• 30
    koç grubu fenerbahçe spor kulübüyle adil biçimde yarışabilmek için er ya da geç muhakkak yapmamız gereken eylem. çünkü koç grubu fenerbahçe her yere destek verebildiğinden şu an ülkede spora etki edebilecek herkes aleni biçimde fenerbahçe'yi destekliyor. tüm anadolu kulüpleri inanılmaz reklamlar alıyorlar. bu artarak devam edecek maalesef. bunu yöneticilerimiz ne zaman anlayacak bilmiyorum ancak birkaç sene içinde böyle bir işe girmezsek çok zararlı çıkacağız. zaten havuzdan çıkınca sistem dağılacak, anadolu kulüpleri ayrışacak, bu durumda blok bir düşman olmayacak. düşmanın blok halinde olması için koç gurubu fenerbahçe'nin çok daha fazla reklam vermesi gerekecek, ki bu da sürdürülebilir bir yaklaşım değil.
  • 32
    maalesef dünyada her şeyi tamamen siyah veya tamamen beyaz olarak değerlendirme huyu yayılıyor, biz de bundan azade değiliz. havuzdan çekilmek de böyle bir eylem olmak zorunda değil.

    aziz yıldırım türk futbolunu sürekli havuzdan çekilmekle tehdit ederken gülüyorduk; neden güldüğümüzüyse pek konuşmadık. çoğu insan bunun anlık hakem ve/veya kurul kararlarını etkilemek için yapılan altı boş bir tehdit olduğunu düşünerek gülüyordu. daha ufak bir kesim bunun finansal ve fiziksel olarak imkansızlığını vurguluyordu. kolay kısmı aradan çıkaralım; o günlerde bunun yapılabilmesi için fenerbahçe'nin kendi parasıyla on milyonlarca dolarlık yatırım yapmasının üstüne bir de çok ciddi paralara dekoder satması gerekiyordu. günümüzde x büyük spor kulübünün, en azından evindeki maçlarını yayınlatmak için herhangi bir ilk yatırım yapmasına gerek yok; vahşi bir streaming ormanında birbiriyle ölümüne kapışan abonelik bazlı servisler için böyle bir fırsat kaçırılmayacak derecede değerli. eski medyada hayal bile edilemeyecek teknik ve finansal imkanlar, bir büyük spor kulübünün "exclusive" yayıncısı olmak için anında önüne serilecektir.

    teknik olarak kolay, finansal olaraksa çok faydalı olan bu eylemi olasılıksız kılan unsurlar, işin zor kısmı. galatasaray, türk futbol camiası denen rezalete ciddi bir gelir kazandırıyor. passo satışı, dekoder satışı, reyting, hepsinden de önemlisi meşruiyet sağlıyoruz buraya. her fırsatta, sanki herkes eşitmiş gibi, sahneye çıkıyoruz. ortalama insana "bakalım bu sene galatasaray mı, fenerbahçe mi, beşiktaş mı, trabzonspor mu kazanacak?" diye merak ettiriyoruz. acı olan şu ki, böyle bir ortamda bile başka iradelerin başka heveslerini gerçeğe dönüştürürken meşruiyet sağlamalarına yarayan bir aletten fazlası olarak görülmüyoruz. kurullar ve maşaları tarafından sürekli olarak aşağı itiliyoruz. gördüğümüz bu muamelenin üstüne, bir de finansal "havuzdan çekilmek", bu sistemde bizi açıktan parya yapar. zaten hiç sevmedikleri ve başarısız olmasını istedikleri ama kendilerine para kazandırdığı için varlığına tahammül etmek zorunda kaldıkları bir camia, kendilerine o parayı da kazandırmazsa eğer; bize yapacakları muameleyi düşünebiliyor musunuz? maçlarımız nasıl yönetilir? fikstürlerimiz nasıl ayarlanır? kurullar hakkımızda ne tür kararlar verir?

    işte bu yüzden, sadece havuzdan değil sistemden tamamen çekilmek tartışılmalı.
  • 34
    mümkün olmayan eylem. bunu ne galatasaray yapabilir ne fenerbahçe. yıllarca aziz yıldırım gibi bir adam bunu demesine rağmen yapamadı. düşünün yani aziz en güçlü olduğu dönemde bile bunu yapamadıysa günümüzün siyasi ikliminde kimse yapamaz. hadi diyelim yaptı ve havuzdan çıktı. o zaman olacakları söyleyeyim: maliye ertesi gün vergi defterlerini açar, masak kulüplerin kapısında belirir, davalar açılır ve havuzdan çıkmak isteyen kim varsa vatan haini ilan edilir. orta direk şaban filminde şaban’ın başına gelenlerin aynısı olur. dolayısıyla şimdiki atmosferde havuzdan çıkmak mümkün değildir.
  • 36
    fenerbahçe’yi bir rakip değil de bir düşman olarak görüyorsak normalde bir araya gelip bir devlet falan kurmamız lazım. tarihte bütün devletler bir düşman karşısında bütünleşen gruplar tarafından kurulmuştur. ama gerçekte yapabileceğimiz tek şey aziz yıldırımlaşmak ve havuzdan çıkma tehdidi savurmaktır. çıkabilir miyiz? sanmam. ama bir nebze paranoyamız hafifler. he benim paranoyamı sadece volkan demirel’in havuz kenarındaki fotoğrafı hafifletebilir o ayrı.
  • 37
    türkiye gibi ortadoğu ülkelerinde mümkün olmayandır. şimdi kendimizi kandırmayalım. rakipler şike de yapsa (ki yaptılar ve düşürülmediler) biz o havuzdan çıkamayız. fb de çıkamaz bjk zaten aklından dahi geçiremez. öyle veya böyle bir sistem var ve o sistemin dışına isteseniz de çıkamıyorsunuz. ha diyelim ki havuzdan çıkmak istediniz o zaman da hemen vergi memurları kapıda belirir. en ufak ayrıntıya kadar incelerler ve en ufak bir olağandışılıkta şakkadanak cezayı keserler. basın ve sosyal medyada troller aracılığıyla müthiş bir karalama kampanyası başlar ve ne olduğunu anlamazsınız bile. öte yandan iftiralar, karalamalar, aşağılamaladir zirve yapar. kısacası olmaz o iş.
  • 41
    gözünü karartmış bir yönetimin varlığıyla, öyle bir mümkündür ki. yeter ki bedel ödemeye korkmasın birileri. zaten 30 milyon galatasaray taraftarının oylarına muhtaçlar. bu gücü kullanmayı yıllardır öğrenemedik.

    galatasaray'ın bulunduğu ligde konuşulan yayın ihale bedelleri komiktir. sadece biz ayrılsak seviye bulgaristan ligine düşer, üstüne bir de fener ayrılırsa hayırlı olsun nurtopu gibi finlandiya liginiz oldu.

    spekülasyonlar henüz "iddia edildi" seviyesinde de olsa hiçbir cümle beni bu ligin yayın değerinin 50 milyon dolar olduğuna inandıramaz. bugünkü haliyle bile hiç değilse yıllık 300-400 milyon euro bandında olması gerekiyor. doğru pr çalışması ile 1 milyar eurolara kadar çıkması da gayet mümkün. 10 milyon nüfuslu portekiz'in primeira liga'sı kadar olamayacak mıyız? kimse kusura bakmasın yapılmaya çalışılan şey şark kurnazlığıdır. düşük rakamları speküle edip, bir iki tık üstüne ihaleyi kapatmaya çalışıyor birileri.

    hal böyleyken büyük kulüplerin, hiç değilse galatasaray ve fenerbahçe'nin beraber hareket edip bu oyunu bozması gerekiyor. iki kulüp de elindeki gücü anlamalı. yeri gelirse çıkartıp masaya vurmalı.
  • 42
    aziz yıldırım döneminden beri söylenen bomboş cümle. tbmm tarafından kanunla yayın ihalesi düzenleyicisi tff olarak belirtilmiş, tek yetkili kurum şimdilik tff. radyo, uydu, kablo, karasal yayın vs. ile birlikte dijital yayınların ihalesini tff yapar.

    federasyonun ana gelir kaynaklarından(%10 pay) biri de bu yayınlardır. gönül ister ki tff, oyuncu gelişimi, fikstür vs. işleri halletsin ihaleyi de kulüpler birliği yapsın..

