(bkz:
2 nisan 2011 real madrid sporting gijon maçı)
o zamanlar kıbrıs'ta öğrenci olan ben ve oda arkadaşım az riskle, katlamalı bahis taktiğimizle kıbrıs bet salonlarının altını üstüne getirmekle meşguldük. futbol bahisleri harici, köpek yarışlarında da nam salmış, adımızdan söz ettirir olmuştuk. ilk zamanlar hiçbir zaman elimiz boş çıkmıyor, bet gündüzünün akşamında soluğu girne'de, night clublarda alarak keyfimize keyif katıyorduk.
yukarıda bahsettiğim katlamalı sistem, bastığın paraya göre az risk içerikli maçlardan oluşuyordu çoğu zaman. yani bastığın para fazla, maç garanti, eşittir kazanç gibi bir şeydi. katlaya katlaya kıbrıs'ta bir adet japon arabası alacak konuma bile varmak üzereydik bir de. toplu taşıma diye bir olay ada'da maalesef olmayınca, bahisten araba alabilecek konuma ulaşmamız bence takdire şayandı o dönem :( fakat olmadı. bizim lahmacun fırını aman şey mitsubishi colt
* mourinho 9 sene sonra iç sahada mağlup olunca dağa kaçtı :( kül oldu :( elden gelmedi bir şey tabi sonra... her zaman kasanın kazanacağını acı bir tecrübeyle öğrenmiş olduk :(
şimdi nefis köreltmek için arada oynuyoruz tabi ama işte. kazanç kapısı değil bu.
ha evet mourinho. modası geçti bence de :(
edit: o zamanlar bir de gol müziğimiz vardı arkadaşla amk. ilginç şekilde bunu açınca istediğimiz gol geliyordu...
no stress. o iş bende olm. gol geliyor.
*https://youtu.be/bVRnMrl2oj8