resim
Garry Mendes Rodrigues
Takım:Ankaragücü
Mevki:Sol Kanat
Yaş:33
Boy:1.73
Uyruk:Yeşil Burun Adaları
  • 2958
    baya baya olmadı bu çocuk fener'de. zaten çok istekli de gitmemişti ancak galatasaray içine işlemiş. atamadı resmen ve çok belli oluyor. ne yapsa eğreti duruyor. bize gelen yabancı oyuncular çok ilginçtir inanılmaz bir bağlılıkla ayrılıyorlar. yerli oyuncular ise tam tersine gidince kulübün altını oymak için her şeyi yapıyorlar. bu da ayrıca çok ilginç veri.
  • 1620
    potansiyelini bu sezon ortaya koymadı. biz rodrigues'den bu sezon faydalanmayı akıl edebildik. oysa 16/17 sezonunda solda bruma oynarken biz sağ kanatta linnes ve rodriues ikilisini kullanabilirdik. ben bunu gördüm ve önerdim. aslında takımın en büyük krizlerinin çözümü elimizdeydi.

    bu adamın en büyük silahı muadili çoğu kanat oyuncusunun aksine müthiş defansif enerjisi ve hırsı. her an maçın içerisinde. sürekli bekini kovalıyor. denemekten hiç vazgeçmiyor. üstelik bencil değil. üstün mental özellikleri yok. ama iyi niyeti bu mental eksikliklerini kapatıyor. zaten kapatılmayacak kadar büyük zaafiyeti yok. aslında şutu daha iyi olsa çok büyük paralar edebilirdi. çok büyük paralar derken şimdi de çok büyük paralar konuşuluyor ama ben o paraların katından bahsediyorum.

    bana göre sağ açıkta sol açıkta oynadığından çok daha etkili. fakat biraz da yokluktan kariyer zirvesini yaptığı sezonun ikinci devresinde sol açığa mahkum kaldı. yine de formuyla ofansta şampiyonluğun bana göre 1 numaralı mimarı.

    gomis'i de parlatan isim rodrigues oldu.
    zaten dikkat edilecek olursa rodrigues'in solda oynamasından sonra gomis'de de önemli bir form düşüklüğü başgösterdi. çünkü sezonun en güçlü gol bağlantısı bu ikili arasındaydı. rodrigues'in sıfıra inip çıkardığı pozisyonlarda veya pozisyon devamlarında gomis ciddi şekilde etkili oluyordu. evet rodrigues solda da çok etkiliydi. fakat rodrigues soldayken gomis o kadar etkili değildi.

    galatasaray'da tutmayı becerirsek önümüzdeki sezon kadro planlamasını rodrigues'in sağda oynaması üzerine yapmamız doğru olur diye düşünüyorum. yine kişisel fikrim 20 milyon eu üzeri veren bir takım çıkarsa satılmalı. hele konuşulduğu gibi 30 milyon eu'ları görürsek hiç beklenmemeli.

    galatasaray böyle oyuncuların yerini doldurmayı başarmayı öğrenmeli. nitekim kaynak da çok. hele hele sağ ve sol açık bölgelerinde arayan buluyor. superlig hep söylüyorum adının aksine ironik şekilde oldukça düşük profilli bir lig. bu ligde yıldız olacak kanat oyuncusunu bulmak hiç zor değil. iyi bir transfer komitesi 3-5 milyon eu arası rakamlara rodrigues'in yerini doldurabilir. işte trezeguet. çok mu büyük yıldız. ismini bilen çok mu insan vardı kasımpaşa alırken. biz de benzer isimleri bulmalıyız.

    galatasaray'ın avantajı futbol piyasası öyle bir yükseldi ki, 300 milyon eu borç çok rahat kapatılabilir duruyor. en basit örneği rodrigues. alıyorsun 2-3 milyona. sonra 30 milyon eu'lar konuşuluyor. alıyosun 7-8 milyona ndiaye. 14-15 milyon eu'lar konuşuluyor.

    oyuncuyu çok seviyorum, fakat bu al sat işini de öğrenmeye mecburuz. modern futbolun en rahat yıldız çıkardığı mevki açıklar. esasında galatasaray gibi sürekli avrupa kupalarında vitrin yapan bir takım her sezon bu mevkiden bir yada iki transferden para kazanmalı.
  • 570
    ulan adam ne mücadele etti 14 agustos 2017 galatasaray kayserispor maçında ya. vay anasını be. yerinde durmadı herif. kaptırdıgı topta saniyesinde geri yapıstı rakibe. bir de o nasıl bir hızdır be kardeşim? ucuyor adam. hızlanması da baya iyi.

    e kafası cok calısmıyor cocugun. ama şu mücadele cok takdir edilesiydi ya. istiyor adam formayı. bazen bu kadar isteyen adam digerinden bir tık kötü de olsa forma verilir.
  • 1201
    herkes kendisinden çok memnun düşünceler paylaştığına göre bu yazının vakti gelmiştir. efenim şimdi rodrigues harika ya, uçuyor kaçıyor, havada üç yüz altmış derece dönüp rövaşata falan çekiyor ya, hah işte en ufak tökezlemede aynı oyuncu için şu cümleler yazılacak:

    ''bruma'nın sağ bacağı etmez bu adam, ilk teklifte üçe beşe bakmadan gönderilmesi lazım.''
    ''beyinsizin teki bu ya, fatih hocanın yerinde olsam bir dakika bile oynatmam bunu.''
    ''kaçırdığı pozisyonları atmış olsa maç bizimdi, yasin denen herif bu garryzekalıdan iyi.''
    ''bir de premier ligten teklif var diyorlar hahahaha menajer oyunlarına bir uyanamadınız gençlik!!''

    hatta yukarıdakiler yetmeyecek, ben demiştim orgazmı yaşanacak ulu orta yerde:

    ''alın abi en ofsayt entrylerimde duruyor, her zaman söyledim bu heriften bize zerre fayda gelmez.''
    ''ahahah ne oldu ya geçen hafta uçup kaçıyor demiştiniz o gün de söyledim bugün de söylüyorum kendisi rezalet bir kanattır.''
    ''sıradan bir kanat oyuncusu olduğunu dünya alem anladı bir bizimkiler anlayamadı. anadolu takımı topçusu...''
    ...

    peki ya gerçekler?

    her tökezlemede garry'nin sıradan bir oyuncu olduğunu söyleyenler bir tarafa kendisi modern futbolun önemli vasıflarını barındıran değerli bir futbolcudur. evet, ilk geldiği gün de bugün de, yarın bir gün kaybettiğimizde de değerli futbolcudur. nedenleri de gayet net aslında. bir defa kondisyon seviyesi bir açık oyuncu için müthiş seviyede. öyle bir seviye ki bu, yaratıcılığını kaybetmeden 90 dakika boyunca verimli press yapabiliyor, rakip kontrataklarında tek başına rakibi kovalayabiliyor, savunma koşularına ve kademeye katılabiliyor. ikinci artısı da ayağı yere nispeten sağlam basan bir kanat oluşu. gözünüzün önüne bruma'yı getirin, eğreti duran ve asla potansiyeli ölçüsünde rakibi zorlayamayan bir oyuncu. özellikle yakın markajlı oyunlarda kilitlenen çünkü en ufak hamlede topu lank diye kaybeden bir kanat. işte rodrigues öyle değil, rakip hamle mi yaptı hemen vücudunu araya sokarak topu kurtarmaya gayret ediyor. rakip omuz mu koydu, ayakta kalabiliyor, formasından mı çektiler, yolunu mu kapattılar bir şekilde sağlam yapısıyla aksiyonun içinde kalabiliyor.

    ve tümünü geçin oyuncuyu 7 mevkide birden kullanabiliyorsun. sağ bek, beşli savunmanın sağı (rwb), sağ açık, sol bek, beşli savunmanın solu (lwb), sol açık ve forvet. hiçbirinde de sırıtmaz oynar.

    yedek bıraksan, afra tafra yapmaz oynar.
    çok koşup savunmaya katkı sağla desen ''ben yıldız oyuncuyum koşmam'' demez, oynar.
    verdiği katkı olarak takımın en iyilerinden olmasına rağmen sözleşmesine zam istemez, oynar.

    oynar da oynar.

    takımın hücum aksiyonlarının hemen hepsinde yer alması, her maç yaptığı sayısız koşuyla rakip savunmaların dengesini bozması, bıkmadan usanmadan maçın başından sonuna gerek hücumda gerek geride press uygulaması, toplu hızlanmasını arttırmasının yanında son vuruşlarını da gözle görülür seviyede geliştirmesi, maçın içinde 3 gol de atsa 5 asist de yapsa bir an bile sinan gibi yasin gibi artist artist dolanmaması, yardımlaşmadan ve takımdaşlıktan asla ödün vermemesi bir yana dursun,

    ilk puan kaybında da, hele de az biraz kötü oynamışsa, yine beyinsiz olur, gerizekalı olur, anadolu takımı seviyesinde olur, transfer haberleri menajer uydurması olur, attığı goller yaptığı asistler tesadüfi olur. emin olun ki bunlar olur.

    sonuç olarak, galatasaray taraftarlarının birçoğu affedersiniz hıncal'dır.
  • 1991
    2 hafta önce sözleşmesinde iyileştirilmeye gidilmesi sonrası sosyal medyada "güveninizi boşa çıkarmayacağım, teşekkür ederim." yazmıştı.

    sakatlık sonrası son 1 haftada çıktığı 2 maçta neler yaptığı ortada. umarım hep böyle devam eder.

    bir de keşke, kanattan içeriye geldiği toplarda arada soldan da gitse. sol ayağının da iyi olduğunu düşünüyorum. karşısındaki defans oyuncularını çok daha şaşırtabilir böylelikle.
  • 3028
    https://twitter.com/.../1339517370629550082
    yıllardır galatasaray'a hizmet etmiş oyuncu. oynadığı dönemde şampiyonluğa ciddi katkı sundu, satışıyla bonsevis elde ettik, durmadı kiralık olarak suyun karşı tarafında hizmet etmeye devam etti. fb taraftarının büyük çoğunluğunun içindeki derttir garry. hemen al ittihad'a döndükten sonraki performansı da cabası.
  • 2361
    şampiyonlar ligini namalup, 16 puanla 1. bitirmiş porto'ya karşı 2 penaltı, 1 asist yaptığı maçta ''beyinsiz'' ilan edilen futbolcumuz.

    hakkında yazılanların sığlığından da anlaşıldığı üzere belhanda hater'ları, belhanda'nın sakatlığı sonrası boşluğa düşmüş olacak ki yeni günah keçisi olarak kendisini seçmiş. alakalı alakasız her şeyden rodri sorumlu artık. aynı kitle olduğu çok belli, zira yine hiç bir taktiksel, teknik veri yok. gözlem yok, analiz yok, neden/sonuç ilişkisi zaten yok.. var olan tek şey vuramıyo, atamıyo, çekemiyo, top kaptırıyo falan. bunlar belhanda hater'ları işte. şu sığ eleştirileri nerde görsem tanırım.

    bunun vuranı, atanı, çekeni, yapanı, hatta bu konuda rakipsiz olanı 200 milyonluk neymar. 4 ay önce dünya kupasında, önce kosta rika maçında gamboa'nın hışımına uğramış, ardından isviçre maçında satsan 2milyon etmeyecek 33 yaşındaki behrami karşısında hiçliğe uzanan performansıyla saç baş yoldurtmakla meşguldü ki, rodrigues'in ezber hareketleri neymar'ın dünya kupası performansı yanında hiç kalır. ama futbol böyle bir oyun.

    bazı oyun sistemleri, futbolcunun yapısına uyum sağlamayabiliyor. burada sorunun kendisinde olmadığı da açık zaten ki, şurda sadece 6 ay önce izlediğimiz rodrigues, galatasaray tarihinin en verimli kanatları listesinde ilk 3'e kafadan girer. 200 milyonluk neymar bile şamar oğlanı olabiliyorsa bir turnuvada. taksitlerle 3 milyona aldığın rodrigues için burada eşini ve tüm mal varlığını kumarda en yakın arkadaşına kaptırmış gibi zılgıt çekmeye gerek yok.

    salah chelsea'da çöp statüstündeyken, liverpool da premier ligin en önemli oyuncusu oluyor. fernandinho dünyanın en iyi takımı manchester city'in en önemli çarkıyken, brezilya milli takımı casemiro sakatlanınca napıcaz diye tribe giriyor. niye, çünkü futbol böyle bir oyun. her takımın kendi dişlisi, kendi çarkı var. sen ya oyuncuna göre sistem belirleyeceksin, ya da sistemine göre oyuncu alacaksın. bizde ikisi de yok. o yüzdendir ki, ligin en önemli oyuncusu fernando'dan, ligin en formda oyuncusu mariano'ya, en istikrarlısı nagatomo'dan en etkili kanat oyuncusu rodrigues'e kadar formsuz..