    hangi şampiyonluğumuzdu hatırlamıyorum ama bein yılın 11'i sürtüşmesi ve bana göre de haksızlığından sonra, şampiyonluk kutlamalarımızı yayıncı kuruluş yerine başka kanala verince talimat yayıncı kuruluş lehine düzenlendi, zorunlu olarak yayıncı kuruluş kutlamaları yayınlıyor, hiçbir kulüp satamayacak. yani bir açık daha yamalandı.

    diyelim ki havuzdan çıkmak istendi, herşey göze alındı ve çıkıldı. kendi sitesinden veya bir yayın platformundan ücretli/ücretsiz yayın yapsa bile anca vpn ile erişebiliriz. son yasa güncellemesiyle, dijital yayınları durdurma yetkisi de tff yönetim kuruluna verildi yani başka bir delik daha yamandı.

    aşağıda yazanlar ışığında tek kulüp olarak kimsenin yayın ihalesi/anlaşma yapması mümkün gözükmüyor. anlaşma yapsa bile ülkede kaçak yayıncı konumuna düşecek olması sebebiyle ihaleye para verecek olan firmaya geri adım attırır.

    https://www.tff.org/...R/Yayin-Talimati.pdf

    --- alıntı ---
    yayınların ve protokol tribünlerinin düzenlenmesi

    madde 13 – (1) türkiye cumhuriyeti sınırları içindeki tüm futbol müsabakalarının televizyon, radyo, internet ve her türlü teknik cihaz ve benzeri araçlarla yayınlanmasına, iletilmesine, yayınların düzenlenmesine ve programlanmasına münhasıran yönetim kurulu yetkilidir.

    (2) anılan yetki özellikle tff’nin yayın haklarının merkezi olarak pazarlanmasını ve elde edilen gelirin yetkili organlar tarafından alınan kararlar uyarınca kulüplere dağıtılmasını kapsar.

    --- alıntı ---

    https://www.mevzuat.gov.tr/...&MevzuatTertip=5

    --- alıntı ---

    yayın haklarının korunması

    ek madde 1 – (ek:21/12/2021-7346/29 md.)

    (1) türkiye cumhuriyeti sınırları içindeki futbol müsabakalarına ilişkin yayınların internet ortamında hukuka aykırı olarak kullanıma sunulduğunun tespit edilmesi halinde, ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (url vb. şeklinde) erişimin engellenmesine yönetim kurulu tarafından karar verilir. ancak, teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilir. bu karar uygulanmak üzere 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanunun 6/a maddesi gereğince erişim sağlayıcıları birliğine gönderilir. bu karara karşı bir hafta içinde sulh ceza hâkimliğine itiraz edilebilir. erişimin engellenmesiyle ilgili iş ve işlemleri yapmak üzere tff bünyesinde idari birim kurulur. yönetim kurulu, bu madde kapsamındaki yetkisini idari birimde görev alacak kişilere devredebilir.

    (2) türkiye cumhuriyeti sınırları dışındaki futbol müsabakalarına ilişkin yayınların internet ortamında hukuka aykırı olarak kullanıma sunulduğunun tespit edilmesi halinde, yayın hakkı sahibinin talebi üzerine birinci fıkra hükmü uygulanır. şu kadar ki, talebin yapılabilmesi için yayın hakkına ilişkin sözleşmenin tff’ye bildirilmesi ve hak sahipliğinin ispat edilmesi zorunludur.

    (3) bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetim kurulu tarafından çıkartılacak talimatla belirlenir.
    --- alıntı ---
  • 43
    mevcut şartlarda yapılacak en iyi seydir.

    galatasaray tek başına kendi evindeki maçları yayınlasa şu anki anlaşmadan kat kat iyi anlaşma yapabilir.

    aynı şey fenerbahçe ve beşiktaş için de geçerli.
    ama en fazla fayda görecek takım biziz.

    anadolu takımlarının maçlarını da trt yayınlar. deplasman maçlarını trtden izleriz.
    muhtemelen yerel taraftarlık aidiyeti de artacaktır maçlar daha çok izlenince trt ekranlarından.
App Store'dan indirin Google Play'den alın