ki beyler. papağanlık yapmanın nesi ilginç?
  • 2086
    en son yaptığı ntvspor yayınında bahsettiği en önemli şey 2016-17 sezonu son maçından farklı kadroda en az 6 oyuncu olacak olması. baktığımızda kadroda olup ayrıldığımız sabri-podolski ve bruma mevcut. kısaca 3 oyuncu buradan gitti. 1 sağ bek, 1 forvet, 1 adet kanat veya garry kullanılabilir durumda orada belki belhanda neyse. şimdi buradan defans hattına bakınca semih-ahmet hattını gördük. maicon geldiğine göre buradan da 1 arkadaş gidiyor. şimdi yeri sabit olmayan elde 2 oyuncu kalıyor.

    [biçim]
    sonuçta kesinlikle oynamayacak oyuncular: bruma,poldi,sabri -> transfer geldi ve gelecek
    yüksek ihtimal oynamayacak oyuncular: ahmet çalık veya semih -> transfer geldi
    elimizde o günkü kadroda bunlar dışında kalanlar; muslera, linnes, tolga, selçuk, wes, sinan.
    [/biçim]

    yukarıda bulunan 6 oyuncudan 2 tanesi daha oynamayacak banko. şimdi muslera oynar %100. linnes %100 oynayacak zaten. wes-tolga-selçuk-sinan kaldı. burada ilk kesilecek sinan olur oda gitti. wes-tolga-selçuk 3lüsünden 1ni tudor gelecek sezon düşünmüyor. selçuk ve tolga olmadığına adım gibi eminim bu yüzden wes oynamaz gibi.

    en sonunda sonuç olarak. defans(1), sağ bek(1), sol açık(1), 10(1), forvet(1) plase olarak ise ön libero(1) gelir. ön libero şüpheli ön libero gelirse wes oynar tolga veya selçuk kesilir tolga yüksek ihtimal. bakalım neler olacak. tabi bunlar direk transfer demek değil. yedeklerden de değişiklik yapılabilir.
  • 2087
    bu yaz kampının ardından seneye bize çok farklı bir galatasaray izletecek olan hırslı ve disiplinli teknik direktörümüz. takıma üzerindeki ölü toprağı attırıp daha kompakt ve hızlı bir futbol oynatacağından şüphem yok. kendisine güvenim var. tüm galatasaray taraftarının güvenmesinde de fayda var. zira seneye her şey teknik direktörümüzün elinde olacak.
  • 2094
    hoca tempolu futbol falan diyor ama ben anlayamadım bu popülasyonla nasıl olacak. bu iş öyle 3 4 oyuncunun gelmesiyle olacak iş değil. galatasaray tempolu futbolu fatih terim in ilk 3.döneminin senesi olan 2011-2012 sezonunda oynadı.o zaman elmander faktörü ve ortasahanın müthiş dinamizmi bunu sağlamıştı.bir daha ki sezon ise drogba&sniejder transferlerinden sonra zaten göremedik bunu. hamzaoğlu sezonunda bile fazla tempo vererek değil set oyunuyla kazanıldı şampiyonluk. orada da takım savunmasının değil de muslera nın katkıları yadsınamazdı. şimdi ise bu yaşlı ve profil olarak birbirinin aynısı olan ortasahalarla, top tutma hakimiyeti düşük kanat oyuncularıyla ve yetersiz beklerle olacak iş değil tempolu futbol falan. iyi hocaysan eğer bazen kendi mentaliteni değil de takıma uygun olan mentaliteyle oynatman gerekiyor takımı ancak bizim koçumuzda bu unsur oldukça zayıf.
  • 2096
    hocanın ntvspor'daki yayında söylediği en önemli şeylerden biri, hücum futbolu oynayan ve ileride basan bir takım yaratma isteğiydi.

    bunun için de elinde ileride basarken dönen ribaundları alacak, atakları kesecek, adam kovalayacak orta sahalar lazım. selçuk inan'ın bu işi gölgelerin gücü adına yaptığını biliyoruz. sevimli hayaletimizle bu sistemi oynamak zor ve defolu olacağından en az bir tane adam yiyen orta saha aldırması şart oğlu şart. hatta ideal olanı 2 tane aldırması. böylece orta ikili için 2 transfer ve tolga, selçuk'la iyi bir rotasyon sağlayabiliriz. uzun bir sezon olacak çünkü.

    riekerink'ten ağzı yanan biz, bu sebepten henüz kendisini ispat çabasında olan ve geldiği günden beri istediği skorları alamayan tudor'a karşı biraz mesafeli duruyoruz. bir de sneijder ve bruma'yla yaşadığı sorunlar hocanın yıldız oyuncularla problem yaşama ihtimali bizi tedirgin eden şeylerden diğeri.

