26
batı altta, bir finans kuruluşuna ait locaya misafir olarak gitmiştim arkadaşımla. bu maçta burak yılmaz o kadar kolay, o kadar rahat pozisyonları çok komik vuruşlarla kaçırmıştı ki, hayatımda ilk defa bir galatasaray futbolcusuna (üstelik sevdiğim bir isimdi) bela okudum. hatırlayanlar olacaktır, hiç kimsenin rahatsız etmediği bomboş bir kafa vuruşu pozisyonunda o kadar saçma bir şey yapmıştı ki, huni takacak kıvama gelmiştim. ve bela okumuştum kendisine, bu da benim bir itirafım olsun. selçuk inan'ın ortasını ve hakan balta'nın kafasını çok net, çok güzel bir açıdan izlemiştim. gol sonrasını anlatabilecek kelimeler, cümleler yok tabii. muhteşem bir an yaşanmıştı o gün statta. galatasaray'ın o sezon gaziantepspor maçıyla başlayarak oynadığı her maçın (özellikle arena'da olanların) olağanüstü yanları var zaten. 2-0 kazanılan beşiktaş maçının son düdüğüne kadar hiçbir galatasaraylının rahat edemediği bir sezondu. hakan balta'nın golü, o sezondaki şampiyonluk kıvılcımının büyük bir yangına dönüşmesinin başlangıç anıdır benim gözümde.