resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 8451
    bir teknik adamdan çok fazla şey beklememizin kurbanı olmuştur. pekala dağılmış bir takımı alıp, toplamış ve taraftarın bile ümidi kestiği noktada sezonu üç kupayla kapamıştır. yani o son kupayı kaldırana kadar her şeyin en iyisini yapmıştır.

    ancak profesyonel değiliz işte. işler bir futbol şubemiz yok. kulüp olarak bir transfer politikamız yok. hamza hamzaoğlu iyi bir teknik adam olabilir, ancak kötü bir idareci, zayıf bir zihniyete sahip. mesela yabancı hocalara dediğimiz gibi al birader senin yardımcılarından ikisi şu diyemiyoruz. bizimde tutarlı bir yanımız yok. diyemeyince o zayıf zihniyet sistemi işinin ehli olmayan adamlarla götürmeye çalışıyor. bu kondisyonerinden futbolcusuna kadar böyle. kimse burası galatasaray jem paul karajan da kim demiyor, bilal'e gerek yok elinde emre çolak var diyemiyor. umut galatasaray'a yetmez, konoplianka bir fırsat transferi aldık, kadronda, planını ona göre yap, bu bir yatırım yaklaşımını sergileyemiyoruz.

    iyi bir teknik direktör olarak kapadığı sezonu rezalet bir yönetici olarak açınca hamza hamzaoğlu, geçtiğimiz 15/16 sezonunun planlamasını kendisi yaptı. belki de yabancı sınırının kalkmasına denk gelen, son zamanların en güzel transfer fırsatlarını kaçırttı.

    o kariyerini harcadı, anadolu kulüplerine geri döndü, biz de onu harcadık. oysa sadece teknik direktörlük beklesek kendisinden bu gün belki hala takımın başındaydı.
  • 8456
    kendisi geldiğinde sevinmiştim ve yıllarca başımızda durabilecek, kendisini geliştirebilecek bir teknik adam olacağını düşünmüştüm. lakin öyle olmadı. özellikle beni en çok rahatsız eden düşüncesi "eksiklerimizi kendi içimizden hallederiz" düşüncesi oldu. galatsaray'da bulunmayan özellikte* bir futbolcuyu içimizden resmen yaratmaya çalıştık. haliyle olmadı da.

    başka neler oldu? burak, selçuk ve umut ısrarı, takımda yaşanılan disiplinsizlikler, sürekli temposu düşük bir galatasaray vs vs. biz bunların hepsini topladık ve ne dedik o günlerde? vizyonsuzluk. hamza hamzaoğlu'nun futbol düşüncesi küçük geldi galatasaray'a. galatasaray'ın teknik direktörüysen transfer için yönetimi zorlayacaksın ve gerekli mevkileri alabileceğin en iyi oyuncu ile dolduracaksın, futbolcuların gözünde otoriteye sahip olacaksın, adamcı olmayacaksın adaletli forma dağıtımı yapacaksın ve en önemlisi taktik ve teknik bilgin belli bir seviyenin üzerinde olacak.

    onunla bununla kıyaslamadan eleştirin bir insanı. çünkü o zaman daha da belli oluyor hataları. madem hepimiz için en önemli olan galatasaray o zaman biz de adamcı olmadan hem hamza hamzaoğlu'nu hem fatih terim'i hem de mevcut teknik direktörümüz jan olde riekerik'i eleştirebilmeliyiz. bu ne hemen teknik adamı göndermeye çalışarak olmalı ne de "hayır hiç gitmesin, hataları ile sevdim onu" düşüncesi ile.

    bir de anlamadığım ve biz galatasaray taraftarları için büyük sorun olan birşey de hamze hamzaoğlu'nu sevenler mutlaka fatih terim, burak, selçuk hatta biraz umut ve sabri'yi savunan kimseler. riekerink'i sevenler ise gördüğüm kadarıyla sneijder'e toz kondurmuyor. ülkede olan "eleştirememezlik" futbola da tam anlamıyla yerleşmiş durumda. eleştireceğiz arkadaşlar. yeri gelecek bir maç sonrası çok sinirlenip atarlı atarlı bütün hataları konuşacağız. yeri gelecek yenildiğimiz maç sonrası takım adına ışık gördüğümüz detayları konuşacağız. yok eğer hiç bir yanlışı, doğruyu, iyiyi veya kötüyü görmeden seviyorum ben bu x'i** diyorsanız işte orada çok sevdiğiniz galatasaray'a zarar vermiş oluyorsunuz. "neden sürekli selçuk oynuyor!" diyoruz ya işte biz de aynısını yapmış oluyoruz bu düşünce ile. kısacası adamcı oluyoruz.

    ancak hepimiz galatasaraylıyız.
    bir olduğumuzda galatasaray'ız.
    bu takımı ya biz bir arada tutarız ya da gittikçe kötüye gitmesinde bizim de payımız olur.
    eleştirelim arkadaşlar. eleştirirken ne gömelim ne de fazla övelim ama eleştirelim.
  • 8457
    yine yeni yeniden sol tarafta kendini bizlere gösteren bursaspor hocası. 4. yıldızı aldıran hoca olarak tarihe geçmiştir, durum budur öncelikle. cevat güler'den de, eric gerets'den de daha fazla hatırlanacak, videolarda daha fazla sahnesi olucak kendisinin. bunu kendisinden nefret eden birisi olarak söylüyorum, kaçınılmaz olanı bu. 3 kupa aldırdı, bunu tarihimizde yapan fatih terim var bir tek, süper kupa alıp yapanı yok. buraya kadar kaçınılmaz övülecek, övülmesi de gerekiyor.

    şimdi gelelim fasulyenin faydalarına. nasıl daha çok hatırlanacaksa, ben de saygısı hep en dip olacak. cevat hoca, gerets gibi kupa kazandırmış hocalar veya ligi alamayan mancini, ve hoca olarak hagi'nin saygısı kendisine göre kat kat yukarıda. prandelli'den sonra en sevmediğim hoca listesinde 2. sırada. geçen yaz, o 3 ay, amuda kaldırdı beni her gün. her gün konuştu, her gün sinirlendirdi bizi. garip garip oyuncularla anlaştık falan. psikolojik olarak bozdu beni. erken kopmamızın ilk nedeni belki de. taraftarı o kadar kutuplaştırdı ki, o kadar adaletsiz davrandı ki evladı olmayanlara, taraftar olarak bizde erken saldık.

    2015-16 sezonunu tamamlasa ligi daha yukarıda bitirirdik diyebiliyorum kolay bir şekilde. derbilerde böyle saçma sonuçlarda almazdık. ancak işin o psikolojik kısmı yok mu. gönderdiğimiz an sezonu bitirmiştik zaten, belki bu sezonu bitirdik ama ben huzurluyum yani. şu halimize şükrediyorum.

    jor hocadan daha iyi bir hoca olduğunu düşünüyorum. ligin son haftalarını saymazsak 2014-15 sezonunda gayet iyi futbol oynatmıştır, sonlarda ise skora yönelmiştir. jor hoca ile iyi oynadığımız tek maç bjk deplasmanı, onun da ilk yarısı.

