resim
Hamza Hamzaoğlu
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:54
Uyruk:Türkiye
  • 628
    (bkz: 3 aralık 2014 galatasaray eskişehirspor maçı) sonrası basın toplantısında bana göre çok, çok, çok, önemli bir kelime etmiştir. sizden kaçtı mı bilmiyorum ama şu cümle galatasaray'a çok, çok, çok, çok bir yakışan cümle.

    video'nun sonlarına doğru şu an dakika ve saniyesini söyleyemeyeceğim.

    hamza hamzaoğlu'demiştir ki; bizim arzuladığımız galatasaray' lı futbolcu dediğimiz zaman, yani galatasaray'lı oyuncunun bir profili olması lazım. dışarda herkes galatasaray'da oynuyor dediği zaman kafasında bir şey oluşması lazım dedi. bu bence çok önemli bir şey. galatasaray'lı oyuncu, her zaman karakterli, adam gibi adam, ne olduğunu bilen biri olması gerek. ben buradan bunu çıkardım. hoca bunu kastetmiştir bana göre. çok ta iyi bir şey üzerinde durdu. inşallah bunu başarır.

    karakterli bir galatasaray futbol takımı tüm taraftarımızın istediği şey.

    ilgili video
    https://www.youtube.com/watch?v=Z_4ZaCBAJYY
  • 629
    fatih terim ile olan ilişkisi yüzünden gelişine pek sevindiğimi söyleyemem. ama bu öznel görüşümü bir yana bırakıp daha nesnel bir şekilde değerlendirecek olursam, en yalın şekliyle aklı başında bir adam diyebilirim kendisi için. hitabeti ve türkçesi çok mükemmel düzeyde. ülkede bu derece net kendisini ifade edebilen türk antrenör sayısı çok fazla değil. konuştuğunu dinletebilen bir hitabetinin olması, makamındaki saygınlığını artıracaktır. ayrıca fatih terim döneminin son zamanlarında bıraktığımız, mancini döneminde sadece arenadaki kopenhag maçında görebildiğimiz, prandelli zamanında hiçbir şekilde göremediğimiz baskılı ve presli oyunu, daha ilk maçında, hem de takımı 10 kişi kalmasına rağmen oynatmayı başarabilmiştir. belki eskişehir yedek ağırlıklı oynuyordu ancak önemli olan takımımızı sahada nasıl oynattığıdır benim için. galatasaray'ın genetik yapısına en uygun olan futbol şekli, rakibe sıkı bir hücum presi yapmak, orta sahada kalabalık bulunup, topu kendi kalesinden uzak, rakip kaleye yakın bir konumda bulundurmaktır. bunu oynatmayı düşünen adamın galatasaray'da başarılı olmamasına imkan yoktur. tabii bunu oynatabilirse. oynatamazsa prandelli ve mancini'den farkı kalmaz. güzel bir adama benziyor, bahtı ve talihi açık olur umarım.
  • 630
    takımla tanıştığı anda benim dikkatimi çeken çok önemli bir detay daha var, aydın yılmaz'a "aydın nasılsın?" diyor ve hal hatır soruyor. başkası olsa "hello" der geçerdi. yerli hocanın yerli oyuncu üzerindeki etkisi işte şu küçücük enstantanede gizlidir. aydın'ın sakat olduğunu bilip de onun durumunu ayrıca sorgulayacak değil yabancı hoca, yerli hoca bile pek azdır. bu benim kendi çıkarımım, bekleyelim görelim bakalım orta vadede kendimce tespit ettiğim bu etki nasıl şekillenecek.
  • 634
    yer: ali sami yen stadı - mecidiyeköy
    tarih: 27 ekim 1991
    maç: galatasaray - adana demirspor

    hamza hoca'nın "bir şeyi unutamam. galatasaray’a ilk geldiğim sezon adana demirspor’a bir gol atmıştım. ilk golümdü. sol bek oynuyordum. 1-0 öndeydik. sonra benim tarafımdan bir atak yaptılar. topa müdahale etmek için kaydım ama vuramadım, rakibim kendini yere attı. penaltıdan gol yedik, 1-1 oldu. tribünlerden bana bağırmaya başladılar. 21 yaşımdayım, tecrübesizim… ağlamaya başladım. maç oynanıyor, ben ağlıyorum. benim yüzümden kaybetmeyelim diye dua ediyorum. sonra bir korner oldu. cevad prekazi kullandı. ben de arka direğe doğru koştum. nasıl koştum belli değil. kafayla güzel bir gol attım. parmağım altımda kaldı. arkadaşlarım üstüme çullandı. sonradan o parmağımdan çok çektim. çok fazla kafa topu kullanabilen bir oyuncu da değilim. golden sonra elim ayağım kesildi, yine ağlamaya başladım. daha sonra başka goller de attım. attırdım ama onun yerini tutmadı." diye anlattığı galatasaray formasıyla attığı ilk golü: https://vine.co/v/OvTBMnlAWrK
  • 635
    onca olaya rağmen sözlüğün aksine ben bir türlü fatih terim'den nefret edemedim, edemeyeceğim de. sanırım çocukluğumun, gençliğimin en güzel günlerini bana yaşattığı için. ancak fatih hocayla ilgili benim hep bir sıkıntım vardı. inanılmaz gergin halleri, hakemlerle olan diyalogları, bazen oyuncularına yönelik aşırı sert tepkileri beni çok geriyordu. hep böyle sakin, dürüst ama alabildiğine tutkulu bir adam arıyordum kafamın içinde. hikmet hocaya bakıyorum; tapelerde adının geçmesi bir yana hala fatih terim hallerinden kurtulamadı. ersun yanal'a bakıyorum; geçmişteki şike muhabbetleri ve geçen sene hakem hatalarıyla ilgili demeçleri ne kadar büyük bir şark kurnazı olduğunu ispatladı. ertuğrul hocaya bakıyorum; sanırım içlerinde bana en yakın adamlardan biri ama geçmişteki kötü beşiktaş tecrübesi büyük bir şüphe yarattı. şenol hocaya bakıyorum; çok isterdim ama kısmet olmadı. ancak öyle bir adam geldi ki, hani derler ya; işte premier lig bu! * işte benim için aynen öyle oldu. umarım çok başarılı olursun hamza hocam, dualarımız seninle.
  • 636
    terim'den nefret eden biri olarak galatsaray teknik direktörü olduğundan dolayı arkasında olduğum, karaktersizlik ya da prandellivari bir sportif başarısızlık göstermediği sürece de arkasında duracağım teknik direktör.

    kendisi hakkında iki temel sorun var; birincisi terim'in "favorisi" olması, ikincisi ise birinciye bağlı olarak sneijder özelinde parlayan yabancı düşmanlığı.
    birinci husus zaten başlı başına, terim'i galatasaray işine dahil etmediği sürece sıkıntı yaratmaz. ikincisiyle ilgili ise hamza hoca en azından şimdilik dobra konuşmasıyla eleştiri oklarını üzerinden çekmeyi başardı. "maksadını aşan ifade" kullandığını kabul edip sneijder'i takımda görmek istediğini söylemesi şimdilik bu sorunu da ortadan kaldırmışa benziyor.

    3 aralık 2014 galatasaray eskişehirspor maçı'nda ayağının tozuyla sinyor prandelli'nin oynatamadığı futbolu oynatan hamza hoca benim gözümde kredisini kendi yaratmak zorundaydı ki bunu yapacak gibi gözüküyor. bu bağlamda hamza hoca'nın sneijder ve yabancı futbolculara davranışı koşuluyla desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. hamza hoca'nın ise o demecinde, sonradan kendisinin de belirttiği gibi o günkü görevine uygun olarak yerli oyuncuları "gazlamak" amacıyla sneijder'e giydirmesini anlayabiliyorum.

    sözün özü; kaderin kendi ellerinde, başarılar hamza hamzaoğlu!
  • 638
    galatasaray kariyerine güzel başladı. formsuz selçuk'un biri frikikten olmak üzere 2 gol atması, aylardır oynamayan ve gol atamayan bruma'nın oynaması ve gol atması, pandev'in ortaya birşey koyması, 10 kişi ile reaksiyon gösterip 2 gol atılması olumlu şeyler. selçuk ve bruma'nın kendisini bulması hem takıma hem de ona yarar getirecektir. biz daha bruma'lı galatasaray'ın ne olduğunu bilmiyoruz. yeni transfer olarak görebiliriz.

    oynanan oyunun gelişmesi için zamana ihtiyacı var ama ilk gözlemlenecek şey takımın ve oyuncuların bireysel mental durumları. bunda da ilk maçta az da olsa gelişme görebildik sayılır. bunun plasebo olup olmadığı ilerleyen haftalarda netleşecek.

    hamza hoca takımın neden aksadığını görmüş ve ona göre hamleler yapacağı sinyalini verdi. selçuk'un tamamen defansif değil de biraz daha önde oynaması, orta sahada tek patronun o olması, kanatların işletilmesi, önde pres gibi emareleri sezdik. bir de sneijder eklendiğinde kalite olarak da yukarı çıkmış olacağız. umarım burak'ı 1-2 hafta daha oynatmaz ve umut'a hakettiği formayı vermeye devam eder.

    2-0 geride başladığı galatasaray kariyerinde durumu 2-1'e getiremedi ama golü bulacak atakları yapmaya başladı. daha maçın başında bu kadar bastırması iyiye işaret.
  • 639
    ben fatih terim'den bir daha görmeye katlanamam derken kendisi galatasaray'ın başına geçti. hamza hoca ile ilgili ön yargım ve son yargım son derece kesindi. bir kere terim ve demirören gibi iki değişik zatın yanından geliyordu. ama yavaş yavaş kafamdakileri silmeye başladı sanırım. bir kere kendisi terim gibi kasıntı değil. geldiği ilk günden beri davranışlarında samimi. ayrıca takıntılı hiç değil. sneijder mevzusunda kendi karizmasını da kurtararak geri adım attı ve ona ihtiyacı olduğunu belli etti. fatih terim'le uzun süre takılan kişilerde görülen davranış bozukluklarından kendisinde eser yok şimdilik. bu benim gibi zor taraftarlarda artı puan.

    teknik taktik detaylar için biraz beklemek gerek. ancak ilk maçında iki olay dikkatimi çekti. birincisi penaltıyı pandev'e attırdı ki sanırım onu kazanmak istiyor. koca senenin umut-burak ikilisiyle gitmeyeceğinin farkında. ikincisi de felipe melo krizini mükemmel bir şekilde atlattı. oyundan atılmasını oynama isteğine bağlayarak melo'yu kurtlar sofrasından kurtardı. bu iki oyuncunun da yabancı futbolcu olması hocanın oyunculara yaklaşımı açısından yeterli bir kanıt oluşturdu.

    bu takımdaki en büyük sorunun yerli-yabancı ayrışmasından kaynaklı birlikteliğin sağlanamaması olduğunun farkına varmıştır sanırım. yerliler yabancıları kıskanıyor ve çoğunluk psikolojisiyle gruplaşıyor. yabancılar da yerlileri küçümsüyor. eğer bu sorunu hallederse dördüncü yıldız kolay iş. asıl yeniden avrupa fatihi oluruz.
  • 647
    şu günde 6 entryden çok daha fazlasını hak etmiştir. burak'ı second striker şeklinde serbest oynatmak kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi helal olsun. hem cesur, hem bilinçli hem de yaratıcı taktikleriyle çıkmıştır 6 aralık 2014 galatasaray akhisar belediyespor maçına. değişime şaşırmamak mümkün değil. şu an yanıma ufo inse içinden uzaylı çıksa he meraba canım derim o derece mk.
App Store'dan indirin Google Play'den alın