    öncelikle galatasaray'ın bir forveti yok. tek hücüm alternatifimiz de, hücum silahımız da kendisi. bu sene kendi evimizde bizi ezen göztepe, geçen sene ''gomis'i 2 stoperle durduramayınca, 3. yü almak zorunda kaldık'' diye açıklama yapıyordu. sadece şu açıklamadan, rodrigues'in üzerindeki yükün farkını ayırt etmek mümkün.

    yok zam'mış, oynamıyormuş falan. geçin bunları. bu adam bu. bu adam hep bunu oyunu oynadı. adam sağ beki geçse, sağ stoper, sağ stoperi geçse sağ iç oyuncusunu görüyor karşısında ki zaten dribber bir oyuncu değil. hızıyla önünü boşaltıp, içeri girmeye meyilli bir oyuncu. mevcut sistemde koşu yapacağı alanlar bulabilmesi çok zor. böyle bir oyuncuyu çizgiye indirip, daha açık alanda topla buluşturmak yerine 3'lü forvetin bir parçası yapmak tamamen intihar. tüm kanadı idare etmek zorunda kalan bekler için de apayrı bir intihar.

    üzerine adam çeken yırtıcı bir forvet olmadıkça 4-3-3 de başarılı olması çok zor. bu oyuncu grubuyla 4-2-3-1 veya 4-4-2'nin sağı dışında bir düzende eski performansına ulaşmasını beklemek anlamsız.
  • 507
    çok ufak bir detay fakat bence oyuncunun kalitesini gösteren bir pozisyon oldu 13 temmuz 2017 östersunds fk galatasaray maçı'nda.

    35. dakika civarıydı rodrigues ceza alanına sinan'la verkaç yaparak girdi.sol çaprazdan kaleyi gördü,önüne gelen adamın kayarak geleceği fizandan belli oldu.

    şu kare http://icdn.posta.com.tr/...17/07/13/8382240.jpg

    beyimiz ayağının altıyla topu yana kaçırmak istedi fakat adam kayarak aldı topu.

    şu pozisyonda az akıllı bir oyuncu olsa adamın öyle geldiğini görür,topu dibine çok ufak bir tık atar,saha zaten suni çim top yerde fazla sekmeyecek.sonra pozisyonunu alır,top yerden yükselmeden ayak üstü ile yerle birlikte topu bir kapatırsın,kalecinin üzerine gitmezse o top yüzde 90 gol olurdu.

    çok ufak bir detay kafanızı şişirdiysem özür dilerim ama bence bu arkadaşımızın oyun aklı olarak galatasaray seviyesinde değil.kendisini seviyorum fakat olmayacak gibi kendisi.
  • 2115
    18 eylül 2018 galatasaray lokomotik moskova maçı'nda attığı gol, galatasaray futbol takımı'nın akan oyunda ayakla atılan son golü olmuştur.

    ardından şu goller atılmıştır:
    2-0 moskova - eren derdiyok frikik
    3-0 moskova - selçuk inan penaltı
    akhisar'a gol atamadık
    1-0 erzurum - maicon kafa
    porto'ya gol atamadık
    1-0 antalya - ryan donk kafa
    1-1 bursa - eren derdiyok kafa
  • 2861
    http://gss.gs/KX9.png

    sunu gordukten sonra fenerbahce'li taraftarlara uzuldahahahahah.

    adamlar resmen bole siradan bir anadolu takimi gibi oldu gozumde. yanlis anlasilmasin kucumsedigimden degil de yani boyle modasi gecmis italyan paca pantolon gibiler.
    dunyanin parasini odeyip bizim gonderdigimiz topcuyu al ; o da gitsin sana gore (ki burasi çokomelli zira ortada bence suan oyle bisey kalmadi.) ezeli rakibinin kupa kazanmasina icten ice sevinsin.

    beter olun zaaa.

    edit : transferlazim uyardi italyan paca degil ispanyol paca deyyu amma ve lakin icimden de duzeltmek gelmiyor sonucta "italyan paca" dedigimiz sey hic moda olmadi. *
  • 2897
    garry kotu bir topcu degil. ama sinirlari olan bir topcu. defalarca maksimumuna ulastigi sene yazin +10milyon euroya biryerlere kakalamamiz gerektigini yazmistim. biz ne yazikki 6 ay gecikmeli olarak biraz da deger kaybiyla elden cikarabildik.

    garry icin yillik 1.5milyon euro veriyorsan, hic de bonservis odemiyorsan gercekten fiyat/performans egrisinde iyi bir yerdesin demektir. ama bahsi gecen paralara(4milyon maas, 2.5 kira falan) garry'i transfer ediyorsan agir malsin demektir. garry ne yapacagi cok onceden sezilen bir acik topcusu. faydasi var ama kilitlemek de cok kolay kendisini. bugun bizim takimimizda olsa tabiki fayda verirdi. cunku bugun kosabilen omer bayram bile fark yaratiyor. ama bizi batakligimizdan kurtarmazdi.

    galatasaraya son 6 yil icinde benzer ozelliklerde hizli kanat oyunculari gelip gitti. bu adamlarin tepe noktasi onyekuruydu. ne bruma ne garry onyekurunun katkisini yapamadi. bu sartlarda garrynin yokluguna uzulmeye gerek yok, hatta fenerbahcenin kolay kilitlenebilir bir oyuncuyla oynamasina sevinsek yeridir.

    bizim ilacimiz ise belli: onyekuru. iki bekimizi degistirip bir de onyekuruyu alabilirsek, 2.yariya biraz dinlenmis olarak girecek olan feghouliyle birlikte yine takimi toparlayacagimizi dusunuyorum. ama onyekuru gibi hizli bir kanat sart. mumkunse onyekuru sart.
  • 1365
    hamza hamzaoğlu havası vermek gibi olmasın ama futbolda dengeleri sağlamak çok önemlidir. yoksa elinde çok kaliteli bir oyuncu grubu ve oturmuş bir sistemin dahi olsa istediğini alamazsın. bizim takımın bu seneki en güzel özelliklerinden biri dengeli bir takım oluşu. bir stoperimiz pasör stoperken diğeri kesici, merkez üçlümüz fernando klasik bir ön libero, ndiaye (gitti ama planlama açısından söylüyorum) oyunun iki yönünü de oynayabilen bir hatlar arası geçiş oyuncusu, belhanda arkasındaki iki oyuncuda olmayan her şeyi tamamlayan modern bir on numara ve kanatlarda biri top tekniği yüksek istasyon kanat feghouli ile deliciliğiyle rakip savunmayı afallatan kıvrak bir rodrigues. öyle bir şey ki belhanda yerine koşu kapasitesi düşük, mücadele gücü olmayan birini koysan patlarsın. rodrigues yerine de feghouli tarzında istasyon oyuncu koyayım desen patlarsın. rodrigues çok etkili, çalım atıyor gol atıyor, her maç yıldızlaşıyor diyerek feghouli yerine de zayıf, kıvrak bir oyuncu koymaya kalksan yine patlarsın.

    şimdi bakıyorum, ''feghouli çok etkisiz, seneye kendisinin yerine rodrigues tarzında birini almak lazım'' diyeni de var, ''bu rodrigues de çok istikrarsız, onun yerine de feghouli gibi dengeli kanat almamızı tercih ederim'' diyeni de. halbuki ne kadar bireysel düşünürsen düşün bu oyuncuları birbirinden bağımsız ele almak yanlış. şöyle bir örnek vereyim, her iki kanadımızda da bruma oynasaydı (evet klonladığımızı varsaydım) orta sıralarda bitirirdik muhtemelen ligi. çünkü bir takıma bu denli mücadeleden ve topsuz oyundan kaçan iki kanat ağır kaçardı. peki merkez orta sahayı üç tane fernando’dan kursan ne olurdu? her maç 0-0 biten lecce cagliari maçına selam çakardın.

    yani rodrigues ile rakibi deldiğimiz esnada feghouli arka direk civarına koşularıyla o bölgede istediği alanları buluyor. tam tersi şekilde de feghouli’nin istasyonluğunda kurulan pas bağlantıları rodrigues’i aktif hale getiriyor. sene içinde bolca deneme yaptık işte. yasin-feghouli denedik olmadı. yasin-rodrigues denedik olmadı. sinan-yasin denedik olmadı. sinan-rodrigues denedik olmadı. olmadı işte zorlamanın anlamı yok ki. son yedi haftaya fernando ve ndiaye olmadığı halde lider girmişiz, çoğu maçta rakibi eze eze yenmişiz ama hala ''yok ya bu rodrigues adam olmayacak'' veyahut ''yok ya bu feghouli boş adam adam olmayacak’’ diye enerjimizi kemiriyoruz.

    benim fenerbahçeli bir arkadaşım üst üste üç maç kazandıkları dönemde geldi ve sene boyunca yedi sülalesine küfür ettiği dirar için ''adam çok çalışkan oğlum, bence çok verimli oynuyor, tam aykut kocaman’ın tarzında'' diye bir güzel övüverdi. ozan tufan’a falan bile sahip çıkıyorlardı yahu. rakip taraftarların izlerken içinin gittiği bir feghouli-rodrigues ikilimiz var ama hala yok çok formsuz da yok adam olmaz da tartışıyoruz. hayır, asıl anlamadığım madem bu oyuncular iki üç hafta önce uçuyorlardı kaçıyorlardı, harika oynuyorlardı ee rakip teknik direktörler bunu görmedi mi sandın şimdi? adam hafta içi oyuncularına şöyle mi dedi sence: ''çocuklar biliyorsunuz karşı takımda rodrigues diye bir adam var ama çok da önemli değil yani, içime doğdu bu hafta etkili oynayamayacak o yüzden ona özel bir çalışma yapmamıza gerek yok.'' hoaydaaaaa!

    rodrigues’ten sapmak istemiyorum başka bir şey söyleyeceğim. her zaman bir şey söylüyorum, bruma’dansa rodrigues’i tercih ederim. neden?

    a- bruma maç boyunca 2 pozisyon yaratırken rodrigues 6-7 tane yaratır.

    b- bruma’nın geriye dönmeye tenezzül etmediği pozisyonlar nedeniyle senede ondan fazla gol yersin, rodrigues ise yaptığı savunma koşularıyla yiyeceğin golleri de önler.

    c- ne kadar etkili oynarsa oynasın her teknik direktör için soyunma odasında tafra yapan bir bruma suratı görme ihtimali vardır. tam takımın motive olacağı anda bu genç futbolcunun davranışları takımın önüne geçer. rodrigues ise bambaşkadır. düşük motivasyonu yükseltmeyi, kötü esen havayı dağıtmayı sağlayacak karakterde bir insandır. saha içinde kendisine komut verildiğinde ''inşallah hocaya el kol hareketi çekip de huzurumuzu kaçırmaz'' tedirginliğine yer vermez.

    d- bir kanadında bruma varsa girdiğin girmediğin her ikili mücadele bir potansiyel kontrataktır kendi kalende. çünkü en ufak müdahalede ya düştüğünü ya da mücadeleyi bıraktığını görürsünüz oyuncunun. diğer taraftaysa ikili mücadeleye girmeye çekinmeyen, canını dişine takan, sonuna kadar ayakta kalmayı isteyip düşse bile rakibini kovalamayı bırakmayan rodrigues vardır.

    e- bruma rakip takımın parselizasyonunu dağıtamaz zira çoğunlukla oyunun içinde olmadığından rakip onu cebinde taşır gibi taşır ve kendi oyununu oynar. rodrigues’e karşıysa rakipler daima tedirgindir. oyuncunun her an dribbling, topsuz koşu(geriye koşu da dahil) ve pas yapma ihtimali olduğundan gerek hücum ederken gerek savunmada bir aklı onda olur haklı olarak.

    ha takımımda iki tane rodrigues de istemem. neden?

    topu ileride saklayacak futbolcun yoksa tempolu oyuna mahkumsundur. tempolu derken sistemli bir tempodan bahsetmiyorum elbette. bir o kalede bir bu kalede geçen halı saha maçından hallice oyunları kastediyorum. rodrigues tipik bir istasyon oyuncu değil. ama top tutan ekolden feghouli çok değerli bu konuda. nerede bekini ileriye çıkartacağını, nerede çizgiye inmesi gerektiğini veya nerede çapraz uzun top atması gerektiğini çok iyi bilen işin kurdu bir futbolcu. üçüncü bölgede pas bağlantılarının da birinci aktörü. biz burada pas yapamazsak rakip savunmayı yumuşatamayız. yumuşatamazsak rodrigues'e nagatomo'ya mariano'ya boş alan yaratamayız. onlara boş alan yaratamazsak gomis pozisyona giremez. bakın çorap söküğü gibi...

    efendiler, demem odur ki rodrigues'in kötü oyuncu olduğu falan yok. formsuz da değil! önceki haftalarda yaptığı her şeyi yine yapıyor, tabi ki rakip teknik direktörlerin özel önlemleri sonucunda bazen performans düşüşü gözlenebilir, ama bu formsuzluk seviyesine hiç inmedi rodrigues'te. ayrıca feghouli ile bağımsız düşünülmesi de yanlış zira ikili birbirlerini gerçekten çok iyi tamamlıyorlar. ikisinden biri giderse geriye kalan biter. ikisinin de kıymetini bilmek lazım.

    evet, ikisinin de kıymetini bilmek lazım. ikisinin de kıymetini...
App Store'dan indirin Google Play'den alın