    dilerim yönetimi doğru transfer konusunda sıkıştırır ve iyi bir kadro planlaması ile iyi de bir kamp dönemiyle lige hızlı bir giriş yapar, taraftarı da arkasına alır.

    artık bizimle büyüyen ve bizim simeone'miz olacak, bizim conte'miz olacak adamı istiyoruz.
  • 2098
    ben şahsım adına son dönemlerdeki sık hoca değişikliğinden çok sıkıldım ve de aynı zamanda rahatsızım. böyle davranmaya devam ettiğimiz sürece şu meşhur laf var ya "oyuncuya dayalı düzen" asla kırılamaz. çünkü oyuncu ilk fırsatta hocayı gönderebilecek kuvveti elinde hissettiği zaman bunu kullanır. özellikle yerli oyuncular da bu kuvveti inanılmaz iyi kullanıyor.

    bu sebeple artık istikrarı sağlamamız lazım. igor tudor'dan çok ümitliyim. kendisi hırslı, başarıya aç, disiplinli ve sert bir takım yaratmak istiyor. ayrıca yıllarca juventus'ta oynadığı için bünyesinde büyük takım kültürü de barındırmaktadır.

    yeter ki yönetim ve taraftar olası kötü sonuçlarda hemen kellesini istemesin. konuşulan transferlerle birlikte tudor'un hem koşan hem fiziksel olarak güçlü hem de aynı zamanda büyük takım gibi oynayan bir takım inşa edeceğine inanıyorum. belki de inanmak istiyorum.

    umarım yolun açık olur tudor ve nice başarılar görürüz hep birlikte
  • 2099
    oyun sistemini oyunculara kabul ettirip bu sistemle başarılı olacağımıza inandırabilirse geleceğini parlak görüyorum kendisinin. son yıllarda asıl sorunun hocalar değil oyuncular olduğu konusunda hemfikir bir çok kişi bu sene gidecek oyuncularla beraber yeni gelenlerin takıma katkısıyla hocanın ntvspor'da bahsettiği asıl sorun olan kalite umarım çözülmüş olur. bu sene transfer dönemi tüm sezon hakkında her zamankinden daha fazla fikir verecek bize inşallah hocanın istekleri yerine getirilir.
  • 2100
    igor tudor, başlangıçta üçlü defans oynatacağını söyledi ve hatta denedi. şimdi fikir değiştirdiğini ve kesinlikle dörtlü defans oynatacağını ilan etti.

    bruma'yı gönderdi. bruma'nın negatif anlamda yaptığı ve limitleri aştığı hareketleri ibrahimoviç'te bile görmediğini söyleyerek göndermekte haklı olduğunu ima etti. (bruma'nın limitleri aştığı iddialarının iftira olduğunu düşünüyorum)

    sneijder'i göndermek için türlü taklalar atıyor. sneijder için tempoma ayak uyduramaz bahanesine sığınıyor ama sneijder'den çok daha temposuz selçuk inan'ı vazgeçilmez ilan ediyor. yine temposuz josue'nin bonservisinin alınmasını istiyor. yani aslında sneijder'in kendisini sattığı ve de satacağı paranoyası nedeniyle göndermek istediğini gizliyor.

    başarısız olunan son iki sezonda sneijder'in de olduğunu açıklayarak, takımdaki çöplerin tüm günahını sneijder'e fatura ediyor. her iki sezonda da avrupa'ya gidiş biletinde sneijder'in rolünü inkar ediyor.

    son sezondaki başakşehir maçında, "bakın benim sneijder ve arkadaşlarına ihtiyacım yoktur" demek isterken üçlük oluyor, sonra da sneijder'i maçı çevirmesi için 65. dakikada oyuna sokarak dalga geçiyor. (ben sneijder'in yerinde olsam girmezdim o an oyuna)

    sneijder olmasa bu sezon avrupa'ya gidemeyecektik. antalyaspor bizi geçecekti ve igor tudor'da kovulacaktı. yani adam olayların farkında değil ve bindiği dalı kesiyor.

    takımın koşu mesafesini artırmak dışında hiçbir şey vadetmiyor. gelişi fauldü, gidişi de faullü olacak maalesef. (daö'nün söylediğine göre sezon ortasında galatasaray'a gelmeyi tudor istemiş)

    bütün bunlar tudor'un eksileri. umarım ve dilerim tıpkı defans kurgusu gibi bu hatalarını da görüp vazgeçer de kendisini düzeltir.

    aksi halde gönderileceği gün yakındır. umarım o gün sezonu kaybetmiş olmayız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın