resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 1501
    (bkz: 8 mart 2015 fenerbahçe galatasaray maçı)nda korktuğu için umut-telles ikilisiyle başladığı görüşüne katılmıyorum.

    burda hepimiz maç bittikten sonra çeşitli yorumlar yapabiliriz. kendimize göre haklıyızdır da. lakin bunlar soyut kavramlar. bana göre bruma-yasin başlasaydı, maç çok daha erken kopardı fenerbahçe adına. tabi bu da soyut bi kavram.

    şimdi bana kızanlar olacaktır ama söylemeden edemeyeceğim; takımımızdan fenerbahçe 11'ine direk yazabileceğiniz futbolcu sayısı 1 ya da 2 kişi. maalesef takımımız bireysel anlamda fenerbahçe'nin gerisinde. drogba, elmander, eboué, riera gibi oyuncular gitti bu takımdan ve biz yerlerine yama bile yapamadık henüz. üstüne melo'yu da kaybettik.

    derbi de kötü performans gösterdiğimizi kabul etmekle birlikte, fenerbahçe'nin burak'ın ya da yasin'nin pozisyonu gibi bir pozisyonu yok. normalde gol olacak ama kadıköy lanetindenmidir nedir bir türlü girmeyen o iki pozisyon girseydi bugün çok farklı şeyler konuşuyor olurduk.

    bana göre hamza hoca'nın fark yarattığı nokta elindeki 3-4 üst düzey futbolcuyla, ligin zirvesinde yer alıyor olmasıdır.

    fenerbahçe maçına kaybedilmiş bir 3 puan gözüyle bakmak lazım. ipler hala bizim elimizde. hiç bir rakibimizin kaybetmesini beklemek zorunda değiliz. şüphesiz ki bunda en büyük pay hamza hocanındır. hataları söylenmeli, eleştirilmeli ama sonuna kadar da arkasında durulmalı.
  • 1502
    8 mart 2015 fenerbahçe galatasaray maçına doğru başlayıp yanlış bitiren sevgili hocamız.

    hamza hoca, maçtan önce bu iletimde (bkz: #1662309) yazdığım gibi maça başladı. ilk 20 dakikada yapılan buydu; şok baskı ve saldırgan futbolla balansı bozulan ve afallayan bir fener, bunun sonucunda da girilen ve kaçırılan iki yüzde yüzlük gol pozisyonu. bu kaçan iki golden en az biri gol olsaydı maçın ilerleyen dakikalarında fener üzerimize paldır küldür gelecek ve ikinci golü şu veya bu şekilde bulmamız işten bile olmayacaktı.

    bu iletimde ise maç için şunu yazmıştım: (bkz: #1660877)

    --- alıntı ---

    bu maçta bence defansın solunda fener'e karşı her zaman şansı tutan hakan balta oynatılmalı. bunun yanında defansları zayıf olan narin bruma ve yasin'in yerine bu maçta emre ve olcan oynatılmalı. şayet bunlar yapılırsa yenilmemiz çok zor.

    --- alıntı ---

    hamza hoca maça aynen bruma ve yasin olmadan ve yerlerine bildiğimiz gibi olcan ve umut'u koyarak başladı. benim maçtan önceki düşüncemde sadece emre-umut seçimi farklı oldu ki hamza hoca umut'u seçmekle de bana göre çok doğru yaptı. çünkü hepimizin ortak görüşü umut'un kazma olduğu yönünde olmasına rağmen, bu maçta umut'un oynatılma nedeni gol atması değil, caner'e baskı yapıp fener'in sol kanattan geliştireceği atakları bertaraf etmekti ki, caner'in tek tük ileri çıkışları dışında bu strateji başarıya ulaştı.

    buraya kadar her şey doğruydu. gelgelelim maça doğru şekilde başladığımız ilk 20 dakikadan sonra, artık bu sürede kaçırdığımız goller mi futbolcularımızı moralman çökertti - ki bu durum burak için yüzde yüz geçerli- ya da psikolojik etki mi veya fiziksel kondisyon yetersizliğimiz mi devreye girdi de kora kor mücadeleyi bıraktık tartışılır.

    hamza hocanın bu maçtaki hatası, çok erken telles-yasin değişikliğiydi. bu değişiklik yapıldığında zaten “tüh” ve "eyvah" dedim. çünkü bu değişiklik birkaç yönden yanlış oldu. birincisi; defansımızın solu telles'le iyi kötü maçı götürüyordu. ikinci ve en önemli yanlış, olcan'ı defansın soluna çekmek suretiyle hem oyun sisteminin ve dengesinin bozulması hem de defansı olmayan yasin ile birlikte sol kanadımızın daha da zayıf düşmesiydi. bu taktik oynamayla ve değişiklikle orta sahanın solunda, defansın soluna göre daha iyi savunma yapan olcan hem etkisizleşmiş oldu hem de yasin sol kanadımızı hiç kontrol edemedi. kaldı ki takımın dengesi bozulduğu için yasin’i kaç defa sağ bekten top çıkarmaya çalışırken gördüm. buna rağmen maçı öyle böyle 80. dakikaya kadar beraberlikte tuttuk.

    testi kırılınca yol gösteren çok olur elbet ancak daha maç oynanırken benim gibi düşünenler neyin ne ve nasıl olduğunun farkındaydı. hamza hoca bence 70. dakikaya kadar değişiklik yapmamalıydı. 70. dakikadan sonra ise moralman hatta fiziken oyundan düşmüş olan burak’ın yerine bruma’yı bilemedin yasin’i almalıydı. böylelikle bu iki futbolcumuz golcü olmasalar bile maçın sonları yaklaştıkça fener’in defansta vereceği boşlukların arasına sızıp ya gol atarak ya da attırarak etkili olabilirdi.
  • 1504
    8 mart 2015 fenerbahçe galatasaray maçı'nda hücum zenginliğini doğuran tüm taktiksel kazanımlardan vazgeçip rakibin iki bekine önlem alarak maçın kaybedilmesinde bir numaralı sorumlu olmuştur.

    bu demek değildir ki hamza hoca başarısızdır.
    ancak bir maç özelinde başarısız olmuştur.

    galatasaray elindeki defans oyuncularıyla kapanarak oynayamaz. sabri de, olcan da farklarını hücuma yerleştiğimiz anlarda gösteriyorlar. bana göre diegolu fenerbahçe'nin ofans düşünen bir galatasaray karşısında caner ve gökhan gönül'ün arkasını savunma imkan ve ihtimali yoktu. haftalardır bol pozisyon ve goller ürettiğimiz oyunculardan vazgeçip, top tutma ve kullanma becerisi çok düşük umut bulut'a şans vermesi bana göre fenerbahçe'yi oyunun hakimi ilan etti. ve yine haftalardır 112 km koşan takım sadece 107 km koştu.

    eldeki form tutmuş takımla çıkıp da 3 yesek pek de üzülmezdim açıkcası. derbi maçı, kaybedeni kazananı belli olmaz der geçerdim. ancak bu kadar korkak bir kadroyla çıkıp da, kazanma şansımızın yüksek olduğu bir derbiyi kötü futbolla kaybedince insan gerçekten üzülüyor. kötü oynayan galatasaray'ın yanılmıyorsam 4-5 net gol pozisyonu vardı. biz normal kadromuzla bu fener'i yenerdik. ligi de nispeten bitirirdik. buna gerçekten ama gerçekten çok üzülüyorum.

    haddimizi bilerek oynadık diyen ismail kartal'dan haddini bilerek oynayan galatasaray'a.
    bir daha lütfen aynı hatayı yapma hamza hoca.
    bizim karşımızda real madrid yoktu. 4 puan önde olduğumuz fenerbahçe vardı.
  • 1505
    8 mart 2015 fenerbahçe galatasaray maçı'nda çıkardığı kadroyu çok beğenmedim fakat en azından bu kadro 70 dakika skoru bir şekilde baskıyı yemesine rağmen fazla pozisyon vermeden atlattı.
    esas tartışılması gereken bence ilk 11'ler değil hamza hocanın oyuna müdahaleleri.

    daha öncede oyunun gidişine göre değişiklik haklarını ya çok geç kullandı yada yanlış tercihlerde bulundu.
    bu maçtada tam artık oyun bize doğru gelmeye başlamışken doğru hamleleri yapamadı.

    sağlık olsun ben her şeye rağmen hamza hoca'nın bu takımı şampiyon yapacağına inanıyorum.
  • 1506
    8 mart 2015 fenerbahçe galatasaray maçı'nda kanatlarda bruma ve yasin ile başlasa ve yine aynı şekilde yenilsek bu kez de " neden fener'in beklerine önlem almadı, fener'in en iyi yeri bekleri 5 yasındaki çocuk bile bilir" denecekti.

    bu sizin yaptığınız maç sonu artistlikleri beni bitiriyor.

    ben de iddia ediyorum yasin ve bruma ile başlasaydı en az 3 fark yemiştik. en azından bekleri kilitledik 80'e kadar 0-0 gittik.
    santraforumuz biraz becerikli olsa puan veya puanlarla dönme şansımız bile çok yüksekti.
  • 1507
    fenerbahçe maçına korkakça çıkmamış olan teknik adam. zaten ilk 25 dakikayı izleyen bunu demez. ama hatalı bir kadro yapısı ile çıktığı aşikar. zaten baskı yememizin en büyük sebebi de bu yanlış 11.
    20. dakikadan sonra artan fb presi ve baskısı karşısında pas yapamaz hale geldik ve sahamıza hapsolduk. 2. yarı için dzemaili-umut değişikliği bekledim oyunu tutmamızı sağlayabilirdi.

    şu unutulmasın ki hamza hoca da bizimle birlikte öğrenen ve gelişen bir teknik adam. önemli olan ona destek olabilmek. göreve geldiğinden beri takıma sağladığı olumlu katkılar yaptığı olumsuzlukların kat ve kat üstünde. her hafta daha iyiye giden oyun ve her hafta daha yükseğe çıkan oyuncu performansları.

    tabi bunu sadece ''gaz'' ya da ''şans'' ile açıklayan muhteşem arkadaşlarda var ya neyse...
  • 1508
    8 mart 2015 fenerbahçe galatasaray maçı'na korkakça çıktı ve oynattı diyenler yüksek dozda fatih terim hapı almış kişilerdir. bu tip insanlar sahada her zaman hücum futbolu görmek isterler. arena'da kim olursa olsun hücum futbolu oynayalım, ona eyvallah. ama zor deplasmanlarda bu plan tutmuyor hacılar. eğer b.münih veya barcelona değilsen zor deplasmanlarda seni harcarlar. bakın futbolun gereklerini uygulamayı bilmeyen, artık demode bir teknik direktör olan fatih terim'in milli takımdaki hali ortada. hep hucum diyor, savunma yaparsak gol yeriz diyor; sonuç ortada.

    derbide stratejimiz doğruydu. kötü oynamamızın sebebi savunma futbolu değil aşırı geri yaslanmamızdı. yediğimiz golü savunma yaparken değil saçma sapan bir kontradan yedik. çok net 4 tane pozisyonumuz vardı, 1 tanesini atabilseydik herkes "lucescu hamza" diyecekti. savunma futbolu korkaklık değil bir zorunluluk. önce kafaların değişmesi lazım. hamza hoca'nın işi çok zor.
  • 1509
    8/3/15 maçında herhangi bir düşünce ile 11 sürdüğüne inanmadığım. gençlere güvenmemiş ve korkmuştur bu kadar net. korkaklığı öyle bir hal almıştır ki evliyalar ve azizler sayesinde gelecek 1 puana duacı olmuş ve golü yedikten sonra rahatlamıştır. oynattığı berbat futbol şurada savunuluyor ya işte bizi bu zihniyet bitiriyor. neyse haftasonu dandirik anadolu takımı karşısında o çok güvendiği (!) gençleri çıkarır. çocuklar da yeniçeri abi olmadıkları için henüz canlarını dişlerini takıp oynarlar, hiç haketmeyen bir adam için.
  • 1510
    8 mart 2015 fenerbahçe galatasaray maçında kimsenin kendisinden ya allah bismillah hücum oynatmasını beklediği falan yoktu. kendisini korkakça oynattı diye eleştirdiğimiz için yüksek dozda fatih terim hapı almış kişiler lafını yememize de gerek yoktu, maç sonu artistliği yapmayın denmesine de gerek yoktu. güzelce karşı fikrini açıklarsın, öyle değil böyle dersin. sonuçta anlaşırız, anlaşamayız, anlaşmak zorunda değiliz. burada kendisini asan biçen de yok. arkasındayız, bizi şampiyon yapacak diyen ben dahil bir sürü insan var. kendi fikrimizi beyan ederken, lütfen biraz daha saygı duyalım farkı düşüncelere. aksini düşündüğünüz bir fikri eleştirirken inceden inceye veya açıkça laf sokmanız, laf çarpmanız sizin fikrinizi ve yazdıklarınızı daha doğru veya daha etkili yapmıyor, en azından benim için.

    bunun dışında maç öncesi sırf şuranın atmosferini bozmayayım, negatif bir etki yaratmayayım, milletin canını sıkmayayım diye maç neredeyse bitene kadar ne ilk 11, ne oyun ile ilgili hiçbir şey yazmamış olmak maç sonu artistliği yapıyor olmak anlamına gelmez. çıkardığı 11 de umutun yeri, olcanın yeri, tellesin yeri bana göre yanlıştı. fakat daha önemlisi bu 11 ile oynattığı futbol yanlıştı. bu kadar geriye yaslanmayı ve fenerbahçe'ye önlem alacağım diye kendi takımının doğrularından bu kadar kolay vazgeçmeyi ben galibiyet parolası ile gidiyorum diyen birisine yakıştıramıyorum. o zaman öyle demeç vermeyeceksin. hele de bu 2 takım arasından uçurum düzeyinde bir fark yokken, hele de formsuz bir rakip varken hiç yakıştıramıyorum. oyunu bu kadar kendi sahanda kabul edersen, umut ile önde basmayıp, basamayıp sıfır kanat organizasyonu yapmayı da peşinen kabul etmişken üstüne üstelik en önemli hücum silahın sneijder çerçeveyi bir kere bile görmemişken e bir zahmet birazcık da eleştirilsin kendisi. aynı 11 ile daha farklı bir mantalite uygulayabilirdi, uygulamalıydı. en azından ilk 15 dakika üstüne ikinci yarı daha farklı başlamalıydı; ama yapamadı hocamız. canı sağolsun. kendisine sabredersek bizi çok iyi yerlere getireceğine eminim.
  • 1511
    canın sağolsun hocam. buradan galibiyeti sen getireceksin, zerre şüphem yok bundan. sana kısmet olacak uzun süre sonra gelecek ilk kadıköygalibiyeti.

    eleştirilmesine bir şey demiyorum ama bazı nüansları gözden kaçırmamak lazım. hamza hoca maç sonunda şöyle diyor; "oyunculara sesimizi duyuramadık". hepimiz bu sözün ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. psikolojik etkenler. hocanın soyunma odasında oyunculara; "neden geri çekildiniz" diye serzenişte bulunması da bunun diğer bir kanıtı.

    hoca gerçekten iyi bir oyun stratejisi kurmuş. 20 dakikada iki tane gol pozisyonumuz varken fener'in daha atağı bile yoktu. ancak atamadık. maçta fener'in karşı karşıya bir tane bile pozisyonu yokken bizim maçta 2 tane %100'lük karşı karşıya pozisyonumuz var. bir tanesinde burak'ın çok kötü vuruşu, diğerinde volkan'ın inanılmaz kurtarışı puan veya puanlar almamızı engelledi.

    bakın bu adam bir enkaz devraldı. tarihinin en kötü şampiyonlar ligi performansını göstermiş, kendisinden önce oynadığı 15 maçta 6 kez 4 yemiş bir takımın başına geçti. gelir gelmez sneijderüzerinden vurulmaya çalışıldı, o ise sneijder'in gol attıktan sonra yanına koştuğu bir hoca oldu. elindeki kadro kalitesi yetersiz. derbiye çıkarken son yıllardaki en iyi oyuncusu sahada yok. * yerine oynayan oyuncu tüm sezonu 3 maç üst üste oynayıp 15 maç sakat olarak geçiriyor. * takımın fizik kondüsyonu rakibine oranla 1 seviye aşağıda. sağ bekte oynayan oyuncu sezonun büyük bölümünü a2'de geçirmiş *, yerine alınan oyuncular rezalet çıkınca * geri çağrılmış bir adam ki bu adam 2011-2012 sezonunda eboue'nin alınmasıyla tarihin derin sayfalarına gömülmüştü aslında ama o kadar sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz ki denize düşen yılına sarılıyor haliyle. bu arkadaşımız da durumun farkında olacak ki yılın en önemli maçında ne zaman ileri çıksa geriye gelmesi 1 dakika sonra ancak oluyor. ve ne yazık ki bu çıkışlarından biri de bize 3 puana mâl oluyor.

    bana kalırsa hocanın hatası umut'a biraz fazla sabretmekti ama hoca da naapsın, arkasında sabridiye bir adam var umut 'un. buyrun izleyin, ne demek istediğimi anlayacaksınız; https://vid.me/e/fYcq?card=1

    uzun lafın kısası kendisine olan güvenimde en ufak bir azalma yok. adını galatasaray tarihine altın harflerle yazdıracak.
  • 1512
    hamza hamzaoğlu'nu korkaklıkla itham edenler sanırım ki 6-0 ile yenilip 15 senedir malzeme olduğumuz maçı izlememişler.
    ya yaşları yetmemiş ya da hatırlamıyorlar.
    zira o maçta fener karşısında deplasmanda son 20 senenin en ofansif futbolunu oynamış maç 1-0 ken 1-4'e getirecek pozisyonları bulmuştuk.
    ama işte fener korkak olduğu için geri çekilmiş 10 kişiyle kontralarla da kendi çaplarında bir tarih yazmışlardı ve o tarihi hala daha konuşuyorlar yüz sene de konuşacaklar. o dönem fatih hoca da hamza hoca gibi korkak(!) oynasaydı 15 sene boyunca 6 6 hehehehe geyikleri dinlemeyecektik.

    real madrid bile bize deplasmana gelirken korkak(!) oynadı adamlar ilk yarım saat ortasahayı geçmedi bile. süper oynamıştık di mi ? maç ne oldu sonra yine 6.

    bir de demezler mi evliyalar ve azizeler sayesinde diye. sen orada o golü bile kontradan yedin. demek ki orada da korkak(!) oynasaydın, en az 1 puanı kapıyordun. öyle olmuş olsaydı 2 gece boyunca sarı lacivert korna sesleri dinlemeyecektik.

    maç sonrasında "cesuuurrr oynamalıydı !!!11111" demek ne kadar kolay değil mi ? bol keseden atıyorsun oooh kebap. nasıl olsa maç bitmiş en dogrusunu sen biliyorsun e maçı tekrar edemeyeceğimize göre senin teorini de çürütemeyeceğiz ya salla anasını satayım.

    peki ya cesur oynayıp yine yeseydi bir sürü gol o zaman adamın ne anası kalırdı ne bacısı değil mi ?
  • 1513
    bazen kafanızdaki ilk 11ler size göre iyi iş yapabilir...
    sağdan soldan bindiren ataklar kurarlar...rakibin beklerin çıkmasına müsaade etmezler...
    hamza hamzaoğlunun bana göre en büyük eksisi çıkardığı kadro değil...
    o kadronun üzerinde oynayamaması...
    bugün radyoda ismail kartal'ın maça etki eden 8 etkisi diye bir haber vardı...
    bizim maça etki eden hamle sayımız bana göre ''0''

    ilk 45 dakika sonucunda umut bulutla devam edilemeyeceği o kadar açık ve göz önündeyken ısrarla devam ettirmesi...
    hakan-koray değişikliği yüzünden 2 değişiklik hamlesi kalmış olabilir ama bunlardan 1 tanesi sanki öndeymişiz gibi 89.dakikada hamit-emre hamlesi olmaz...
    emre oyuna girecekse bile ayağında top tutabilen birisi 75te alınabilinirdi...

    velhasılı kelam uzun lafın kıssası kendisine hala güvenim var ve destekliyorum...
    yalnız oyun okuma ve hamle yapma yönlerini bu maç üzerinden tekrar değerlendirmesi lazım...
  • 1515
    suan sayfasinda olanlar bekara karı bosamaya benziyor. onu yapardim, boyle baslamaliydi, bu dakikada bu oyuncu girmeliydi falan gibi. takimda bazi mevkilee sorunluydu ve buna bulunacak her turlu cozum sadece bir yama olarak kalacakti. hoca kendi yamasini yapti. hic bir yama tam olarak is goremeyecekti zaten ama dilegimiz macin sonuna kadar is gormesiydi. ancak baltanin sakatligi ve melonun yoklugunda yedek kulubesi de yeterince saglam olmayinca hocanin yamasi ancak seksen dakika dayanabildi. simdi burdan gelip umutu cikarip yasini sokardik sonra da tellesi beke gecirip yasini sola koyup olcani da sag kanada atardik demek kolay. ama gercek hayatta bunu yapmaya kalkinca bursa maci gibi alan kaybediyorsun. hoca takimin planina sadik kaldi, guvendi, ama olmadi. ne yapalim cani sagolsun.
  • 1516
    8 mart 2015 fenerbahçe galatasaray maçında takımımızı oynaması gereken mentalitede oynattı. kadıköy deplasmanında harala gürele saldıramazsınız. bunu fm'de dahi yaptığınızda 2-3 tane yerken gerçek hayattaki moral bozukluğuyla sonuç çok daha farklı olabiliyor. nitekim bunu da 13 sene önce yaşadık. tek hatası bu mentaliteyi uygularken yaptığı tercihlerdi.

    bu maçta kanatlar ve orta saha konusunda 2 farklı tercih söz konusuydu. önce kanatları ele alalım.

    1. tercih: hamzaoğlu'nun yaptığı gibi çok koşan ve savunmaya yardım edebilecek açık oyuncuları oynatmaktı. sağ açık olarak umut bulut, sol açık olarak alex telles, caner ve bekir'in bindirmelerine karşı önlem olarak sahadaydı. bu tercihin avantajlı yanı takımca savunma yapabilmektir ki hamza hoca da bunu amaçladı. golü yiyene kadar da iyi kötü başarıya ulaştığını söyleyebiliriz. çünkü öncelik nolursa olsun gol yememekti. dezavantajıysa; ileri çıktığımızda hep eksik kalmamızdı ki bu sebepten dolayı hızlı bir şekilde atağa çıkamadık, uzaklaştırdığımız çoğu top da fenerbahçeli oyuncularda kaldı ve atak tazelemelerine yaradı sadece.

    2. tercih: açıklara rakip savunmayı daha çok tehdit edecek oyuncular yerleştirmekti. bu tercihe de takımımızda en uygun adamlar sağ açık bruma ve sol açık yasin'dir. bu adamlarla başlamış olsaydık belki açıklarımızın savunmamıza katkıları daha kısıtlı olacaktı ama gökhan ve caner elini kolunu sallayarak mevkilerini terk edemeyeceklerdi. ben olsam böyle bir anlayışı tercih ederdim. yanlış anlaşılmasın, hamza hocayı yargılamak veya yanlış yaptığını söylemek haddime değil. her şeyden ötesi bu tercih meselesi. ben teknik direktör olsam da tercihim bu yönde olurdu, çünkü hızlı oyuncular sebebiyle oluşturulacak tehdit rakibin ileri çıkmak konusunda cesaretini kıracak ve hücum opsiyonlarını kısıtlayacak bir tehdittir. rakibin bu tehdite karşı risk alması sonucunda da cezayı kesebilme olasılığınız çok daha yüksek olur.

    orta saha konusunda da 2 tercih söz konusuydu.

    1. tercih: hamza hoca'nın başladığı gibi selçuk-hamit-sneijder'le başlamak. direnci her ne kadar düşük de olsa top tutma yeteneği ve yaratıcılığı yüksek bir orta saha olması sebebiyle tercih edilebilirdi. ancak bu tercihi etkili kılmanın yolu kanatlar konusunda 2. tercihi uygulamaktan geçiyordu. bu olmayınca da orta sahamız defansımızla bütünleşti ve tüm üstünlük fenerbahçe'de kaldı.

    2. tercih: dzemaili'nin dmc görevini üstlendiği bir orta saha. orta ikilide mücadele edebilen selçuk-emre çolak (yekta) ikilisi, kanatlarda sneijder ve olcan(yasin veya bruma). sneijder'i kanada hapsetmek belki yeteneklerini kısıtlayacaktı ama kendisini mehmet topal markajından da kurtaracaktı. çok daha rahat bir şekilde açıklık bulabilecekti. orta ikilide selçuk defansif oyun kurucu rolünü üstlenirken yekta ve dzemaili'nin fener orta sahasıyla didişmesi sayesinde orta saha mücadelesi çok daha dengeli olacaktı. bu tarz derbilerde orta saha üstünlüğünü kaybetmeyen taraf bir adım önde olur ve fenerin diego sebebiyle direnci düşük olan orta sahasını bu şekilde yıldırabilirdik. geçmişten bir örnek vermek gerekirse; kadıköy'de 2-2 berabere kaldığımız maçta orta sahamız engin-melo-selçuk-emre çolak'tan oluşuyordu. selçuk'un o dönemki formunu göz önüne alırsak 4'ü de koşan, rakibi ısıran futbolcular. fener'i kadıköy'de yenmenin anahtarı fener'den daha çok koşmaktan geçer.
  • 1517
    14 mart 2015 akşamı statta yüksek sesle ismini bağırmamız gereken adam. kendisi kadıköy'de hatalar yapmıştır ancak kendisi için en büyük sınavı da atlatmış oldu. tüm oyuncularımız gibi kendisini en son maça kadar desteklemeliyiz. sene sonunda artısı eksisi zaten değerlendirilir. kendisini desteklediğimizi duymasına ihtiyacı var bence hocamın, köstek değil destek olunmalı.
  • 1519
    topçumuzdu izledik yıllarca, hatta sesinin tonunu hatırlamam top oynadığı yıllarda.teknik direktörlük yaptığını duyduk sevindik mi dürüst olmak gerekirse pek umursamadım. ama sonra ışıldamaya parlamaya başladı, hakiki bir futbol adamı, modern bir teknik direktör her şeyden önemlisi (türk futbol camiası için olumlu yönde hayal kırıklığı yaratacak kadar üstelik) nitelikli, karakterli ve değerli bir insan olduğunu gördüm. gurur duyduk mu doğrusunu isterseniz evet (ama minik utancımı da yazmasam olmaz buraya zira onu eskiden beri çok sevmeliymişiz meğer, fırsatım varmış benim şahsen aslında ama fırsatı, fırsatları tepmişim önemli bir adamı görmezden gelmişim meğer) daha da duymalı mıyız kocaman bir evet. hamza hamzaoğlu'nu takımın başına her kim getirdiyse büyük bir hizmet gerçekleştirdi bence galatasaray için. zira kaybettiğimiz hatta esamesi kalmayan o aslan ruhunu anımsattı hemen ve gelecek güzel günleri de o insani gülümsemesiyle ima ediyor sürekli. teşekkürler hamza hocam... şimdiden teşekkürler.
  • 1522
    6-0 lık mağlubiyeti, bulunduğum mekandaki galatasaraylılar teker teker terk ederken sonuna kadar hiç utanmadan, gücenmeden izleyen birisi olarak yazıyorum; ben o mağlubiyetten hiç ama hiç utanmadım. fatih hocaya da asla ve asla sövmedim. bunu yapana da galatasaraylı falan demem. git barcelonayı tut derim. futbol tarihinde mucizevi olarak gerçekleşebilecek skorlardan birisi o gün bizim başımıza geldi. kalite olarak aralarında muazzam bir fark olmayan takımların maçlarındaki bu tarz skorlar bir taraf aşırı hücum oynadı, kafa göz fütursuzca saldırdı diye olmuyor. o maç da öyle olmadı zaten; sanki öyleymiş gibi lanse etmenin bir mantığı yok, ama hamza hocayı savunacağız diye şu maça atıfta bulunmayın allah aşkına.

    kadıköy deplasmanında tek utandığım, bitsin artık diye dua ettiğim maç efsanevi şampiyonluğu aldığımız sezonda 4-0 net yenildiğimiz maç. o gün çok çaresizdi takım, gerets de seyretmişti bizimle birlikte; ama kadro kalitesi olarak appiah, anelka, alex li bir takımın karşısına biz saidou, ferhat, uğur ile çıkmıştık. özetle çok ciddi bir kalite farkı vardı ve psikolojimiz maçı kaldıramamıştı.

    gelelim eleştiri yaptığım 8 mart 2015 fenerbahçe galatasaray maçına. bu 2 takım arasında ciddi bir kadro kalite farkı bana göre yok. maç öncesi fenerbahçe bire birde birçok mevkide daha ağır bassa da 2005-2006 sezonu kadar bir fark yok ve biz daha formdayız, fenerbahçe kırılgan, formsuz ve hoca yerine bir kukla var başında. bize gelince, hamza hoca galibiyet için çıkacağımızı söylüyor, çıkardığı 11de umutu sağda, tellesi solda gördükten sonra canım sıkılsa da 15 dakika takım top oynuyor. ben yanılmışım, böyle önde basarsak, oyunu kendi alanımızda kabullenmezsek çok iyi diyorum. 25 sonrası ise çaresizce anadolu takımına dönüyor koca galatasaray. sneijder topla buluşuyor, önünde top atacağı 2 stoper arasında kaybolan burak dışında kimse yok. sağda umut demek zaten sıfır kanat organizasyonu demek, önde baskı falan yapmayınca. telles önde olcan arkada zaten bir tuhaf, telles 30-40 metre tek başına top sürme derdinde, olcan desen her kafa topunda gergin, kademeye girip giremeyeceği belli değil. ne diyelim şimdi, aman hamza hoca süper takım sürdü herşeyi oynadı tüh şanssızlık mı diyelim.

    ısrarla bruma yasini koysaydı 3-4 olsaydı ana bacı söverdiniz diye bol keseden üfürmeyin. insanları kendiniz ile karıştırmayın. pozisyon vermedik diye iddaa ettiğiniz maç yine 3-4 olabilirdi. hiçbir müdahale yapmadı hamza hoca. giren çıkan önemli değil futbol mantığını değiştirecek, takımı baskıdan çıkarabilecek, ayağa oynatabilecek, öne taşıyabilecek, defans hattını biraz ceza sahasının önüne çıkarabilecek hiçbir şey yapmadı. bizimle birlikte seyretti. defoları olan, bu defoları sırıtan bir rakibe karşı kendi oyunundan bu kadar ödün vererek oynayacaksan ve üstüne ben galibiyet için çıktım sahaya diyeceksen, insanları kandırmış oluyorsun diyoruz.

    hamza hocayı asmıyoruz, kesmiyoruz. daha iyisini yapabilecek potansiyeli var diyoruz. arkasındayız, ümitliyiz ve şampiyon olacağız diyoruz. ama buraya gelip yok fatih terim hapı yutmuş, yok 6-0 ı görmeye yaşı yetmemiş, yok real madrid kapanmış (heee aynı bizim fenere kapandığımız gibi kapandı. 50 dakika orta sahayı tek bir olgun atakla geçmedi evet :) ) 6 yapmış falan gibi sadece karşıt fikirdeki insanı rencide edip kendince aşağı göstermeye çalışan yazılarla kendisini savunmaya çalışmayın. kendisi hatalar yaptı, daha da yapacak ve biz de bunları söyleyeceğiz ve arkasında duracağız. kendisinin savunulmaya ihtiyacı yok. prandelli kabusundan sonra bugün bu takım şampiyonluk potasında ise aslan payı ona aittir. aklı başında herkes de bunun farkındadır.
  • 1524
    kendisi büyük takım hocası olma özelliklerine sahip mi?

    1. karaktersiz değil, çalışkan ve temiz adam.
    2. eldeki kadroya göre plan yapabilmekte.
    3. hocanın gerçekbir golcüsü yok, ama fener takımına göre takımının daha fazla golü var. gerçek bir golcüsünün olmadığını herkes görmekte. ama bir kez ağlamadı, enkaz devraldım demedi.
    4. bursa ve fener maçları hariç takımı mahkum oynamadı. bursa maçını son dakikada genç golcü gol yapsa 3 puan alacaktı. fener maçında koşan adam burak kale yerine topu volkanın eline vursa volkan kırmızı kart görecekti. fener maçında dakika 20'den sonra takım çöktü. cüneyt çakır 20-30 dakika arasında 4 fener lehine kararı ile fener takımını ileri taşıdı ve galatasaray takımı geri çekildikten sonra ileri çıkamadı. (not sonucu hakeme bağlamak ucuzluk burada yenilgi hakeme bağlanmamakta).
    5. tek eksi puanı şayet fener maçının devre arasında geriye yaslanmayın dedi ise lafını dinletememiş hoca olmasıdır. cephede savaştasın bölük komutanı geri çekilmeyin diyorsa bölük geri çekilmemeli, çekilen varsa bölük komutanı tarafından vurulmalı. devre arası sonrası oyunumuz bir kriz anıdır. kriz anında hamza hoca ya oyuncusuna şarlamalı, ya oyuncu değiştirmeli veya benzeri kötü sistemi iyi sisteme getirecek bir hamle yapmalıydı. ancak hakan balta çok basit bir hata sonucu sakatlanınca panik yaptı hocamız.
    6. kendisini seviyorum ve çok büyük bir hoca olacağına inanıyorum. bazı hocalar korku ile saygı yaratır, bazıları sevgi ile, bazıları korkunç donanımları ve işine hakim olmaları ile. hoca bu üçlünün karması yolunda ilerlemeli. sadece sevgi ve çalışkanlığı ile değil cesur kararları ile liderlik özelliklerini oyuncularına göstermeli.

    özet; sakin bir denizde gemiye kaptan olmadı. kriz anında geldi ve takımı topladı. kendisine yerlidir, teknik bilgisi yerlerde sürünür, kendileri gibi yerli oyuncu sevdalısıdır gibi boktan, bindiğimiz dalı kesen, yalan beyanları hak etmemektedir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın