mevcut dernekler kanunu değişse bile galatasaray'ın yapısından dolayı çok mümkün olmadığından bahsetmiştim daha önce. (bkz:
#3361264)
ancak bu konudaki görüşlerde dikkatimi çeken bir nokta var. kulüplerin bir sermaye altına girmesinde dünya üzerinde sayılı olan bir kaç başarılı örnek veriliyor sadece. böyle bir yapıda olup da çok başarılı olan kulüp sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. ingiltere'de, ispanya'da, italya'da neredeyse her kulüp sahipli ve oldukça kötü yönetilen, başarısız olan, küme düşen takımlar var.
yine taraftarın kulübün satılmasını istemesinin en büyük nedeni de aşağılık kompleksi. kulüpte söz sahibi olamama durumu. bu konu üzerinde baya tartışılacak bir konu. birincisi galatasaray taraftarı kulüpte gerçekten söz sahibi değil mi, ikincisi ise söz sahibi olmalı mı.
gsk tüzük:
---
alıntı ---
üye olma koşulları
madde 7: kulübe üye olabilmek için adayın türk medeni kanunu ve dernekler kanunu'na göre üye olma hakkına sahip bulunması; yurt içinde rakip sayılabilecek bir başka spor kulübünde üye, lisanslı sporcu ya da görevli olmaması; sicil kurulu tarafından üyeliğe alınmasının önerilmesi; yönetim kurulunca kabul kararının alınması zorunludur.
ayrıca, üye olmak için başvuruda bulunan kişilerin aşağıda belirtilen gruplardan birine dahil olmaları da zorunludur.
a grubu - galatasaray lisesi'nde en az iki yıl okumuş olanlar.
b grubu- kulüp başkanının önerisi ile takvim yılı başına en fazla 15 (on beş) kişi, başka bir kayıt aranmaksızın üye olabilir.
c grubu- en az 5 (beş) yıl süre ile amatör veya profesyonel olarak kulüp adına yarışmalara katılmış, spor yaşamını kulüpte tamamlamış, bu hususu gençlik ve spor genel müdürlüğü veya ilgili federasyondan alınan yazılı belge ile kanıtlamış ve spor yaşamını tamamladıktan sonra 5 (beş) yıl içinde üyeliğe başvuran sporcular. (kulüp menfaatleri doğrultusunda transferi gerçekleşen sporcular yönetim kurulu kararı ile spor yaşamını kulüpte tamamlamış olma koşulundan muaf tutulabilirler)
d grubu- en az 5 (beş) yıllık üyelerin çocukları ve eşleri.
e grubu- yukarıdaki grupların dışında kalanlar.
alınacak üye sayısı
madde 8: a ve c gruplarında yukarıda tanımlanan üye adayları için hiçbir sayısal sınırlama uygulanmaz.
a ve c grupları dışında diğer gruplarda tanımlanan adaylardan üyeliğe alınacakların toplam sayısı her yıl ocak ayında yönetim kurulu tarafından belirlenir.
alınacak toplam üye sayısı bir önceki yıl sonu (31 aralık) itibarı ile kulübün kaydı açık üye sayısının %3 (yüzde üç)'ünden fazla olamaz.
yönetim kurulu tarafından belirlenen alınacak toplam üye sayısından fazla üye kabul edilmesi durumunda, işlem sırasına göre sınırı aşan üyelik geçersiz olur ve düşer.
ancak her durumda, bir yılda kabul edilecek toplam üye sayısı 400 (dört yüz)'ü aşamaz.
---
alıntı ---
görüldüğü üzere galatasaray dışarıya kapalı, üye almayan bir yapı değil. hiç bir gruba dahil olmayan, e grubu içerisinde yer alan bir çok üyemiz de var kulüp içinde. her yıl alınan üye sayılarında e grubu üye sayısının düşük olması da yılda maksimum 400 üye alınmasından kaynaklı. evet en çok a grubundan, yani galatasaray lisesi mezunlarından üye alınıyor, bunun da doğal karşılanması gerekiyor. galatasaray'ı kuran, efsane dediğimiz bir çok başkanımızın mezunu olduğu, türkiye'nin en köklü ve başarılı eğitim kurumundan bahsediyoruz. ayrıca galatasaray lisesi de sadece yüksek gelir sınıfından gelen elit insanların girebildiği özel bir kolej değil, gelir sınıfı fark etmeksizin anadolu'nun bir çok farklı yerinden gelen başarılı öğrencileri bünyesine katan bir devlet kurumu. ben de eskiden "pis liseliler, galatasaray taraftara üstten bakan lisenin değil halkındır, biz de bir gün söz sahibi olacağız" diyordum ancak artık bunun yanlış bir düşünce olduğuna inanıyorum. son bir kaç yıldır bu şekilde düşünmüyorum. birinci sebebi dediğim gibi zaten üye olabiliyoruz, ikincisi ise "liseci" diye tanımlanın, "küçük olsun bizim olsun" diyen, "kafatasçı" olarak nitelendirilen galatasaray lisesi mezunu üye sayımızın hazirundaki oranı oldukça düşük. galatasaray lisesi mezunu üye sayımızın da hazirundaki oranının azalmamasını istiyorum, galatasaray mektebi sultani çizgisinden, ali sami bey'in, tevfik fikret'in çizgisinden çıkmamalı, kuruluş ilkelerinin sebebi olan mektebi sultani kültürüyle yetişmiş üyelerin çoğunlukta olduğu bir yapıda yönetilmeli. tamamen halka açılıp, herkesin üye olduğu bir duruma gelmemeli. "30 milyon taraftarımız var" lafı bir şehir efsanesi, kulüple gerçekten ilgilenen, takımını kendisine dert edinen, maçlarını, kulüp gündemini takip eden gerçek taraftar sayısı maksimum 2 milyon civarlarındadır, rakiplerimizde de bu şekilde olduğunu düşünüyorum. örnek vermek gerekirse forma satış sayıları ve statlarımızın doluluk oranları gösterilebilir. 30 milyon taraftarı olan bir camia bence her maçını dolu tribünler önünde oynamalı ve en azından yıllık 1 milyon forma satışına ulaşmalı. bunun ekonomik sebepleri de var ancak ülke ekonomisi iyiyken de bu sayılar her zaman çok yüksek değildi.
09.05.2013 tarihli bir haber;
---
alıntı ---
bu sezon 400 bine yakın forma satıldı. sneijder-drogba transferi sonrası forma satışları patladı. ortalama 120 tl’ye satılan formalardan sarı-kırmızılılar, yapılan anlaşma gereği %50 kar etti. böylece kulübün kasasına yaklaşık 24 milyon tl para girdi.
(amk)
---
alıntı ---
haberin yapıldığı 2013 yılının başlarında dolar kuru 1,70-1,80 seviyelerindeydi, mayıs ayında ise 2 tl civarlarındaydı. bu ekonomik şartlarda rekor kırarak sattığın forma sayısı 400bin. "30 milyon taraftarımız var" lafının şehir efsanesi olduğu konusunda anlaşalım.
bir noktaya daha değinmek istiyorum. kulüp rakiplerimizde olduğu gibi tamamen taraftara açılsa dahi üye sayımız muhtemelen 50 bin bile olmayacak.
örneklendirmek gerekirse, haziran 2021 yılı fenerbahçe'nin aktif üye sayısı;
---
alıntı ---
kulübümüzün 25-26 haziran 2021 olağan seçimli genel kurul toplantısı'nda oy kullanma hakkı olan kongre üye sayımız 28 bin 902, temsilci üye delege sayımız ise 107 olarak belirlenmiştir. buna göre oy kullanma hakkına sahip kişi sayısı toplam 29 bin 9'dur.
---
alıntı ---
kaynak: fenerbahce.org
görüldüğü gibi oy kullanma hakkına sahip olan aktif 29 bin üyeleri var. adamlar "
hedef 1 milyon üye" diye yola çıktılar. üye olmak isteyen her taraftarı üye yaptılar, son iki başkanları kendi cebinden parasını ödeyerek bir dünya insanı da üye yaptı. buna rağmen bir diğer koca "30 milyon taraftarı olan" camia ise hala 29 bin aktif üyeye sahip. bizde de yaşanacak durum bunun bir benzeri olacaktır. açın fenerbahçe kongrelerini izleyin, kahvehane sohbetleri dönüyor. bizim genel kurullarda ise ara sıra gerginlik artsa her zaman seviye korunuyor. bunun sebebi mektebi sultani kültürüdür.
yabancı sermayeye satılan bir başka kulüp olan
valencia ile ilgili bir haber;
---
alıntı ---
alınan kötü sonuçlar sonrası 29 haziran'da, teknik direktör albert selades'in görevine son verildi. selades'in ayrılığı ile beraber bu, valencia'da 2014 yılında
peter lim'in kulübü satın almasından sonraki 6. teknik direktör ayrılığı oldu.
66 yaşındaki peter lim'in kızı kim lim, valencia taraftarından uğradığı hakaretlere dayanamadı ve sosyal medyada yaptığı paylaşımda infial yaratan ifadeler kullandı.
kim lim yaptığı paylaşımda; "bazı valencia taraftarları bana ve aileme hakaretler etti. taraftarlar şunu anlamıyor mu? bu bizim kulübümüz ve onunla ne istersek yaparız." yazdı.
---
alıntı ---
kaynak: sporx, 02.07.2020
bu tarz bir durumla karşılaşmayacağımızın garantisini kim verebilir? böyle bir durum yaşamayı kendinize yedirebilir misiniz? bunların da sorgulanmasının yararı var.
sonuca gelirsek dünya üzerinde bir çok sahipli kulüp var ancak başta da dediğim gibi başarılı olanların sayısı çok az. şahsi fikrim galatasaray kesinlikle bir sermayeye satılıp sahipli bir yapıya geçmemeli. elbette kusursuz bir yapıya sahip değiliz, tüzüğümüzde de bir çok sıkıntı var. bunların hepsi düzeltilir. her yıl alınan üye sayısının 400'den 1000 civarlarına çıkarılması gerektiğini de düşünüyorum, böylelikle üye olmak isteyen ancak kontenjandan dolayı üye olamayan normal düz taraftarlar da üye olabilir, üyelik başvurusunda bulunan ancak kontenjandan dolayı üye olamayan e grubunun hakları da korunup bir sonraki yıla aktarılır, bir sıra sistemi getirilir, böylelikle kimse mağdur duruma düşmez. bu tarz düzenlemeler getirilebilir. ancak her elini kolunu sallayan kesinlikle bu kulübe üye olmamalı, galatasaray kesinlikle mektebi sultani çizgisinde kalmalıdır.
not: üye değilim, kulübe üye veya lise mezunu olan bir yakınım da yok.