    son olarak iyi ki kovulmuşsun. iyi ki daha fazla üzerine yapışmadı galatasaray antrenörlüğü. antrenör denilen kişi taraftarla uyum yakalar, gücünü bu şekilde alacağını bilir. kendi ayağına sıkan biri olarak hatırlanacak. diliyorum çalıştırdığı her takımda başarısızlıkları ile hatırlanır.
  • 8458
    galatasaray taraftarı kendisinden öyle burada yazılıp çizildiği kadar nefret falan etmiyor buna baştan topluca uyanalım bir kere. burası galatasaray sözlük ve moderasyonundan tutun yazarlara kadar belli bir nefret - tapma yönelimi var belli isimlere karşı çoğunlukta. gerçek hayattaki görüşlerle çok fazla örtüştüğü de söylenemez açıkçası. hamza hoca'ya gelince. türkiye kupası ve süper kupa denilen saçmalıklar umrumda değildir aldıklarından. bu söylediğim bütün hocalar için geçerli çok sevdiğim terim dahil. bana göre önemli kupalar şampiyonluk kupaları ve avrupa kupalarıdır. camianın sezona dair bütün umutları sıfıra yakınken, kek kalıbı esprileri almış başını gidiyorken gelip kısıtlı kadroya rağmen çatır çatır şampiyon yapmıştır takımı. sonraki sezon özellikle transfer döneminde hataları olmuştur ama asla kötü hatırlamam kendisini. sabır sabır diye her fırsatta bağıranlar aynı sabrı şampiyon olmuş hocaya gösteremediler nedense. nedeni de belli aslında ya... her neyse son olarak diyeceğim şudur ki kendisi atkısına taptığınız mancini'den de, zaferleri gökyüzüne fırlattığınız prandelli'den de, game of thrones karakteri yaratmaya çalıştığınız riekerink'ten de hem daha fazla katkıda bulunmuş, hem de çok daha iyi bir futbol oynatmıştır galatasaray'a. tarih de sosyal medya yorumlarını değil, bunları yazacaktır zaten. umarım hep başarılı olur. önemle hatırlatayım bu adam şampiyon yaptı diye şampiyonluğa sevinmeyen tipler vardı desteklendi falan diye hikaye anlatmayın yani. tarihimizin en yalnız bırakılmış hocasıdır.
  • 8459
    cesare prandelli sayesinde 3 kupa görmüştür. inkar edenleri allah çarpar. hamza iyidir kötüdür tartışılır şampiyon takıma transfer yaptırmayıp daha doğrusu kötü oyuncular aldırıp umut bulutun dahi furbolcu olduğunu söyleyen teknik direktördür kendileri. hamza bir daha kariyeri boyunca 3 kupalı bir sezon göremeyecek ama biz görebiliriz niye biz galatasarayız.

    lafı uzatmaya gerek yok.. hamzanın galatasaray kariyerinde ki planlaması;

    1- niasse
    2- soma aliağa akhisar kavşağı
    3- bilal kısa
    4- siyah forma üştünde yeşil renkler
    5- köfteci ramiz

    liste uzar.. ama gerçek budur prandellinin kondisyon yüklemesi olmasaydı bırak kupaları sapını göremezdik öyle ki ertesi sezon yani hamzanın kovulduğu sezonda gördük kendisini.
  • 8460
    prandelli'nin kondisyon mucizesi kendisine neden yaramadı acaba? erken gönderdik değil mi ondan sabır göstermedik. yalnız kısıtlı bursaspor kadrosuyla yaptıklarına bakınca prandelli bir iskender yemeye uğramış herhalde bursa'ya o sırada kondisyonu da yükleyip kaçmış. tıpkı yıllar önce akhisar'a köfte yemeye gittiğinde yaptığı gibi. sahada oynanan oyunu yalnızca kondisyon üzerinden açıklayacaksak o zaman scott piri'yi getirelim takımın başına yıllarca ambargo koyalım lige nasıl olur? kendisinden nefret edebilirsiniz ama başarılarına gölge düşürmek için lütfen en azından mantıklı cümlelerle suçlayın.
  • 8464
    bakişlarin bir ok sanki http://i.radikal.com.tr/...fft81_mf2743632.Jpeg
    keder senin gözlerinde
    hançer gibi yaraliyor
    bir mana var sözlerinde http://i.internethaber.com/...487587_h.jpg?v=99999

    biz seninle aşk ararken
    dağlar kadar derdi bulduk http://www.futbolingo.com/...09/19/umut_bulut.jpg
    ne bir başka aşk isterim
    ne de başka bir umut bulut

    https://www.youtube.com/watch?v=fmT_fSAkF5Y
  • 8465
    kendisinin hayranı değilim, birçok yanlışına hala sinirliyim ama bence burada bazı taraftarlarımızın yaptığı ırkçılık hamza hoca'nın yaptığı ırkçılıktan daha kötü durumdadır. ben üç kupa falan değil en çok enkaz sırtlandığı için kendisine saygı duyuyorum. ünal aysal dönemi sonrası oluşan şımarık taraftar profilinin gazabına uğramaktadır. zor zamanda geldi güzel başarılar elde etti, ikinci senesinde hataların kurbanı oldu bundan sonraki hayatında başarılar, saygılar demek varken hain,ırkçı vb. söylemlerle nefret kusulması içimizin karardığını gösteriyor sadece
  • 8468
    insanların kendine kızmasının, ardından kötü konuşmasının nedeni bence yanlış düşünülüyor.

    yazmaya başlamadan şunu belirteyim; ben şahsen ardından küfredip durmadım, öyle sadece küfreden, ağzından nefret saçan falan da görmedim, sinirle, belki üzüntüyle edilen kötü kelimeler olarak düşünüyorum.

    o yüzden "topluca herkes adamın anasına sövüyor" gibi bir algı oluşturulmasını doğru bulmuyorum. insanlar kızıyor, sevmiyor şeklinde düşünüyorum ben. yoksa şu anda prandelli'ye de terim'e de mancini'ye de ve riekerink'e de aynı şekilde ağır laflar ediliyor.

    ama mesela riekerink'i ben kimsenin "mağduriyet" kasarak savunduğunu görmedim. madem hamza hamzaoğlu üzerinden "bu adam size ne etti, başarısızdı tamam ama kupası var oyunu güzel" deniliyorsa ben aynı yazarların riekerink'i de "bu adam size ne etti, başarısız ama güzel anlar yaşattı bize, oyunu zevk vermiyor gönderilsin bitsin" diye savunmasını görmek istiyorum. ama bakıyorum bu yazarlar hamza'ya edilmesini istemedikleri lafların, kelimelerin aynısını şu anki teknik direktöre de diyor. kesinlikle yine yanlış anlaşılmayayım, benim amacım riekerink'in savunulmasını istemem değil, riekerink yerine başkasını koyun isterseniz. bana göre burda biraz iki yüzlülük, daha hafifiyle taraflılık var. bu durumun tam tersi de geçerli, riekerink ve hamza isimlerini yer değiştirin yine durum böyle. bu yüzden, bir kasti taraflılık gördükleri için insanlar birbirlerine yerli sevici, yabancı hayranı falan etiketi takıyor. bence her iki tarafta haksız değil, çünkü ortada hafif tabirle bir tutarsızlık, taraflılık var.

    gelelim hamza hocaya. şimdi ben herhangi bir kişinin çıkıpda mustafa denizli'nin hamzadan daha iyi olduğunu söyleyeceğini düşünmüyorum. fersah fersah daha kötüydü denizli. en koyu riekerink düşmanının bile denizli jor'dan iyiydi diyeceğini de sanmıyorum.

    örneğin denizli hamza hoca kadar hakkında olumsuz yazıya mağruz kalmamıştır. millet unuttu gitti bile. kimsenin iplediği yok adamı. her gün başlığını yazılmıyor, akıllara gelmiyor yada ortada bi yerli sevici denizli'ci tayfa yok. peki neden aynı şeyler denizli'ye denilmiyor? bunun cevabı aslında diğer sorulara da cevap veriyor.

    hamza hamzaoğluna'na neden yapılıyor? koskoca galatasaray teknik direktörü, çıkıpta ama burak üzülür, ama umut takım içi dengeler falan derse kusura bakmayın da gayet de bunlar meme olur, geyiği geçilir. açık açık ben adam seçiyorum demektir bu, bu yüzden hakkında kötü de düşünülür. çoğu kişi sneijder'in regista olabileceğini düşündü, prandelli 1-2 maç denedi ama çıkıpta melo gitsin yerine hakan'ı oynatıcağım bütün sezon demedi çünkü hakan'ın o bölgede donk'tan farkı olmadığını herkes görebiliyordu. hepsinden daha önemlisi, en büyük sebebi, denizli bıraktıktan sonra çıkıpta "bazı takımlar ffp'den ceza alabilir, avrupaya gidebiliriz :))))" falan gibi bir kuyruk acısından sözler söylemedi. söyleseydi bile iplenmezdi bence çok çünkü sevilmiyordu. ancak bugün hamza hocaya kızanların çoğu zamanında onu sevmiş ve desteklemişti. yani ben şöyle galatasaraylıyım, bu camianın evladıyım falan dedikten 3-5 ay sonra, hatta bunları demesen bile galatasaraydan ayrıldıkdan sonra bu üslupla galatasaray'a sallarsan insanlar seni nefret unsuruna çevirebilir. ben hamza hocayı severdim. geldiğinde çok umuyluydum, başarılı olduğunda çok mutluydum, transfer döneminde yaptıklarına güldük geçtik hatta, gönderildiğinde hatalı zamanlama da dedim. rastgele bir insan sizin hakkınızda kötü söylerse pek iplemezsiniz, ama sevdiğiniz bir insan aynı şekilde davranırsa buna daha çok reaksiyon verirsiniz. medyada o kadar galatasaray'a sallayan var ama bizim umrumuzda bile olmuyor bu tipler, tabi çıkıp bir galatasaraylı bunları diyince tepki çekiyor. tıpkı fatih terim gibi hamza hamzaoğluna edilen tepkiler bana göre normaldir. etki, tepki meselesi.

    -yazım düzeltmesi
  • 8470
    yerli oyunculara büyük bir sevgi besleyen antrenörümüzdü. tek bir örnek vererek entry'i sonlandırmak istiyorum, çok konuşuldu zaten kendisinin hataları. geçen sezon başını hatırlıyoruzdur umarım. podolski goller atarak başlamıştı lige. bu yerli sevgisi büyük arkadaş ee o podolski atıcak tabi diyordu basın toplantılarında. gol atmadığı maçlarda ise performansını yükseltmesi gerek diyerek hemen taraftarın önüne atıyordu poldi'yi. peki efendim gelelim güzel kısma. bu veya buna benzer lafları burak ve umut hakkında söylediğini duydunuz mu? aksine taraftarın haklı isyanından korudu bu adam bu arkadaşları. sezon başında ya sabri ya da umut'u son anlarda alarak kontratındaki 1 sene uzar maddesinden faydalanmaya çalıştı. ben mi hayal görüyorum yoksa bunlar yaşandı ve unuttuk mu biz bunları?

    ayrıca o çok sevdiği umut bulut ile ilgili bursaspor da iken bir gram girişimde bulunmamıştır. galatasaray camiasından ayrıldığından beri huzurlu olduğum antrenör. gittiği takıma şampiyonlar ligi kupasını getirsin ama bize bir daha gelmesin. bu adam benim için tabudur. fikirlerimin değişmesi söz konusu bile değildir. müthiş önyargılıyım kendisi söz konusu olduğunda çünkü 1 temmuz 2015'ten gittiği güne kadar bana taraftar olarak yaşattıkları çin işkencesinden beterdi. her yazarımızın görüşüne sonsuz saygılıyım ama benim hamza hamzaoğlu hakkındaki görüşlerim bunlardan ibarettir. bazıları çok sığ der, bazıları destekler.

    son not: fener ve beşiktaş maçları dışında sürekli kendisinin rakibini tutuyorum.

    edit: eksik türkçe.
  • 8473
    kendisinin en büyük şanslarından biri sezon ortasında kovulmaktır. eğer o sezon kovulmayıp sene sonuna kadar kalsaydı, sene sonunda ligi orta sıralarda bitirince şu an kendisini savunan, sempati duyanlara bile nefret ettireceğinden eminim.

    sezon ortasında kovulunca, 'bak beni gönderdiler, ne hale düştü galatasaray, ben gönderilmeseydim takım bu hallere düşmezdi, sonuçta 3 kupa aldıran hocayım bu takıma' gibi bir savunma yapma şansı doğdu.

    gelgelelim, 3 kupayı alırken oynadığımız futbol da, kovulduğu sezondaki oynadığımız futbolda ortada. bruma'yı, sinan gümüş'ü, yabancı oyuncuları zerre düşünmeyen, forveti umut bulut olan o kadrosuyla, kovulduğu sezonu tamamlasaydı herkese illallah ettirirdi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın