aynı isimdeki diğer başlıklar:
resim
Harold Kewell
Görev:Teknik Direktör
Takım:Yokohama F. M.
Yaş:45
Uyruk:Avustralya
  • 2628
    muhteşem paslar atan oyuncudur.topuk pası olsun koşu yapılabilecek paslar olsun güzel güzel veriyor ama değerlendiren çok yok tabi.onun dışında bugün * yine süperdi sakatlancak diye ödüm koptu inşallah sonradan bişey çıkmaz.yalnız bi ara belgrad lı oyuncular çok sert fauller yaptılar tepesine tepesine çıktılar allahtan bişey olmadı.
    kendini hiç zorlamıyor ve çok akıllıca oynuyor ne yapması gerektiğini biliyor velhasıl iyiki kalmış arkadaş.dedi dedi kuuuuull
  • 2632
    sezon sonu beklenmeden devre arasında kendisi ile en az 2+1 yıllık sözleşme yenilememiz gerekir. hagi'den sonra taptığım diğer yabancı -sırf avustralya vatandaşı olduğu için yabancı yoksa o bizden biri- olarak kalbimde silinmeyecek yerlere adını yazdırmış bir adamdır. daha önce bir enrty'im vardı kız kardeşim olsa vereyim eniştem olsa diye, bizim mahalleye taşınsa, hep burda dursa hiç gitmese...
  • 2633
    galatasaray taraftarının neden bu kadar hastası olduğunu hem maçta hem de maç sonrasındaki röportajında bir kez daha göstermiş futbolcudur. bu kadar dandik bir takım karşısında bile kazanmak için azimli, hırslı, oyun olarak akıl dolu ve takımı ateşleyici bir yapıda. kısacası fenerbahçe stoch'u alarak bizim en büyük silahımızı bize geri kazandırmış oldu. stoch mu harry mi deseler bir dakika düşünecek galatasaray'lı olduğunu sanmıyorum.
  • 2635
    bir an düşündüm de 'onun' olmadığını, ouuvv üşüdüm cehennem sıcağı yaşadığımız memleketimde yemin ederim. 1 sene daha buradaydı dimi, korkuya gerek yok. da, ne 1 senesi yahu, 1 ne arar la kewell'ın sözleşmesinde?! o buraya, bize ait, parçamız, kendinin de dediği gibi, sarı kırmızı bağlarla bağlıyız, kördüğüm gibi. ondan ya, bu adam başka takıma değil, alkışlarla evine yollanmalı seneler sonra buradan. yani bizle yapmalı son dansını, en son bize selam çakmalı, en son ıslattığı parçalı forma olmalı, en son bize elveda demeli, en güzel merhabasını burada yaşadı çünkü.

    kal senelerce, futbola bizle veda et kaptanım. bu dileğim bir ihtimal ya, bu ihtimal bile olmayacaktı yakın zaman önce. zira yaşlı ve sakat diye göndereceklerdi seni be paşa. keşke senin gibi hem yaşlı(!) hem sakat(!) olabilse herkes ya. nerdeee..
  • 2640
    hakkında şöyle bi haber çıkan aslanımız.
    ----alıntı----
    kewell: galatasaray'dan ayrılıyorduk!..

    kewell'in, abd'den teklif aldığı, g.saray ile anlaşınca vazgeçtiği ortaya çıktı. eşi sheree murphy "bavulları bile toplamıştık" dedi.

    avustralya'da yayınlanan four-four-two dergisinde çıkan bir haber harry kewell'ın abd'ye gitmenin ucundan döndüğünü ortaya çıkardı.

    haberde abd ligi takımlarından birinin kewell ile yakından ilgilendiği ve bu takımın muhtemelen kansas city wizards olduğu belirtildi. avustralyalı futbolcunun aktris olan eşinin verdiği beyanatlarla ortaya çıkan durumun, dünya kupası'nın ardından futbolcunun galatasarayla kontratını uzatmak için yaptığı görüşmeler sırasında gerçekleştiği bildirildi.

    dergiye göre ingiltere'de yaşayan sheree murphy, eşinin sarı-kırmızılı takımla yaptığı kontrat uzatma görüşmelerinin başlarında istediği şartları bulamadığını ve o sırada abd'den gelen bir teklif üzerine tüm aile bavullarını toplayıp abd'ye gitmeye hazırlandıklarını belirtti. bu uğurda çalıştığı diziden ayrıldığını belirten yıldız oyuncu, "ancak kewell sonradan galatasaray ile anlaşmayı tercih etti" dedi.

    ----alıntı----

    valla kararından ne döndürdü rüyana ak sakallı dede mi girdi bilmiyorum ama iyiki de kaldın büyücü!
  • 2641
    yönetimin futbolculuğundan çok taraftarın tepkisini çekmemek için sözleşme yenilediği futbolcu. neden mi ?

    1- evet kewell galatasaray'ı seviyor, galatasaray'da onu. ama bu sevgi karın doyurmuyor ne yazık ki. kewell her ne kadar kaliteli bir futbolcu olsa bile kariyeri boyunca bir sezonda ortalama oynadığı maç sayısı ortadadır.
    2- geçen sezonu çok önceden kapamıştı. baroş da sakattı. takım bir tek nonda'ya kalmıştı. yönetim kewell'ın sözleşmesini feshedeceğine takımdaki diğer forvet ( o dönemde takımın en golcü ismiydi) nonda'nın sözleşmesini fesh etti.
    3- city'den naptığı belirsiz 8. forvet konumdaki jo ile anlaştı.
    4- kewell ile tekrar anlaşmasaydı herkes şu soruyu soracaktı: madem kewell'la tekrar anlaşmayacaktın neden geçen sene sakatken sözleşmeyi feshetmedin, takımın en golcü ismini gönderdin?
    5- taraftarın çok sevdiği keita'nın satışından sonra gelen tepkileri hafifletmek lazımdı.

    edit: bu kadar sebeb yazarlarımızı tatmin etmedi * buyrun bir sebeb daha,

    6- 2 futbolcu var biri milan baros, biri harry kewell. ikisi de geçen sezonu boş geçirdiler. sakattılar. biriyle sözleşmesi bitmesine 1 yıl kala menajerinin tabiriyle “bir müşterim için yaptığım en iyi anlaşmalardan biriydi” diyerek sözleşme yeniliyorsunuz;
    diğerini sezon sonuna kadar bekletip hatta forma numarasını bile başka bir futbolcuya verip maç başı sözleşme ile yeniliyorsunuz. (neden maç başı diye sormak lazım) ya kewell'a taraftarın gösterdiği kadar hürmet göstermiyorsunuz ya da onun sakatlıklarından çekiniyorsunuz.sonunda taraftar baskısından sözleşmesini yeniliyorsunuz başka bir açıklaması yok.

    (bkz: stay with us harry)
  • 2643
    bu kadar teknik ve bileklerine hakim bir oyuncuda sırıtacak kadar adam geçme/çalım konusunda sıkıntıları olan futbolcumuz. üçüncü sınıf bekler karşısında bile çoğu zaman çaresiz kalabiliyor. bunda yaşının etkisi olduğunu düşünmüyorum, çünkü baktığımız zaman kendisinden daha yaşlı olan lampard, gerrard gibi futbolcular bu işi hala kusursuz şekilde yapabiliyorlar. daha çok yaşadığı kronik sakatlıkların yarattığı fiziksel eksiklikler neden oluyor olabilir.

    bu tespiti tabi ki çamur atma maksadıyla yapmıyorum. asıl değinmek istediğim nokta kewell'a -özellikle- kariyerinin bu aşamasından sonra bir kanat oyuncusu olarak değil de forvet oyuncusu olarak bakmak daha doğru olabilir. son vuruşlardaki becerisinin dünyadaki en üst düzey forvetlerden geri kalmayacak kadar üstün olduğu hepimizin malumudur. zaten geçen sene de bu mevkiide başarılı olduğunu hem avustralya milli takımı'nda, hem de forvetsiz kaldığımız dönemde takımımızda attığı gollerle kanıtlamıştır.

    saha dışında ise karakteri ve profesyonelliği sayesinde etinden, sütünden ve kemiğinden yararlanabiliriz, yararlandık, yararlanacağız.

    edit: anilkos uyardı: gerrard kewell'dan 2 yaş gençmiş. lampard'la gerrard'ı aynı anne babanın, aynı gün doğan ikizleri gibi gördüğümden böyle bir hataya düşmüş bulunmaktayım.*
  • 2644
    galatasaray futbol takımı ile 2008/2009 sezonunda ligde 23'ü ilk onbir olmak üzere toplam 26 maça çıkmış, 8 gol atıp 2 sarı kart görmüştür. 10 maçta 90 dakika sahada kalmış, 8 maçta ise 70. dakika ve sonrasında oyundan alınmıştır. oyuna sonradan dahil olduğu 3 maçta ise sırayla 45, 2 ve 56 dakika sahada kalmıştır.

    kupada 1 maçta 90 dakika görev almış, süper kupada ise 1 maçta 23 dakika oynayıp 1 gol atmıştır.

    avrupa'da ise 8'i ilk onbir olmak üzere 9 maçta oynayıp 4 gol atmış ve 1 kez sarı kart ile cezalandırılmıştır. 7 maçta 90 dakika sahada kalmış, diğer 2 maçta da ortalama 75 dakika oynamıştır.

    toplarsak 37 maç, 13 gol ve 3 sarı kart eder.

    2009/2010 sezonunda ise ligde 12'si ilk onbir olmak üzere 17 maçta oynayıp 9 gol atmış ve 3 sarı kart görmüştür. 9 maçta 90 dakika sahada kalmış, 3 maçta ise 65. dakika ve sonrasında oyundan alınmıştır. oyuna sonradan dahil olduğu 5 maçta ise sırayla 36, 31, 30, 34 ve 3 dakika sahada kalmıştır.

    kupada ikisi de ilk onbir olmak üzere 2 maçta oynayıp 1 gol atmış ve 1 de sarı kart görmüştür. bu maçlarda sırayla 77 ve 45 dakika sahada kalmıştır.

    avrupa'da ise 7'si ilk onbir olmak üzere 9 maçta oynayıp 4 gol atmış ve 2 kez sarı kart görmüştür. 6 maçta 90 dakikayı tamamlamış, diğer üç maçta ise ortalama 30 dakika oynamıştır.

    toplarsak 28 maç, 14 gol ve 6 sarı kart eder.

    2010/2011 sezonuna gelirsek şimdilik avrupa'da 2 maçta oynayıp 2 gol atmış ve bir de sarı kart görmüştür. bu maçlarda ise 23 ve 71 dakika oynamıştır.

    toparlarsak sezon başına ortalama 33 maç ve 14 gol eder. 2,01 sezon toplamında ise 67 maç, 29 gol ve 10 sarı kart eder.

    detaylı bakacak olursak 33 maçta 90 dakika, 15 maçta en az 65 dakika, 10 maçta ise 30 dakika civarı oynamıştır.

    yorum sizlerin...
  • 2645
    arkadaş adam değildir bu kewell ya. bütün sezon yattı abi adam, sonra nonda'yı göndertti (zaten yönetim de kewell'ın dudağından çıkan 2 kelimeye bakıyor ya) sonra biraz mırın kırın etti sözleşme yapmamak için. yönetim baktı ki taraftarla arası çok iyi elde tutalım da zaten şampiyon olamadık en azından tüy dikmeyelim dedi. zaten başarısız bir grafik çiziyor adam ama yabancı kontenjanımızı boş yere dolduralım, bütçede empire state kadar bi delik açalım şöyle yapalım böyle edelim dedi. takımdaki en etkili ve kendini kanıtlamış (kariyeriyle ve galatasaray'daki formuyla) futbolcu hiç değildir zaten kendisi.

    edit:imla
  • 2646
    yönetimin kewell'ın sözleşmesini feshetmemesi tamamen kewell ın suçudur(!) zira gidip başkana:

    --"baskanım benım sözlesmemi feshedin ne olur." diye yalvarması lazımdı. dünya kupası öncesi bundan daha güzel bir sey olabılır mi?

    ayıp ettin kewell yakıştı mı sana şimdi?(!)

    devre arasında elinde takımı tanıyan bir nonda varken gidip, jodenilen alemciyi takıma getirip uyum sağlamasını beklemek de kewell’ın suçudur değil mi ?
    sakatlanması da kewell’ın suçudur; hatta ona yanlış teşhis koyan eski sağlık kurulumuzun hiç suçu yoktur kanımca(!)

    şu cümleye dikkat edelim isterseniz haber sayfalarında bulabilirsiniz.
    “ordu maçında kasığından sakatlanan kewell için 3 hafta oynayamaz teşhisi konurken, avustralyalı 1 hafta sonra idmanda yerini aldı. ancak antrenmanı tamamlayamadı.”
    bu adama kim dedi acaba idmana çıkabilir diye bilemiyorum artık.

    diyeceğim şudur ki yanlış strateji geliştirenlerin suçu hiç yok mu?
    yönetim isteseydi, kimin sözleşmesi fesh edilecek diye günlerce ağza sakız yapmazdı bu konuyu. ne yöntem geliştirdiler adam akıllı ne de bir yol bulundu mantıklı. olan nonda'ya ve galatasarayın fener maçından sonra alem yapabilen adama güvenip ondan medet uman biz galatasaraylı taraftara oldu. ve tabii şampiyonluğun ve de şampiyonlar liginin kaçmasına neden oldu.

    eğer ki keita gitti diye; gönülsüz bir şekilde kewell'a, sırf taraftarın gönlünü almak için 1 yıllık sözleşme uzattı ise yönetim ki bence mantıklı bir varsayım.*
    zaten sözleşmenin 1 yıl olmasından belli kewell’ı ne kadar istedikleri.
    ama bozuk saat misalidoğruyu bulmuşlar rastgele. bakmayın ofk belgrath maçından sonra iyiki demişlerdir içlerinden.

    şimdi pardon; ama bu adam da olmasa kimi izleyeceğiz acaba? hadi arda turan kendine çok şey kattı. elde var bir diyelim. onun dışında kim var? baros var, elde var iki.*

    eee… devamı nerde?

    panter kalecimiz (!) vardı nasıl unuttum, sonra orta sahadaki mükemmel paslaşmalarımız (!) saçma sapan top kaybı nedir bilmez futbolcularımız (!)ayrıca hayatımda gördüğüm en akıllı pas atan, "şu pasın akıl doluluğuna bak" dediğim insanların mükemmelliği (!) var. hele ki taç atışı kullanırken top hep mi bizde kalır(!) hiç karşılaşmadım rakibin o topu bizden kaptığını... **

    avrupa maçında yediği sarı kart üstüne 2 dakika sonra ikinci sarıyı yiyen adamları izlemektense tribünde oturan sakat kewell’ın gözündeki heyecanı görmeyi tercih ederim.
    ayrıca geçen sezon kewell sakatlanana kadar oynadığında, türkiye süper liginin en iyi oyuncusuydu. bunu unutmamak lazım.

    benim gözümle kewell, bu takımı izlemeye değer kılan bir üstattır, topa ilk dokunuşu gol olabilen bir büyücüdür.
    ben onun liverpool'dan galatasaray'a gelebilme ihtimalini bile sevmiştim.

    dileğim bu sezonu mükemmel geçirmesidir. ona bir yıl biçenlere de futbolu ile tokat gibi cevap vermesidir. ona olan güvenim ve inancım tam.
    olur da bu adama kasıtlı tekme atan olursa, lügatımdaki harika sözcükleri(!) seçeceğim, bu böyle biline. ona göre ayağını denk alsın kasaplar!
App Store'dan indirin Google Play'den alın